Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/1076 E. 2021/934 K. 06.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1076
KARAR NO : 2021/934

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23.02.2021
NUMARASI : 2021/106 Esas
TALEBİN KONUSU : İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ : 06.09.2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 06.09.2021

İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 23.02.2021 tarih 2021/106 E. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati haciz isteyen (davacı) vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP : İhtiyati haciz isteyen(davacılar) vekili, müvekkillerinin 96.094’er pay ile ….’nin kurucu ortakları olduklarını, şirketin … …. Hastanesi işletmeciliğini yaptığını, 225.00 paya sahip davalının 17.02.2017 tarihli genel kurul toplantısında tek başına yönetim kuruluna seçildiğini, 15.03.2019 tarihindeki istifasına kadar davalının şirket yönetimini üstlendiğini, 11.03.2019 tarihli genel kurul toplantısının 6/b bendinde şirketin başka şirketlere devredilmesi veya başka şirketlerle ortak olarak işletilmesi, 6/c bendinde yeni ortak alınması, 6/c bendinde hastane faaliyetinin geçici olarak durdurulmasına karar verildiğini, müvekkilinin açtığı davanın yargılaması sırasında alınan kararların uygulanması tedbiren durdurulduğunu, sonrasında da alınan kararların iptaline karar verildiğini, davalının hastane personeline gönderdiği yazı ile faaliyet durdurma kararı nedeniyle hizmet sözleşmelerini feshedildiğini bildirdiğini, aynı tarihli noter bildirimi ile yönetim kurulundan istifa ettiğini, davalının genel kurul kararı hakkında tedbir kararı bulunmasına rağmen hastanenin faaliyetini devam ettiremez duruma getirdiğini, zorunlu hizmet birimleri çalışamaz hale geldiğinden hastane ruhsatının askıya alındığını, hastanenin ruhsat değerinin düştüğünü, davalının zamansız istifasıyla hastane kapandığını, kredi borçlarının ödenmediğini, şirketin büyük miktarda işçilik alacakları ile karşı karşıya kaldığını, davalının sağlık sektöründe gerçekleşmesi mümkün olmayan şekilde 1.885.487,00 TL iade faturası düzenlediğini, vergi borçlarını zamanında ödemediğini, matrah artırımı yaptığını, davalının pişmanlık ve matrah artırımına gitmesinin mali kayıtları usul ve mevzuata uygun olarak tutmadığını, kayıtlarda usulsüzlük yaptığını gösterdiğini, davalının 2017 yılına ait mali tablolarda görünen 446.802,74 TL olağan dışı gider ve zarar adı altında zararlandırıcı işlemler gerçekleştirdiğini, şirkete ait hastaneye gelen hastaların davalı ile diğer bir kısım şirket ortaklarının kurucuları arasında olduğu dava dışı … üzerinden hastane girişi yapılarak bu şirkete komisyon ödendiğini, bu şekilde şirketin kaynaklarının bu paravan şirkete aktarıldığını, davalının görevde olduğu dönemde eylem ve faaliyetleri ve özellikle istifası ile şirkete zarar verdiğini ileri sürerek, belirsiz alacak davasına esas olmak üzere 500.000,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile davalıdan tahsili ile …’ye ödenmesi istemiyle açtığı davada, davalının şirket hisselerinin üzerine ihtiyati haciz konulmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, dava dilekçesinde ileri sürülen şirket zararının varlığına ve varsa miktarına ilişkin bir belge sunulmadığı gibi bu hususun bilirkişi incelemesiyle belirlenebileceği, tazmini gereken bir zararının doğup doğmadığı ve miktarının yargılamayı gerektirdiği, dilekçe ekindeki delillerin İİK’nın 257. maddesinde belirtilen ihtiyati haciz kararı verilme koşullarını taşımadığı gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı ihtiyati haciz isteyen davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : İhtiyati haciz isteyen davacı vekili, davalının görev süresi sona ermeden ve şirket ortaklarını olağanüstü genel kurula davet etmeden istifa ettiğini, ibra edilmediğini, davalı yönetimde olduğu dönemde şirket adına yüklü miktarda kredi kullandığını, hastane binasını ipotek ettirdiğini, kredi borcunu ödemediğini, hastane binasının icra yoluyla satışa çıktığını, ihtiyati haciz kararı verilmemesi halinde ileride verilecek kararın semeresiz kalacağını, davalının yönetim faaliyetleri sırasında şirketi zararlandırıcı işlem yaptığının belgeler ile dosyaya yaklaşık ispat düzeyinde sunduklarını, şirketin tasfiyesine ilişkin açılan davayla fesih sürecinin başladığını istinaf nedeni olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Talep, ihtiyati hacze ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle talebin reddine karar verilmiştir.
İİK’nın 257/1. maddesi gereğince rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Buradaki ispat, esas davadaki gibi tam bir ispat değildir.
Somut olayda, anonim şirket yönetim kurulu üyesinin sorumluluğundan kaynaklanan tazminatın şirkete verilmesi istemiyle açılan davada davacı ortaklar, davalı yöneticinin hisseleri hakkında ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmişlerdir. Eldeki davada alacağın varlığı ve miktarı hususunda bilirkişi raporu alınması gerekip dosyanın henüz dilekçeler teatisi aşamasında olması karşısında alacağın varlığı ve miktarı hususunda yaklaşık ispat koşulu yerine getirilmediğinden ihtiyati haciz isteminin reddine dair verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati haciz isteyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İhtiyati haciz isteyen davacı yönünden istinaf karar harcı olan 97,70 TL’den peşin alınan 59,30 TL’nin mahsubu ile bakiye 38,40 TL’nin ihtiyati haciz isteyen davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle ihtiyati haciz isteyen (davacı) tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere 06.09.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.