Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/1692 E. 2023/800 K. 25.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1692
KARAR NO : 2023/800

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11.06.2021
NUMARASI : 2020/384 E. – 2021/335 K.
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 25.05.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 25.05.2023

Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesinin 11.06.2021 tarih 2020/384 E. – 2021/335 K.
sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı sigorta vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili, 14.09.2019 tarihinde akşam saatlerinde evinde ailesiyle birlikte yemek yemekte olan müvekkilinin sokaktan gelen şiddetli bir kaza sesi sonucunda balkona çıktığını, eşiyle birlikte evinin önünde bulunan ve kendisine ait olan … plakalı siyah renkli … marka aracına beyaz renkli eski model bir aracın çarptığını ve devamında kaza yerini kaçarak terk ettiğini gördüğünü, bahsi geçen kazanın olmasından sonra karşı tarafın kaza yerinden kaçtığını gören müvekkili ve eşinin polise olayı haber vererek, araçlarının başına gittiklerini, kısa bir süre sonra olay yerine Menemen Trafik Denetleme Büro Amirliğine bağlı trafik polisinin geldiğini, ekiplerce maddi hasarlı trafik kaza tutanağı tutulduğunu, olaydan yaklaşık 2 saat sonra müvekkilinin aracına çarpılarak kaçılan mevkiye 150 metre uzaklıkta bulunan adreste, kazalı bir aracın park halinde bulunduğunu, bir yayaya çarpmış olabileceği şüphesiyle tekrardan bir ihbar gelmesi sonucu aynı trafik büro amirliği ekiplerince ihbar edilen yere gelindiğini, kazalı olarak bulunan aracın, müvekkilinin beyanında izah etmiş olduğu araçla renk, marka ve model olarak birebir uyuştuğunu fark ettiklerini, bu durumu dikkate alan trafik ekiplerinin araçların kaza yaptıkları bölgeleri, kaza yapan araçların hasarlı yerlerini, kazadan dolayı araçlara geçen boya rengi ve kaza saatleri de bir arada değerlendirdiğinde müvekkilinin aracına çarpan arabanın ihbar edilen araçla birebir uyuştuğunun ortaya çıktığını, davanın kabulü ile müvekkiline ait … plakalı araçta oluşan hasar bedeli olan 9.843,14-TL’nin davalı … yönünden kaza tarihi itibariyle yasal faiziyle birlikte tahsiline, davalı … A.Ş. yönünden ise temerrüt tarihi itibariyle ticari faiziyle birlikte tahsiline; araçta oluşan değer kaybı bedeli olan 100,00-TL’nin (fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla ve ıslah hakkımız saklı kalmak kaydıyla) davalı … tarafından kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, davalı … A.Ş. yönünden ise temerrüt tarihi itibariyle işleyecek ticari faiziyle birlikte tahsiline, yargılama giderleri ve avukatlık ücretlerinin karşı taraflara yükletilmesine karar verilmesini karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 15.03.2021 tarihinde sunmuş olduğu bedel arttırım dilekçesi ile hasar bedeli olan 9.843,14 TL’lik talebini 5.000,00 TL daha arttırarak 14.843,14 TL’ye çıkarmıştır.
CEVAP : Dava dilekçesi ve tensip zaptının davalı …’e 13/10/2020 tarihinde, davalı … A.Ş.’ye 26/10/2020 tarihinde tebliğ edilmiş ancak davalılar tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, 14.09.2019 tarihinde meydana gelen kaza sebebiyle davalı sigorta şirketinin limiti ile sınırlı olmak üzere gerçek zarardan sorumlu olduğu, araçta kaza nedeniyle oluşan davacının uğradığı 9.843,14TL hasar bedeli ve 5.000,00 TL değer kaybına ilişkin zararın gerçek zarar kapsamında ve teminat limiti (39.000,00 TL) içerisinde bulunduğu, BK m. 49 haksız fiil sorumlusu ve KTK m.85 işletenin kusursuz sorumluluğu gereği kaza tarihinden itibaren faiz ile sorumlu olduğu, sigorta şirketi tarafından kesin ekspertiz rapor tarihi 27.09.2019 olup bu tarihe 8 iş günü eklenmekle bulunan tarih 11.10.2019 tarihi itibariyle faizden sorumlu olduğu, her ne kadar kısa kararda sigorta şirketi yönünden 11/12/2019 tarihinden itibaren yasal faiz yazılmış ise de, maddi hataya dayanan bu yanlışlık gerekçeli kararda düzeltildiğinden bahisle; davacının davasının kabulüne, 14.843,14-TL değer kaybı ve hasar bedelinin sigorta şirketi yönünden 11/12/2019 tarihinden, davalı … yönünden kaza tarihi olan 14/09/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Karara karşı davalı sigorta vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı sigorta vekili, başvuru sahibinin … plakalı aracında meydana gelen değer kaybı ve hasar bedeline yönelik olarak yaptığı başvuru nedeniyle inceleme başlatılmak istenilmişse de, mağdurun dosyanın talepsiz olarak kapatılmasını ve feragatini belirtir beyan dilekçesi üzerine kendisine ödeme yapılmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte yapılan hesaplamanın Trafik Sigortası Genel Şartları’na göre yapılması