Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/2 E. 2023/1298 K. 27.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/2
KARAR NO : 2023/1298

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 22.05.2019
NUMARASI : 2018/198 E. – 2019/83 K.
DAVANIN KONUSU : Tasarımın İhlali Nedeniyle Tecavüzün Önlenmesi ve Tazminat
KARAR TARİHİ : 27.09.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 27.09.2023

İzmir Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 22.05.2019 tarih 2018/198 E. – 2019/83 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, davalı tarafa karşı 2018/53 D.iş tespiti yaptıklarını, 22/05/2018 tarihli rapor ile 2017/01949 nolu tasarıma tecavüzünün belirlendiğini, fazlası saklı belirsiz alacak olmak üzere 1.000 TL maddi, 15.000 TL manevi tazminata tespit tarihinden itibaren ticari faiziyle karar verilmesini ayrıca tedbir verilmesini dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili, tasarımlar arasındaki farklılıkların tespit edildiğini, 01949/ 8, 9, 10, 20 nolu tasarımlar ve 14.1 tasarımın kalıplarının farklı bulunduğunu, bulunan kısmi benzerliklerin de hatalı değerlendirme olduğunu, tazminat şartlarını oluşmadığını, kendilerine bir uyarı gönderilmediğini belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, 28/01/2019 tarihli bilirkişi raporunda, 14.1 çoklu tasarımın davalı tarafından haksız kullanıldığının belirlendiğini, ancak davalının ticari belgelerinde ürün kodlama kayıtlarının bulunmaması, faturalarda ürünün ferden gösterilmemesi nedeniyle net bir hesap yapılamadığını, gelir tablosundaki maliyet hesaplarından hareket ile karlılık oranı tespit edilerek söz konusu ürüne uyarladıklarında, ihlale ilişkin kazanç kaybının 16.112,90 TL olduğunu rapor ettikleri, gerek davalı gerekse davacı itirazları üzerine ek rapor alındığı, bilirkişi heyeti ek raporunda ihlal yönünden aynı mahiyette rapor tanzim edildiği, buna karşılık yoksun kalınan karın 18.750,99 TL olduğu belirlendiğini, bilirkişi raporunun hükme esas alınarak, sınai hak ihlallerinde kayıt dışı ve düzensiz ticari faaliyetler nedeniyle, hak sahiplerinin uğradığı mali kayıpların net biçimde hesaplanmasının zorluk arz ettiği, buna göre davacı tarafın tasarım hakkının ihlal edildiği ve kazanç kaybına uğradığı kanıtlandığını, hesaplanan tutarın somut olaya, tarafların ekonomik büyüklüklerine, ürünün niteliğine ve sürüm özelliklerine uyumlu olacağı değerlendirilerek, sınai ve mülkiyet hakkı sahibinin ihlal nedeniyle manevi tazminata da hak sahibi olduğu anlaşılmakla, davanın kısmen kabulüne, davalının “…” adı altında, üretip satışa sunduğu, fiziki ve internet ortamında teşhir ettiği, sattığı mayolarında davacının 2017/01949-14.1 çoklu desen tasarımını kullanmasının tasarım hakkına tecavüz, haksız rekabet oluşturduğunun tespitine, önlenmesine, üretim ve satışının durdurulmasına, fazla hakları saklı 1.000 TL maddi, 5.000 TL manevi tazminatın 03/05/2018 tespit tarihinden itibaren değişen oranlı ticari faiziyle davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminatın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı vekili, hükme esas teşkil eden bilirkişi raporunun eksik ve hatalı olduğunu, davacının bir tasarımında kullanılan lazer kesimin bir stilist tarafından hazırlanan model tasarımından öte kesime ilişkin bir çalışma olmakla kullanıldığı ürünler anlamında da pek çok benzerliğinin olduğunu, lazer kesimin ülkemizde son dönemlerde pek çok giyim modeli üzerinde kullanıldığını, davacıya ait tasarımın yeni ve tüketici nezdinde ayırt edici bir özellik arz etmediğinden tüketici nezdinde yanıltıcı algı yarattığının kabulünün mümkün olmadığını, ürünün kalitesini belirleyen unsurların bilinçli tüketici nezdinde iltibasa yol açıp açmadığının incelenmesi gerektiğini, bilirkişi tarafından farkı ortaya koyan ürün kalıbı açısından davacı ve davalının kullandığı ürün kalıpları arasındaki farkın tespit edilmesine rağmen bu hususun değerlendirilmediğini, davalı tarafa ait tasarımın ve kullanılan malzemenin davacıdan tamamen farklılık gösterdiğini, tasarımın bütün halinde incelenmesi gerekirken sadece desen benzerliği sebebiyle taraflara ait ürünlerin iltibas