Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/14 E. 2023/1314 K. 28.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/14
KARAR NO : 2023/1314

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/10/2020
NUMARASI : 2019/385 Esas 2020/379 Karar

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 31.07.2019
KARAR TARİHİ : 28.09.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 28.09.2023

İzmir 5.Asliye Ticaret Mahkemesinin 06.10.2020 tarih 2019/385 Esas 2020/379 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, davacı banka ile asıl borçlu … Şirketi ile arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığı, davalı … ‘in bu sözleşmeye müteselsil kefil olduğunu ve kredi kullandırıldığını, sözleşme hükümlerinin yerine getirilmemesi üzerine, borçlulara tarihli ihtarnamenin gönderildiğini, ihtara rağmen borcun ödenmemesi üzerine borçlular hakkında takibe geçildiğini, borçluların haksız itirazı üzerine takibin durduğunu, belirterek; itirazın iptali ile takibin devamına, % 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, icra dosyasında haricen yapılan 5.324.240,51-TL tahsilatın icra müdürlüğünce nazara alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalılar vekilleri, yetkili mahkemenin Uşak Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, alacak kalemlerin gerçeği yansıtmadığını, davacı bankaya davalı şirket cirosu ile teminat olarak sunulan toplam 2.180.000,00-TL bedelli bono verildiğini, bu bonoların tahsil edilmesi halinde, tahsilde tekerrür oluşacağını, davalı … hakkında yapılan kefalet sözleşmesi için eş rızasının alınmadığını, belirterek; davanın, reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacı banka ile davalı şirket arasında 31.10.2013 tarihli 600.000-TL bedelli ve 11.03.2015 tarihli 4.000-TL bedelli 2 adet GKS imzalandığını, her iki sözleşmede davalılardan … in imzasının bulunduğunu ve müteselsil kefil olduğu, davalı … in şirket ortağı olarak TBK m.584 e uygun olarak kefil olduğu ve eş rızası aranmadığı, davacı bankanın davalı şirkete doğrudan borçlandırma, teminat mektubu, spot kredi, business card kredi ve esnek ticari hesap üzerinden kredi kullandırdığı ve bu kredi borçları ödenmeyince hesabın kat edildiği, davalılara gönderilen kat iktarı ile davalıların 07.03.2019 tarihinde temerrüde düştükleri, alacaklı bankanın tüm hesaplardan toplam 4.966.684,60-TL alacaklı olduğu, takip tarihi itibariyle 25.542,96-TL işlemiş akti faiz, 229.683,25-TL temerrüd faizi, 12.761,31-TL % 5 BSMV olmak üzere toplam 5.234.672,12-TL ve 908,24-TL ihtarname masrafından sorumlu oldukları, ancak müteselsil borçlu ve kefil … hakkında 4.000.000-TL asıl alacak talebinde bulunulduğundan bu borçlu yönünden bu alacakla bağlı kalınarak takip tarihinden itibaren temerrüd faizinden ve diğer borçlardan sorumlu olduğu, ayrıca bankanın takip tarihinden itibaren 4.844.019,53-TL asıl alacağa % 41,85, 122.665,07-TL KMH, Business kredi kartı alacağına ise 5464 sayılı yasanın 26.3 maddesi gereğince % 31,80 oranında temürrüd faizine hükmedilmesi belirtilerek; asıl borçlu yönünden davanın kısmen kabulüne, fazlaya ilişkin talebin reddine, kefil yönünden ise davanın kabulüne, karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, bilirkişi raporuna itirazların dikkate alınmadığını, asıl alacak ve buna bağlı olarak faiz hesabında ve dolayısıyla faizin gider vergisi hesabında da hataya düşüldüğünü, takibe konu asıl alacak hesap kat ihtarnamesi ekinde yer alan banka kayıtlarına uygun hesap özetinde açıkça belirtilmiş olmasına rağmen bilirkişi tarafından asıl alacak olarak hesap özetinde yer alan alacak bakiyesi yerine konu kredinin açılış tutarını esas alması hatalı olduğunu, bankanın kayıtlarına uygun hesap kat ihtarında belirtilen tutarların asıl alacak olarak kabul edilmesi ve bu tutarlar üzerinden faiz hesaplanması gerektiğini, dava konusu kredinin 3 aylık devre sonlarında faiz tahakkuk ettirilmek kaydıyla borçlu cari hesap şeklinde kullandırıldığını, taraflar arasında imzalanan kredi sözleşmesininnde üçer aylık devre faizlerinin ana paraya ilave edilerek tekrar faiz yürütülebileceği kabul edildiğinden bu husta ek rapor alınması gerektiğini, davalılar aleyhine hükmedilen yargılama gideri ve vekalet ücretinin müteselsilen tahsiline karar verilmesi gerekirken bu yönde karar verilmediğini, davalı … yönünden dava tam kabul edildiğinden iş bu davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, belirterek; kararın kaldırlmasını talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava, genel kredi kapsamında alacağın tahsili istemi ile yapılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle asıl borçlu yönünden davanın kısmen kabulüne, fazlaya ilişkin talebin reddine, kefil yönünden ise davanın kabulüne, karar verilmiştir.
1. Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
2. Taraflar arasında düzenlenen sözleşme genel kredi sözleşmesi ticari nitelikte olup alacağa işletilecek akdi ve temerrüt faizi hesabının genel hükümlere oranla özel hüküm niteliğindeki TTK.’nın 8. maddesinin nazara alınması suretiyle davacının talep edebileceği asıl alacak ile ferrilerinin taraflar arasındaki sözleşme kapsamında belirlenmesi gerekmektedir.
3. Bankanın, alacağının dava konusu takip tarihi itibariyle bilirkişi tarafından hesaplanması gerekir. Bu hesap yapılırken borçlunun borcu hesap kat tarihindeki muaccel alacak ile bu alacağın ödenmesi için çıkartılan ihtarname ile tebliğ tarihi arasındaki dönem için uygulanacak akdi faiz toplamı üzerinden bir hesap yapılır. Daha sonra temerrüt tarihinden dava konusu takip tarihine kadarki dönem içinse temerrüt faizi ve BSMV hesaplanmalıdır. Dosyaya kazandırılan hesap bilirkişi raporu ile muacceliyet koşulunun gerçekleştiği ve 07.03.2019 tarihi itibariyle temerrütün oluştuğu olgusu gözetilerek, sözleşmede belirtilen akdi ve temerrüt faiz oranlarına ilişkin hükümler çerçevesinde belirlenen faiz oranları esas alınıp borcunun ödenmemiş olması nedeniyle asıl alacak ve ferrileri ile birlikte davacının asıl borçlu davalı şirket ile diğer borçlu yönünden talep edebileceği toplam alacak miktarının tespit edilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır.
4. Açıklanan tüm bu hukuki ve maddi vakıalar karşısında; bilirkişi raporunun hüküm kurmaya ve denetime elverişli olmasına, asıl borçlu davalı şirket ile diğer borçlu davalı yönünden temel ilişkinin varlığının ispatlanmasına, davacı bankanın genel kredi sözleşmesine dayalı takibe konu alacağının sözleşme hükümlerine uygun olarak tespit edilmesine, asıl borçlu yönünden aşan kısıma ilişkin takibin yerinde görülmemesine, tespit edilen borcunun ödendiğini gösteren her hangi bir delil sunulmamasına, tahsilde tekerrür düşülmemesi gerektiğinin ve takip masraf ile takip tarihinden sonra yapılan ödemelerin icra müdürlüğünce dikkate alınması gerektiğinin belirtilmesine, tarafların iddia ve savunmaları ile dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin doğru nitelendirilmesine, hükmün dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, aşağıda belirtilen hususlar dışındaki sair istinaf itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
5. Kanunun aradığı anlamda oluşturulacak kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olması gerekir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297/2. maddesi gereğince hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. O halde, takibe konu alacağın müteselsil borçlulara dayandığın hüküm fıkrasında belirtilmiş olmasına rağmen davacı lehine hükmedilen yargılama gideri ve vekalet ücretin yönünden davalıların sorumluluğun müşterek müteselsil olduğunun belirtilmesi ile kefil yönünden takip talebine de talep edildiği şekiliyle davanın tam kabulüe karar verilmiş olmasına rağmen davalı kefil lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekirken, aksi şekilde verilen kararda isabet bulunmamaktadır. Bu itibarla, belirtilen hususlar yönünden istinaf başvurusu yerindedir.
