Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/15 E. 2023/1180 K. 14.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/15
KARAR NO : 2023/1180

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/10/2020
NUMARASI : 2018/159 Esas 2020/477 Karar
DAVANIN KONUSU : Tazminat
DAVA TARİHİ : 05.02.2018
KARAR TARİHİ : 14.09.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 14.09.2023

İzmir 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 02.10.2020 tarih 2018/159 Esas 2020/477 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, 11.10.2016 tarihinde, davalı şirket tarafından zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalanan, dava dışı …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı motosikletin seyir halinde iken, sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucunda meydana gelen trafik kazasında, motosiklette yolcu olarak bulunan müvekkilinin yaralandığını, davalı … şirketine başvurduklarını, hasar dosyası açıldığını, müvekkiline 02.02.2018 tarihinde 14.547,58 TL tazminat ödendiğini, ancak müvekkilinin zararının tam olarak karşılanmadığını iddia ederek, belirsiz alacak davası niteliğinde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 50,00 TL sürekli iş göremezlik, 25,00 TL geçici iş göremezlik, 25,00 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 100,00 TL maddi tazminatın kısmi ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 28.11.2019 tarihli değer artırım dilekçesi ile, geçici iş göremezlik talebini 5.344,82 TL’ye, tedavi masrafları talebini ise 7.946,80 TL’ye yükseltmiştir.
CEVAP :Davalı vekili, yetkili mahkemenin müvekkilinin yerleşim yeri olan İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, müvekkili şirket tarafından davacıya 02.02.2018 tarihinde 14.547,00 TL ödeme yapıldığını, sürücünün tali kusurunun tespitinin gerektiğini, kazanın oluşmasında davacı tarafın ağır kusurunun bulunduğunu, davacının kask, kolluk gibi koruyucu teçhizatlar kullanmadığını, hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı’ndan alınan 29.11.2018 tarihli raporuna göre dava dışı sigortalı araç sürücüsü …’ın %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu, davacının kusursuz olduğu, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Sağlık Kurulu’ndan alınan 13.03.2019 tarihli rapora göre davacının kaza nedeniyle %1 oranında sürekli iş göremezliğinin bulunduğu, iyileşme süresinin 4 ay olduğu, 01.07.2019 tarihli aktüerya raporunda, ödeme yapılan 02.02.2018 tarihi itibariyle sürekli maluliyet zararının 5.654,02 TL, geçici iş göremezlik zararının ise 5.344,82 TL olduğu, toplam hesaplanan tazminatın 10.998,84 TL olduğu, davacıya 02.02.2018 tarihinde sigorta şirketi tarafından maluliyetten kaynaklı olarak 14.547,58 TL ödeme yapıldığı, gerçek zararın karşılandığı, davacının tıbbi iyileşme süresinin 2 ayında bakım ihtiyacının olacağı ve 2.601,98 TL bakıcı alacağının bulunduğu yönünde görüş bildirildiği; ancak yargılama sırasında davalı … şirketi tarafından gönderilen cevabi yazıda 02.02.2018 tarihinde yapılan 14.547,58 TL’lik ödemenin sürekli sakatlık tazminatına ilişkin olarak ödendiğinin açıkça bildirilmesi nedeniyle geçici iş göremezlik tazminatı ile bakıcı giderine ilişkin davalı tarafça bir ödeme yapılmadığının kabul edilmesi gerektiği, davacı ile dava dışı sürücü arasında akrabalık bağının bulunmadığı, bu nedenle hatır taşımasının söz konusu olduğu, tazminat tutarlarından takdiren %20 oranında hatır taşıması indirimi yapılması gerektiği sonucuna varılarak; davanın kısmen kabulüne, 4.275,86 TL geçici işgöremezlik tazminatı ile 2.081,59 TL bakıcı giderinin 02.02.2018 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, hatır taşıması nedeniyle yapılan indirim nedeniyle fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı vekili, davacıya yapılan ödemenin, ödeme tarihi itibariyle yeterli olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunun sona erdiğini, ödeme tarihindeki veriler dikkate alınarak hesap raporu alınması ve yapılan ödemenin yeterli olup olmadığının tespit edilmesi gerektiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunda müvekkili şirketin yaptığı ödeme sonucunda herhangi bir sorumluluğunun kalmadığının açık bir şekilde tespit edildiğini, davacının kaza sırasında kask ve diğer koruyucu ekipmanları kullanmamış olması nedeniyle müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, ayrıca yolcu taşıma aracı olmayan motosiklette 3 kişi ile yolculuk yapıldığından, istiap haddinin aşıldığını, bu nedenle de tazminattan indirim yapılması gerektiğini, geçici iş göremezlik ve geçici iş göremezlik dönemi bakıcı gideri taleplerinin teminat dışı olduğunu, SGK tarafından rücuya tabi ödemelerin değerlendirilmediğini, ceza yargılamasında uzlaşma olup olmadığının araştırılmadığını, hatır taşıması indirimi yapılması nedeniyle müvekkili şirket lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava, geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı ile bakıcı giderinin kazaya sebebiyet veren aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısından tahsili istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Davacı vekili, davalı şirket nezdinde zorunlu mali sorumluluk poliçesiyle sigortalı motosikletle gerçekleşen tek taraflı kazada sigortalı motosiklette yolcu olarak bulunan müvekkilinin yaralandığını, davalı … tarafından yapılan ödemenin yetersiz kaldığını ileri sürerek, geçici ve sürekli iş görmezlik tazminatı ile bakıcı gideri talebinde bulunmuş, mahkemece alınan aktüerya raporunda tespit edilen tutarlardan hatır taşıması indirimi yapılarak tazminata hükmedilmiştir.
Davalı vekilinin ceza yargılamasında uzlaşma olup olmadığının araştırılmadığına yönelik istinaf sebebinin incelenmesinde; soruşturma aşamasında davacının davalıdan şikayetçi olmadığı, Salihli Cumhuriyet Başsavcılığınca, davacının şikayetçi olmaması sebebiyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği görülmüştür. 5271 sayılı CMK’nın 253/19. maddesinde düzenlendiği şekilde uzlaşma sağlanmadığı, davacının şikayetinden vazgeçmesi sebebiyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği anlaşılmaktadır. Şikayetten vazgeçilmesi tazminat haklarından vazgeçme anlamına gelmeyeceğinden işin esasına girilerek karar verilmesi yerindedir. (Yargıtay 4. HD 2021/12528 E. 2022/6864 K.) Davalı vekilinin bu yöndeki istinaf sebebi yerinde değildir.
Davalı vekilinin geçici iş göremezlik ve geçici iş göremezlik dönemi bakıcı gideri taleplerinin teminat dışı olduğuna yönelik istinaf sebebinin incelenmesinde; 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren ZMSS Genel Şartları’nın A.5-b maddesi gereği, zarar görenin tedavisinin devam ettiği döneme ilişkin geçici bakıcı gideri zararının, geçici işgöremezlik zararının ve tedavi giderlerinin sağlık giderleri içinde yer aldığı ve ZMSS teminatı kapsamında olmadığı kabul edilmişse de, 6111 sayılı Kanun’un 59. maddesi ile değişik Karayolları Trafik Kanunu’nun 98. maddesinde Sosyal Güvenlik Kurumu’nca karşılanacak sağlık hizmeti bedellerinin neler olduğu açıklanıp sınırlandırılmıştır. KTK’nın 98. maddesi gereği SGK Başkanlığı’nın sorumlu olduğu sağlık giderleri, trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarında yapılan tıbbi tedaviye ilişkin sağlık hizmet bedellerinden ibarettir. SGK’nın hangi sağlık giderlerinden sorumlu olduğu kanunla belirlenmiş olup, normlar hiyerarşisinde daha altta olan genel şartlar ile kanun kapsamının değiştirilip genişletilemeyeceği aşikardır.
