Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/230 E. 2023/1514 K. 30.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/230
KARAR NO : 2023/1514

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20.10.2020
NUMARASI : 2018/494 Esas 2020/661 Karar

DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 30.10.2023
KARAR YAZIM TARİHİ: 30.10.2023

İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 20.10.2020 tarih 2018/494 Esas 2020/661 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili, davaya konu çekin, davalı şirkete mal karşılığı verildiğini, ancak mal teslimatı yapılmaması nedeniyle bedelsiz kaldığını, davalı şirket tarafından iade edilmesi gereken dava konusu … Yeni Gıda Çarşısı Şubesine ait 31.05.2018 keşide tarihli, Z9099013 seri nolu 150.000 TL bedelli çekin, kullanılan kredinin teminatı olarak bankaya verildiğini, … Yeni Gıda Çarşısı Şubesinin dava konusu çeki davalı bankaya takasa verdiğini, çekin tahrif edildiğini, bu nedenle davaya konu … Yeni Gıda Çarşısı şubesinin … nolu hesabına ait 31/05/2018 keşide tarihli 150.000,00-TL bedelli çekten dolayı davalılara borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili, müvekkili bankanın, davacı ile davalı şirket arasındaki ticari ilişkiyi ve yapılan alışveriş sonrası malın teslim edilip edilmediğini bilebilecek durumda olmadığını, çek üzerindeki tasdik imzanın keşideciye ait olup olmadığını bilemeyeceğini, söz konusu çekin davalı şirket tarafından kullanılan kredi karşılığı bankaya ciro edilerek verildiğini, 24.07.2017 tarihli alacak bildirim formunda görüleceği üzere; satılan mal karşılığı tanzim edilen faturalar nedeniyle 24.07.2017 tarihli ödeme araçları tevdi bordrosu düzenlendiğini ve bu bordro ile birlikte bu dava konusu çekin müvekkil bankaya teslim edildiğini, davalı bankanın ciro ile teslim aldığı çeki gerçek keşide tarihi olan 31.05.2018 tarihinde takasa verdiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı bankanın çeki kötüniyetle elinde bulundurduğunun davacı tarafça ispatlanamaması nedeniyle davalı bankaya karşı açılan davanın reddine, davalı şirket kaşesini taşıyan, imzalı belgenin isticvap davetiyesi ile davalı şirkete tebliğ edilmesine karşın, davalı şirket tarafından isticvap konusu hakkında beyanda bulunulması ve duruşmada hazır olunmaması üzerine söz konusu belge içeriğinin doğru olduğu ve altındaki imzanında davalı şirket yetkilisine ait olduğu kabul edilerek, davaya konu çekin bedelsiz kaldığı gerekçesiyle davalı şirket aleyhine açılan davanın kabulü ile dava konusu çek nedeniyle davacının davalı şirkete borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ :Davacı vekili, keşide tarihinin çekin zorunlu unsuru olup, çek üzerinde iki farklı tarih bulunması halinde, çekin, unsur eksikliği nedeni ile çek vasfını yitirdiğini, dava konusu çek üzerinde de bu şekilde iki farklı tarih ve davacıya ait olmayan bir imzanın bulunması nedeniyle çek vasfını kaybettiğini, davalı bankanın bu durumu öğrendikten 4 ay sonra çeki tahsile koyarak kötüniyetli davrandığını, davalı bankanın 24.07.2017 tarihli alacak bildirim formunda, satılan mal karşılığında tanzim edilen faturalar nedeniyle dava konusu çekin bankaya teslim edildiği iddia edilmiş ise de, bu faturaların davacnın 2017 yılı cari hesabında bulunmadığını, tüm bu hususlar bir araya geldiğinde davalı bankanın kötüniyetli olduğunun sabit olduğunu istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Dava, İİK’nun 72. Maddesi gereğince açılan, dava konusu çekten dolayı menfi tespit istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın davalı banka yönünden reddine, davalı şirket yönünden kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Dava konusu çekin keşide tarihinde tahrifat yapıldığı ve gerçek keşide tarihinin 31/05/2018 tarihi olduğunun ATK Fizik İhtisas Dairesi raporuyla sabit olup dosyada bulunan yazı yanıtından davaya konu çekin keşide tarihi olan 31/05/2018 tarihinde davalı Bankanın İzmir şubesinden takasa verilerek ibraz edildiği, dolayısıyla çekin ciro yoluyla davalı bankaya intikal etmesi nedeniyle davalı bankanın yetkili hamil olup, bu şekilde dava konusu çekin kambiyo vasfını yitirmediği, davacı tarafça, davalı bankanın taraflar arasındaki ilişkiyi bilebilecek durumda olduğu, başka bir deyişle iyiniyetli olmadığının kanıtlanamadığı, bu gerekçeye dayalı yerel mahkeme kararında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılarak, yerinde görülmeyen istinaf itirazının HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı yönünden istinaf karar harcı olan 269,85 TL maktu harçtan, peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 215,45 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davacının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 30.10.2023