Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/172 E. 2021/457 K. 06.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/172
KARAR NO : 2021/457
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09.09.2020
EK KARAR TARİHİ : 27.10.2020
NUMARASI : 2020/292 E. – 2020/192 K.

DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 06.04.2021
KARAR TAZIM TARİHİ : 06.04.2021

Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesinin tarih 2020/292 E. – 2020/192 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacılar vekili, 06.11.2016 tarihinde davalıların sürücüsü, işleteni ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu araçla gerçekleşen kazada araçta yolcu olan müvekilleri … ve …’ın oğlu olan …’ın vefat ettiğini, Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/26 E dosyasıyla görülen destek tazminatı davasında davacı anne için 11.911,17 TL, davacı baba için 8.567,75 TL olarak dava değeri artırıldıktan sonra bilirkişi raporunda destek tazminatı daha fazla hesaplandığını, ek dava açma ihtiyacı doğduğunu ileri sürerek, davacı baba için 42.509,76 TL, davacı anne için 46.938,64 TL destek tazminatının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı … Sigorta A.Ş. vekili, ek dava yönünden arabuluculuk başvurusu yapılmadığından davanın usulden reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, dava açılmadan önce arabuluculuğa başvuruya ilişkin dava şartı yerine getirilmediği gerekçesiyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Davalı … vekili, 24.09.2020 tarihli dilekçesiyle karar başlığından da anlaşılacağı üzere müvekkilinin kendisine vekaletname vererek vekil ile temsil ettirmesine rağmen müvekkili lehine vekalet ücretine hükmedilmediğini, henüz cevap süresi dolmadan verilmiş olan bu hükmün vekalet ücretine ilişkin kısmının HMK’nın 305/A maddesi gereği tamamlanması mümkün olduğunu ileri sürerek, HMK’nın 305/A maddesi uyarınca hükmün tamamlanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, 27.10.2020 tarihli ek karar ile asıl kararın başlık kısmında davalı … vekilinin karar başlığında gösterilmiş ise de hüküm kısmında anılan davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmediği, hükmün tamamlanması yönündeki talebinin haklı olduğu gerekçesiyle davalı … vekilinin talebinin kabulü ile asıl karara davalı … yararına 3.400,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesine dair ibarenin eklenmesine karar verilmiştir.
Ek karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacılar vekili, mahkeme kararı davalı … lehine doğan vekalet ücreti yönünden usul ve yasaya aykırı olduğunu, AAÜT’nin 3/2. fıkrası uyarınca red sebebi ortak olan davalılar aleyhine tek bir vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, bu hükme aykırı şekilde davalı sigorta ve davalı … yararına ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığını istinaf nedeni olarak ileri sürmekle kararın kaldırılması istemiştir.
GEREKÇE : Dava, ek dava yoluyla destek tazminatı istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle arabuluculuk dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiş, ek kararla davalı işleten yararına vekalet ücretine hükmedilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
28.07.2020 tarihinde yürürlüğe giren 7251 sayılı yasa ile değişik HMK’nın 305/A maddesinde “(1) Taraflardan her biri, nihai kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde, yargılamada ileri sürülmesine veya kendiliğinden hükme geçirilmesi gerekli olmasına rağmen hakkında tamamen veya kısmen karar verilmeyen hususlarda, ek karar verilmesini isteyebilir. Bu karara karşı kanun yoluna başvurabilir.” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda davacılar vekili ek dava olarak açtığı davada, mahkemece dava şartı olan arabuluculuk yoluna başvurulmamış olması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş, sadece davalı sigorta yararına vekalet ücretine hükmedilmiştir. Davalı işleten … vekili, HMK’nın 305/A maddesi uyarınca müvekkili yararına da vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek hükümün tamamlanmasını istemiştir. Mahkemece, HMK’nın 305/A maddesi uyarınca talep kabul edilerek davalı işleten yararına da ayrıca 3.400,00TL vekalet ücretine hükmedilmiştir. HMK’daki değişiklik sonrası resen hükmedilmesi gerekmesine rağmen hükümde unutulan vekalet ücretinin hükme eklenmesi mümkün hale gelmiş ise de asıl kararda dava, tüm davalılar yönünden arabuluculuk dava şartı nedeniyle reddedildiğine göre karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 3/2. maddesi uyarınca red sebebi ortak olan davalılar yararına tek bir vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken hem davalı sigorta hem de davalı işleten yararına ayrı ayrı vekalet ücreti hükmedilmesi sonucunu doğuracak şekilde hükümde tamamlama yapılması doğru olmamıştır. Yine dava dilekçesinin başlık kısmında ek davanın dayandığı asıl davadaki davacı …’ın da adına yer verilmiş ise de gerek dava dilekçesi içeriğinden gerek netice talep kısmından … hakkında bir talepte bulunulmamış olduğundan dava dilekçesinin başlık kısmında maddi hata bulunduğu anlaşılmakla bir karmaşaya yol açmamak için Dairemizce ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasıyla kurulan hükümde sadece davacı anne ve baba hakkında hüküm kurulmuştur.
Yargıtay 1. H.D’nin 13.09.2017 tarih 2017/1151 E, 2017/4248 K kararında temyizi incelemesinin sadece tavzih kararı hakkında yapılacağı, esas karar hakkında temyiz incelemesi yapılmayacağı belirtilmiştir. Davacı vekilince asıl karara karşı süresinde istinaf yoluna başvurulmamış sadece vekalet ücretine ilişkin ek karara karşı istinaf yoluna başvurulmuş olmakla asıl karara ilişkin istinaf incelemesi yapılamamıştır.
Bu durumda, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesinin 27.10.2020 tarih 2020/292 E, 2020/192 K sayılı ek kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Davalı … vekilinin hükmün tamamlanma talebinin 7251 sayılı yasa ile değişik HMK’nın 305/A maddesi uyarınca KABULÜ ile
Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesinin 09.09.2020 tarih 2020/292 E, 2020/192 K sayılı kararının hüküm kısmının vekalet ücretiyle ilgili beşinci paragrafındaki “davacıdan alınarak davalı sigorta şirketine verilmesine” ibaresi kaldırılarak yerine “davacı … ve davacı …’dan alınarak davalı sigorta şirketine ve davalı …’ye verilmesine” ibarelerinin yazılmasına,
3-İstinaf yoluna başvuranın ödediği istinaf karar harcının istek halinde istinaf yoluna başvurana iadesine,
4-İstinaf başvurusu nedeniyle davacılar tarafından yapılan giderlerin takdiren kendi üzerlerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere 06.04.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.