gerektiğini, Anayasa Mahkemesi’nin ihtar kararına dayanılarak yapılan hesaplamanın kabul edilmediğini, hükme esas alınan raporda mevzuat gereğince anlaşmalı servislerdeki tedarik iskontosu ve işçilik bedeli ile sorumlu oldukları göz önünde bulundurulmaksızın fahiş onarım bedeli belirlendiğini, bu nedenle raporu kabul etmediklerini istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE :Dava, davacının park halindeki aracına çarpılması nedeniyle oluşan maddi zararın tahsili talebi istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Davaya dayanak teşkil eden kazada, davacı …’in maliki olduğu … plakalı aracın kaza esnasında park halinde olduğu, olay yerinde park yasağı olduğuna dair dosyada somut bir verinin bulunmadığı, kazanın oluşumunda davacıya atfı kabil kusurun bulunmadığı, … plakalı aracın kimliği belirsiz sürücüsünün, idaresindeki … plakalı aracı ile seyir halinde iken, dikkatsizliği ve tedbirsizliği ile yolun sağında park halinde olan … plakalı aracın arka tampon kısmından çarptığının anlaşıldığı, bu şekilde 2918 sayılı KTK 84.maddesinde belirtilen asli sürücü kusurlarından)park için ayrılmış yerlerde veya taşıt yolu dışında kurallara uygun olarak park edilmiş araçlara çarpma kusurunu işlediği ve asli kusurlu konumunda (%100 ) oranında kusurlu olduğu, iş bu kaza nedeniyle zarar gören … plakalı aracın hasarı yönünden, arka tampon, arka panel, havuz saçının değiştirilip boyandığı, arka sol çamurluk ve arka sağ çamurluğun onarılıp boyandığı, arka tampon orta bağlantı, arka tampon bağlantı ayağı, park sensör bağlantı ayağının değiştirildiği, değişecek parça ve işçiliklerin KDV hariç 8.341,64TL, KDV dahil 9.843,14TL hasar meydana geldiği, iş bu kaza nedeniyle zarar gören … plakalı aracın değer kaybı yönünden yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre aracın modeli, markası, özellikleri, kaza tarihinde 29551 km de oluşu, daha önce hasar kaydının bulunmaması dikkate alındığında kazadan önceki ikinci el hasarsız piyasa rayiç değerinin ortalama olarak 75.000,00TL civarında olabileceği, aracın modeli, markası, özellikleri, hasarı, yapılması gereken onarım işlemleri, olay tarihindeki yaşı ve kaza tarihinde 29551 km de oluşu dikkate alındığında tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değerinin ortalama olarak 70.000,00TL civarında olabileceği, bu durumda kaza sonucu 75.000,00TL- 70.000,00TL = 5.000,00.-TL değer kaybı meydana gelebileceği, iş bu kazanın meydana gelmesinde kusurlu tespit edilen … plakalı aracın sigortası yönünden, dosya kapsamında yer alan poliçeye göre, kazaya karışan … plakalı aracın 28.12.2018-2019 tarih ve 311000067801137 nolu poliçe ile … Şirketi tarafından sigorta teminat kapsamına alındığı, 14.09.2021 tarihinde meydana gelen kazanın teminat süresi içinde olduğu, KTK m.85/1 ve m.91 ve KZMSS Genel Şartları gereği davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun, teminat limiti, kusur miktarı ve gerçek zarar ile sınırlı olmak üzere işlcten/sigortalı ile eşdeğer olduğu, dolayısıyla araçtaki hasar ve değer kaybından oluşan zararların teminat altına alınmış olduğu, hazine müsteşarlığı tarafından kaza tarihini kapsar 2019 yılı sigorta teminatının 39.000 TL olarak tespit edildiği davacının hasar ve değer kaybı için 14.843,14.-TL sı toplam zararının iş bu teminat limiti içinde olduğu, BK m. 49 haksız fiil sorumlusu ve KTK m.85 işletenin kusursuz sorumluluğu gereği kaza tarihinden itibaren faiz ile sorumluluğu düzenlendiği, ancak KTK m. 99 gereği ve KZMSS B.2 “Tazminat ve giderlerin ödenmesi” “2.1. Sigortacı; hak sahibinin, kaza veya zararın tespit edilebilmesi için gerekli tüm belgeleri sigortacının merkez veya şubelerinden birine ilettiği tarihten itibaren sekiz işgünü içinde tazminatı hak sahibine öder, “hükmüne göre sigorta şirketi tarafından kesin ekspertiz rapor tarihi 27.09.2019 olup bu tarihe 8 iş günü eklenmekle bulunan tarih 11.10.2019 tarihi olduğundan bahisle, İDM’ce davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosyada alınan bilirkişi raporunda, davalı tarafından ZMMS sigortası yapılan … plakalı aracın park halinde bulunan davacı aracına 2918 S. KTK’nun 84.maddesindeki asli kusurlardan park için ayrılmış yerlerde veya taşıt yolu dışında kurallara uygun olarak park edilmiş araca çarpma kusurunu işlemesi neticesinde kazanın oluşumunda %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu, davacının kazanın oluş biçimi göz önüne alındığında kazayı önlemek adına alabileceği herhangi bir önlem bulunmadığı ve kurallara aykırı olumsuz davranışı görülmemekle kazanın oluşumunda kusursuz olduğuna yönelik irdelemenin dosya içeriği ve kapsamı değerlendirildiğinde olayın oluş şekline uygun, yeterli ve hükme esas almaya elverişli mahiyette bulunduğu değerlendirilmiştir.
