Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/228 E. 2021/747 K. 22.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ11. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/228
KARAR NO : 2021/747

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08.12.2020
NUMARASI : 2020/192 E. 2020/772 K.
DAVANIN KONUSU : Zayi Belgesi Verilmesi
KARAR TARİHİ : 22.06.2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 22.06.2021

İzmir 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 08.12.2020 tarih 2020/192 E. 2020/772 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, 28.02.2020 tarihinde müvekkili şirkete ait genel kurul toplantı, müzakere defteri, ortaklar pay defteri, envanter ve yevmiye defterinin kaybedildiğini ileri sürerek şirkete ait genel kurul toplantı, müzakere defteri, ortaklar pay defteri, envanter ve yevmiye defterlerinin zayi olduğuna dair zayi belgesi verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia ve tüm dosya kapsamına göre, davacının ziyaını talep ettiği defterlerin TTK’nın 82/7 maddesinde belirtildiği üzere yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi afet veya hırsızlık sebebiyle ziyaa uğradığının davacı tarafça ispatlanamadığı, davacının muhasebecisinin cezaevine girmesi nedeniyle defterlere ulaşamaması hususunun TTK’nın 82/7 maddesi kapsamında olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, müvekkili şirketin mali müşaviri ….’un cezaevine girmesi nedeniyle ofisleri kapatıldığından şirket defterleri o dönemde kaybolduğunu, defterlere bu nedenle ulaşılamadığını, dolayısıyla müvekkili şirketin tamamen iradesi ve kusuru dışında elinde olmayan beklenmeyen bir olay nedeniyle ticari defterler zayi olduğunu, müvekkili şirketin pay sahibi tek kişi … olup şirketin yönetim kurulu üyesi olduğunu, müvekkili şirket defterlerinin zayi olması nedeniyle oldukça zarara uğradığını, Türkiye’nin bugünkü pandemi şartlarından dolayı müvekkili şirket defterlerinin kaybolması nedeni ile tarihi geçmiş imza sirküleri nedeni ile şirket hesaplarından işlem yapamaz duruma geldiğini bu nedenle şirket faaliyetleri olan inşaatların durduğunu, şirket çalışanları mal tedarikçilerinin mağdur olduğunu istinaf nedeni olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Dava, TTK’nın 82/7. maddesi uyarınca ticari defter hakkında zayi belgesi verilmesi istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle ve kamu düzenine ilişkin nedenlerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Yargıtay 11. H.D’nin yerleşmiş içtihatlarında belirtildiği üzere 6102 sayılı TTK 82/7. maddesinde zayi sebepleri tahdidi olarak sayılmamıştır. Diğer bir deyişle; maddede geçen “yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi” denilmek suretiyle bu gibi olayların benzerlerinin de bu kapsama girebileceği anlatılmaktadır. Bu meyanda, tacirin elinde olmayan benzer olaylar da maddenin kapsamı içindedir. (Yargıtay 11. HD’nin 2016/6084E, 2018/155 K). Yargıtay 11. H.D’nin bazı kararlarında ticari defter ve belgelerin muhasebeci uhdesindeyken kaybedilmesi halini TTK’nın 82/7. maddesi kapsamında kabul edilmezken 04.12.2014 tarih 2014/12017E, 2014/19005K ve 04.10.2007 tarih 2006/9662E, 2007/12449K sayılı kararlarında muhasebeci tarafından ticari defterlerin kaybedilmesi bu kapsamda değerlendirilmiştir. Ancak, hangi olaya dayandırılırsa dayandırılsın zayi iddiasının samimi ve inandırıcı olması, hayatın mutad cereyanına açıkca aykırı düşmemesi gerekir.
Somut olayda davacı vekili, müvekkili şirkete ait defterlerin kaybolduğunu ileri sürerek zayi belgesi verilmesi isteminde bulunmuş, mahkemece muhasebecinin cezaevine girmesi nedeniyle defterlere ulaşılamama halinin TTK’nın 82/7 maddesi kapsamında kalmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekili önce soyut bir kayıp iddiasında bulunurken yargılama sırasında muhasebecinin cezaevine girmesi nedeniyle defterlerin kaybolduğunu belirtmiştir. Dosyaya cezaevinde bulunduğu belirtilen muhasebeciye zayi istemine konu ticari defterlerin teslim edildiği ve muhasebecinin cezaevine girmesi nedeniyle ticari defterlerin kaybedildiği hususunda somut deliller sunulmadığından davanın reddine dair karar sonucu itibariyle doğru bulunmuştur.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı yönünden istinaf karar harcı olan 59,30 TL’den peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile davacının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-ç maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.22.06.2021