Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/1328 E. 2023/1037 K. 12.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1961
KARAR NO : 2023/1038

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22.09.2020
NUMARASI : 2019/157 E. – 2020/337 K.
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 12.07.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 12.07.2023

Taraflar arasındaki davadan dolayı İzmir 7.Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 22.09.2020 gün ve 2019/157 E. – 2020/337 K. sayılı hükmün istinaf yoluyla Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, 16.12.2018 tarihinde, dava dışı …’ın maliki olduğu, müvekkilinin sevk ve idaresindeki … plakalı araca, aynı istikamette seyir halinde olan, davalı şirket tarafından ZMMS sigorta poliçesi ile sigortalanan, dava dışı …’ın sürücüsü olduğu, dava dışı … Ltd. Şti’ne ait … plakalı aracın çarptığını, kazanın meydana gelmesinde karşı araç sürücüsünün asli kusurlu olduğunu, kaza sonrasında İzmir 3. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2018/222 D.İş sayılı dosyasında tespit yaptırdıklarını, araçta 36.500,00 TL hasar oluştuğunun tespit edildiğini, davalı şirkete yaptıkları başvurunun sonuçsuz kaldığını iddia ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla hasar bedeline mahsuben 9.800,00 TL, ikame araç bedeline mahsuben 100,00 TL ve değer kaybına mahsuben 100,00 TL maddi tazminatın 30.01.2019 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 24.06.2020 tarihli ıslah dilekçesi ile dava dilekçesinde 9.800,00 TL olarak talep ettikleri hasar bedeli talebini 22.500,00 TL’ye yükseltmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, kaza ile hasarın uyumsuz olduğunu, bu nedenle red kararı verildiği, davacının aracının bir ay önce 01.11.2018 tarihinde karıştığı kaza nedeniyle dava dışı … A.Ş. nezdinde açılan hasar dosyası ile çekme belgeli ağır hasarlı olarak işlem gördüğünü, müvekkili şirketin sorumluğunun sigortalının kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, faiz başlangıç tarihinin davaya veya ıslah tarihi olabileceğini, ikame araç bedelinin ZMMS kapsamında olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, trafik ve otomotiv alanında uzman bilirkişi tarafından düzenlenen 16.06.2020 havale tarihli raporda, kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsü …’ın %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu, … plakalı araç sürücüsü davacının ise herhangi bir kusurunun bulunmadığı, araçta oluşan hasar bedelinin 26.595,25 TL, aracın rayiç değerinin 43.500,00-TL, sovtaj değerinin ise 21.000,00-TL olduğu, aracın onarımının ekonomik olmayacağı ve pert total işlemine tabi tutulması gerektiği, gerçek zarar miktarının 22.500,00-TL olduğu, aracın pert total işlemine tabi tutulması sebebiyle araçta değer kaybı oluşmayacağı, aracın makul onarım süresinin 10 gün olduğu ve kaza tarihi itibariyle emsal bir aracın günlük 150,00 TL bedelle temin edilebileceği, bu doğrultuda ikame araç bedelinin 1.500,00 TL olduğu yönünde görüş bildirildiği; davacı tarafın davacının sürücüsü olduğu araçta oluşan hasar miktarını ispat yükümlülüğünü yerine getirdiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 22.500,00 TL hasar bedeli maddi tazminatın 9.800,00 TL’sine rizikonun sigorta şirketine ihbarından itibaren 8 iş gününün sona erdiği 12/02/2019 tarihinden, 12.700,00-TL’sine ise ıslah tarihi olan 24/06/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, 100,00 ikame araç bedelinin 12/02/2019 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, değer kaybı tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı vekili, ikame