Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/1165 E. 2021/938 K. 06.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1165
KARAR NO : 2021/938
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18.03.2021
NUMARASI : 2021/89 D.İş E. 2021/89 K.
TALEP KONUSU : İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ : 06.09.2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 06.09.2021

İzmir 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 18.03.2021 tarih 2021/89 D.İş E. 2021/89 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati haciz isteyen (alacaklı) vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : İhtiyati haciz isteyen(alacaklı) vekili, … ile müvekkili banka arasında imzalanan 24.09.2020 tarihli genel kredi sözleşmesine istinaden borçlu şirkete kredi kullandırıldığını, …’in 1.000,00 TL limit ile müşterek borçlu/müteselsil kefil olduğunu, kredi borcunun ödenmemesi nedeniyle borçlu ve kefile 24.02.2021 tarihli noterce düzenlenen hesap kat ihtarı ve hesap özeti keşide edildiğini, borçluların ödeme yapmadıklarını ileri sürerek, 11.03.2011 tarihi itibariyle 714.172,54 TL nakdi ve 158.110,00 TL gayrınakdi banka alacağının tahsilinin temini amacıyla borçluların menkul, gayrımenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının borca yeter miktarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, itiraz edilmeyen hesap özeti ihtarnamesi İİK’nun 68. maddesi kapsamında sayılan belgelerden ise de ihtiyati haciz talebine ekli hesap özeti ihtarnamesinin borçlulara usulüne uygun tebliğ edilip edilmediği, tebliğ edilmiş ise yasal süre içerisinde itiraz edilip edilmediği hususlarının belli olmadığı, karşı tarafın bu hususta savunma hakkı tanınmadığından bu belgenin tek başına alacağın varlığını yaklaşık olarak ispata yeterli sayılamayacağı, keza hesap özeti ihtarnamesinin geçerli bir genel kredi sözleşmesi ve kefalet sözleşmesine dayalı olarak düzenlenip düzenlenmediğinin, ihtiyati haciz aşamasında mahkemece değerlendirilmesi gerektiği, ihtiyati haciz talebinde bulunan ve talep edenin elinde olan ve mahkemeye sunulmasına mani bir hal bulunmayan sözleşme suretlerinin sunulmadığı, bu durumun haksız bir ihtiyati hacizden kaynaklı olarak, kişilerin ekonomik mahvına ve manevi olarak çöküşüne sebebiyet verebileceği gibi elinde bulunan belge ve kayıtları mahkemeye sunmaktan kaçınan ve ihmali bulanan alacaklı tarafın ödüllendirilmesi soncunu doğuracak şekilde ihtiyati haciz kararı verilemeyeceği, sunulan belgelerin alacağın varlığı, miktarı, muaccel olup olmadığı, muaccel değil ise borçluların mal varlığını alacaklılardan kaçırmaya yönelik eylemlerde bulunduğuna dair mahkemeye kanaat getirecek yeterli kanıt gösterilmediği gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı ihtiyati haciz isteyen vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : İhtiyati haciz isteyen vekili, borcun ödenmemesi üzerine borçlu şirket ve kefilleri aleyhine hesap kat ihtarı ve hesap özeti keşide edildiğini, kefilin ihtarname ile temerrüde düşürülmüş olması nedeniyle sorumlu olduğunu, ihtiyati haciz talebiyle birlikte alacağın dayanağını gösterir tüm belgelerin mahkemeye teslim edildiğini, mahkemece delilleri dikkate alınmayarak taleplerinin rededildiğini, borçlu kefilin sözleşmenin kurulduğu tarih itibariyle evli olsa da asıl borçlu şirketin ortağı ve yöneticisi olması nedeniyle sözleşmede yer alan rıza kısmının doldurulmasında zorunluluk bulunmadığını istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Talep, ihtiyati hacze ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle talebin reddine karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı alarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
İİK’nın 257/1. maddesi gereğince rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Buradaki ispat, esas davadaki gibi tam bir ispat değildir.
Yargıtay 11. H.D’nin 05.12.2006 tarih 2016/13792 E, 2016/9336K sayılı kararında belirtildiği üzere hesabın kat edilmesi, kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın muacceliyeti için yeterlidir, ayrıca ihtarın tebliği şartı aranmaz. Alacaklının müteselsil kefillere başvurma koşullarının düzenlendiği 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 586. maddesine göre, kefil, müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girmeyi kabul etmişse alacaklı, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebilir. Ancak, bunun için borçlunun, ifada gecikmesi ile ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerekir. (Uygur, Turgut; 6098 Türk Borçlar Kanunu Şerhi, Ankara, Nisan 2012, Cilt II. s. 2541). Madde metninden de anlaşılacağı üzere, TBK’nın yürürlüğe girmesinden önce asıl borçluya başvurulmadan müteselsil kefile gidilebilmesi mümkün iken, TBK’nın anılan düzenlemesi ile bu artık mümkün olmamaktadır. Bu itibarla, müteselsil kefil yönünden talepte bulunabilmek için öncelikle asıl borçluya kat ihtarının tebliği gerekmektedir. (Yargıtay 11. H.D’nin 2016/11919E, 2016/8568K).
