Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/201
KARAR NO : 2023/1750
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16.09.2020
NUMARASI : 2018/704 E. – 2020/216 K.
DAVANIN KONUSU : Maddi ve Manevi Tazminat
KARAR TARİHİ : 30.11.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 30.11.2023
Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesinin 16.09.2020 tarih 2018/704 E. – 2020/216 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacılar vekili ve davalı … Sigorta A.Ş. Vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacılar vekili, 09.02.2018 tarihinde davalı kooperatifin emir, hüküm ve talimatlarına bağlı, davalı … adına kayıtlı, davalı …’ın sürücüsü olduğu … plakalı aracın yaya olan müvekkillerinin murisi …’ya çarptığını, murisin olay yerinde vefat ettiğini, kazanın meydana gelmesinde davalı sürücünün kusurlu olduğunu, murisin kaza tarihinde 54 yaşında ve emekli olduğunu, oğluna ait araç ile taşımacılık işi yaptığını, davacıların müteveffa …’nın annesi, eşi, çocukları ve kardeşleri olduğunu, ölüm nedeniyle davacıların ızdırap ve üzüntü duyduklarını, annesi, eşi ve çocuklarının onun desteğinden mahrum kaldıklarını iddia ederek, davacılar anne …, eş … ve çocuklar …, … ve … için 200,00’er TL’den toplam 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı sürücü, işleten ve kooperatif yönünden olay tarihinden, davalı sigorta şirketi yönünden sigorta limitini aşmamak kaydı ile temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline; davacı eş için 40.000,00-TL, her bir davacı çocuk için 20.000,00-TL, davacı anne için 20.000,00-TL, her bir davacı kardeş için 10.000,00-TL olmak üzere toplam 240.000,00-TL manevi tazminatın davalı sürücü, işleten ve kooperatif yönünden olay tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacılar vekili 07.04.2020 tarihli ıslah dilekçesi ile, maddi tazminat talebini davacı … için 73.574,23 TL, (davalı sigorta şirketi yönünden 69.283,79 TL) davacı … için 1.144,60 TL ve davacı … için 19.121,25 TL’ye yükseltmiştir.
CEVAP: Davalı kooperatif vekili, araç sahibi …’ın kazanın meydana geldiği dönemde sadece kooperatifin üyesi olduğunu, kooperatifin çalışanı olmadığını, aracının kooperatifin emir, hüküm ve talimatı altında da işletilmediğini, davalı …’ın ise kooperatifin üyesi, araç işleteni veya kooperatif çalışanı olmadığını, müvekkili kooperatif bünyesinde şoför istihdam edilmediğini, dolayısıyla olayda müvekkilinin hiçbir sorumluluğunun bulunmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla müteveffanın kazanın meydana gelmesinde kusurlu olduğunu, talep edilen manevi tazminatın fahiş olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili, davacı tarafın başvurusu üzerine aktüerya bilirkişisinin hesaplaması sonrasında 16.05.2018 tarihinde davacı … için 29.345,00 TL, davacı … için 90,00 TL, davacı … için 4.926,00 TL olmak üzere toplam 34.362,00 TL ödeme yapıldığını, destekten yoksun kalma tazminatının ZMMS genel şartlarında belirtilen esaslara göre yapılması gerektiğini, kazanın oluşumunda davacıların desteğinin ve kusurunun bulunduğunu, davacıların destek ve muhtaçlık yaş sınırını geçmiş olduğunu, ödeme yapıldığı için alacağın muaccel olamayacağını ve dolayısıyla müvekkilinin temerrüde düşmediğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … ve … davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, müteveffa yaya …’nın, geceleyin sürücüler tarafından güçlükle görülebileceğini dikkate almadan yanyol ile anayolun birleşim noktasında kısmen anayol çizgisi üzerinde bulunduğu, yaklaşmakta