Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/2081 E. 2022/276 K. 16.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/2081
KARAR NO : 2022/276

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10.11.2021
NUMARASI : 2021/590 Esas
TALEBİN KONUSU : İhtiyati Haciz ve İhtiyati Tedbir Kararına İtiraz
KARAR TARİHİ : 16.02.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 16.02.2022

İzmir 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 10.11.2021 tarih 2021/590 Esas sayılı ara kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP : Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığını, yine müvekkili şirket yetkilileri ve müdürü ile davalı arasında şahsi tanışıklığın var olmadığını, müvekkili şirket yetkilisi olan …’ın oğlu …’ın soruşturma dosyasında adı geçen bazı kişilerce kandırılarak çeşitli vaatlerle bahis oynaması sonucunda yüksek bedellerle borçlandırıldığını, …’ın tüm borcunu elden ödemiş olmasına rağmen gerçekte var olmayan yeni borçlar yarattıklarını, …’ın tehdit ve baskılar sonucunda boş senetler ve çekler imzaladığını, …’ın …Bankası … Şubesi’nin 2 adet çekini gizlice alarak 1.070.000,00 TL ve 470.000,00 TL bedelli olmak üzere doldurup müvekkili şirket yetkilisiymiş gibi imzalayarak, davalı …’a teslim ettiğini, müvekkili şirkete ait çeklerin yetkili kişinin imzası olmaksızın piyasaya sürüldüğünü, bu hususların İzmir Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nde 20.08.2021 ve 23.08.2021 tarihli ifade tutanaklarında da yer aldığını iddia ederek, …Bankası … Şubesi 1677389 Seri Numaralı 1.070.000,00-TL bedelli, 1677390 Seri Numaralı 470.000,00 TL bedelli çeklerden dolayı borçlu olunmadığının tespitine, bu çekler hakkında banka tarafından lehdar ya da üçüncü kişilere çek bedelinin ödenmemesi ve ivedilikle ilgili bankaya müzekkere yazılarak sistem üzerinden gönderilmesine, çeklerin icra takibine konu edilmemesi, hukuki işleme tabi tutulması, ihtiyati haciz alınamaması konularında teminatsız olarak ihtiyati tedir kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :Mahkemece, 07.09.2021 tarihli ara karar ile davacının tedbir talebinin kısmen kabulü ile davacı borçlu şirketin keşidecisi olduğu …Bankası … Şubesi 1677389 Seri Numaralı 1.070.000,00 TL bedelli çek ve yine …Bankası … Şubesi1677390 Seri Numaralı 470.000,00 TL bedelli çeklerin davalı tarafından ibrazı halinde çek bedellerinin davalıya ödenmemesine, dava tarihinden sonra davalı tarafça davacı aleyhine, dava konusu çeklerden dolayı başlatılacak takibin tedbiren durdurulmasına, dava konusu çek bedeli olan 1.540.000,00 TL’nin % 15’i olan 231.000,00 TL nakit mahkeme veznesine yatırıldığında veya bu miktarı karşılar nakdi veya kesin ve süresiz banka teminat mektubu sunulduğu taktirde kararın infazı hususunda muhatap banka şubesine müzekkere yazılmasına karar verilmiştir.
Davalı tarafın talebi üzerine İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/298 D.İş sayılı dosyasında 06.09.2021 tarihinde 1.070.000,00 TL bedelli çek nedeniyle %15 teminat karşılığında, davacı şirket ve eldeki davada dava dışı …’ın alacağı karşılayacak miktarda taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmiştir. Davacı vekilinin ihtiyati hacze itiraz etmesi üzerine ilk derece mahkemesince duruşma açılarak taraflar davet edilmiş, 10.11.2021 tarihinde yapılan duruşma sonucunda verilen ara karar ile davacı vekilinin İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/298 D.İş sayılı ihtiyati haciz kararına itirazının reddine, İİK’nun 266. maddesi uyarınca davacı borçlu tarafından 1.070.000,00 TL alacağı karşılar, para veya mahkemece kabul edilecek rehin veya esham yahut tahvilat depo etmek veya taşınmaz rehin yahut muteber bir banka kefaleti göstermesi şartı ile ihtiyati haczin kaldırılmasına, ayrıca davalı vekilinin ihtiyati tedbire itirazının reddine karar verilmiştir.
Bu ara karara karşı, davalı vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ :Davalı vekili, mahkemece ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verildiğini, ancak 08/09/2021 tarihinde yatırdıkları teminatın iadesine karar verilmediğini, her ne kadar ihtiyati haciz kararı verilen mahkemeden teminatın iadesi talep edilecek ise de, ilk derece mahkemesince de bu hususta karar vermesi gerektiğini, ayrıca mahkemece tedbir kararına itirazlarının da reddine karar verildiğini, ancak gerekçe belirtilmediğini belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Dava, kambiyo senedi nedeniyle davalıya borçlu olunmadığının tespiti ile çeklerin iadesi, banka tarafından lehtar ya da üçüncü kişiye çek bedellerinin ödenmemesi, çeklerin icra takibine konulmaması, ihtiyati haciz alınmaması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi istemlerine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince davalının ihtiyati tedbir kararına itirazının reddine, davacının İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/298 D.İş sayılı dosyasında verilen ihtiyati haciz kararına davacının itirazının reddine karar verilmiştir.
İİK’nın 257/1. maddesi gereğince rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Buradaki ispat, esas davadaki gibi tam bir ispat değildir. İİK’nın 45. maddesi yollamasıyla aynı yasanın 167. maddesi uyarınca alacağın ipotekle teminat altına alınması, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip yapılmasına engel teşkil etmez.