Somut olayda, ihtiyati haciz isteyen banka vekili, genel kredi sözleşmesine dayanarak asıl borçlu şirket ve müteselsil kefil hakkında ihtiyati haciz talebinde bulunmuş, mahkemece yaklaşık ispat koşulu yerine getirilmediği için ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir. Oysa ki hesap kat ihtarı ile asıl borçlunun imzasını içeren sözleşmenin ilgili kısımlarının sureti dosyada bulunmaktadır. Asıl borçlu yönünden kat ihtarının tebliği aranmayıp hesabın katı muacceliyet için yeterli olduğu için asıl borçlu şirket açısından yaklaşık ispat koşulu yerine getirilmiştir. Dairemizce ilk derece mahkemesi kararı asıl borçlu şirket yönünden kaldırılarak nakdi kredi yönünden ihtiyati haciz kararı verilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
İcra ve İflas Kanunu’nun 257. maddesinde sadece “para alacakları” için ihtiyati haciz öngörülmüş olup teminat alacağı olan gayrınakdi kredi yönünden ihtiyati haciz şartları oluşmadığı için gayrınakdi kredi alacağı yönünden ihtiyati haciz talebinin reddi sonucu itibariyle doğrudur.
Kefil yönünden ise TBK’nın 586. maddesindeki şartların irdelenmesi gerekmekte olup, asıl borçlu şirkete kat ihtarının tebliğine dair noterlikçe çıkartılan tebligat suretleri ile sözleşmenin tebligat hükümlerine ilişkin kısımları sunulmadığından kefile müracaat koşulları denetlenemediği gibi kefilin asıl borçlu şirketin ortağı ve yöneticisi olduğuna dair ticaret sicil gazetesi sureti sunulduğu belirtilmiş ise de ilgili belgede geçen şirketin asıl borçlu şirketten farklı olarak … olması karşısında kefil yönünden bu aşamada yaklaşık ispat koşulu bulunmadığı için kefil açısından ihtiyati haciz talebinin reddedilmesinde bir isabetsizlik görülmemiş, ihtiyati haciz isteyen alacaklı vekilinin bu yönedeki istinaf itirazları reddedilmiştir.
Bu durumda, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- İhtiyati haciz isteyen vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile İzmir 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 18.03.2021 tarih 2021/89 D.İş E. 2021/89 K. sayılı kararının karşı taraf(borçlu) … yönünden Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-İhtiyati tedbir isteyen vekilinin ihtiyati haciz isteminin KISMEN KABULÜ ile 714.172,54 TL nakdi kredi alacağını karşılayacak miktarda karşı taraf(borçlu) …’nin haczi caiz taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının kanun sınırları dahilinde borca yeter miktarının İİK’nun 257/1 maddesi uyarınca İHTİYATEN HACZİNE,
İhtiyati haciz isteyen banka 6741 sayılı Kanunun 8/2 maddesi uyarınca teminattan muaf olduğu için teminat alınmasına yer olmadığına,
Kararın yerine getirilmesi için bir örneğinin ilgili icra müdürlüğüne gönderilmesine,
492 sayılı Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 97,70 TL peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
İhtiyati haciz isteyen banka kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca hesaplanan 910,00 TL vekalet ücretinin karşı taraf borçlu şirketten alınarak ihtiyati haciz isteyen bankaya verilmesine,
İhtiyati haciz isteyen (alacaklı) tarafından yatırılan 97,70 TL peşin harç, 59,30 TL başvurma harcı ve 8,50 TL vekalet harcı toplamı olan 165,50 TL yargılama giderinin karşı taraf borçlu şirketten alınarak ihtiyati haciz isteyen bankaya verilmesine,
3-İstinaf yoluna başvuranın ödediği istinaf harçlarının istek halinde kendisine iadesine,
4-İstinaf başvurusu nedeniyle ihtiyati haciz isteyen banka tarafından yapılan 162,10 TL istinaf yoluna başvuru harcı, 79,00 TL posta giderinden oluşan toplam 241,10 TL istinaf yargılama giderinin istinaftaki haklılık durumuna göre 120,55 TL’sinin karşı taraf borçlu şirketten alınarak ihtiyati haciz isteyen bankaya verilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere karar verildi.06.09.2021