Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/272 E. 2021/554 K. 27.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/272
KARAR NO : 2021/554
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 27.01.2021
NUMARASI : 2020/42 E.
TALEBİN KONUSU : İhtiyati Tedbire İtiraz
KARAR TARİHİ : 27.04.2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 27.04.2021

İzmir Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 27.01.2021 tarih 2020/42 E. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati tedbire itiraz eden vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP : İhtiyati tedbir isteyen davacı vekili, müvekkili şirketin, tasarımcısı .. olan 2016/06127 nolu “…” başlıklı tasarımı, 07.04.2017 tarihli tasarım devir sözleşmesine istinaden kendi adına tescil ettirdiğini, davalının müvekkili adına tescilli av tüfeği tasarımının aynı görsel/tasarım ile “…” model adıyla üretim yapıp satışa sunduğunu, müvekkilinin suç duyurusunda bulunduğunu, arama ve el koyma işlemi sonrasında soruşturma dosyasında alınan bilirkişi raporunda davalının işyeri kasasında bulunan şahit numune tüfeğin müvekkiline ait av tüfeği tasarımıyla aynı olduğunun belirtildiğini, davalı tarafın herhangi bir üretim ve kullanım hakkına sahip olmamasına rağmen müvekkil şirkete ait söz konusu tasarıma ait tüfeğin kalıplarını yaptırarak tüfek imal ettiğini ileri sürerek, tasarıma tecavüzün tespiti, önlenmesi, tecavüz fillerinin durdurulması ve kaldırılması, maddi ve manevi tazminat istemli açtığı davada dava dilekçesiyle … model adıyla üretilen her türlü ürün ve bunların parçalarının ancak bununla sınırlı olmaksızın tasarım ihlali yapılan şahit numune tüfek ve benzerlerine, tasarımların bulunduğu, tabela, malzeme ve eşyalara (Reklam ve Üretim Gereçlere) ihtiyati tedbir yoluyla el konulmasına, davalının adresinde bulunan şahit tüfeğin üretimininin tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde 25.00000 TL teminat karşılığında davalının üretiminde olan … model nolu tüfeklerin üretiminin durdurulmasına, … Model nolu tüfeklere ve bu modele ait görsellerin yer aldığı tabela ve benzeri reklam eşyalarına el konulmasına, yedi emin sıfatıyla davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İTİRAZ: İhtiyati tedbire itiraz eden davalı vekili, … projesinin 2014 yılında müvekkil şirkette başlayan bir proje olup tasarımı ve görseli tamamen müvekkil şirkete ait olduğunu, bunun için müvekkilinin 200.000,00 TL ödediğini, davacı şirketin ortağı-yetkilisi olan …’ün hem müvekkili şirkete ait modelin hem de davacı şirkete ait modelin tescil edildiği tarihte müvekkili şirketin de ortağı ve yetkilisi bulunduğunu, müvekkili şirketin söz konusu tasarımı-modeli fiilen ortaya koyduktan sonra daha geç bir tarihte tescil kaydı oluşturduğunu, tüm bu olaylara vâkıf olan …’ün müvekkil şirketin bilgisi ve onayı dışında (fırsattan istifade) ederek alelacele davacı adına olan modeli kendi adına tescil etirdiğini, müvekkili adına tescil edilen modelin, davacı şirket adına tescil edilen modelle aynı olmadığını, benzerlik göstermediğini, soruşturma dosyasında alınan bilirkişi raporunu avukatın hazırladığını, bilirkişinin av tüfekleri ve silahlar konusunda uzmanlığının bulunmadığını savunarak ihtiyati tedbire itiraz etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, duruşma açılarak yapılan inceleme neticesinde ihtiyati tedbir için yaklaşık ispat koşulunun yerine getirildiği gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı ihtiyati tedbire itiraz eden vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : İhtiyati tedbire itiraz eden vekili, dava konusu tasarımın esasen … adına tescilli iken müvekkili şirketin 200.000 TL bedelle bunu satın aldığını, müvekkili şirkette yapılan üretimin, 2019 yılından önce yapıldığını, davacı şirketin bilgisi ve onayı dahilinde gerçekleştirildiğini, hatta söz konusu tasarıma ilişkin bullpup av tüfeği için -bedeli mukabilinde- müvekkil şirketten parça temin edildiğini, müvekkil şirkete de parça gönderildiğini, davacı şirketle müvekkil şirket söz konusu ürünü ortak ürettiklerini, birbirlerine parça mamul gönderdiklerini, bu kapsamda 28.03.2017 tarihli sözleşmenin yapıldığını, 03.01.2019 tarihinde kalıplar davacı şirkete teslim edildiğini, bu tarihten beri müvekkilinin dava konusu tasarıma ilişkin herhangi bir üretim yapmadığını, davacı şirketin fiili sahibi olan …’ün kötü niyetli olduğunu, müvekkilin dava konusu tasarıma ilişkin üretim yapmadığını bildiği halde müvekkil şirketin ortağı ve yetkilisi olduğu ve ortak çalışılan döneme ilişkin (mühürlü çuvaldaki) şahit numune tüfeği delil göstererek ve bu şekilde mahkemeyi yanıltarak müvekkil şirketi batırma ya da mahkemeyi aracı kullanarak müvekkil şirkete el koyma gayreti içinde hareket ettiğini, müvekkili şirketin, davacı şirketin tasarım haklarını ihlal etmesinin söz konusu olmadığını, müvekkilinin üretimini yaptığı tüfeğe ilişkin tasarım ve parçalarıyla davacı şirketin dava konusu tüfeğinin tasarımı ve parçalarının birbirinden farklı olduğunu, bu durumun, bilirkişi incelemesiyle rahatlıkla tespit edilebileceğini, internet ortamından temin edilen bullpup model tüfeklerin hepsinin birbirine benzediğini, hak ihlalinden bahsedebilmek için iki ürünün de birbirinin aynısı ya da hiç ayırdedilemeyecek derecede benzer olması gerektiğini istinaf nedeni olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Talep, ihtiyati tedbir talebine ilişkin olup ilk derece mahkemesince, yukarıda yazılı gerekçeyle itirazın reddine karar verilmiştir.
