Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/1111 E. 2021/796 K. 29.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1111
KARAR NO : 2021/796
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 30.03.2021
NUMARASI : 2020/693 E. – 2021/317 K.
DAVANIN KONUSU: Kıymetli Evrak İptali
KARAR TARİHİ: 29.06.2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 29.06.2021

İzmir 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 30.03.2021 tarih 2020/693 E. – 2021/317 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, başkan … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili, keşidecisi … olan … Şubesine ait 01.06.2010 tarih, 20210697 seri nolu, 3.000,00 TL bedelli – 07.06.2010 tarih, 2020730 seri nolu, 1.100,00 TL bedelli – 12.07.2010 tarih, 2020851 seri nolu, 1.000,00 TL bedelli – 05.08.2010 tarih, 2020857 seri nolu, 2.000,00 TL bedelli çeklerin İzmir bölgesinde meydana gelen deprem felaketi neticesinde bulundukları binanın hasar görmesi nedeniyle zayi olduklarını ileri sürerek, iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, ilanlar ve tüm dosya kapsamına göre, davaya konu çeklerin … tarafından takas merkezine ibraz edildiğinin bildirildiği, 30.03.2021 tarihli celsede davacı vekiline sorulması üzerine istirdat davası açmayacaklarını beyan ettiği, buna göre çeklerin zayi olmadığının anlaşılmasına göre davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, dava dosyasında asil olarak değil vekil olarak görev yaptıklarını, dosyada asil olmadığından mahkemede istirdat davası açılıp açılmayacağı konusundaki sorunun taraflarınca cevaplanamayacağını, mahkemenin asile sorması gereken soruları vekile yöneltmesinin hukuka aykırı olduğunu, taraflarınca açtıkları davada ispat edilmesi gereken hususun çeklerin müvekkilinin rızası hilafında elinden çıkması hususu olduğunu, müvekkilinin çeklerin lehtarı ve hamili olduğunu ileri sürerek iptali isteminde bulunduğunu, çeklerin zayi olduğunun yargılama sürecinin başından itibaren açıkça belirtildiği halde mahkemece zayi olmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verildiğini, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini istinaf nedeni olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Dava, zayi nedeniyle çek iptali istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir.
HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf incelemesi, istinafa başvuran tarafın istinaf başvuru dilekçesinde bildirdiği sebeplerle ve kamu düzeniyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Yargıtay 11. HD’nin yerleşmiş içtihatlarında belirtildiği üzere zayi nedeniyle çek iptali davaları, özelliği itibari ile hasımsız açılan davalardan olup, yapılan yargılama sırasında çek hamilinin ortaya çıkması durumunda, çek iptali davasını açan davacıya, mevcut çek hamiline karşı çek istirdadı davası açması konusunda süre verilmeli, istirdat davasının açılması halinde, çek iptali davasının konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığı, istirdat davası açılmaması halinde ise çek iptali davasının reddi yönünde hüküm kurulmalıdır. (Yargıtay 11. HD’nin 2016/8764 E, 2017/5619 K). Hasımsız olarak açılan davalarda, üçüncü kişilerin davaya müdahaleleri halinde davanın çekişmeli duruma gelmesi mümkün ve gerekliyse de, çek iptali davalarında yukarıda açıklanan prosedür gereğince, kararda üçüncü kişilerin hakkı zedeleyen hükümler bulunsa dahi karar onun bakımından kesin hükmü teşkil etmeyeceğinden, hasımsız şekilde açılan davaya üçüncü kişilerin asli ya da fer’i müdahale imkanı yoktur. Yargılama aşamasında iptali istenen çeklerin kaybolmadığı, bilakis her birinin muhatap bankaya ibraz edildiği ve karşılıksız olarak belgelendirildiği, banka yazı cevabında sübut bulmuştur. Her ne kadar davacı vekili duruşma sırasında kaybolduğundan bahisle iptalini talep ettiği çeklerin bankaya ibrazı nedeniyle oluşan durum karşısında istirdat davası açılmayacağı yönünde imzasız beyanda bulunmuş ise de istinaf dilekçesi içeriğine göre de istirdat davası açılmadığı sabit olup, mevcut dosya kapsamına göre zayilik nedeniyle kararın kaldırılarak çeklerin iptali yönünde karar verilmesi talep edildiğine göre, çeklerin kayıp olmadığı dava dışı 3.kişiler tarafından muhatap bankaya ibraz edildiği, davacı tarafından da istirdat davası açılmaksızın kararın kaldırılması istendiğinden bu aşamadan sonra çeki elinde bulunduran tarafın ortaya çıkmasına göre zayi nedeniyle çekin iptali davasına devam edilmesine imkan bulunmamaktadır. Davacının ileri sürdüğü istinaf sebepleri daha çok çeki elinde bulunduran tarafın ortaya çıkmaması ya da açılacak istirdat davasında incelenmesi mümkün olan hususlardan olup, davacı tarafın istinaf itirazlarının reddi gerekmektedir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı yönünden istinaf karar harcı olan 59,30 TL peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-ç maddesi uyarınca kesin olmak üzere 29.06.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.