Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/1870 E. 2021/1510 K. 09.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO: 2021/1870
KARAR NO : 2021/1510

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08.07.2021
NUMARASI : 2021/190 E. 2021/420 K.
DAVANIN KONUSU : Şirketin İhyası
KARAR TARİHİ : 09.12.2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 09.12.2021

İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 08.07.2021 tarih 2021/190 Esas 2021/420 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı … tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, başkan … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili, müvekkili tarafından İzmir 8. İş Mahkemesinin 2018/662 E. sayılı dosyasında dava dışı … hakkında iş akdinden kaynaklanan alacak davası açtıklarını yargılama sırasında davacı şirketin tasfiye edilmiş olduğunu mahkemece ihya davası açmak üzere taraflarına süre verildiğini ileri sürerek dava dışı … ‘nin ihyasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı …, davacının varolduğunu iddia ettiği alacağının kesinleşmiş yada muaccel hale gelmiş bir alacak olmadığı gibi davacının şirket nezdinde hiç bir alacağının da bulunmadığını, dava dışı şirketin tasfiyesinin TTK hükümlerine uygun bir şekilde ilan edildiğini, davacının bu ilan müddetince bildirim yapmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, iddia, cevap, ticaret sicilden celp olunan yazı cevabı ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmek suretiyle davacının İzmir 8.İş Mahkemesi’nin 2018/662 E. sayılı dosyasında açtığı davada dava dışı şirketin ihyası için süre verildiğini, dava dışı şirketin tasfiyesi sonucunda 27.05.2020 tarihinde sicilden terkin olunduğu, davalılardan …’nün tasfiye memuru bulunduğu sonuç ve kanaatine varılarak İzmir 8. İş Mahkemesinin 2018/662 E. sayılı davasının görülüp sonuçlandırılması ve infazı işlemleriyle sınırlı olmak üzere ihyasına, tasfiye memuru olarak …’nün atanmasına, harç ve yargılama giderinin davalı tasfiye memurundan alınmasına karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı … tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı … vekili, müvekkili tarafından tasfiye işlemlerinin usulüne uygun olarak yerine getirilmiş olduğundan müvekkili aleyhine hükmedilen vekalet ücretinin hukuka aykırı olduğunu, şirketin bilançosunda veya defterlerinde hiç bir alacak veya borç bulunmamakta olup müvekkili olduğu şirketin davacının haklı nedenle işten çıkarıp … ‘ya çıkıs bildirgesi verdiğini, maaş olarak tüm hak ve alacakları ödenmiş olup haklı nedenle davacının iş akdine son verildiğini, tasfiye memuru müvekkilinin tüm sorumluluklarını yerine getirmiş olup bu kapsamda ilanlar gerçekleştirilerek usulüne uygun çağrılar yapılarak korumak için elinden gelenin gerçekleştirildiğini, davacının işçilikten kaynaklanan alacakları konusunda dahi müvekkili tasfiye memuruna bildirimde bulunulmadığını herhangi bir talebinin olmadığını buna göre davacının ihmal suretiyle TTK 541 maddesinin düzenlenme amacına aykırı davrandığını bu nedenle aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesine hukuka aykırılık oluştuğunu, tasfiye halinde şirkete usulüne uygun tebligat yapılabilmesinin tasfiye memuruna tebligat yapılması ile mümkün iken davacı tarafından bu yönde herhangi bir karar alınmadığını, koşuluna uygun bir tebligat dahi yapılmadığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını istinaf konusu etmiştir.
GEREKÇE : Dava, ortaklar kurulu kararı ile tasfiye nedeniyle sicilden terkin edilen şirketin TTK’nın 547. maddesi uyarınca ihyası istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kabulü ile … ‘nin İzmir 8. İş Mahkemesinin 2018/662 Esas sayılı dosyasıyla sınırlı olarak ihyasına, tasfiye memuru olarak …. ‘nün atanmasına karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 547/1. maddesinde; “Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler” hükmünü içermektedir.
Davacı tarafça ihyası talep edilen şirket hakkında iş akdinden kaynaklanan ve İzmir 8. İş Mahkemesinin 2018/662 Esas sayılı dosyasında i davanın derdest olup, 09.12.2020 tarihli celsesinde davacı tarafa bu şirket hakkında ihya davası açmak üzere süre verildiği, ihyası talep edilen şirketin ise iş davasının açılmasından sonra 27.01.2020 tarihinde ortaklar kurulu kararları sonrasında tasfiyesinin sonuçlanarak sicilden terkin edildiği konusunda bir ihtilaf bulunmamakta olup celp olunan iş davası dosyası sureti ile ticaret sicil kayıtlarından anlaşılmaktadır.
Somut olayda, davacı vekili, tasfiye nedeniyle sicilden terkin edilen şirket aleyhine açılan iş akdinden kaynaklanan alacak istemli İzmir 8. İş Mahkemesinin 2018/662 Esas sayılı davasında taraf teşkilinin sağlanması amacıyla bu davayla sınırlı olarak ihya kararı verilmesini istemiştir. Davacı, açılan davayla sınırlı olmak üzere şirketin ihyasını isteme hakkına haiz olup tasfiye nedeni ile sicilden terkin edilen şirket aleyhine açılan derdest davada taraf teşkilinin sağlanması için şirketin ihyasını istemekte davacının hukuki yararı da mevcuttur. TTK 547. maddeye göre açılan ihya davalarında süre söz konusu değildir. İhya kararı verilebilmesi için tasfiye memurlarının tasfiye işlemlerinde kusurlarının bulunması ve iş akdinden kaynaklanan alacak davasının tasfiye işlemleri tamamlanmadan önce açılması da gerekmez. TTK’nın 547/2. maddesinde “Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir.” hükmüne yer verilmiş olup, ek tasfiyeye ilişkin prosedür emredici ve kamu düzenine ilişkin olduğundan, mahkemece şirket hakkındaki derdest dava ile sınırlı olarak ihya ve ek tasfiye işlemlerinin yapılması için tasfiye memuru atanmasına dair verilen karar yerindedir.
Tasfiye sürecinde tasfiyenin eksik bırakılmasından ve gereği gibi yapılmamasından davalı tasfiye memurunun sorumlu olması ve 6100 sayılı HMK’ nın 326. maddesinde yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği düzenlemesi nedeniyle mahkemece davalı tasfiye memuru aleyhine yargılama gideri ile vekalet ücretine hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmamakta olup, davalı tasfiye memuru …’nün istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.
İstinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların, açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı …’nün istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı … yönünden istinaf karar harcı olan 59,30 TL peşin olarak alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile … yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay ilgili Hukuk Dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 09.12.2021