Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/1477 E. 2021/1281 K. 04.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/1477
KARAR NO : 2021/1281

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/04/2021
NUMARASI : 2021/240 Esas 2021/383 Karar
DAVANIN KONUSU : Kıymetli Evrak İptali
KARAR TARİHİ : 04.11.2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 04.11.2021

İzmir 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 07.04.2021 tarih 2021/240 Esas 2021/383 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, dava dışı …. Ltd. Şti. tarafından keşide edilen, …. Bankası A.Ş. İzmir Şemikler Şubesinden 09.02.2016 tarihinde alınan çek koçanından …., …. ve …. seri numaralı üç adet çek ile, …. A.Ş. İzmir Yeni Gıda Çarşısı Şubesinden 05.09.2012 tarihinde alınan çek karnesinden …. ve …. seri numaralı iki adet çekin imzalı olduğunu, meşru hamilinin müvekkili olduğunu, söz konusu çeklerin kaybolduğunu iddia ederek, kayıp nedeniyle belirtilen beş adet çekin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, TTK’nın 759/2. maddesi uyarınca, iptali istenen senedin bir suretinin ibraz edilmesi ya da senedin içeriği hakkında bilgi verilmesi gerektiği, davacının talebe konu çeklerin birer örneğini sunmadığı gibi esas içeriği (keşide tarihi, keşide yeri ve bedel) hakkında da bilgi vermediği, bu nedenle zorunlu unsurları içeren çekin varlığından bahsedilemeyeceği, ayrıca davacının keşideci şirketin yetkilisi olduğu, dava dilekçesi içeriğinden davacının çek koçanı ve çek karnesini kaybettiğinin anlaşıldığı, davacının keşideci tarafından yasal olarak çek iptal davası açılamaması nedeniyle iş bu davayı ikame ettiği kanaatine varıldığı, hakkın kötüye kullanılmasının hukuk düzeni tarafından korunamayacağı, iptal talebinin usul ve yasaya uygun olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, mahkemece keşideci tarafından zayi davası açılamayacağı gerekçesiyle davanın reddedildiğini, oysa müvekkilinin çeklerin keşidecisi olmayıp keşideci şirkette yetkiliyken söz konusu çeklere hamil olduğunu, daha sonra şirketten ayrıldığını, elindeki çeklerin rızası dışında kaybolduğunu, müvekkilinin senedin bir suretini sunmasının beklenemeyeceğini, talepte bulunandan yetkili hamil olduğunu kesin olarak ispatlamasının veya detaylı şekilde çek bilgilerini bildirmesinin beklenemeyeceğini belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava, zayi nedeniyle çek iptali istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzeniyle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
TTK’nın 818/1-s maddesi uyarınca çeklerde uygulanması gereken TTK’nın 757/1 maddesi uyarınca iradesi dışında poliçe elinden çıkan kişi, ödeme veya hamilin yerleşim yerindeki asliye ticaret mahkemesinden, muhatabın poliçeyi ödemekten menedilmesini isteyebilir. Aynı yasanın 758/1. maddesi uyarınca poliçeyi eline geçiren kişi bilindiği takdirde, mahkeme, dilekçe sahibine iade davası açması için uygun bir süre verir. Adı geçen yasanın 759. maddesinin birinci fıkrasında poliçeyi eline geçiren kişi bilinmiyorsa, poliçenin iptaline karar verilmesi istenebileceği, ikinci fıkrasında da iptal isteminde bulunan kişinin, poliçe elinde iken ziyaa uğradığını inandırıcı bir şekilde gösteren delilleri mahkemeye sağlamak ve senedin bir suretini ibraz etmek veya senedin esas içeriği hakkında bilgi vermekle yükümlü olduğu belirtilmiştir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin yerleşmiş içtihatlarında belirtildiği üzere, esasen hasımsız olarak açılan ve kesin hüküm niteliği de taşımayacak olan bu tür davalarda davacının yetkili hamil olduğu konusunda mahkemeye olumlu bir kanaat verecek kadar delil sunulması yeterlidir. Aksinin kabulü ile davacının daha fazlasını ispata zorlanması, zayi nedeniyle kıymetli evrak iptali hükümlerinin uygulanmasını imkansız hale getirecektir. Kaldı ki dava sırasında yapılacak olan ilanlar sonucunda, hak sahipleri varsa ortaya çıkabilecek, kendilerine karşı istirdat davası açılabilecek ya da hak sahipleri tarafından hasımlı olarak açılacak bir dava ile çek iptali kararının iptali de talep edilebilecektir. Dolayısıyla mahkemeyi tereddüde sevk eden ve davanın reddine neden olan tüm hususlar, esasen anılan davalarda tartışılacaktır. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2016/11761 E – 2018/3544 K sayılı ilamı da bu doğrultudadır.)
Somut olayda, davacı taraf iptalini talep ettiği çeklerin bilgilerini ayrıntılı olarak bildirmemiş ve çek fotokopisini sunmamış olup, …. Bankası A.Ş. İzmir/Şemikler Şubesinden 09.02.2016 tarihinde alınan çek koçanından seri numaraları belirtilen üç adet çek ile …. A.Ş. İzmir/Yeni Gıda Çarşısı Şubesinden 05.09.2012 tarihinde alınan çek karnesinden seri numaraları belirtilen iki adet çekin kayıp nedeniyle iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davacının dava dışı keşideci …. Ltd. Şti.’nin müdürü iken, 07.09.2016 tarihli Ticaret Sicili Gazetesinde yayınlanan ilan uyarınca müdür olarak temsil yetkisinin sona erdiği anlaşılmaktadır. Dosya kapsamındaki delillerden davacının hamil sıfatını taşıyıp taşımadığının anlaşılamamasına göre, çek iptali talebinin yazılı gerekçe ile reddine ilişkin olarak mahkemece verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı yönünden istinaf karar harcı olan 59,30 TL peşin olarak alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile davacının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-ç maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.04.11.2021