Somut olayda, davacı tarafça 01.09.2021 tarihinde dava konusu …Bankası … Şubesi’ne ait 1.070.000,00 TL ve 470.000,00 TL bedelli iki adet çek nedeniyle davalıya borçlu olunmadığının tespiti ile çeklerin iptali istemiyle eldeki davanın açıldığı, buna karşılık davalı tarafın talebi üzerine İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/298 D.İş sayılı dosyasında 06.09.2021 tarihinde 1.070.000,00 TL bedelli çek nedeniyle %15 teminat karşılığında, davacı şirket ve eldeki davada dava dışı …’ın alacağı karşılayacak miktarda taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmiştir.
Davacı vekilince, davalı tarafın, davacı şirket yetkilisi olmayan dava dışı …’a yönelik tehdit ve baskısı sonucu, dava dışı …’ın müvekkili şirkete ait dava konusu iki adet çeki gizlice alarak, şirket yetkilisiymiş gibi imzalayıp piyasaya sürdüğünü, iş bu çeklerden dolayı davalıya müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile dava konusu çeklerin takibe konu edilmemesi, hukuki işleme tabi tutulması, ihtiyati haciz alınamaması konularında tedbir kararı verilmesi talebinde bulunduğu, iş bu talebin mahkemenin 07/09/2021 tarihli ara kararı ile kısmen kabul edildiği halde davalı tarafın İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne müracaat ile, mahkemenin 06/09/2021 tarih 2021/298 değişik iş esas ve karar sayılı ihtiyati haciz kararı ile dava konusu 1.070.000,00-TL bedelli çeke ilişkin olarak müvekkil şirket ve dava dışı … hakkında ihtiyati haciz kararı alındığını, verilen ihtiyati haciz kararının tedbir kararına, usul ve yasaya aykırı olduğunu, iş bu nedenle ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına, iş bu talebi kabul edilmediği takdirde teminat karşılığı ihtiyati haczin kaldırılmasına, davalı tarafın ihtiyati tedbir kararına yapmış olduğu itirazının reddine karar verilmesini talep ettiği; ilk derece mahkemesinin 10.11.2021 tarihli ara kararı ile davacı vekilinin İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06.09.2021 tarihli 2021/298 D.İş sayılı ihtiyati haciz kararına itirazın reddine, İİK’nun 266. maddesi uyarınca davacı borçlu tarafından 1.070.000,00 alacağı karşılar para veya mahkemece kabul edilecek rehin veya esham yahut tahvilat depo etmek veya taşınmaz yahut muteber bir banka kefaleti göstermesi şartı ile ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verildiği, aynı ara kararda davalı vekilinin ihtiyati tedbir kararına itirazının reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Davalı … vekili, İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06.09.2021 tarihli 2021/298 D.İş sayılı ihtiyati haciz kararında takdir edilen ve mahkeme veznesine yatırılan teminatın iadesine ve ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerektiğinden bahisle kararı istinaf etmiştir.
İİK’nın 258/3. maddesi uyarınca ihtiyati haciz talebinin reddi üzerine verilen karara karşı alacaklı tarafından istinaf yoluna başvurulabileceği gibi, İİK’nın 265. maddesi uyarınca kendisi dinlenmeden aleyhinde ihtiyati haciz kararı verilen borçlunun ve menfaati ihlal edilen 3. kişinin itirazı üzerine verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Ancak yasada İİK’nın 266. maddesi kapsamında teminat karşılığı ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına ilişkin karara yönelik istinaf hakkı düzenlenmemiştir. Bu tür kararlara karşı ancak esas hükümle birlikte istinafa başvurulabilir. (Yargıtay 11. HD 2017/1036 E. 2017/1896 K. sayılı ilamı) Bu nedenle davalı alacaklı vekilinin ihtiyati haczin kaldırılması kararına yönelik istinaf başvuru dilekçesinin HMK’nın 341/1, 346/1 ve 352. maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Davalı borçlu vekilinin ihtiyati tedbire itirazı hakkında yapılan değerlendirmede ise; İİK’nın 72/2. maddesinde “İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir.” hükmüne yer verilmiştir. İlk derece mahkemesince İİK’nın 72/2 maddesi gereğince takipten önce açılan menfi tespit davasında %15 teminat karşılığında dava konusu çek bedellerinin davalıya ödenmesinin ve bu çeklere dayalı olarak başlatılacak icra takiplerinin tedbiren durdurulmasına karar verilmiş olup, yasanın amir hükmüne uyulmak sureti ile verilen kararda isabetsizlik bulunmadığından, davalı vekilinin ihtiyati tedbire itirazın reddine dair karara yönelik istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuran davalı vekilinin ihtiyati haczin değiştirilmesi kararına yönelik istinaf dilekçesinin reddine; ihtiyati tedbire itirazın reddi kararına yönelik olarak istinaf dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin ihtiyati haciz kararının İİK’nın 266. maddesi uyarınca değiştirilmesi kararına yönelik istinaf başvuru dilekçesinin HMK’nın 341/1, 346/1 ve 352. maddesi uyarınca REDDİNE,
2-İhtiyati tedbire itiraz eden davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
3-İhtiyati tedbire itiraz eden davalı yönünden istinaf karar harcı olan 133,00 TL’den peşin alınan 59,30 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 73,70 TL’nin ihtiyati tedbire itiraz eden davalıdan tahsiline,
4-İstinaf başvurusu nedeni ile ihtiyati tedbire itiraz eden davalının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 16.02.2022