araç giderinin yasa gereği zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi kapsamı dışında olduğunu, ilk derece mahkemesince ikame araç bedeli alacağı hakkında hüküm kurulmasının yasa ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkili şirketin hasar komitesi kararı ve eksper raporları gereğince kaza ile hasarın uyumsuz olduğunu, kazaya karışan şahısların işbirliği etmişcesine bilgi ve belge vermekten görüşmekten kaçındıklarını, araç üzerindeki hasarın iki aracın çarpışması ile oluşmayacağı, ağaç veya direk tarzı bir cisme çarpması sonucunda olabileceği görüşüne varıldığını, davacıdan hastane raporları, ifade tutanakları, kaza yeri fotoğraflarının istendiğini, ancak bunların teslim edilmediğini, mahkemece, aracın 01.11.2018 tarihinde karışmış olduğu kaza neticesinde … A.Ş den çekme belgeli ağır hasar olarak işlem gördüğü hususunun incelenmediğini, iki kaza tarihi arasında aracın servis onarımının bile mümkün olmadığını, bilirkişi raporuna karşı itirazlarının ek rapor alınarak karşılanmadığını, sovtaj bedelinin düşük hesaplandığını, kabul anlamına gelmemek şartıyla kusurun tamamının müvekkili şirket sigortalısının aracına verilmesini kabul etmediklerini ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Dava, trafik kazası nedeniyle davacının sürücüsü olduğu araçta oluşan hasar bedeli, değer kaybı ve ikame araç bedelinin karşı aracın ZMMS sigortacısından tahsili istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Davacı vekili, davalı sigorta şirketi tarafından zorunlu mali sorumluluk sigortacısı, dava dışı …’ın sürücüsü, dava dışı … Ltd. Şti’nin işleteni olduğu aracın müvekkilinin sürücüsü olduğu araca çarpması nedeniyle hasar bedeli, değer kaybı ve ikame araç bedeli tazminatı isteminde bulunmuştur.
İlk derece mahkemesince, Ege Üniversitesi Otomotiv Tek. Prg. Em. Öğretim Üyesi bilirkişiden alınan bilirkişi raporunda, sigortalı araç sürücüsü dava dışı …’ın kazanın meydana gelmesinde %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu, davacı sürücünün ise kusurunun bulunmadığı, davalı şirket tarafından alınan ekspertiz raporunda dava konusu araçta oluşan hasar bedelinin iskontosuz olarak KDV dahil 18.300,96 TL, iskontolu olarak KDV dahil 26.595,25 TL hesaplandığı, davacı tarafından alınan tespit raporunda ise iskontosuz olarak KDV dahil 36.686,37 TL olarak belirlendiği, bu bedelden 186,37 TL hurda tenzili düşüldüğünde toplam hasar bedelinin 36.500,00 TL olduğu, davaya konu aracın rayiç değerinin 43.500,00 TL, sovtaj değerinin 21.000,00 TL olduğu, onarım bedelinin rayiç değerinin %50’sini aşması nedeniyle onarımının ekonomiık olmayacağı, bu nedenle pert-total işlemine tabi tutulması gerektiği, gerçek zararın 43.500,00 – 21.000,00 = 22.500,00 TL olduğu, dosya içeriğindeki mevcut delil ve belgelere göre, kaza ile hasarın uyumlu olduğu, aracın hem geçmişinde 01.11.2018 tarihli kazasında ağır hasar kaydı ve pert kaydının olması hem de davaya konu kazada araca pert-total işlemine tabi tutulması gerektiğinden davacı aracında değer kaybı oluşmayacağı, ikame araç bedelinin ZMMS Trafik Sigortası şartları kapsamında bulunmadığı, davaya konu aracın makul onarım süresinin 10 iş günü olduğu, kaza tarihinde emsal rayiç ikame bir aracın günlük kira bedeli KDV dahil 150,00 TL’ye göre, toplam ikame araç bedelinin 1.500,00 TL olacağı yönünde görüş bildirilmiştir. İlk derece mahkemesince, bilirkişi raporundaki tespitlere göre araç pert-total kabul edilerek, aracın rayiç değeri ile ile sovtaj bedeli arasındaki fark olan 22.500,00 TL hasar bedeli ile 100,00 ikame araç bedelinin davalıdan tahsiline, değer kaybı talebinin ise reddine karar verilmiştir.
