Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/126 E. 2023/1414 K. 12.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/126
KARAR NO : 2023/1414

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/10/2020
NUMARASI : 2017/777 Esas 2020/448 Karar

DAVANIN KONUSU : Tazminat
DAVA TARİHİ : 13.07.2017
KARAR TARİHİ : 12.10.2023
KARAR YAZIM TARİHİ: 12.10.2023

İzmir 4.Asliye Ticaret Mahkemesinin 01.10.2020 tarih 2017/777 Esas 2020/448 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, 15.10.2015 tarihinde müvekkilinin sevk ve idaresindeki … plakalı motosikleti ile davalı şirket nezdinde ZMMS poliçe teminatı bulunan ve dava dışı … ‘in sevk ve idaresindeki .. plakalı aracın çarpışması sonucu müvekkilinin yaralandığını, kalıcı maluliyetinin oluştuğunu iddia ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 50,00 TL geçici iş göremezlik tazminatının ve 50,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 22.01.2019 tarihli ıslah dilekçesi ile geçici iş göremezlik tazminatı talebini 12.665,64 TL’ye, sürekli iş göremezlik tazminatı talebini ise 33.458,75 TL’ye yükseltmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, davacı tarafça usulüne uygun başvuru şartının yerine getirilmediğini, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalının kusuru ve poliçe limitleri ile sınırlı olduğunu, kusur oranlarının tespiti için Adli Tıp Kurumu’ndan, davacının kalıcı maluliyetinin olup olmadığının belirlenmesi için ATK 3. İhtisas Kurumu’ndan rapor alınması gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, Çeşme 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/540 Esas sayılı dosyasında düzenlenen kusur raporunda, kazanın oluşumunda sigortalı araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği, davacını kusursuz bulunduğu, kaza nedeniyle davacının %8 oranında sürekli iş göremezliğinin oluştuğu, iyileşmesinin 6 aya kadar uzayabileceği, aktüerya raporuna göre davacının talep edebileceği geçici iş göremezlik tazminatının 6.397,19 TL, sürekli iş göremezlik tazminatının 33.458,75-TL olduğu, davacıya SGK tarafından geçici iş göremezlik tazminatı ödenmediği ve peşin sermaye değerli gelir bağlanmadığı, aktüer bilirkişi hesap raporunda esas alınan hesaplama yönteminin Yargıtay uygulamaları ile benimsenen esaslara uygun ve hüküm kurmaya yeterli olduğu gerekçesiyle maddi tazminat davasının kısmen kabulüne, 6.397,19 TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 33.458,75 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 39.855,94 TL maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 07.06.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … şirketinden alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı vekili, davacı tarafça başvuru şartının usulüne uygun olarak yerine getirilmediğini, davacı tarafça gerekli tüm evraklar iletilmeden doğrudan doğruya dava açıldığını, hükme esas alınan maluliyet raporunun üniversite hastanesinden alınmasının hatalı ve hukuka aykırı olduğunu, üniversitelerden alınan raporların yetersiz kaldığını, ATK 3. İhtisas Kurulundan 26.05.1972 tarih 4496 sayılı SSK Sağlık İşleri Tüzüğü hükümleri esas alınarak rapor alınması gerektiğini, davacı … ‘ın emekli olduğunu, geçici iş göremezlik tazminatına hükmedilmesinin hatalı olduğunu, davacıların geçici iş gücü kaybından doğan zararının poliçe kapsamında olmadığını, poliçe ölüm ve sakatlanma hallerini kapsadığını, 25.02.2011 tarihli 27857 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 6111 sayılı yasa gereğince geçici maluliyetten kaynaklı maddi tazminat talepleri ve buna bağlı olan diğer masrafların SGK’nın sorumluluğunda olduğunu, geçici iş göremezlik tazminatının tedavi teminatı içerisinde değerlendirilmesi gerektiğini, ceza mahkemesi tarafından alınan bilirkişi raporunun hukuk yargılamasında hükme esas alınamayacağını, yeniden kusur raporu alınması gerektiğini, müvekkili şirketin 07.06.2017 tarihinden itibaren faizden sorumlu tutulmasının hatalı olduğunu, kabul anlamına gelmemek üzere müvekkili şirketin sadece dava tarihinden itibaren yasal faizden sorumlu olabileceğini belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava, trafik kazası nedeniyle sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatının karşı aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısından tahsili istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Davalı vekilinin davacı tarafça başvuru şartının usulüne uygun olarak yerine getirilmediğine ilişkin istinaf sebebinin incelenmesinde; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 97. maddesi ile zorunlu mali sorumluk sigortasından faydalanmak isteyen hak sahiplerinin dava yoluna gitmeden önce sigortacıya yazılı başvuru yapması gerektiği düzenlenmiş olmakla birlikte, bu başvuru yapılmadan dava yoluna gidilmesi hali dahi HMK’nın 115/2. maddesi gereği tamamlanabilir dava şartı olduğuna göre, başvurunun yapıldığı, ancak eksik ya da usule uygun olmayan belge ile başvurulduğu savunmasının olduğu durumlarda usule uygun olmadığı savunulan belgedeki eksiklik de yargılama aşamasında tamamlanabilecektir. (Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 2021/3042 E.- 2021/1562 K. sayılı içtihatı). Somut olayda, KTK’nın 97. Maddesi uyarınca davacı tarafından davalı … şirketine dava açılmadan önce yapılan başvuruya cevap verilmemiş olup, yargılama sırasında davalı vekili davacı tarafça gerekli ve yeterli tüm belgeler ile başvuru yapılmadığını savunmuştur. Kaza tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre düzenlenmiş kesin ve sürekli maluliyet oranına ilişkin sağlık kurulu raporu davacı tarafça kısa sürede alınıp tamamlanamayacağından, davalı … şirketinin bu istemi davacının haklarının sürüncemede kalmasına yol açacaktır. Yargılama aşamasında kaza tarihinde yürürlükte bulunan yönetmelik hükümlerine göre düzenlenmiş sağlık kurulu raporu alınarak eksiklik tamamlanabileceğinden, davacının başvurusunun sonuçsuz kaldığı, anılan maddede düzenlenen başvuru dava şartının gerçekleştiği kabul edilerek, davalı vekilinin dava şartının gerçekleşmediği ve temerrüde düşülmediği yönündeki istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.
