Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/1460 E. 2021/1254 K. 26.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/1460
KARAR NO : 2021/1254

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/06/2021
NUMARASI : 2021/3 D.İş 2021/3 Karar
TALEBİN KONUSU : İhtiyati Hacze İtiraz
KARAR TARİHİ : 26.10.2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 26.10.2021

İzmir 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 22.06.2021 tarih 2021/3 D.İş 2021/3 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati haciz isteyen vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP : İhtiyati haciz isteyen vekili, müvekkili ile dava dışı …. Ltd. Şti arasında imzalanan genel kredi ve gayrınakdi kredi sözleşmesi uyarınca vadesi gelmiş bulunan cari hesap riskinden kaynaklanan alacağının kat edildiğini, ancak borcun ödenmediğini ileri sürerek, 45.369.892,70 TL alacağın tahsilini teminen borçluların menkul ve gayrımenkul malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiş, mahkemece dosya üzerinden yapılan ihceleme neticesinde 06.01.2021 tarihli ara karar ile ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmiştir.
İTİRAZ: İhtiyati hacze itiraz edenler vekili 09.02.2011 tarihli dilekçesiyle, ihtiyati haciz kararına göre uygulanan hacizlerden müvekkillerinin 04.02.2021 tarihinde haricen öğrendiklerini, tüm haciz işlemlerinin huzurlarında değil, müvekkillerinin bilgisi olmadan sistem üzerinden uygulandığını, uygulanan hacizlere istinaden herhangi bir haciz varakası tebliği yapılmadığını, haciz işlemlerini ıttıla tarihi itibariyle 7 günlük süresi içinde itiraz yoluna başvurduklarını, mahkemenin yetkisine, teminata itiraz ettiklerini, ayrıca murisin mirasçılarının sözleşmeden haberdar edilmemesi ve doğrudan icrai işlemlere girişilmesinin kötüniyeti gösterdiğini, murisin ölüm tarihi gözetildiğinde mirasçıların 3 aylık mirası ret süresinin henüz geçmediğini, mirasın reddine yönelik hakların kullanılmasını kısıtlayıcı şekilde ihtiyati haciz kararı verilemeyeceğini savunarak ihtiyati haciz kararına itiraz etmiş, 04.06.2012 tarihli dilekçelerinde mirasın gerçek reddine dair Ankara 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2021/59E, 2021/44K ve Ankara 7. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2021/50E, 2021/4K sayılı kararlarının kesinleştiğini belirtmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece duruşma açılarak yapılan inceleme neticesinde, müteveffa …’ nın mirasçılarının mirası reddettikleri, alacaklı banka tarafından mirası red kararının iptali yönünde bir dava açılmadığı, bu sebeple müteveffanın kredi sözleşmesinden kaynaklanan kefalete dayalı borcundan adı geçenlerin yasal sorumlulukları bulunmadığı, ayrıca alacaklı bankanın, borçlu mirasçılarının, miras bırakanın ölümünden önceki beş yıl içerisinde muristen edindikleri mallardan dolayı murisin alacaklılarına karşı sorumlu olduğuna dair herhangi bir iddiasının da bulunmadığı gerekçesiyle, ihtiyati hacze itiraz edenlerin itirazının kabulü ile borçlular …., …. ve …. yönünden ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Karara karşı ihtiyati haciz talep eden vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : İhtiyati haciz talep eden vekili, karşı tarafın ihtiyati haciz kararının konu edildiği takip dosyasına itirazlarını vekaletname sunarak 20.01.2021 tarihinde bildirdiklerini, bu tarih itibariyle ihtiyati haciz kararından haberdar olduklarının kabulü gerektiğini, ihtiyati hacze itirazın 7 günlük itiraz süresinde yapılmadığını, İİK’nın 265/1 madeddesinde ihtiyati hacze itiraz sebeplerinin tahdidi olarak sayıldığını, karşı tarafın itirazlarında bildirdikleri sebeplerin bu kapsamda kalmadığını, ihtiyati haciz işlemleri takip işlemleri olmadığını, bu nedenle İİK’nın 53. maddesi gereğince takip işlemi yapılamayacağına ilişkin düzenleme ihtiyati haciz kararı için uygulanamayacağını, ihtiyati haciz işlemi, tedbir niteliğinde işlem olup icra takip işlemi olarak kabul görmediğini, kabul anlamına gelmemek ile birlikte müvekili banka alacaklarının tahsili amacıyla girişilen yasal takip işlemleri usul ve yasaya uygun olduğunu, reddi miras kararı borçlu/mirasçılar tarafından bildirilmedikçe müvekki bankanın bu hususta bilgi sahibi olması beklenemeyeceğini istinaf nedenleri olarak ileri sürmüştür.
