Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/1674 E. 2021/1384 K. 22.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO: 2021/1674
KARAR NO : 2021/1384

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05.07.2021
NUMARASI : 2021/51 D.İş . 2021/51 K.
TALEBİN KONUSU : İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ : 22.11.2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 22.11.2021

Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesinin 05.07.2021 tarih 2021/51 D.İş 2021/51 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati tedbir talep edenler vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP : İhtiyati tedbir talep edenler vekili, … İli, … İlçesi, … Köyü, … ada, … parselde kayıtlı taşınmaz üzerindeki binada bulunan müvekkili … adına kayıtlı 3 nolu bağımsız bölüm ve müvekkili … adına kayıtlı 4 nolu bağımsız bölüm üzerinde karşı taraf T. … Bankası A.Ş. lehine 10.03.2010 tarihli 300.000,00 TL bedelli ipotek tesis edildiğini, bu kredinin asıl borçlusunun dava dışı … Şti. olduğunu, müvekkillerinin ipotek veren 3. kişi durumunda olduğunu, asıl borçlunun borcunu ödememesi üzerine İzmir 24. İcra Müdürlüğü’nün 2015/12316 E. sayılı dosyasında …bank tarafından müvekkillerine ait bağımsız bölümlerdeki ipoteğin paraya çevrilmesine dair icra takibi başlatıldığını, müvekkillerinin 18.09.2015 tarihinde icra dosyasına 113.450,00 TL ödeme yaptıklarını, daha sonra İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/1190 E. 2017/665 K. sayılı dosyasında menfi tespit davası açıldığını, davanın reddine dair kararın istinaf edilmesi üzerine İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi’nin 2017/1910 E. – 2020/219 K. sayılı dosyasında kararın kaldırılmasına ve müvekkillerinin 71.790,52 TL asıl alacak için borçlu olmadıklarının tespitine karar verildiğini, icra alınan bilirkişi raporunda tüm haç ve masraflar dahil 207.658,43 TL bakiye borcun bulunduğunun tespit edildiğini, müvekkillerinin icra dosyasına 08.03.2021 tarihinde 194.000,00 TL, 31.03.2021 tarihinde 12.715,00 TL ve 17.05.2021 tarihinde 3.000,00 TL olmak üzere toplam 209.715,00 TL ödediklerini, önceki ödeme ile birlikte 323.165,00 TL ödemiş olduklarını, sonuç olarak kredi borcunun tamamının ödendiğini, ipoteğin kaldırılması için davalı bankaya 20.05.2021 tarihli ihtarname gönderdiklerini, ancak davalı bankanın ipotekten kaynaklanan borcun sona ermediği, kredi borcunun bir kısmının dava dışı … tarafından ödendiği, bu kişinin bankaya rücu etme ihtimalinin olduğu ve bu sebeple mevcut ipoteğin …’a temlik edildiğinden bahisle taleplerini reddettiğini, dava dışı … tarafından müvekkillerine karşı ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi açılmak üzere olduğunu, kredi borcuna borçlu ve kefil olmayan, sadece ipotek veren üçüncü şahıs konumundaki müvekkillerine rücu imkanının bulunmadığını, karşı taraf aleyhine öncelikle arabuluculuk süreci başlatacaklarını ve anlaşma olmaması halinde menfi tespit ve ipoteğin kaldırılması davası açacaklarını belirterek, müvekkillerine ait bağımsız bölümler üzerindeki davalılar lehine tesis edilmiş ipoteklerin paraya çevrilmesinin önlenmesi ve bu yönde açılacak takiplerin durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derce mahkemesince, HMK’nın 389 vd. maddeleri uyarınca hükümle elde edilecek sonucu önceden sağlar şekilde ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği, istekçi tarafından talep edilen ihtiyati tedbirin kabul edilebilmesi için tedbir talebinin dayanağı olarak gösterilen maddi vakıaların yaklaşık ispat seviyesinde ispatlanması gerektiği, 08.02.2010 ve 10.03.2010 tarihli resmi senetlerin incelenmesinde, dava