Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/1473 E. 2021/1172 K. 15.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/1473
KARAR NO : 2021/1172

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/07/2021
NUMARASI : 2021/384 Esas
TALEBİN KONUSU : İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ : 15.10.2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 15.10.2021

İzmir 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 12.07.2021 tarih 2021/384 Esas sayılı kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati tedbir isteyen davacılar vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP : İhtiyati tedbir isteyen davacılar vekili, müvekkillerinin davalı şirketin ortaklarından olduğunu, şirketin hakim ortaklarından …. ‘in şirketin ve müvekkillerinin menfaatlerine zarar veren güven sarsıcı hukuka aykırı eylemlerde bulunduğunu ve bulunmaya devam ettiğini, bu şartlarda şirketin devamının olanaksız olduğunu ileri sürerek, İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğünün Merkez -…. sicil numarasında kayıtlı davalı …’nin 6102 sayılı TTK’nun 531/1 maddesi uyarınca haklı sebeplerle feshine ve tasfiyesine, şirkete tasfiye memuru atanmasına karar verilmesini talep ve dava ettiği davada, dava sonuçlanıncaya kadar şirketin idaresi için şirkete tedbiren kayyım atanmasını istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde ; davalı şirketin halen faal durumda olduğu, ortaklardan ….’in şirketin 22/04/2021 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında 3 yıl süre ile yönetim kurulu üyesi ve yönetim kurulu başkanı olarak seçildiği, davalı şirkette organ boşluğunun bulunmadığı ve davalı şirkete kayyım atanmasına ilişkin yasal koşulların oluştuğunun belirlenemediği gerekçesiyle, ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, ihtiyati tedbir isteyen davacılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : İhtiyati tedbir isteyen davacılar vekili, dava dilekçelerinde, “şirkette organ boşluğu bulunduğu” veya “yönetim kurulu başkanı seçilmediği” yönünde bir iddialarının bulunmadığını, şirketin hâkim ortaklarından ….’in ve babası …. ‘in, şirketin ve müvekkillerin menfaatlerine zarar veren, güven sarsıcı, hukuka aykırı eylemlerde bulunarak şirketi zarara uğratmalarına ilişkin açıklama yapıldığını, bu kişilerin yetkilerini kötüye kullanarak, afaki ve astronomik harcamalar yapmakta olduğunu, hesaplarına usulsüz olarak paralar aktardıklarını, şirkete olan borçlarının usulsüzce kapatıldığını, müvekkili … şirketten sürekli borç alıyormuş gibi gösterildiğini ….’in eşi ….’in, şirkette çalışmadığı hâlde sigortalı gösterildiğini, daha sonra ise …. in üzerine aynı sektörde “rakip şirket” kurulduğunu, müvekkillerinin açıkça dışlandığını, etkisiz hâle getirilmeye çalışıldığını, müvekkillerinin itirazlarına rağmen, limited şirketin “anonim şirkete” dönüştürüldüğünü, tür değişikliğini sağlamak amacıyla, şirketle hiçbir ilgileri olmayan üçüncü kişilerin şirkete ortak yapıldığını, ortaklar arasındaki güven ilişkisinin ortadan kalktığını, bilirkişi tarafından keşif tarihinde davalı şirketin bilgisayarlarında yapılan incelemede, …. ‘in eşi ….’in ve ona ait …. şirketinin muhasebe işlerinin davalı …. şirketine ait bilgisayarlardan idare edildiğini gösteren delillere ulaşıldığını, mahkemenin 12.07.2021 tarihli ara kararı ile “şirkete kayyım atanması” taleplerinin ireddine dair kararnı hukuka uygun olmadığını ileri sürmektedir.
GEREKÇE :Talep, ihtiyati tedbir istemlidir.
Geçici hukuki korumalar; ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz, yürütmeyi durdurma, tutuklama, el koyma gibi çeşitli hukuk dallarında düzenlemiş olan etkin hukukî koruma önlemlerine ilişkin üst kavramdır. Buna karşılık kesin hukuki koruma ise ancak açılan bir dava üzerine yapılan yargılama sonucunda verilen karar ile sağlanabilir. Bu nedenle dava, “kesin hukuki koruma” olarak nitelendirilmektedir. İhtiyati tedbir ise ileride açılacak bir davanın veya açılmış bir davanın sonucunun etkisiz veya anlamsız kalmasını önlemeye yarayan geçici hukuki korumadır. Dava açılması, mutlak tedbir kararı verilmesini gerektirmediği gibi, tedbir kararı verilmesi için tam ispat şartı da aranmayacak olup, yaklaşık ispatın varlığı halinde dava konusuyla bağlantılı nitelikte tedbir kararı verilmesi mümkündür. Anılan ilkeler ışığında, somut olay değerlendirildiğinde; davalı anonim şirketinin fesih ve tasfiyesi istenilen davada, yaklaşık ispat şartının yerine getirilmemiş olmasına ve davalı şirkette organ boşluğunun da bulunmamasına göre, ihtiyati tedbir yasal koşulları oluşmamakla, ilk derece mahkemesince, tedbiren kayyım atanması isteminin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
İstinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların, açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati tedbir isteyen davacılar vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İhtiyati tedbir isteyen davacılar yönünden istinaf karar harcı olan 97,70 TL’nin peşin alınan 118,60 TL’den mahsubu ile fazla yatan 20,90 TL’sinin talep halinde yatıranlara iadesine,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile ihtiyati tedbir isteyen davacıların yaptıkları giderlerin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 15.10.2021