Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/233 E. 2023/1666 K. 23.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/233
KARAR NO : 2023/1666

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29.09.2020
NUMARASI : 2017/490 E. – 2020/539 K.
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
KARAR TARİHİ : 23.11.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 23.11.2023

İzmir 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 29.09.2020 tarih 2017/490 E. – 2020/539 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, davalı sürücü …’ın sürücüsü olduğu … plakalı paletli ekskavatörün müvekkiline ait park halinde bulunan …plakalı otobüse çarptığını, müvekkiline ait aracın 25 gün boyunca serviste kaldığını, aracın dava dışı … firmasına günlük 198 TL+KDV karşılığı hizmet verdiğini, müvekkilinin bu iş nedeniyle 198 TL x 25 = 4.950,00 TL kazanç kaybına uğradığını, ayrıca dava dışı …. Şti. ile yaptığı sözleşme gereğince bir sabah bir de akşam olmak üzere … müşteri servisi olarak günlük 150 TL+ KDV olarak hizmet verdiğini, 150 TLx20 iş günü = 3.000,00 TL gelir kaybı olduğunu; ayrıca dava dışı … taşımacılık ile yaptığı anlaşma gereğince belediyenin metro çalışanlarına gece ve sabah olmak üzere günde 2 defa günlük 65,00 TL+KDV karşılığı hizmet verdiğini, kaza sonrası bu firmanın sözleşmesini feshettiğini, aslında sözleşme bitiş tarihinin 31.12.2016 olduğunu, bu nedenle kaza tarihi olan 25.10.2016 ile sözleşme bitiş tarihi olan 31.12.2016 tarihleri arasındaki kazanç kaybının ise 49 x 65=3.185,0 TL olduğunu, bu üç firmadan toplam kazanç kaybının 11.135,00 TL olduğunu, ayrıca aracın kaza nedeniyle değer kaybına uğradığını, davalı sürücünün kazanın meydana gelmesinde tam kusurlu olduğunu iddia ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 500,00 TL değer kaybı bedelinin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, ayrıca 11.135,00 TL kazanç kaybının kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı işleten ve sürücüden müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … Sigorta Şirketi vekili, davalı şirkete ait paletli ekskavatörün 25.10.2016-25.10.2017 tarihleri arasında trafik sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, kaza tarihi ile poliçe başlangıç tarihinin aynı olduğunu, öncelikle kaza saatinin tespitinin gerektiğini, kusur durumunun ATK’dan rapor alınarak tespitini ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalılar tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, park halinde duran davacı aracına davalı …’in sevk ve idaresindeki iş makinesinin çarpması şeklinde gerçekleşen trafik kazası nedeniyle davacının kusursuz, davalı …’in tam kusurlu olduğu, davacı aracının bu kaza nedeniyle 25 gün serviste kaldığı, istem konusu edilen kazanç kaybının gerçek kazanç kaybı olması nedeniyle davacı tarafça dosyaya kazandırılan günlük net kazanç tutarının defter ve belgelere göre hesaplanan kazanç tutarına göre fiili durumu yansıttığı, davacının toplam 3.363,25 TL kazanç kaybına uğrayacağı, 05/06/2020 tarihli raporda aracın piyasa değerinin 110.000,00 TL, aracın kazadan sonraki değerinin 105.000,00 TL olarak belirlendiği, davacının aracında 5.000,00 TL’lik değer kaybı meydana geldiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, taleple bağlılık ilkesi gereği 2.000,00 TL’lik değer kaybının 861,05 TL’sinin davalı sigorta şirketi açısından dava tarihinden, diğer davalılar için olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye 1.138,95 TL’nin davalılar … ve … Şti.’den olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müteselsilen tahsiline, 3.363,25 TL kazanç kaybı bedelinin olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … Şti.’den olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin kazanç kaybı talebinin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, müvekkilinin kazadan önce … otobüs işletmesi ile yaptığı anlaşma gereği bu işletme bünyesinde her gün “…” firmasına günlük ücreti 198,00 TL + KDV olmak üzere servis hizmeti verdiğini, aracın serviste kaldığı 25 gün boyunca 198,00 TL X 25= 4.950,00 TL müvekkilinin bu işinden gelir kaybına uğradığını; Ayrıca müvekkilinin … Şti ile yaptığı sözleşme gereği, … müşteri hizmetleri servisi olarak iş günlerinde 2 defa sabah – akşam hizmet verdiğini, günlük ücretin 150,00 TL + KDV olduğunu, 150,00 TL X 20 gün= 3.000,00 TL gelir kaybı oluştuğunu; Yine müvekkilinin …- … ile yaptığı anlaşma gereği, günlük 65 TL + KDV bedelle belediyenin metro çalışanları için gece ve sabah günde 2 defa servis hizmeti verdiğini, bu işletmenin kaza sonrasında