Açıklanan maddi ve hukuki vakıalar karşısında; Anayasa Mahkemesi’nin KTK 90/İ maddesinin iptali de göz önüne alınıp TBK’nın 54. maddesi ile KTK’nın 98. maddesi hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, kazadaki yaralanmadan kaynaklanan geçici iş göremezlik zararından sorumluluk, zarara neden olanlar ile bu kişilerin sorumluluğunu poliçe ile üstlenen sigorta şirketine aittir. (Yargıtay 4. HD 10.03.2022 tarih 2021/12001 E, 2022/4532 K ve 24.03.2022 tarih 2021/22793 E, 2022/5790 K sayılı kararları). Davalı … vekilinin geçici iş göremezlik ve bakıcı giderlerinin SGK’nın sorumluluğunda olduğuna yönelik istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.

Davalı vekilince, SGK tarafından yapılan rücuya tabi ödemelerin değerlendirilmediği istinaf sebebi olarak ileri sürülmüş ise de; SGK’nın 19.02.2018 tarihli yazısında davacıya herhangi bir ödeme yapılmadığı bildirilmiş olduğundan, davalı vekilinin bu yöndeki istinaf sebebi de yerinde görülmemiştir.
Davalı vekilinin ödeme tarihindeki veriler dikkate alınarak hesap raporu alınması ve yapılan ödemenin yeterli olup olmadığının tespit edilmesi gerektiğine yönelik istinaf sebebinin incelenmesinde; hükme esas alınan aktüerya bilirkişi raporunda ödeme tarihi itibariyle hesaplama yapıldığı, her ne kadar raporda ödeme ile davacının zararının karşılandığı belirtilmiş ise de, davalı şirketin 14.01.2020 havale tarihli yazısında, ödenen 14.547,58 TL’nin sürekli iş göremezlik tazminatı olduğunun belirtildiği anlaşılmakla, mahkemece geçici iş göremezlik tazminatına ve bakıcı giderine hükmedilmesinde usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir. Davalı vekilinin bu yöndeki istinaf sebebi yerinde değildir.
Davalı vekilinin, hatır taşıması indirimi nedeniyle müvekkili şirket yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği yönündeki istinaf sebebinin incelenmesinde; TBK’nın 51. ve 52. maddelerinden kaynaklanan hakkaniyet ve takdiri indirimler nedeniyle, davanın kısmen reddedilmesi halinde, indirimden dolayı reddedilen kısım için vekalet ücreti de takdir edilemez. Bir başka ifade ile davacı lehine hesaplanan maddi tazminatlardan, hatır taşıması ve müterafik kusur nedeniyle yapılan indirimler sonucu belirlenen tazminat tutarları hüküm altına alınırken, red edilen kısım yönünden davalı yararına vekalet ücretine ve yargılama giderine hükmedilmemesi gerekir. (Yargıtay 17 HD 13.11.2019 tarih ve 2017/2928 E. – 2019/10602 K. sayılı ilamı) Davalı vekilinin vekalet ücretine yönelik istinaf sebebi yerinde değildir.