olan araçları gece vakti far ışıklarından dahi fark etmeyip yolun kenarına çekilmek suretiyle daha tedbirli olması gerekirken yaklaşan araçlara karşı korunmasız kalmasına neden olduğu, KTK’nın 68/c ve ilgili yönetmeliğin 138/c hükümlerine aykırı davrandığı, kazanın meydana gelmesinde %60 oranında kusurlu olduğu, davalı sürücü …’ın ise yerleşim yeri içinde daha dikkatli ve tedbirli davranması gerektiği, kavşağa geldiğinde aracın hızını düşürmediği, ön ilerisine azami dikkatini vermediği, taşıt yolunun sağından taşıt yolu içinde bulunan yayayı geç farketmekle fren tedbirine hiç başvurmadığı, KTK’nın 47/d ve 52/b hükümlerine aykırı davrandığı, kazanın meydana gelmesinde %40 oranında kusurlu olduğu; müteveffa …’nın ölüm tarihinde Bağkur emeklisi olduğu, aktif dönem hesaplarının evli işçiler için agi dahil net asgari ücret üzerinden, pasif dönem hesapları agi hariç net asgari ücret üzerinden hesaplandığı, davalı sigorta şirketi tarafından önceden yapılan ödemeler de dikkate alındığında, ödeme tarihi itibariyle davacı … için 57.245,58 TL destek tazminatı hesaplandığı, sigorta şirketinin 29.345,00 TL ödediği, aradaki fark 27.328,13 TL nin %10’dan fazla olduğu, dolayısıyla davacı tarafından düzenlenen belgenin ibraname niteliğinde değil makbuz niteliğinde sayılacağı, buradan hareketle son rapor tarihi itibariyle davacı eş …’nın hak ettiği destekten yoksun kalma tazminatının PMF yaşam tablosuna göre 60.509,86 TL, TRH 2010 yaşam tablosuna göre 55.954,66 TL olduğu, davalı sigorta şirketi tarafından önceden yapılan ödemeler de dikkate alındığında, ödeme tarihi itibariyle … için 783,36 TL destek tazminatı hesaplandığı, sigorta şirketinin 90,00 TL ödediği, davacı …’nın hak ettiği destekten yoksun kalma tazminatının PMF yaşam tablosuna göre 709,10 TL, TRH 2010 yaşam tablosuna göre 709,10 TL olduğu; son rapor tarihi itibariyle davacı çocuğu …’nın hak ettiği destekten yoksun kalma tazminatının PMF yaşam tablosuna göre 11.863,40 TL, TRH 2010 yaşam tablosuna göre 12.376,22 TL olduğu; yargılama sırasında vefat eden anne …’nın ölüm tarihi 06/05/2018’e kadar kendisi için 280,04 TL destek tazminatı hesaplandığı, sigorta şirketinin ise kendisine 926,00 TL ödediği, dolayısıyla karşılanmamış maddi zararının kalmadığı; davalı sürücü … ve işleten …’a ait kamyonla davalı kooperatif aracılığıyla yük taşımacılığı yapılmakta ise de, davalı kooperatifin adı geçen davalılar üzerinde aracın işletilmesi ile ilgili olarak herhangi bir nüfuz ve etkisinin bulunmadığı, sadece nakliye işini verdiği, aracın işletilmesinde kontrolünün ve tasarrufunun bulunmadığı, talep edilen maddi ve manevi zararlardan davalı kooperatifin sorumlu tutulmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle, davacılar … (ölümü ile mirasçıları), …, …, … ve … tarafından davalı … Kooperatifi aleyhine açılan maddi tazminat davasının reddine, davacı … (ölümü ile mirasçıları) tarafından davalılar …, … ve … Sigorta A.Ş. aleyhine açılan maddi tazminat davasının reddine; davacı … tarafından davalılar …, … ve … Sigorta A.Ş. Aleyhine dava dilekçesi ve ıslah dilekçesi ile açılan maddi tazminat davasının kısmen kabulüne 60.509,86 TL destekten yoksun kalma tazminatının (davalı … Sigorta A.Ş.nin bu tutarın 55.954,66 TL lik bölümünden sorumlu olması kaydıyla) davalı … Sigorta A.Ş. yönünden dava tarihinden, davalılar … ve … yönünden kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte adı geçen davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’ya ödenmesine, fazlaya ilişkin maddi tazminat isteminin reddine; davacı … tarafından davalılar …, … ve … Sigorta A.