yaratacağı yönünde hatalı ve eksik incelemeye dayalı bilirkişi raporunun mahkeme tarafından hükme esas teşkil alınmasının hukuka ve yasalara aykırı olduğunu, söz konusu tasarım ihlalinin başlangıç tarihinin hükme esas bilirkişi raporunda “…” fuar tarihi olarak esas alındığını, ancak ihlale konu uyuşmazlık ürününün fuarda tanıtımının yapıldığına ilişkin olarak herhangi bir somut delil bulunmadığını, bu yönde davacı tarafından somut ve geçerli bir delil ibrazında bulunulmamasına rağmen sadece davacı beyanlarına itibar edilerek söz konusu fuar tarihinin ihlalin başlangıç tarihi olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığını, davacı tarafından İzmir Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2018/53 D.İş sayılı dosyası üzerinden aynı uyuşmazlığa ilişkin olarak delil tespit incelemesi talep edildiğni, iş bu dosyanın açılış tarihi olan 03/05/2018 tarihinin ihlalin bitiş tarihi olarak alınması gerektiğini, bu sebeple hükme esas bilirkişi raporunda İzmir Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2018/53 D.İş sayılı dosyasının açılış tarihi olan 03/05/2018 tarihine kadar hesaplama yapılması gerektiğini, bilirkişi raporunda dava açılış tarihine kadar hesaplamada bulunulmasının hatalı olduğunu, yine hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalının satış yaptığı “… A.Ş. …” gibi firmalar üzerinden yapılan satışlara ilişkin tutarlar esas alınarak hesaplama yapılmak sureti ile yoksun kalınan kar hesaplaması yapıldığını, ancak rapora itiraz dilekçelerinde belirtildiği üzere dava dışı “… A.Ş. …” gibi firmalar internet üzerinden satış yaparken piyasaya sundukları ürünlerin maliyetleri üzerine kendi kar paylarını ekleyerek satış yaptığını, bu hususun ispatlanmasına rağmen Mahkemenin bilirkişi raporunu bu hali ile kabul ettiğini, mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Dava, tasarım tescilinin ihlali nedeniyle tecavüzün önlenmesi ve tazminat istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne, davalının “…” adı altında, üretip satışa sunduğu, fiziki ve internet ortamında teşhir ettiği, sattığı, mayolarında davacının 2017/01949-14.1 çoklu desen tasarımını kullanmasının tasarım hakkına tecavüz, haksız rekabet oluşturduğunun tespitine, önlenmesine, üretim ve satışının durdurulmasına, fazla hakları saklı 1.000 TL maddi, 5.000 TL manevi tazminatın 03/05/2018 tespit tarihinden itibaren değişen oranlı ticari faiziyle davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminatın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalı tarafın satışını gerçekleştirdiği mayolarında davacı adına 2017/01949 numaralı çoklu endüstriyel tescilli mayoların tasarımlarının benzerlerinin kullanılıp kullanılmadığına ve bu durumun tasarımın ihlali ve haksız rekabet oluşturup oluşturmadığı noktasına dayalı olup, davacı yanca davalı yandan bu nedenle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı tarafın müracaatı ile 03.05.2018 tarihinde İzmir Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2018/53 D.İş sayılı dosyası üzerinden yapılan tespit neticesi alınan bilirkişi raporunun dosyaya kazandırıldığı, bu dosyada alınan 22/05/2018 tarihli Tekstil Moda Tasarım Öğr Üyesi imzalı 22/05/2018 tarihli raporla ilgili tüketici çevresinde yanıltıcı ve hak ihlali oluşturduğu tespit edildiği, davacının korunan tasarımlarından, 2017/01949 nolu 14-1 çoklu tasarımının mayo üzerinde üst bölgede yer alan desenleri içerdiği ve bu desenlerin büyük bir bölümünün (göğüs bölgesinde yer alan üst kısmının) aynen davalı tarafından üretilen mayolarda kullanıldığı belirlendiği, davalının ürünlerini “…” markası altında satışa sunduğu, bununla birlikte tespit bilirkişisinin davacının ileri sürdüğü çoklu 8,9,10 ve 20 çoklu tasarımlar bakımından benzerlik bulunmadığı yönünde alınan işbu dosyadaki bilirkişi raporuna davalı şirket vekili tarafından itirazda bulunulduğu, dosyaya getirtilen 2017/01949 tescil numaralı tasarım tescil belgesi ile davaya konu tasarımın davacı şirket adına 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu kapsamında 18.03.2017 tarihinden 5 yıl süreyle korunmak üzere 19.10.2017 tarihinde tescil olunduğu görülmüştür.