sözleşmeyi feshettiğini, kaza tarihi 25.10.2016 ile 31.12.2016 tarihleri arasında fesih nedeniyle 49 gün X 65,00 TL= 3.185,00 TL gelir kaybı oluştuğunu, böylece müvekkilinin toplam kazanç kaybı 11.135,00 TL olduğunu, ilk derece mahkemesince alınan 20.07.2018 tarihli bilirkişi raporunda müvekkilinin talep edebileceği net kazanç kaybı tutarının günlük 200 TL olmak üzere 25 günde 25X200=5.000,00 TL olacağının belirlendiğini, rapora itiraz etmeleri üzerine alınan 14.01.2019 tarihli ek bilirkişi raporunda günlük net kazanç kaybının daha düşük şekilde 134.53 TL olmak üzere 25 günde net 3.363,25 TL kazanç kaybı hesaplandığını, müvekkilinin … firması ile sözleşmesinin kaza nedeni ile feshinden dolayı 49 günlük kazanç kaybına uğradığını, ancak bu hususun hiç dikkate alınmadığını, müvekkilinin diğer iki firma açısından 25’er günlük kazanç kaybı olsa da … firması açısından 49 günlük kazanç kaybı bulunduğunu, bilirkişi raporunda “benzin gideri ve amortisman vs.. giderler” derken “vs” gibi farazi bir gidere dayanılmasının, hatalı olduğunu, bilirkişilerin müvekkiline ait defterleri inceleyerek 2016 yılına göre kazancının ve kar kaybının belirlendiğini, 2017 yılının sonlarına doğru gerçekleşen kazada müvekkilinin kazancının bir yıl önceye göre belirlenmesinin hatalı olduğunu, değer kaybı açısından davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğu miktarın 861,05 TL ile sınırlandırılmasının hatalı olduğunu, davalı sigorta şirketinin değer kaybının tamamından diğer davalılar ile birlikte müteselsilen sorumlu olduğunu, hükmedilen vekalet ücretinin de hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava, trafik kazası nedeniyle karşı aracın sürücüsü, işleteni ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısından değer kaybı bedeli, ayrıca sürücü ve işletenden kazanç kaybı istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle, değer kaybı talebinin kabulüne, kazanç kaybı talebinin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Davalı …’ın sevk ve idaresindeki paletli iş makinesi ile davacıya ait park halindeki otobüse çarparak hasarlanmasına sebep olduğu, kazanın meydana gelmesinde %100 oranında kusurlu olduğu, davacıya ait araçta kaza nedeniyle 2.000,00 TL değer kaybı oluştuğu hususları istinafa gelenin sıfatına ve istinaf sebeplerine göre taraflar arasında çekişme konusu değildir. Uyuşmazlık, davacının aracını onarım için serviste kaldığı 25 gün boyunca çalıştıramaması nedeniyle hangi tutarda kazanç kaybına uğradığı noktasında toplanmaktadır.
İlk derece mahkemesince alınan bilirkişi raporunda, davacının aracın serviste kaldığı 25 gün boyunca benzin parası ödemediği, aracında 25 günlük yıpranma meydana gelmemiş olduğu, servis hizmeti sırasında yapması gereken ayrıca masraflar varsa yapmadığı, benzin, amortisman vs giderler düşüldüğünde net kazancının 200,00 TL, 25 günlük net kazanç kaybının ise 25×200=5.000,00 TL olduğu bildirilmiştir. Taraf vekillerinin itirazları üzerine alınan ek raporda davacı tarafın aracın her gün 150 km yol kat ettiğine dair beyanları ve yapılan servis hizmetine ilişkin olarak dosyaya sunduğu faturalar incelenerek davacıya ait aracın 154 gün süre içinde toplam 51.540,04 TL kazandığı, bir günde kazandığı brüt paranın 334,68 TL olduğu, çalışmadığı süre içerisinde günlük yakıt tasarrufunun 126,90 TL, yıpranmadan tasarrufunun 73,25 TL olmak üzere toplam 200,15 TL indirildiğinde davacının net kârının 134,53 TL olduğu, böylece davacının talep edebileceği, 25 günlük kazanç kaybının 3.363,25 TL olduğu tespit edilmiştir. Yargıtay’ın yerleşik kararlarında belirtildiği üzere, trafik kazası nedeniyle kazanç kaybının tespitinde makul tamir süresi, araç için yapılacağı halde aracın kullanılamaması nedeniyle tasarruf edilen yakıt, şoför ücreti, amortisman vs. düşülerek hesap yapılması gerektiğinden, ilk derece mahkemesince kazanç kaybı yönünden hükme esas alınan bilirkişi ek raporunda yapılan hesaplamanın bu doğrultuda olaya ve dosya kapsamına uygun, denetime elverişli olduğu anlaşılmaktadır. (Yargıtay 17. HD 2018/6083 E. 2020/4887 K. sayılı ilamı)
