Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/1211 E. 2021/861 K. 12.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/1211
KARAR NO : 2021/861

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09.02.2021
NUMARASI : 2021/34 E.
TALEBİN KONUSU : İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ : 12.07.2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 12.07.2021

İzmir 4.Asliye Ticaret Mahkemesinin 09.02.2021 tarih, 2021/34 E.sayılı kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati tedbir isteyen (davacı) vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, başkan … tarafından düzenlenen rapor dinlenip, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :İhtiyati tedbir isteyen davacı vekili, trafik kazası sonucu meydana gelen maddi ve manevi zararın tazmini istemiyle açtığı davada, sigorta şirketi dışındaki davalılar adına kayıtlı araç ve taşınmazların tespit edilerek kayıtlarına ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :Mahkemece dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, hakkında tedbir kararı verilmesi istenen davalıya ait araç ve taşınmazların dava konusu olmadığı gerekçesiyle davacının yasal koşulları oluşmayan ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı ihtiyati tedbir isteyen davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ :İhtiyati tedbir isteyen davacı vekili, her ne kadar taleplerinde ihtiyati haciz niteliğinde tedbir olarak yazılmış ise de bu talebin ihtiyati haciz talebi olarak anlaşılması gerektiğini, bu bakımdan kararın kaldırılması gerektiğini, ihtiyati haciz şartlarının oluştuğunu, bu bakımdan örnek içtihatlar da değerlendirilerek kararın kaldırılarak ihtiyati haciz taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Talep; trafik kazasından kaynaklanan maddi manevi tazminat davasında davalıya ait araçlar ile taşınmazların tespit olunarak kayıtları üzerine tedbir konulması istemine ilişkindir.
Trafik kazası nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın tazmini istemiyle açılan davada, davacı vekilince sigorta şirketi dışındaki davalılar adına kayıtlı araç ve taşınmazların tespit edilerek kayıtlarına ve kazaya karışan davalı adına kayıtlı aracın kaydı üzerine ihtiyati tedbir konulması istenmiş ise de tedbir konulması istenen aracın ve diğer taşınmazların açılan tazminat davasının konusu olmadığı, talebin dayanağını oluşturan HMK’nın 389 ve devamı maddelerindeki yasal koşulların da somut olayda bulunmadığı, davacı tarafça araç ve taşınmazlar üzerine tedbir konulmasının talep edildiği, ayrıca ihtiyati haciz talebi bulunması halinde bu talebin açık bir şekilde mahkemesinden istenebileceği, somut olayda kayıtlar üzerine tedbir talebi isteminin araç ve taşınmazların dava konusu olmaması nedeniyle somut olayda mahkemece verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İhtiyati tedbir talep eden davacı yönünden istinaf karar harcı olan 97,70 TL’den peşin alınan 59,30 TL’nin mahsubu ile bakiye 38,40 TL’nin ihtiyati tedbir talep eden davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle ihtiyati tedbir talep eden davacı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/1-f bendi maddesi hükmü uyarınca kesin olmak üzere 12.07.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.