GEREKÇE :Talep, ihtiyati hacze itiraza ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle ihtiyati hacze itirazın kabulüne karar verilmiştir.
İİK’nın ihtiyati haciz koşullarını düzenleyen 257. maddesinde, vadesi gelmiş ve rehinle temin edilmemiş bir para borcunun alacaklısının borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz malları ve alacakları ile diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği düzenlenmiştir. Aynı Yasa’nın 258. maddesi uyarınca alacaklının, alacağın varlığı ile haciz sebepleri hakkında mahkemede olumlu şekilde kanaat uyandırması gerekli ve yeterli olup, buradaki ispat asıl davadaki gibi tam bir ispat değil yaklaşık ispattır.
İİK’nın 265/1. maddesinde borçlunun kendisi dinlenilmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı huzuruyla yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde itiraz edebileceği hükme bağlanmıştır.
Somut olayda, ihtiyati haciz isteyen banka vekili genel kredi sözleşmesine istinaden müteveffa kefilin mirasçıları hakkında 05.01.2021 tarihinde ihtiyati haciz talep etmiş, mahkemenin gıyapta verdiği ihtiyati haciz kararına karşı müteveffa kefilin mirasçıları tarafından 09.02.2021 tarihinde ihtiyati hacze itiraz edilmiştir. İhtiyati hacze istinaden başlatılan takip dosyasında haczin borçlular huzurunda yapıldığına veya haciz tutanağının tebliğine dair belgelere rastlanmamış olup yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında belirtildiği üzere icra takibine itiraz dilekçesiyle haczin öğrenildiğinin, dolayısıyla bu tarihten itibaren 7 günlük itiraz süresinin başladığının kabul edilmesi İİK’nın 265/1. maddesindeki emredici hükme aykırı olmakla mahkemece ihtiyati hacze itirazın süresinde kabul edilmesi doğrudur. (Yargıtay 11. H.D’nin 19.12.2014 tarih 2014/17561E, 2014/20123K ve 09.05.2016 tarih 2016/4689E, 2016/5195K).
İhtiyati haciz kararından sonra kredi kefilinin mirasçıları hakkında mirasın reddi kararı verilmiş olmakla mirasçılar için ihtiyati haciz şartları oluşmayıp bu durum İİK’nın 265. maddesi uyarınca ihtiyati haciz sebeplerine ilişkin itiraz kapsamında kalmaktadır. İhtiyati haciz isteyen banka, ihtiyati hacze itiraz aşamasında mirasın reddedildiğini öğrenmiş olmasına rağmen halen ihtiyati hacze itirazın reddini savunduğuna göre hüküm tarihinde yürürlükte olan HMK’nın 312/2. maddesi gereğince ihtiyati hacze itiraz edenler yararına yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Nitekim Yargıtay 11. H.D’nin 14.05.2012 tarih 2012/5434E, 2012/7644K sayılı kararı da bu yöndedir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati haciz isteyen vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İhtiyati haciz isteyen yönünden istinaf karar harcı olan 97,70 TL’den peşin alınan 59,30 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 27,70 TL’nin ihtiyati haciz isteyenden tahsiline,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile ihtiyati haciz isteyenin yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 26.10.2021