Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/1630 E. 2021/1377 K. 19.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO: 2021/1630
KARAR NO : 2021/1377

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/08/2021
NUMARASI : 2021/88 D.İş 2021/88 Karar
TALEBİN KONUSU : İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ : 19.11.2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 19.11.2021

İzmir Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 11.08.2021 tarih 2021/88 D.İş 2021/88 Karar sayılı ek kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati tedbir talep eden vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP : İhtiyati tedbir isteyen vekili, müvekkili şirkete ait 2012/15073 tescil nolu patentin ürün patenti ve 2017/06011 tescil nolu patentinin usul patenti olduğunu, karşı tarafın müvekkilinin tescilli bu patentlerine tecavüzünün Torbalı Sulh Hukuk Mahkemesi’ nin 2021/16 D. İş 2021/16 K. Sayılı dosyasında keşif sonrası düzenlenen rapor ile ispatlandığını, davalının eylemlerinin aynı zamanda haksız rekabet yarattığını ileri sürerek karşı tarafın müvekkili adına tescilli 2012/15073 nolu patent hakkına konu ürünü taklit etmesinin, 2017/06211 tescil nolu patent hakkına konu usulü kullanmasının, buluş konusu usulle elde edilen ürünleri satmasının, dağıtmasının veya başka bir şekilde ticaret alalına çıkarmasının yada bu amaçlar için ithal etmesinin, ticari amaçla elde bulundurmasının, uygulamaya koymak suretiyle kullanılmasının veya bu ürünle ilgili sözleşme yapmak için öneride bulunmasının engellenmesi, ürünlere Türkiye sınırları içinde veya gümrük ve serbest liman yada bölge gibi alanlarda dahil bulundukları yerde el konulması ve saklanması hususunda teminatsız yada makul bir teminat karşılığında ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, dosya üzerinden yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde; 09.08.2021 havale tarihli bilirkişi raporunda yer alan maddi olguların tespit edildiğine, ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı ihtiyati tedbir talep eden vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : İhtiyati tedbir talep eden vekili, tedbir isteminin Torbalı Sulh Hukuk Mahkemesinin 2021/16 D.İş – 2021/16 Karar sayılı dosyasından düzenlenen bilirkişi heyet raporuna dayandığını, buna rağmen mahkemece yeniden bilirkişi raporu düzenlettirildiğini, yeni düzenlettirilen raporda ise, ürünler hakkında herhangi bir inceleme yahut keşif dahi yapılmadan dosya üzerinden inceleme ile yetinildiğini, önceki tarihli mevcut bilirkişi heyet raporu bulunmakta ve karar verilmesine elverişli durumda iken yeniden bir bilirkişi raporu düzenlettirilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu gibi, usul ekonomisi ve yargılamanın uzatılmaması ilkelerine de aykırı olduğunu, karara dayanak alınan bilirkişi raporunun yetersiz ve dosya üzerinden yapılan eksik incelemeye dayandığını, bilirkişi tarafından hiçbir şekilde araştırma yapılmadığını, aksine tedbir talebine delil teşkil eden, araştırmaya dayalı olarak düzenlenmiş olan Torbalı Sulh Hukuk Mahkemesinin 2021/16 D.İş – 2021/16 Karar sayılı dosyasına konu bilirkişi heyet raporunun çürütülmesi için çaba sarf edildiğini, Torbalı Sulh Hukuk Mahkemesinin 2021/16 D.İş – 2021/16 Karar sayılı dosyasında düzenlenen rapor 3 kişilik bilirkişi heyetinden oluşmakta iken, yerel mahkeme dosyasına dayanak teşkil eden 04.08.2021 tarihli bilirkişi raporunun tek bilirkişinin dosya üzerinden varsayımlara dayanarak düzenlediği rapor olduğunu, bilirkişinin tedbir talebine konu ürünler üzerinde hiçbir şekilde araştırma yapmadığını, ürünleri görmeden, ürünler hakkında araştırma yapmadan, yalnızca Torbalı Sulh Hukuk Mahkemesinin 2021/16 D.İş – 2021/16 Karar sayılı dosyasından düzenlenen bilirkişi raporunda yer alan bilgiler doğrultusunda rapor düzenlediğini, bilirkişinin tarafsızlığından şüpheye düşüldüğünü, raporun 9. sayfasında yer alan, “gerek bilirkişi raporunda bu unsurlarla eşdeğerlik arz edecek bir başka alternatiften bahsedilmemiş olması; gerekse raporda sunulan görüntülerden de alternatif bir uygulamanın tespit edilememiş olması neticesinde mineral deolamanın harici bir ortamda yapıldığı ve dozajlama ile aktarımın manuel şekilde gerçekleştiği görüşü hasıl olmuş ve üretim hattının eşdeğer yolla da koruma kapsamında kalmadığı kanaatine ulaşılmıştır.” şeklindeki ifadenin dahi, raporu düzenlerken özgün şekilde araştırma yapılmadığını, Torbalı Sulh Hukuk Mahkemesinin 2021/16 D.İş – 2021/16 Karar sayılı dosyasında yer alan raporda yer alan verilerle yeni bir rapor oluşturulduğunu gösterdiğini, dosyada yer alan fotoğrafların dahi raporu düzenleyen bilirkişi tarafından çekilmiş fotoğraflar olmayıp, Torbalı Sulh Hukuk Mahkemesinin 2021/16 D.İş – 2021/16 Karar sayılı dosyasında yer alan raporu düzenleyen heyet tarafından elde edilen fotoğraflar olduğunu, buna rağmen, önceki raporla bu derece çelişkili bir rapor düzenlenmiş olmasının anlaşılabilir ve kabul edilebilir olmadığını, bilirkişi raporunu kabul etmediğine ve yeni bir rapor alınması istemimize ilişkin mahkemeden talepte bulunulduğunu istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını ve ihtiyati tedbir talebinin kabulünü istemiştir.