Ş. aleyhine açılan maddi tazminat davasının kısmen kabulüne 709,10 TL destekten yoksun kalma tazminatının -davalı … Sigorta A.Ş. yönünden dava tarihinden, davalılar … ve … yönünden kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte adı geçen davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’ya ödenmesine, fazlaya ilişkin maddi tazminat isteminin reddine; Davacı … tarafından davalılar …, … ve … Sigorta A.Ş. aleyhine açılan maddi tazminat davasının kısmen kabulüne 12.376,22 TL destekten yoksun kalma tazminatının (davalılar … ve …’ün bu tutarın 11.863,40 TL’lik bölümünden sorumlu olması kaydıyla) -davalı … Sigorta A.Ş. yönünden dava tarihinden, davalılar … ve … yönünden kaza tarihinden itibaren- işleyecek yasal faizi ile birlikte adı geçen davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’ya ödenmesine, fazlaya ilişkin maddi tazminat isteminin reddine, tüm davacılar tarafından davalı … Kooperatifi aleyhine açılan manevi tazminat davalarının ayrı ayrı reddine; davacı … (ölümü ile mirasçıları) için ileri sürülen manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalılar … ve …’den tahsili ile davacı … mirasçılarına verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat isteminin reddine, davacı … tarafından açılan manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 20.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalılar … ve …’den tahsili ile davacı …’ya verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat isteminin reddine, davacılar …, …, …, …, … ve … tarafından açılan manevi tazminat davalarının kısmen kabulü ile ayrı ayrı 3.000,00’er TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalılar … ve …’den tahsili ile bu davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat istemlerinin ayrı ayrı reddine, davacılar …, …, …, …, … ve … tarafından açılan manevi tazminat davalarının kısmen kabulü ile ayrı ayrı 1.500,00’er TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalılar … ve …’den tahsili ile bu davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacılar vekili ve davalı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacılar vekili, kazanın meydana gelmesinde davalı sürücüye %40, müvekkillerinin murisi olan müteveffa …’ya %60 oranında kusur izafe edilmesinin ve mahkemece bu rapora dayalı olarak hüküm kurulmasının hakkaniyete, yasaya ve hukuka aykırı olduğunu, davalı sürücünün ehliyetine alkolden dolayı el konulmuş olduğunu, olay esnasında mevcut ve geçerli bir ehliyetinin bulunmadığını, davalı sürücünün kaza esnasında da alkollü olduğunu, müteveffanın çarpmanın etkisiyle 22 mt ileriye fırladığını, hızının 50 km/h’nin üzerinde olduğunu, davalı sürücünün kolluktaki ifadesinde kaza sırasında uyuklamış olabileceğini beyan ettiğini, bu nedenle davalı sürücünün sadece %40 oranında kusurlu kabul edilmesinin hatalı olduğunu, hükmedilen manevi tazminat miktarının çok düşük olduğunu, davalı kooperatif yönünden davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, … plakalı aracın davalı kooperatifin emir, hüküm ve talimatlarına bağlı olarak işletilmekte iken dava konusu kazanın meydana geldiğini, müteveffanın gelirinin asgari ücret üzerinden belirlenmesinin hatalı olduğu, müteveffanın şoför olmasının yanısıra aracın maliki olduğunu, davacı eş yönünden bilinen/karara en yakın zamandaki yaşı esas alınarak evlenme ihtimali belirlenmesi gerekmesine rağmen olay tarihindeki yaşının esas alınmasının hatalı olduğunu, PMF yaşam tablosu yerine TRH 2010 yaşam tablosu esas