Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/1895 E. 2021/1511 K. 09.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/1895
KARAR NO : 2021/1511

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10.09.2021
NUMARASI : 2021/256 E. 2021/621 K.
DAVANIN KONUSU : Şirketin İhyası
KARAR TARİHİ : 09.12.2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 09.12.2021

İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 10.09.2021 tarih 2021/256 Esas 2021/621 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı … tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, başkan … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili, müvekkili tarafından dava dışı ihyası talep edilen … Şti aleyhine Kuşadası İş Mahkemesinin 2020/242 E. sayılı dosyasında işçilik alacaklarından kaynaklanan tazminat davası açıldığını, o dosyada 15.03.2021 tarihinde verilen karar ile bu şirketin ihyası hususunda dava açmak üzere mahkemece sür verildiğini, davalılardan …’ın tasfiye memuru olarak atanmasını belirterek dava dışı bu şirketin ihyasında karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı …, müvekkilinin yasal hasım konumunda bulunduğundan davanın açılmasına sebebiyet vermediğini ileri sürerek yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini beyan etmiştir.
Davalı … vekili, terkin edilmiş tüzel kişinin yeniden tescilinde korunmaya değer bir manfaatin bulunması gerektiğini, işletmenin bulunduğu Kuşadasında olumsuz ekonomik koşullar ile limana yanaşan gemilerin gelişmelerinin sona ermiş olması sebebiyle ilçe ekonomisinin çökmüş olup, durumun sürdürülemez olduğu gerçeği karşısında faaliyeti sonlandırma kararı alındığını, turizmin corona sebebiyle zaten sonlanmış olması, en büyün darbeyi restoranların almış olması sebebiyl işin sürdürülmesinin imkanının kalmadığını bankadan krediler kullanarak faaliyetlerin devam edemeyeceğini, ortakların sürekli şirkete borç vererek ayakta tutulmaya açıldığını ve şirketin sonlanmasının maddi temelinin bu olduğunu ve buna göre ihya davasının amacının bu olmadığının açık olması karşısında davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, iddia, savunma, celp olunan ticaret sicil kayıtları ile davacı ve dava dışı şirket arasındaki iş davasına yönelik bilgi ve belgeler birlikte değerlendirilmek suretiyle ortaklar kurulu kararı ile tasfiye olan dava dışı … Şti’nin Kuşadası İş Mahkemesi’nin 2020/242 E. sayılı dosyası ile sınırlı olmak üzere ,ihyasına tasfiye işlemlerini gerçekleştirilen davalı …’ın tasfiye memuru olarak atanmasına karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı … vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı …, terkin edilmiş tüzel kişiliğin yeniden tescilinde korunmaya değer bir manfaatinin bulunması gerektiğini, şirketin tasfiyesinin ekonomik gerçeklerle uyumlu olduğunu, turizmin çökmüş olup pandemi ortamında yeniden geçmiş dönemlerinin yakalanmasının imkansız olduğunu, limana yanaşan büyük gemilerin gelişlerinin sona ermiş olması nedeniyle ilçe ekonomisinin çöktüğünü bu nedenle durumun sürdürülemez olduğu gerçeği karlısında faaliyetin sonlandırılması kararı alındığını, sürekli zarar edip ortakları tarafından sürekli borç verilerek ayakta tutulmaya çalışan şirketin sonlanmasının maddi temelinin bu durumlar olduğunu, bu nedenlerle şirketin ihyasında davacının bir menfaatinin bulunmadığını ve ihya sureti ile ulaşılabilecek bir davacı amacının mevcut bulunmadığını ileri sürerek ihya kararının kaldırılmasını istinaf konusu etmiştir.
GEREKÇE : Dava, ortaklar kurulu kararı ile tasfiye nedeniyle sicilden terkin edilen şirketin TTK’nın 547. maddesi uyarınca ihyası istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kabulü ile … Şti’nin Kuşadası İş Mahkemesinin 2020/242 Esas sayılı dosyasıyla sınırlı olarak ihyasına tasfiye memuru olarak … ‘ın atanmasına karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
İhyası talep edilen dava dışı … Şti’nin ortaklar kurulu kararı ile tasfiye sürecine girdiği, tasfiye sonucu 07.12.2020 tarihinde sicilden terkin olunduğunu, davacı tarafın tasfiyesi yapılan bu şirketin tasfiyesinin terkininden önce Kuşadası İş Mahkemesinin 2020/242 E. Sayılı dosyasında işçi ve işveren ilişkisinden kaynaklanana tazminat davasının tasfiyeden önce 29.07.2020 tarihinde açtığını o dosyanın derdest olup 15.03.2021 tarihli ek ara karar ile davacı vekiline ihya davası açmak üzere süre verildiği, davanın bu ara karar uyarınca açıldığı ihtilaf konusu olmayıp dosyaya celp olunan ticaret sicil memurluğu kayıtları ile davacı ile dava dışı şirket arasındaki iş akdinden kaynaklanan tazminat davasının celp olunan ve uyaptan çıkarılan duruşma tutanakları ve ara kararlarından anlaşılmaktadır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 547/1. maddesinde; “Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler” hükmünü içermektedir.
Somut olayda, davacı vekili, tasfiye nedeniyle sicilden terkin edilen şirket aleyhine açılan iş akdinden kaynaklanan tazminat istemli Kuşadası İş Mahkemesinin 2020/242 Esas sayılı davasında taraf teşkilinin sağlanması amacıyla bu davayla sınırlı olarak ihya kararı verilmesini istemiştir. Davacı, açılan davayla sınırlı olmak üzere şirketin ihyasını isteme hakkına haiz olup tasfiye nedeni ile sicilden terkin edilen şirket aleyhine açılan derdest davada taraf teşkilinin sağlanması için şirketin ihyasını istemekte davacının hukuki yararı da mevcuttur. TTK 547. maddeye göre açılan ihya davalarında süre söz konusu değildir. İhya kararı verilebilmesi için tasfiye memurlarının tasfiye işlemlerinde kusurlarının bulunması ve tazminat davasının tasfiye işlemleri tamamlanmadan önce açılması gerekmez. Ayrıca bu davanın açılabilmesi için istinafta ileri sürdüğü gibi tasfiye işlemlerinin haklı nedene dayalı olup olmadığı, şartların oluşup oluşmadığı hususları da aranmaz. TTK’nın 547/2. maddesinde “Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir.” hükmüne yer verilmiş olup, ek tasfiyeye ilişkin prosedür emredici ve kamu düzenine ilişkin olduğundan, mahkemece şirket hakkındaki derdest dava ile sınırlı olarak ihya ve ek tasfiye işlemlerinin yapılması için tasfiye memuru atanmasına dair verilen karar yerindedir.
İstinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların, açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı …’ın istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı … yönünden istinaf karar harcı olan 59,30 TL peşin olarak alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile davalı …’ın yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay ilgili Hukuk Dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 09.12.2021