HMK’nın 389/1. maddesi uyarınca mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. HMK’nın 390/3. maddesi uyarınca tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun “İhtiyati tedbir talebi ve ihtiyati tedbirin niteliği” başlığını taşıyan 159. maddesinde, bu Kanun uyarınca dava açma hakkı olan kişilerin dava konusu kullanımın, ülke içinde kendi sınai mülkiyet haklarına tecavüz teşkil edecek şekilde gerçekleşmekte olduğunu veya gerçekleşmesi için ciddi ve etkin çalışmalar yapıldığını ispat etmek şartıyla verilecek hükmün etkinliğini temin etmek üzere ihtiyati tedbire karar verilmesini mahkemeden talep edebilecekleri, ihtiyati tedbirlerle ilgili bu Kanunda hüküm bulunmayan hususlarda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir.
Somut olayda tasarıma tecavüzün tespiti, meni, maddi ve manevi tazminat istemli açılan davada mahkemece, dilekçeler teatisi aşamasında tedbiren davalının ürettiği … model nolu tüfeklerin üretiminin durdurulmasına, bu tüfeklere ve bu modele ait görsellerin yer aldığı tabela ve benzeri reklam eşyalarına el konulmasına karar verilmiştir. Özel düzenleme içeren 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunun 159. maddesinde HMK’nın 390/3. maddesindeki “yaklaşık ispat” koşulundan farklı olarak “ciddi ve etkin çalışmalar yapıldığını ispat etmek ” koşuluna yer verildiği için bu kanun kapsamda istenen tedbir taleplerinde daha yüksek bir ispat koşulu aranması gerekmektedir. Elbetteki ihtiyati tedbir kararı ölçülü ve orantılı olmalı, yeni davaların doğmasına yol açılmamalıdır. Dosyadaki soruşturma aşamasında alınan bilirkişi raporunu av tüfeği tasarımı alanında uzman(sektörden) bir bilirkişi hazırlamadığı için bilirkişi raporunda tasarım yönünden yeterli bir inceleme bulunmayıp, başta üretimin durdurulması gibi ileride telafisi güç zararların meydana gelmesine yol açacak şekilde ciddi tedbir kararı verilmesi için yeterli ispat koşulu şimdilik yerine getirilmemiştir. Yine yargılama neticesi elde edilecek sonuca tedbir yoluyla hükmedilmesi de doğru olmadığı gözetilerek Dairemizce ihtiyati tedbire itirazın kabulü ile ihtiyati tedbirin kaldırılması gerektiği kanaatine varılmıştır.
Bu durumda, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati tedbire itiraz eden davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile İzmir Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 27.01.2021 tarih 2020/42 E sayılı ihtiyati tedbire itirazın reddine dair ara kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-İhtiyati tedbire itiraz eden davalı vekilinin ihtiyati tedbire itirazının kabulü ile İzmir Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 18.12.2020 tarih 2020/42 E. sayılı ihtiyati tedbir talebinin kabulüne dair ara kararının KALDIRILMASINA,
3-İstinaf yoluna başvuranın ödediği istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
4-İstinaf başvurusu nedeniyle ihtiyati tedbire itiraz eden davalı tarafından yapılan 162,10 TL başvurma harcından oluşan yargılama giderinin ihtiyati haciz isteyen davacıdan alınarak ihtiyati tedbire itiraz eden davalıya verilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere 27.04.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.