alınarak hesaplama yapılmasının hatalı olduğunu, Yargıtay kararlarında tazminat hesaplama yöntemi olarak “Progressif Rant” denilen %10 arttırma %10 eksiltme yöntemi esas alındığını, bu hesaplama yöntemindeki yaşam olasılıklarının da her zaman için PMF 1931 tablosundaki verilerle yapıldığını, avans faizi yerine yasal faize hükmedilmesinin ve davalılar lehine fazla miktarda ret vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili, hükme esas alınan bilirkişi raporundaki tazmınat hesabının hatalı değerlendirmeler içerdiğini, müteveffanın oğlu … için destek sonu yaşı 22 olarak kabul edilerek kendisine 17.10.2018 tarihine kadar destek verildiğini, diğer oğlu … için de üniversite öğrenimi gördüğü belirtilerek destek sonu yaşının 25 olarak kabul edildiğini ve 21.09.2023 tarihine kadar destek verildiğini, müteveffanın oğlu …’nın 2018 yılında 4. Sınıfta olduğunu, bu nedenle mezuniyet tarihi dikkate alınarak 30.06.2018 tarihine kadar destek verilmesi gerektiğini, müteveffanın diğer oğlu …’nın, öğrenim süresinin 2 yıl olduğunu, muhtemel mezuniyet tarihinin 30.06.2020 olarak kabul edilmesi ve bu tarihe kadar destek verilmesi gerektiğini, bilirkişi raporunda 01.01.2020 – 31.12.2020 tarihleri arası mükerrer hesaplama yapıldığını, bilirkişi raporunda enflasyon dikkate alınmadığını, müvekkili şirket tarafından ödenen 16.05.2018 tarihinde yapılan ödemelerin rapor tarihine güncellenmeden tenzil edildiğini, bilirkişi raporunda evli, eşi çalışmayan, 2 çocuk üzerinden hesaplama yapıldığını, oysa müteveffanın kaza tarihinde 18 yaşından küçük çocuğu bulunmadığını, evli, eşi çalışmayan net asgari ücreti üzerinden çalışma yapılması gerektiğini, ilk derece mahkemesince davacı … için 60.509,86 TL tazminatın 55.954,66-TL tutarındaki kısmının kabulüne karar verildiğinin belirtildiğini, oysa davacı vekilinin ıslah dilekçesinde davacı … için dava değerinin 73.574,23-TL tutarına ıslah edildiğini, bu tutar sehven yazılmış olsa dahi hatanın giderilmesini ve kabul/red oranının revize edilmesini talep ettiklerini, sigortalı araç sürücüsüne atfedilen kusur oranını kabul etmediklerini, kaza tespit tutanağına göre müteveffa …’nın KTK’nın 68/1-a maddesini ihlal ettiğini, kaza anında müteveffanın taşıt trafiğine açık olan ve taşıtların geçiş önceliğine sahip olduğu yol üzerinde bulunduğunu, kendisine doğru gelen aracı far ışıklarından dahi fark etmeyecek kadar tedbirsiz ve dikkatsiz davrandığını belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Dava, trafik kazası nedeniyle karşı aracın sürücüsü, işleteni, aracı hüküm ve talimatlarına bağlı olarak işlettiği iddia olunan davalı kooperatif ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısından destekten yoksun kalma tazminatı, ayrıca sürücü, işleten ve davalı kooperatiften manevi tazminat istemine ilişkindir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Davacı vekilince, müvekkillerinin desteği …’ya çarpan aracın davalı kooperatifin emir, hüküm ve talimatlarına bağlı olarak çalıştığı, KTK’nın 85. Maddesi gereğince maddi ve manevi zararlarından araç sahibi … ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu iddia edilmiştir. 