Öte yandan Yargıtay’ın yerleşmiş kararlarında belirtildiği üzere davalı sigorta şirketi ile anlaşmalı ya da yetkili servisleri arasında yapılan anlaşmalara göre iskonto uygulanması davacıyı bağlamayacak olup, davalı karşı yan araç işleteni ve ZMMS sigortacısı iskonto indirimi yapılmadan davacının gerçek zararından sorumludur. Bu nedenle davalı tarafın iskontoya ilişkin istinaf nedenleri yerinde olmayıp, bilirkişi raporunda hesaplanan KDV dahil 9.843,14 TL hasar tazminatı yerindedir.
KTK’nın 111. maddesi uyarınca, tazminat miktarlarına ilişkin olup da yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten itibaren 2 yıl içinde iptal edilebilirler. Yasa’nın bu hükmünden yararlanmak için ibra belgesinin iptalinin açıkça ve ayrıca istenmesine gerek olmayıp, dava sırasında bu husus ileri sürülebileceği gibi, yapıldığı tarihten itibaren 2 yıl içinde hükümlerinin kabul edilmediğine ilişkin bir irade açıklaması da yeterlidir. Davacı vekili dava dilekçesi ve değer artırım dilekçesi ile 27.09.2019 tarihli davacı imzasıyla tanzim edilen belge ile bu husustaki iptal iradesini ortaya koymakla, bu belge KTK’nın 111. maddesi kapsamında değerlendirilmiştir, bu nedenle davalı sigorta vekilinin istinaf itirazları kabul görmemiştir.
Davalının değer kaybı yönünden istinaf nedenlerinin irdelenmesinde; Anayasa Mahkemesi’nin 17.07.2020 tarihli 2019/40 E. – 202/40 K. sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiş olması nedeniyle davacının zararının ve zararın kapsamının 2918 sayılı KTK’nın ve 6098 sayılı TBK’nın haksız fiile ilişkin hükümlerine ve Yargıtay uygulamalarına göre belirlenmesi gerekir. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 03.12.2020 tarih 2019/6271 E. – 2020/8104 K.)
Somut olayda poliçe tarihi olan 28.12.2018 tarihi itibariyle, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Taşıtlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında belirtilen hesaplama tekniğine göre değer kaybı belirlenmesi gerekir ise de, Anayasa Mahkemesi’nin yukarıda anılan iptal kararından sonra bu hükümlerin uygulanması mümkün olmadığı gibi dava tarihinden sonra 19.06.2021 tarihinde yürürlüğe giren 7327 sayılı Kanunun 18. maddesiyle KTK’nın 90. maddesinde yapılan değişiklikle bu maddenin birinci fıkrasının birinci cümlesinden sonra gelmek üzere “Bu tazminatlardan; a) Değer kaybı tazminatı, aracın piyasa değeri, kullanılmışlık düzeyi, hasara uğrayan parçaları ile hasar tutarı olarak dikkate alınarak…hesaplanır” ibareleri eklenmek suretiyle Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararına uygun şekilde bir düzenleme yapılmıştır. Böylelikle poliçe tarihi itibariyle ister eski genel şartlar, ister yeni genel şartlar yürürlükte olsun her halükarda Yargıtay içtihatlarında belirtildiği üzere aracın kazadan önceki ikinci el piyasa rayiç değeri ile kazadan sonra onarılmış haldeki piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre değer kaybı tazminatı hesaplanması gerekmektedir. Eldeki davada mahkemece alınan 11.03.2021 tarihli bilirkişi raporunda Yargıtay içtihatlarına uygun şekilde, kaza tarihindeki piyasa rayiç değeri farkına göre 5.000,00 TL değer kaybı belirlenmiş olup, mahkemece bu yönteme göre belirlenen değer kaybı bedeline hükmedilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamakta, davalı sigorta vekilinin bu yöndeki istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı sigorta vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı sigorta şirketi yönünden istinaf karar harcı olan 1.013,93 TL’den 253,48 TL’nin mahsubu ile bakiye 760,45 TL harcın davalı sigorta şirketinden alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı sigorta şirketi tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere 25.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.