GEREKÇE :Talep, ihtiyati tedbir istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince
yukarıda yazılı gerekçeyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun “İhtiyati Tedbir Talebi ve İhtiyati Tedbirin Niteliği” başlığını taşıyan 159. maddesinde, bu Kanun uyarınca dava açma hakkı olan kişilerin dava konusu kullanımın, ülke içinde kendi sınai mülkiyet haklarına tecavüz teşkil edecek şekilde gerçekleşmekte olduğunu veya gerçekleşmesi için ciddi ve etkin çalışmalar yapıldığını ispat etmek şartıyla verilecek hükmün etkinliğini temin etmek üzere ihtiyati tedbire karar verilmesini mahkemeden talep edebilecekleri, ihtiyati tedbirlerle ilgili bu Kanunda hüküm bulunmayan hususlarda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir. Görüldüğü üzere, madde metninde; açıkça davalının kullanımının ülke içinde kendi sınai mülkiyet haklarına tecavüz teşkil edecek şekilde gerçekleşmekte olduğunu veya gerçekleşmesi için ciddi ve etkin çalışmalar yapıldığını ispat etme koşulu aranmış olmakla, geçici hukuki koruma niteliğindeki ihtiyati tedbir koşullarını genel olarak düzenleyen HMK’nın 389 vd. maddelerinde kabul edilen yaklaşık ispat ölçütünün (HMK’nın 390/3. m.) üzerinde, daha güçlü bir ispat şartı getirilmiştir. Buna göre, talep edenlerin tedbir taleplerinin kabulü için karşı tarafın kullanımlarının tedbir talep edenin sınai mülkiyet hakkına tecavüz teşkil ettiğinin ispatı gerekli olup, bu hususun da ancak yargılama sırasında gerekli deliller toplanarak, toplanan delillere göre ürünler üzerinde uzman bilirkişiler aracılığıyla yaptırılacak inceleme sonucu anlaşılabilecektir.
İhtiyati tedbir isteyen vekili, müvekkili şirkete ait 2012/15073 tescil nolu ürün patenti ve 2017/06011 tescil nolu usul patentine, karşı tarafın tecavüz ettiğini ileri sürerek karşı tarafın müvekkili adına tescilli 2012/15073 nolu patent hakkına konu ürünü taklit etmesinin, 2017/06211 tescil nolu patent hakkına konu usulü kullanmasının, buluş konusu usulle elde edilen ürünleri satmasının, dağıtmasının veya başka bir şekilde ticaret alalına çıkarmasının yada bu amaçlar için ithal etmesinin, ticari amaçla elde bulundurmasının, uygulamaya koymak suretiyle kullanılmasının veya bu ürünle ilgili sözleşme yapmak için öneride bulunmasının engellenmesi, ürünlere Türkiye sınırları içinde veya gümrük ve serbest liman yada bölge gibi alanlarda dahil bulundukları yerde el konulması ve saklanması hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. Torbalı Sulh Hukuk Mahkemesinin 2021/16 D.İş – 2021/16 Karar sayılı dosyasında mahkemece karşı tarafın işyerinde yapılan tespit sonrası düzenlenen bilirkişi raporundaki tespitler, bu dosyadaki fotoğraflar, karşı tarafın web adresinde yapılan incelemeler sonucu marka ve patent uzmanı tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda, karşı tarafın … ibareli ürününün ve ürünlere ilişkin üretim sürecinin,üretim hattının tedbir isteyen şirketin adına tescilli ürün patenti ve usul patentinin koruma kapsamında kalmadığı belirtilmekle; bilirkişi raporuna göre bu aşamada ihtiyati tedbir isteminin kabulü için SMK’nın 159. maddesinde yer verilen sınai mülkiyet haklarına özgü ispat koşulunun ve yasal şartların oluşmadığı sonucuna varılmakla; mahkemece ihtiyati tedbir isteminin reddine dair verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiştir.
İstinaf kanun yoluna başvuran ihtiyati tedbir talep eden vekilinin dilekçesinde yer verdiği itirazların yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati tedbir talep eden vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İhtiyati tedbir talep eden yönünden istinaf karar harcı olan 97,70 TL’den peşin alınan 59,30 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 38,40 TL’nin ihtiyati tedbir talep edenden tahsiline,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile ihtiyati tedbir talep edenin yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.19.11.2021