Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/253 E. 2021/659 K. 31.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/253
KARAR NO : 2021/659
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15.10.2020
NUMARASI : 2020/271 E. – 2020/293 K.
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 31.05.2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 31.05.2021

Taraflar arasındaki davadan dolayı Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 15.10.2020 gün ve 2020/271 E. – 2020/293 K. sayılı hükmün istinaf yoluyla Dairemizce incelenmesi davalılar vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, karı koca olan davalıların … adlı etiket, baskı ve ambalaj hizmeti veren işletmeleri bulunduğunu, sermaye sıkıntısı çekmeleri üzerine müvekkiline 250.000,00 TL nakit ödemesi karşılığında ortaklık teklif ettiklerini, müvekkilinin 21.08.2015 tarihinden itibaren 9 ayda ödemeyi tamamladığını, ancak davalıların müvekkilini oyaladıklarını, ortaklığı gerçekleştirmediklerini, müvekilinden almış oldukları parayı davalı … ‘nın yetkilisi ve ortağı, diğer davalının işçi olarak göründüğü … ‘nin borçlarının ödenmesinde kullandıklarını, müvekkilinin ortaklıktan vazgeçerek borçlulara ödediği paranın kendisine iadesini istediğini, taraflar arasında gerçekleşen e posta yazışmaları sonucunda davalıların 2017 yılı Ocak ayından başlayarak her yıl artan aylık taksitlerle toplam 252.000,00 TL ödemeyi teklif ve kabul ettiklerini, ödemelere 03.02.2017 tarihinde başlandığını, en son 21.09.2017 tarihinde olmak üzere toplam 21.550,00 TL ödeme yaptıklarını, bakiye 228.450,00 TL’nin tahsili için müvekkilinin icra takibi başlattığını, davalıların takibe itiraz ettiklerini ileri sürerek, İzmir 9. İcra Müdürlüğünün 2018/10719E sayılı dosyayla ilgili olarak itirazın iptaline, takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalılar vekili, ilk itiraz konulu dilekçesinde yetki, görev ve husumet itirazı ile zamanaşımı def’inde bulunmuş, davanın esasına ilişkin olarak da dava dilekçesi ekinde verilen mail yazışmalarını ve içeriklerini kabul etmediklerini, maillerin delil niteliği taşımadığını, kanuna aykırı şekilde dosyaya sunulduğu için dosyadan çıkartılması gerektiğini, taraflar arasında herhangi bir ortaklık sözleşmesi veya bir iş ortaklığı bulunmadığını, müvekkili …’nin para transferi ve borç ile alakasının olmadığını, müvekkili … ile davacının arkadaş olduklarını, birbirlerine borç verip sonrasında birbirlerine ödediklerini, davacının müvekkilden borç olarak elden aldığı bedelleri banka yoluyla ödeyerek sanki alacaklıymışcasına bir algı yarattığını, müvekkili …’un herhangi bir maili söz konusu olmadığını, müvekkili …’un davacının parça parça yardım istemesi üzerine 28.000,00 TL hesaptan, 130.000,00 TL’de elden olmak üzere 158.000,00 TL’yi davacıya verdiğini, davacının borcunu ödediğini, taraflar ortak iş yapma konusunda görüştüklerini, ancak bu düşüncenin gerçekleşmediğini, davacının işten çıkıp para sıkıntısı başgöstermesi üzerine taraflar arasındaki alacak ilişkisi bitmesine rağmen bankadan yolladığı ve borçlarını ödediği bedelleri tekraren istediğini, müvekkili …’nın taraflar arasında tatsızlık olmaması adına sulh yaratabilmek için davalı vekili ve davacı ile mailleştiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen yetkisizlik kararı sonrası Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesince, hukuki ilişkinin şirket ortaklık vaadi sözleşmesi olarak nitelendirilebileceği, bu sözleşmenin “atipik” olduğu, mutlak ticari dava kapsamında kalmadığı, davalılardan … tacir niteliğini haiz ise de diğer davalı ve davacının tacir olmadıkları, ticari işletmelerinin bulunmadığı, dolayısıyla her iki tarafın tacir olması ve işin her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi şartının gerçekleşmediği için nispi ticari davadan da söz edilemeyeceği, davaya bakmakla asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle göreve ilişkin dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davalılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalılar vekili, görevsizlik kararının eksik olduğunu, müvekkili …’ın bu dava ile ilgisi olmadığı gibi adına yatırılan ya da çekilen bir para bulunmadığını, bu nedenle bu müvekkili yönünden husumet yokluğundan davanın reddi gerekirken bu husus değerlendirilmeden karar verilmesinin doğru olmadığını istinaf nedeni olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Dava, itirazın iptali istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davaya bakmakla asliye hukuk mahkemesi görevli olduğu gerekçesiyle göreve ilişkin dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre; bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin, taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır.
Somut olay değerlendirildiğinde, dava dilekçesindeki anlatıma göre davacı taraf, bir yandan … adlı işletmeye ortak olmak amacıyla ödediği paranın iadesi isteminde bulunurken bir yandan bu ilişkiyi şirket ortaklığı olarak betimlediği gibi davacının dayandığı e maillerde de şirket ortaklık ilişkisinden bahsedildiği görülmüştür. Yargılama neticesinde açık veya gizli şirket ortaklık ilişkisi mi adi ortaklık ilişkisi mi bulunduğu değerlendirilmesi gerekmekte olup mahkemece de uyuşmazlık şirket ortaklık vaadi olarak nitelendirildiğine, şirketler hukuku TTK’da düzenlenmiş olup TTK’nın 4/1-a maddesi uyarınca mutlak ticari dava kapsamında kaldığına göre asliye ticaret mahkemesince deliller incelenerek bir sonuca ulaşılması gerektiğinden mahkemece asliye hukuk mahkemesi görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi doğru olmamıştır.
Bu durumda, ilk derece mahkemesi görevli olmasına rağmen görevsizlik kararı verilmiş olması nedeniyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-3 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, kaldırma kararının sebep ve şekline göre davalılar vekilinin istinaf itirazının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalılar vekilinin istinaf başvurusunun ESASA İLİŞKİN SEBEPLER İNCELENMEKSİZİN KABULÜNE,
2-Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesinin 15.10.2020 tarih, 2020/271 E. – 2020/293 K. sayılı kararının HMK’nın 353/1-a-3 maddesi uyarınca resen KALDIRILMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın mahal mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Kaldırma kararının sebep ve şekline göre davalılar vekilinin isitnaf itirazının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
4-İstinaf yoluna başvuran tarafından yatırılan istinaf harcının istek halinde kendisine iadesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-3 maddesi gereğince kesin olmak üzere 31.05.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.