Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/1369 E. 2021/1157 K. 12.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1369
KARAR NO : 2021/1157
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17.03.2021
NUMARASI : 2020/669 E.
TALEBİN KONUSU : İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ : 12.10.2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 12.10.2021
İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 17.03.2021 tarih 2020/669 E. sayılı ara kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati tedbir talep eden davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, başkan … tarafından düzenlenen rapor dinlenip, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP : İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili; müvekkili ile davalı arasında 09.06.2020 tarihli 35.000,00 TL bedelli adi ortaklık sözleşmesi yapılmış olup bu sözleşme uyarınca bedelin yarısı olan 17.500,00 TL’nin müvekkili tarafından ödendiğini, davalı şirketin kurumunda hisse payı alarak yöneticilik yaptığını, ancak davalının eğitim faaliyetinin iyi olmaması nedeniyle kazanç sağlamasının mümkün olmadığını anladığını ve daha sonra eğitim faaliyetinin kapandığını, bu bakımdan müvekkilinin sözleşmenin feshini ifa ettiğini, sözleşme kurulurken yatırdığı 17.500,00 TL’nin tahsili için başlatılan icra takibine davalı tarafın haksız itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptali ile birlikte ayrıca alacağı teminen davalıya ait olan taşınır ve taşınmaz mal varlığı üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmek suretiyle, somut olayda talebe konu edilen muaccel alacaklarının bulgusunun tespitinin yargılamayı gerektiği, davalının mal varlığının uyuşmazlık konusu olmaması ve tedbir koşulları oluşmadığından ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, talep eden davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ: Talep eden vekili, davalının ticaret siciline kayıtlı olduğu adresindeki faaliyetine son verdiğini buna göre mevcut durumda değişme meydana geldiğini icra dosyasındaki tebligatın TK 35’e göre yapıldığını, davalının cevap dilekçesi sunmadığını, kayıtlı adresini terk edip mal varlığını elden çıkarma durumunun muhtemel olduğunu, alacağın tahsilinin imkansız hale gelmesinin an meselesi olduğunu ileri sürerek tedbir talebine konu red kararın istinaf incelemesi ile kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE :Talep, itirazın iptali davsında davalı borçlunun taşınır ve taşınmaz malları üzerine ihtiyati tedbir konulması istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yazılı gerekçeyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf incelemesi, istinafa başvuran tarafın istinaf başvuru dilekçesinde bildirdiği sebeplerle ve kamu düzeniyle sınırlı olarak yapılmıştır.
HMK’nın 389/1. maddesi uyarınca mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. HMK’nın 390/3. maddesi uyarınca tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.
Somut uyuşmazlıkta, ihtiyati tedbir talep eden vekili, davalı ile 09.06.2020 tarihli 35.000,00 TL bedelli adi ortaklık sözleşmesi imzaladıklarını ancak davalı tarafın sözleşmeye konu işi yapmayıp şubesini kapattığını ve müvekkilinin sözleşmeyi fesh ettiğini ileri sürerek sözleşme kurulurken yatırmış olduğu bedelin davalıdan tahsili için başlatılan takipte ihtiyati tedbir talebine bulunmuştur. Dosya kapsamı ve delil durumu birlikte değerlendirildiğinde ihtiyati tedbire karar verilmesi için gerekli yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmemiş olması, yargılamada delillerin toplanması aşamasından sonra tekrar talepte bulunulabileceği bu aşamada talep edenin haklılığına ilişkin HMK 389 maddesindeki yalaşık ispat koşulunu henüz oluşmadığı sonucuna ulaşıldığından mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İhtiyati tedbir talep eden davacı yönünden istinaf karar harcı olan 97,70 TL’den peşin alınan 59,30 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 38,40 TL’nin ihtiyati tedbir talep eden davacıdan tahsiline,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile ihtiyati tedbir talep edenin yaptığı giderlerin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.12.10.2021