Ne var ki, sürücünün trafik kazasının oluşmasında kusurlu bulunması durumunda zarar gören, 6098 Sayılı TBK’nun 49. maddesi gereğince sürücüye, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85. maddesi gereğince motorlu aracın işletenine, TTK’nın 1402. ve devamı maddeleri uyarınca zorunlu mali sorumluluk sigortacısı şirkete karşı dava açabilir. Sigorta şirketi ve işleten de sürücü ile birlikte zarar görene karşı müteselsilen sorumludur. Müteselsil sorumlulukta, kural olarak borçlulardan her biri, TBK’nun 162. maddesine göre borcun tamamından sorumludurlar. Kaza nedeniyle araçta meydana gelen değer kaybı gerçek zarar içinde değerlendirilir ve bu zarardan hem sürücü ve işletenler, hem de ZMSS şirketi sorumludur. Davacı, müteselsil sorumluluk ilkesi gereği zararın tamamını isterse sorumluların tamamından, isterse bir kısmından isteyebilir. Davacı açıkça davalıların kusur oranında sorumlu tutulmasını istemediğine göre, müteselsil sorumluluğu bulunan davalıların zararın tamamından sorumlu tutulması gerekir. Anayasa Mahkemesinin 17.07.2020 tarihli 2019/40 E-202/40 K. sayılı iptal kararı üzerine 19.06.2021 tarihinde yürürlüğe giren 7327 sayılı Kanunun 18. maddesiyle KTK’nın 90. maddesinde yapılan değişiklikle, poliçe tarihi itibariyle ister eski genel şartlar ister yeni genel şartlar yürürlükte olsun Anayasa Mahkemesinin anılan iptal kararından sonra değer kaybı tazminatının yeni genel şartlara göre hesaplanması mümkün olmayıp, değer kaybının aracın trafik kazası sonucu hasarlanıp, onarılmasından sonraki değeri ile hiç hasarlanmamış haldeki değeri arasındaki farka ilişkin olup araçtaki değer kaybı belirlenirken, aracın markası, yaşı, modeli ve hasar gördüğü kısımları dikkate alınarak aracın kaza tarihinden önceki 2. el satış değerinin tespiti ile aracın tamir edildikten sonra ikinci el satış değerinin tespiti ve arasındaki fark göz önüne alınarak belirlenmelidir. (Yargıtay 17. HD 07.03.2016 tarih ve 2015/15003 E.- 2016/2856 K. sayılı ilamı) Açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesince dava değeri dikkate alınarak 2.000,00 TL değer kaybının davalıların tamamından müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davalılar arasında ayrım yapılarak, davalı sigorta şirketinin Karayolları Motorlu Araçlar ZMMS Genel Şartları ekinde yer alan formüle göre belirlenen tutardan, davalı işleten ve sürücünün ise bakiye kısımdan sorumlu tutulması isabetli bulunmamıştır. Davacı vekilinin bu yöndeki istinaf sebebi yerindedir.
Bu durumda, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak, yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29.09.2020 tarih 2017/490 Esas 2020/539 Karar sayılı kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Değer kaybı isteminin KABULÜNE, 2.000,00 TL değer kaybı bedelinin davalı sigorta şirketi açısından dava tarihinden, diğer davalılar için kaza tarihi olan 25.10.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
Kazanç kaybı isteminin KISMEN KABULÜ ile, 3.363,25 TL kazanç kaybı bedelinin kaza tarihi olan 25.10.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … Şti.’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin kazanç kaybı talebinin reddine,
Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 366,37 TL karar ve ilam harcından 224,70 TL peşin ve ıslah harcınının mahsubu ile bakiye 141,67 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafça yatırlan 256,10 TL (198,70 TL peşin harç, 26,00 TL ıslah harcı ve 31,40 TL başvuru harcından oluşan) harç ile gider avansından kullanılan 2.166,20 TL (posta masrafı, müzekkere masrafı ve bilirkişi ücretinden oluşan) toplam 2.422,30 TL yargılama giderinin ret kabul oranına göre hesaplanan 989,05 TL’sinin davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı … Şti. tarafından yatırlan gider avansından kullanılan 20,00 TL’nin ret kabul oranına göre hesaplanan 11,83 TL’sinin davacıdan alınarak … Şti.’ne verilmesine, bakiye kısmın davalı … Şti. üzerinde bırakılmasına,
Değer kaybı istemi yönünden hüküm tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/2 maddesi gereğince 2.0000,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile kendisini bir vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
Kazanç kaybı istemi yönünden hüküm tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/2 maddesi gereğince 3.363,25 TL vekalet ücretinin davalılar … ve … Şti.’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile kendisini bir vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
Kazanç kaybı isteminin reddedilen kısmı yönünden yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’nin 13/2 maddesi gereğince 7.771,75 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Şti.’ne verilmesine,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve istek halinde yatıran tarafa iadesine,
3-İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde istinaf yoluna başvurana iadesine,
4-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan 148,60 TL başvurma harcı, 30,00 TL posta masrafı olmak üzere toplam 178,60 TL istinaf yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 23.11.2023