Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/1295 E. 2021/1101 K. 04.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/1295
KARAR NO : 2021/1101

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/02/2021
NUMARASI : 2021/84 Esas 2021/128 Karar
DAVANIN KONUSU : Zayi Belgesi Verilmesi
KARAR TARİHİ : 04.10.2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 04.10.2021

İzmir 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 05.02.2021 tarih 2021/84 Esas 2021/128 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı şirket yetkilisi, şirketin muhasebe ve mali müşavirlik hizmetlerini İzmir Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler odasına kayıtlı dava dışı ….’un yürüttüğünü, şirketin aktif olarak faaliyetinin devam etmemesi ve sürekli kullandıkları bir işyeri merkezinin bulunmaması nedeniyle defter ve evrakları mali müşavirin bürosunda sakladıklarını, şirketin 2010-2020 tarihlerini kapsayan dönemlere ilişkin tüm alış satış faturaları, tutulması zorunlu olan ticari defterleri, SGK işyeri dosyaları ve personel özlük dosyalarının depremde oluşan ağır hasar ve yıkım kararı nedeniyle göçük altında kaldığını, resmi makamlarca binaya girişlerin kesin bir şekilde yasaklandığını, binanın yıkıldığını, tüm defter ve belgelerin zayi olduğu bilgisinin mali müşavir …. tarafından 06/01/2021 tarihinde taraflarına bildirildiğini belirterek şirkete ait 2010-2020 yıllarına ait tüm defter, fatura, SGK belgeleri ve sair belgelerin zayi olduklarının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, TTK’nın 82/7. maddesi gereğince davanın ziyanın öğrenildiği tarihten itibaren 15 günlük süre içerisinde açılması gerektiği, bu sürenin hak düşürücü süre olduğu, mahkemece re’sen gözetilmesi gerektiği, olayın 30/10/2020 tarihinde meydana geldiği, dilekçe ekinde yer alan Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü yazısının 21.12.2020 tarihini taşıdığı, davanın 18.01.2021 tarihinde açıldığı, bu nedenle davacının bu tarihten itibaren 15 günlük hak düşürücü süre içerisinde dava açması gerekirken belirtilen yasal süre dolduktan sonra 18/01/2021 tarihinde davanın açıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı şirket yetkilisi tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı şirket yetkilisi, şirketin uzun yıllardır fiili olarak faaliyette bulunmadığını, aktif bir işyeri merkezinin var olmadığını, tüzel kişiliği devam ettiği için yasal yükümlülükler gereği şirketin aylık, yıllık vergi sorumlulukları, beyanname vb. yükümlülüklerini yerine getirmek üzere serbest muhasebeci tarafından takibinin devam edildiğini, 30.10.2021 tarihinde İzmir ilinde meydana gelen deprem neticesinde Bayraklı ilçesinde pek çok binanın yıkıldığını, birçoğunun da ağır hasar gördüğünü, mali müşavirin 06.01.2021 tarihinde bildirmesi üzerine tüm evrakların enkaz altında kaldığını öğrendiğini, bu tarihter itibaren 15 gün içerisinde dava açtığını, yıkılan binanın kendisine ait işyeri olmadığını, yıkım işleminin yapılıp yapılmadığını aynı gün öğrenmesinin mümkün olmadığını, zayinin meydana geldiğini daha önce öğrendiğine dair aleyhine bir delil, tespit veya iddianın bulunmadığını, öğrenme süresinin makul sayılacak bir süre içerisinde olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava; davacı şirketin deprem nedeniyle zayi olan ticari defter ve belgeleri hakkında zayi belgesi verilmesi istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçeyle, hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
6102 sayılı TTK’nın 82/7. maddesinde, bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgelerin yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğraması halinde, tacirin zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebileceği düzenlenmiş olup, maddede belirtilen 15 günlük süre hak düşürücü nitelikte olmakla, başlangıcı zıyaının öğrenildiği tarihtir.
Somut olayda, davacı şirket yetkilisi, davacı şirkete ait ticari defter ve belgelerin mali müşavirin bürosunda saklanmakta iken 30.10.2020 tarihinde meydana gelen depremde zayi olduğunu, kendisinin ticari defter ve belgelerin zayi olduğunu mali müşavirin binanın yıkıldığını bildirmesi üzerine 06.01.2021 tarihinde öğrendiğini belirterek zayi belgesi verilmesini talep etmiş ise de, 30.10.2020 tarihinde İzmir İlinde meydana gelen 6.6 büyüklüğündeki deprem nedeniyle özellikle Bayraklı İlçesinde çok sayıda binanın yıkıldığı ya da ağır hasar aldığı bilinen bir gerçek olup, davacı şirketin basiretli bir tacir olarak mali müşavirin bürosunda bulunan ticari defter ve belgelerinin akibetini derhal araştırması gerekmektedir. Dava dışı mali müşvarin başvurusu üzerine Çeve ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nce düzenlenen 21.12.2020 tarihli belgede büronun bulunduğu binanın 6306 sayılı Kanunun 6/A maddesi kapsamında riskli yapı olarak değerlendirildiği ve yıkımının gerçekleştirildiği belirtilmekte olup, davacı şirketin ticari defter ve belgelerinin en geç bu tarihte zayi olduğunun öğrenildiğinin kabulü gerekmektedir. Bu nedenle zıyanın öğrenildiği 21.12.2020 tarihinden itibaren 15 günlük hak düşürücü süre içerisinde davanın açılması gerektiği, davacı şirket temsilcisinin zıyanın 06.01.2021 tarihinde öğrenildiğine ilişkin iddia ve istinaf itirazlarına bu sebeple itibar edilemeyeceği, davanın açıldığı 18.01.2021 tarihinde TTK’nın 82/7. maddesinde düzenlenen hak düşürücü nitelikteki 15 günlük sürenin geçtiği anlaşılmakla, mahkemece verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiştir.
İstinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı şirketin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2- Davacı yönünden istinaf karar harcı olan 59,30 TL peşin olarak alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile davacının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-ç maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.04.10.2021