Davacı vekilinin istiap haddi ve davacının kask takmaması nedeniyle müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğine yönelik istinaf sebeplerinin incelenmesinde; zararın meydana gelmesinde veya artmasında mağdurun da kusurunun bulunması halinde sözkonusu olan müterafik kusur, Borçlar Kanunu’nun 52. maddesinde düzenlenmiştir. Mağdurun kusurunun, zararın meydana gelmesinde başlıca etken olması halinde zarar verenin sorumluluğunun kalkması sözkonusu olabileceği gibi belirlenen kusura göre zarar ve ziyandan indirim yapılması da gerekebilecektir. Müterafik kusura ilişkin savunma bir def’i olmadığından, mahkemece bu yönde bir savunma olmasa dahi resen araştırılması ve tartışılması gerekmektedir. Yolcunun istiap haddi aşılarak seyahat etmesi sürüş ve trafik akışı kusurlarından olmayıp, hakim tarafından tazminattan indirim sebebi olarak kabul edilecek hususlardandır. Aynı şekilde, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 78. Maddesi ile atıf yapılan Karayolları Trafik Yönetmeliğince koruyucu ekipman/tertibat takılmasının zorunlu olduğu hallerde meydana gelen yaralanma ve ölüm ile illiyet bağı kurulması durumunda hesaplanan tazminattan müterafik kusur nedeni ile yerleşik uygulama doğrultusunda birden fazla müterafik kusur indirimi sebebinin varlığı olsa da %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılarak tazminatın belirlenmesi cihetine gidilmelidir. (Yargıtay 4. HD 17.03.2022 tarih ve 2021/11498 E. – 2022/5233 K. 29/06/2022 tarih ve 2021/14115 E. – 2022/9666 K., 04.04.2022 tarih ve 2021/13491 E. – 2022/6733 K. Sayılı ilamları) Somut olayda, davacıya ait adli muaye evrakları ile maluliyet raporu tutanağı içeriğinden davacının maluliyetinin sol el bileği hareket kısıtlaması şeklinde ortaya çıkması karşısında kask takılmaması ile yaralanma arasında illiyet bağı bulunmadığı da anlaşılmaktadır. Bu nedenle davacının kask takmaması nedeniyle müterafik kusur indirimi yapılmamasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır.
Ne var ki, davacı motosiklette dava dışı sürücü …’ın yanı sıra yolcu olarak kendisi ve dava dışı …’ün bulunduğu sırada kazanın gerçekleştiğini doğrulamakta olup, meydana gelen olayda istiap haddinin aşıldığının kabulü gerekmektedir. İlk derece mahkemesince istiap haddinin aşılması nedeniyle ayrıca %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılmak suretiyle, 5.344,82 TL geçici işgöremezlik tazminatından önce %20 oranında hatır taşıması indirimi, bulunan tutardan %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılmak suretiyle 3.420,68 TL geçiçi işgöremezlik tazminatına; 2.601,98 TL bakıcı giderine ilişkin maddi tazminattan yine önce %20 oranında hatır taşıması indirimi, bulunan tutardan %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılmak suretiyle 1.665,27 TL bakıcı giderine hükmedilmesi gerekirken, bu hususun gözetilmemiş olması hatalıdır. (Yargıtay 4 HD 2021/14020 E. 2022/8864 K. sayılı ilamı) Davalı vekilinin bu yöndeki istinaf sebebi yerindedir.
Yukarıda açıklanan gerekçe ışığında, talebin ve istinaf sebeplerinin niteliğine göre duruşma açılmasına gerek görülmeyerek dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca istiap haddinin aşılması nedenine dayalı müterafik kusur indirimi yapılması yönünden kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 02.10.2020 tarih 2018/159 E. 2020/477 K. sayılı kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Davanın KISMEN KABULÜNE, 3.420,68 TL geçici işgöremezlik tazminatı ve 1.665,27 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 5.085,95 TL maddi tazminatın 02.02.2018 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine,
Sürekli iş göremezlik tazminatı isteminin reddine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 347,42 TL nispi karar ve ilam harcından başlangıçta ve dava değerinin arttırılması aşamasında yatırılan toplam 62,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 284,52 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından başlangıçta ve sonradan tamamlanan toplam 104,00 TL harç ile, tebligat gideri 176,50 TL, posta ücreti 91,19 TL, Adli Tıp ücreti 314,50 TL ve bilirkişi ücreti 450,00 TL olmak üzere toplam 1.032,19 TL yargılama giderinden kabul edilen kısma tekabül eden 1.021,86 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/2. maddesi gereğince hesaplanan 5.085,95 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2. maddesi gereğince 50,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan bulunması halinde karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
3-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
4-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yapılan 148,60 TL istinaf yoluna başvuru harcı istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibarıyla kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.14.09.2023