Davalı sigorta şirketi, davaya konu kazanın şaibeli olduğunu, gerçek bir kaza olmadığını, davaya konu kazadan önce aracın birden fazla kazaya karıştığını, 01.11.2018 tarihinde meydana gelen kazada, davacının sürücüsü olduğu aracın ağır hasarlandığını iddia etmiş olup, bu yöndeki savunmaların araştırılması için tramer kayıtları celp edildiği halde, ilk derece mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda, kazanın gerçek bir kaza olup olmadığı, davacı aracında davadan önce gerçekleşen kazalar ve özellikle tramer kaydında ağır hasar kaydına neden olan 01.11.2018 tarihinde oluşan hasar, bu hasarın giderilmesi için hangi parçaların onarıldığı ve değiştirildiği, davaya konu kazada ise hangi hasarların oluştuğu, hasarın giderilmesi için hangi parçaların onarılması ve değiştirilmesi gerektiği detaylı açıklanıp karşılaştırılmak suretiyle, davalı tarafın savunmalarının ayrıntılı olarak irdelenmediği, bilirkişi raporunun bilimsel verilere dayanmadan, eksik ve yetersiz düzenlendiği, davalı vekilinin bilirkişi raporuna itirazlarını karşılar mahiyette ek rapor alınmadığı, bu haliyle raporun hükme esas alınamayacağı, delil vasfına haiz olmadığı, ilk derece mahkemesinin, münhasır delilleri toplamadan, eksik ve hatalı değerlendirmeyle karar verdiği anlaşılmıştır.
Bu durumda mahkemece Karayolları Fen Heyetinden veya İTÜ de görevli 3 kişilik öğretim görevinden oluşturulan bilirkişi heyetinden, davaya konu kaza ile davacının sürücüsü olduğu araçta oluşan hasarın uyumlu olup olmadığı, önceki kazalarda araçta meydana gelen hasarlar ile davaya konu kazada meydana geldiği iddia olunan hasarlar karşılaştırılarak, önceki kazayla bağlantılı hasar iddiası olan ve olmayan hususlar raporda karşılaştırmalı olarak gösterilerek, davaya konu kaza nedeniyle oluşan hasar ile onarım bedelleri tespit edilerek, aracın piyasa rayiç değerine göre, aracın tamirinin ekonomik olup olmadığı, pert total işlemi yapılması gerekiyor ise sovtaj değeri, tamiri ekonomik ise önceki kazaların da değer kaybına etkisi tartışılarak araçtaki değer kaybının tespiti yönünde ve emsal araştırma sonuçlar ile dayanak belgelerin açıklandığı rapor alınmadan karar verilmesi hukuka uygun bulunmamakla, davalı vekilinin istinaf itirazları yerindedir.
Öte yandan, kabule göre de; ZMMS genel şartları hükümlerine göre davalı sigorta şirketi gerçek zarar kapsamında olmayan dolaylı zararlardan sayılan ikame araç bedelinden sorumlu değildir. Davacının sürücüsü olduğu aracın tamir süresince kullanılamaması nedeniyle talep edilen mahrum kalınan kazanç bedeli zorunlu mali sorumluluk sigortası teminatı dışında kaldığından, davalı sigorta şirketi mahrumiyet bedeline ilişkin zarardan sorumlu tutulamaz. Bu zarardan, işleten sıfatına haiz araç maliki ile araç sürücüsü müşterek ve müteselsilen sorumludur. (Yargıtay 17. HD 04.12.2019 tarih ve 2016/3933 E. – 2019/796 K. sayılı ilamı) İlk derece mahkemesince ikame araç bedelinin davalı sigorta şirketinden tahsiline hükmedilmesi de açıklanan nedenle doğru bulunmamıştır.
Bu durumda, ilk derece mahkemesince esasa münhasır delil toplanmadan, eksik inceleme ve değerlendirmeye dayalı olarak karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olmakla, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a-6 maddesi uyarınca davalı vekilinin istinaf başvurusunun esasa ilişkin hususlar incelenmeksizin kabulüne ve ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca ESASA İLİŞKİN SEBEPLER İNCELENMEKSİZİN KABULÜNE,
2-İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22.09.2020 tarih 2019/157 Esas 2020/337 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dairemizin kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın mahal mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf yoluna başvuran tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde istinaf yoluna başvurana iadesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 maddesi gereğince kesin olmak üzere 12.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.