dışı … Şti.’nin davalı Türkiye … Bankası AŞ’den kullanacağı kredilere ve kefil olacağı sözleşmelere teminat olarak verildiği, ipotek limitinin belli olmadığı, ipotek verenin … olduğu, davacılar tarafından sunular belgelerin yaklaşık ispat seviyesine ulaşmadığı, davacıların iddiasının yargılamaya muhtaç olduğu gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, ihtiyati tedbir talep edenler vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : İhtiyati tedbir talep edenler vekilince, Talep dilekçesindeki beyanlarını tekrar ederek, İcra İflas Kanunu’nin 72. maddesine göre icra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkemece, talep üzerine alacağın %15’inden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebileceğini, şayet dava dışı … davalı bankaya dava dışı borçlu … Şti.’nin herhangi bir kredi borcunu ödemiş ise, ödediği bu bedelden dolayı bu şirkete rücu edebileceğini, bu kredi borcuna borçlu olmayan, kefil olmayan, sadece ipotek veren üçüncü şahıs konumundaki müvekkillerine rücu imkanının bulunmadığını, müvekkillerinin, sırf ipoteklerini kurtarabilmek için dava dışı … Şti’nin bankaya olan tüm borçlarını faizi ve ferileriyle birlikte icra dosyasına ödeyip kapattıklarını, davalı bankanın bu kredi borcundan kaynaklı herhangi bir alacağı kalmış olsa idi bu bedeli temlik etme imkanının mevcut olacağını, ancak kredi borcu tamamen kapanmış olmasına rağmen ipoteğin temlik edilmiş olmasının kötü niyetli olduğunu, hükümle elde edilebilecek bir sonucu önceden sağlamak için değil, kanundan doğan yasal hakklarını kullanarak, borcun önceden ödendiğine dair tüm resmi evrakları sunarak ihtiyati tedbir talep ettiklerini beyan ederek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Talep, üçüncü kişi yararına ipotek veren davacılar aleyhine davalı alacaklı banka ve ipoteği temlik alan davalı … tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi yapılmasının tedbiren engellenmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçe ile istemin reddine karar verilmiştir.
İİK 72. maddesinde düzenlenen tedbir hükümleri, anılan kanunda özel olarak düzenlenmiş geçici hukuki koruma yollarındandır. İcra takibinden önce borçlu olmadığının tespiti davasında mahkemece talep üzerine yeterli teminat karşılığı icra takibinin durdurulması hakkında tedbir kararı verilebilir. Burada da HMK’da düzenlendiği gibi mahkemeye haklılık yönünde kanaat uyandıracak şekilde delil sunulmalıdır. Başka bir ifade ile, talepte bulunanın haklılığı yönünde tam olmasa da mahkemeyi ikna edici kanıtlar ibraz edilmelidir. Ancak borçlu olmadığının tespiti davası açılmadan önce ve daha ortada icra takibi yokken icra takibinin yapılmasının engellenmesi yönünde tedbir talep edilmesinde hukuki yarar bulunmamaktadır. Dolayısıyla ihtiyati tedbir talep edenler vekilinin bu yönü ile istinaf istemi yerinde değildir.
Sonuç olarak dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, kamu düzenine aykırı husus saptanmamasına ve özellikle dosya kapsamında bulunan delillere göre usul ve yasaya uygun ilk derece mahkemesi kararına karşı tedbir talebinde bulunan vekilinin istinaf başvuru sebeplerinin Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati tedbir talep edenler vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İhtiyati tedbir talep edenler yönünden istinaf karar harcı olan 97,70 TL’den peşin alınan 59,30 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 38,40 TL’nin ihtiyati tedbir talep edenlerden tahsiline,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile ihtiyati tedbir talep edenler tarafından yapılan giderlerin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.22.11.2021