2918 sayılı KTK’nın hükümlerine göre, trafik kaydı “işleteni” kesin olarak gösteren bir karine değilse de, onun kim olduğunu belirleyen güçlü bir kanıt niteliğindedir. Ancak, trafik kaydına rağmen işleten sıfatının üçüncü kişi üzerinde bulunmasını engelleyen bir yasa hükmü yoktur. Aynı yasanın 3. maddesinde, “işleten: Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehin gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak, ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.” şeklinde tanımlanmıştır. Aynı Kanun’un 85. maddesinde ise, “Bir motorlu aracın işletilmesi, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen bilet ile işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda davalı … Kooperatifi, kazaya karışan aracın maliki olmadığı gibi aracı kendi nam ve hesabına işlettiğine dair herhangi bir somut delil bulunmamakta ise de, ilk derece mahkemesince davalı kooperatifin ana sözleşmesi getirtilip incelenerek ortakların meslekleri ile ilgili araç, gereç ve malzemeleri imal ve tedarik edeceğine ve kooperatifi KTK’nın 85. Maddesi kapsamında işleten olarak kabulünü gerektirir bir hüküm bulunup bulunmadığı hususu araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yeterli inceleme yapılmaksızın davalı kooperatif yönünden davanın reddine karar verilmesi yerinde görülmemiştir. Davacılar vekilinin bu yöndeki istinaf sebebi yerindedir. (Yargıtay 17. HD 01.10.2015 tarihli 2015/10138 E. 2015/10077 K. Sayılı ilamı) Anayasa Mahkemesi’nin 17.07.2020 tarih- 2019/40-2020/40 sayılı kararı ile; KTK’nun 90. maddesindeki “bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir” bölümündeki “bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verilmiştir. Bu nedenle; işgücü kaybı tazminatı hesabında, yeni ZMSS Genel Şartları ekindeki cetvellerin kullanılması mümkün olmadığından ve %1,8 teknik faiz uygulaması da anılan cetvellerle getirildiğinden artık uygulanamaz. (Yargıtay 4. H.D’nin 22.06.2021 tarih 2021/3089E, 2021/3441K).
Bu açıklamalar ışığında somut olaya dönüldüğünde, hükme esas alınan aktüerya raporunda kazanın 01.06.2015 tarihli ZMMS Genel Şartlarındaki değişiklikten sonra gerçekleştiği gerekçesiyle TRH 2010 Yaşam Tablosu ve %1.8 teknik faiz uygulanarak tazminat hesaplanmıştır. Oysa ki yukarıda açıklandığı üzere tazminat hesabının usuli kazanılmış hakları gözeterek, TRH 2010 Yaşam Tablosuna ve gelirin %10 artırılıp %10 iskonto edilmesi esasına dayalı progresif rant metoduna göre yapılması gerekmektedir. Davacılar vekilinin bu yöndeki istinaf sebebi yerindedir.
Mahkemenin kabulüne göre de, davalının zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu araç ticari araç niteliğinde olduğundan avans faizine hükmedilmesi gerekirken yasal faize hükmedilmesi isabetli olmamıştır. Davacılar vekilinin bu yöndeki istinaf sebebi de yerindedir.
Bu durumda, ilk derece mahkemesince hüküm sonucu ile gerekçeli karar arasında çelişki oluşturacak şekilde karar verildiğinden, istinaf istemine konu karara yönelik denetim yapılması mümkün değildir. O halde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esasa ilişkin hususlar incelenmeksizin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve kaldırma kararının sebep ve şekline göre davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenenlerle;
1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca ESASA İLİŞKİN SEBEPLER İNCELENMEKSİZİN KABULÜNE,
2-Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesinin 16.09.2020 tarih 2018/704 Esas 2020/216 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dairemizin kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın mahal mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf yoluna başvuranlar tarafından yatırılan istinaf karar harçlarının istek halinde kendilerine iadesine,
5-İstinaf yoluna başvuran davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 maddesi gereğince kesin olmak üzere 30.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.