Bu durumda, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca açıklanan nedenlerle istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmesine, yerinde olmayan sair istinaf itirazlarının ise reddine, karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının istinaf başvurusunun KABULÜ ile İzmir 5.Asliye Ticaret Mahkemesinin 06.10.2020 tarih 2019/385 Esas 2020/379 Karar sayılı kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
Kaldırılan kararın yerine geçmek üzere yeniden hüküm tesisi ile;
2-Davacı bankanın davasının KISMEN KABULÜ ile;
A) Davacı bankanın Davalı Asıl Borçlu … Şirketi aleyhine Uşak 3. İcra Müdürlüğü’nün 2019/1911 Esas sayılı dosyasında yaptığı ilamsız icra takibine itirazın kısmen iptali ile takibin 4.966.684,60-TL asıl alacak, 255.226,21-TL işlemiş akdi ve temerrüt faizi, 12.761,31-TL % 5 BSMV olmak üzere toplam 5.234.672,12-TL alacak üzerinden takibin devamına,
Takip konusu asıl alacak olan 4.844.019,53-TL’lik kısmına takip tarihinden itibaren yıllık % 41,85 oranında ve 122.665,07-TL KMH, business kredi kartı asıl alacağına ise 5464 sayılı yasanın m. 26.3 hükmü gereğince belirlenen % 31,80 oranında temerrüt faizi ve % 5 BSMV uygulanmasına,
Alacağa yapılan itiraz haksız olup alacak likit olduğundan takip konusu alacak yönünden % 20 icra inkar tazminat tutarı olan 1.046.934,42-TL’nin bu davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
Ödemelerin, icra giderlerinin, ihtarname giderlerinin ihtiyati haciz vekâlet ücretinin icra müdürlüğünce nazara alınmasına,
Tahsilde tekerrür edilmemesine,
B) Davacı bankanın davalılardan kefil … aleyhine Uşak 3. İcra Müdürlüğü’nün 2019/1911 esas sayılı dosyası ile yapmış olduğu ilamsız icra takibine itirazlarının iptaliyle takibin taleple bağlı kalınarak 4.000.000-TL asıl alacak ve takip tarihinden itibaren yıllık % 41,85 oranında temerrüd faizi ve % 5 BSMV uygulanarak takibin devamına,
Alacak likit olup itiraz haksız olmakla % 20 icra inkar tazminatı tutarı 800.000-TL nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
İhtiyati haciz, vekâlet ücreti ve ihtarname masraflarının ve davadan sonra yapılan ödemelerin icra müdürlüğünce nazara alınmasına,
Alacak müteselsil borçlulara dayanmış olmakla tüm davalılar yönünden Tahsilde tekerrür edilmemesine,
Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 357.580,45-TL harçtan dava açılışında alınan 64.303,52-TL peşin harç ve icra dosyasına yatan 26.621,20-TL peşin harcın mahsubu ile eksik alınan 266.665,73-TL harcın davalılardan müştereken ve mütesilsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
Zorunlu arabulucuk nedeniyle yapılan ‭1.320‬,00-TL arabuluculuk ücretinin davalı tarafın arabuluculuk görüşmesine katılmaması nedeniyle davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yargılama gideri olarak yapılan başvuru harcı 44,40-TL ve peşin harç 64.303,52-TL ile yazışma ve tebligat gideri 157,00-TL ve bilirkişi ücreti 1.000,00-TL olmak üzere toplam 65.504,92 TL’nin davanın kabul ve red oranına göre 65.485,62-TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT’nin 13/1. maddesine göre belirlenen 140.971,72-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile vekili yararına davacıya verilmesine,
Davalı … Şti kendisini vekille temsil ettirdiğinden red edilen miktar üzerinden AAÜT’nin 13/2. maddesine göre belirlenen 12.325,82-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı … Şti’ne verilmesine,
HMK m. 333 gereği gider avansından artanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
3-Davacının yerinde görülmeyen sair istinaf itirazlarının REDDİNE,
4-İstinaf yoluna başvuranın ödediği istinaf harcının istek halinde istinaf yoluna başvurana iadesine,
5-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan 148,60-TL istinaf yoluna başvuru harcı, 16,50-TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 165,1‬0-TL istinaf yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere 28.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.