İlk derece mahkemesince endüstri ürünleri tasarımı – tekstil mühendisi ile vergi hukuku uzmanı mali müşavirden oluşan bilirkişi heyetinden tarafların ticari defter ve kayıtları incelenmek suretiyle rapor alındığı, işbu rapor ve itirazlar üzerine alınan ek raporun hükme esas alındığı, yapılan inceleme sonucunda davalının davaya konu mayo tasarımıyla davacı adına tescillenmiş 8.1 – 9.1 – 10.1 – 20.1 numaralı mayo tasarımlarının kesim, modellerinin farklı olup benzemediği, ancak davacı şirket adına tescillenmiş 14.1 numaralı mayo tasarımının parçası olan ön tarafındaki lazer baskılı desenin yarı görüntüsünün davalı mayolarının tasarımlarında kullanıldığı, bilirkişi raporlarında fotoğraflarıyla ve çizimleriyle belirtilen söz konusu desenin davalı ürünlerinin satımı yönünden kolaylaştırıcı etki ile alıcı açısından yanıltıcı olacağının belirtildiği, ancak davalının ticari belgelerinde ürün kodlama kayıtlarının bulunmaması, faturalarda ürünün ferden gösterilmemesi nedeniyle net bir hesaplamanın yapılamadığı, gelir tablosundaki maliyet hesaplarından hareket ile karlılık oranı tespit edilerek söz konusu ürüne uyarlandığında, alınan ek raporda yoksun kalınan karın 18.750,99 TL olduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
Açıklanan tüm bu hukuki ve maddi vakıalar karşısında; ilk derece mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya ve denetime elverişli, dosya kapsamına ve olayın oluş şekline uygun olduğu, yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere, bu delillerin takdirinde ve verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığı, davalının davaya konu mayo tasarımıyla davacı adına tescillenmiş 8.1 – 9.1 – 10.1 – 20.1 numaralı mayo tasarımlarının kesim, modellerinin farklı olup benzemediği, ancak davacı şirket adına tescillenmiş 14.1 numaralı mayo tasarımının parçası olan ön tarafındaki lazer baskılı desenin yarı görüntüsünün davalı mayolarının tasarımlarında kullanılmasının davacı adına tescilli tasarım hakkına tecavüz niteliğinde haksız rekabet oluşturduğu, dava konusu tasarıma ilişkin ihlalin tasarımın tanıtımının yapıldığı … tarihi ile tespit tarihi arasındaki dönem olarak maddi tazminat belirlemesinde dosya kapsamına nazaran herhangi bir usul ve yasaya aykırılık görülmediği, öte yandan Mahkemece sınai hak ihlallerinde kayıt dışı ve düzensiz ticari faaliyetler nedeniyle, hak sahiplerinin uğradığı mali kayıpların net biçimde hesaplanmasının zorluğundan bahisle somut olayda tarafların ekonomik büyüklüklerine, ürünün niteliğine ve sürüm özellikleri dikkate alınarak sınai mülkiyet hakkı sahibinin ihlal nedeniyle manevi tazminata yönelik isteminin kısmen kabulüne yönelik verilen kararın isabetli olduğu anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı yönünden istinaf karar harcı olan 409,86 TL’den peşin alınan 102,46 TL’nin mahsubu ile bakiye 307,40 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay ilgili Hukuk Dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere 27.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.