Davalı vekilinin maluliyet raporunun hatalı olduğuna dair istinaf sebebinin incelenmesinde, ilk derece mahkemesince Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinden alınan 04.07.2018 tarihli sağlık kurulu raporunun kaza tarihinde yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre düzenlenmiş olmasına, rapordaki tespitlerin dosya kapsamına uygun olmasına göre davalı vekilinin bu yöndeki istinaf sebeplerinin reddi gerekmiştir.
Davalı vekilinin yeniden kusur raporu alınması ve davacının müterafik kusurunun tespit edilmesi gerektiği yönündeki istinaf sebeplerinin incelenmesinde, Çeşme 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2016/540 E. sayılı dosyasında karşı araç sürücüsü (eldeki davada dava dışı) … hakkında taksirle yaralama suçu nedeniyle yürütülen yargılama sırasında trafik bilirkişisinden alınan raporda sanığın trafik akışını dikkate almadan, trafiğe ilişkin gerekli-yeterli kontrolleri yapmadan, sağ gerisinden gelen ve bir hattın tümünü kullanma hakkına sahip olan motosiklete rağmen, dikiz aynaları ile gerisini kontrol etmeden, kısa mesafeden ve aniden sağ tarafa yapmış olduğu hatalı direksiyon manevrasıyla, sağında bulunan motosikletin seyir yönünü kapatması sonucu meydana gelen trafik kazasında KTK’nın 46/B ve 56/1-a maddeleri gereğince asli ve tam kusurlu olduğu, davacının ise kusurunun bulunmadığı tespit edilmiştir. Yine ceza dosyasında ATK Trafik İhtisas Dairesi’nden alınan 19.04.2018 tarihli raporda da karşı araç sürücüsü … ‘in asli ve tam kusurlu, davacının kusursuz olduğu tespit edilmiştir. Alınan kusur raporlarının kaza tespit tutanağı ve dosya kapsamı ile uyumlu olmasına, davacının kaza sırasında kaskının takılı olup olmadığının kaza tespit tutanağından tespit edilememekte ise de, davacının maluliyetinin omurgasında bulunması nedeniyle, gerçekleşen yaralanmasının kask takıp takmaması ile illiyet bağının bulunmamasına, davacının müterafik kusurunun bulunduğuna dair bir delilin de dosya kapsamında bulunmamasına göre davalı vekilinin bu yöndeki istinaf sebeplerinin reddi gerekmiştir.
Ne var ki, davacının kaza tarihinde emekli olduğu, yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre pasif dönemde olması nedeniyle kazanç getiren herhangi bir işte çalıştığının da usulünce ileri sürülüp kanıtlanamadığı anlaşılmakta olup, bu yönden mahrum kalınan bir kazançtan bahsedilemeyeceğine göre, davacı için geçici iş göremezlik tazminatına hükmedilmemesi gerekirken, ilk derece mahkemesince yazılı şekilde geçici iş göremezlik tazminatına hükmedilmesi isabetli bulunmamıştır. Davalı vekilinin bu yöndeki istinaf sebebi yerindedir. (Yargıtay 4 HD 24.03.2022 tarihli 2021/12882 E. 2022/5836 K. sayılı ilamı)
Bu durumda, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak, sadece icra dosyasına ödendiği için davalıdan tahsiline karar verilmesi gereken tutar düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 01.10.2020 tarih 2017/777 Esas 2020/448 Karar sayılı kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Davanın KISMEN KABULÜNE, 33.458,75 TL sürekli iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihi olan 07.06.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … şirketinden alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 2.285,56 TL harçtan peşin alınan ve ıslahla tamamlanan 188,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.096,66 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini bir vekille temsil eden davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/3 maddesi uyarınca, reddedilen maddi tazminat tutarı yönünden 12.665,64 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini bir vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
Davacı tarafın yaptığı 4,60-TL vekalet suret harcı, 261,70-TL davetiye ve posta gideri, 1.000,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.266,30-TL yargılama giderinden davanın kabul oranı nazara alınarak 918,06 TL yargılama gideri ile davacı tarafın karşıladığı 31,40-TL başvurma harcı, 188,90-TL peşin alınan ve ıslahla tamamlanan harç olmak üzere toplam 1.138,36 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafın yaptığı 50,00-TL davetiye ve posta giderinden davanın red oranı nazara alınarak 13,75 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
HMK’nun 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
3-İstinaf yoluna başvuranın ödediği istinaf harcının istek halinde istinaf yoluna başvurana iadesine,
4-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yapılan 148,60 TL istinaf yoluna başvurma harcı istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.12.10.2023