Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/107 E. 2023/1256 K. 22.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/107
KARAR NO : 2023/1256

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19.11.2020
NUMARASI : 2019/374 Esas 2020/363 Karar
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 22.09.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 22.09.2023

Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesinin 19.11.2020 tarih 2019/374 Esas 2020/363 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, davalının16.05.2011 tarihinden beri kooperatifin ortağı olup, kooperatifte dört adet dairenin hak sahibi olduğunu, her ne kadar Kooperatif toplantılarına katılım göstermese de “kooperatif ortağı” sıfatının hazirun cetvellerinden de anlaşılacağını, davalının kooperatif ortaklığı sürerken gerçekleştirilen 04/01/2018 tarihli 2017 hesap yılı kooperatif olağan genel kurulu toplantı tutanağı, 15.01.2012 ve 28.06.2015 tarihli olağan genel kurul toplantıları uyarınca 4 adet daire için 32.000,00 TL üyelik aidatını ödemeyen davalı aleyhine Karşıyaka 3. İcra Müdürlüğü’nün 2017/10361 E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak davalının borca itirazı üzerine takibin durduğunu, davalı istifa ederek kooperatif ortaklığından ayrıldığını ileri sürmüş ise de, istifasının 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 12 ve 13 Maddelerinde belirtilen şekilde gerçekleştirmeden sadece tapu devri gerçekleştirdiğini, ferdi mülkiyete geçildikten sonra, tapu devri yapmak suretiyle bir başkasına satan ortağın bu satış işlemi ile birlikte ortaklığının sona ereceğine ilişkin açık bir hüküm bulunmadığını, dolayısıyla, tapu devri yaparak konutunu satan bir ortağın, ortaklığını devretmediği veya herhangi bir nedenle ortaklıktan çıkmadığı ya da çıkarılmadığı sürece ortaklığının devam edeceğini, bu itibarla Karşıyaka 3. İcra Müdürlüğü’nün 2017/10361 E. sayılı dosyası ile icra takibine yapılan itirazın iptalini talep etmiştir.

CEVAP : Davalı vekili, alacağın zamanaşımına uğradığını, bu sebeple zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davalının yatırım amacıyla söz konusu 4 daireyi satın aldığını, bedellerini peşin ödediğini, kendisinden başkaca bir bedel tahsil edilmeyeceğinin taahhüt edildiğini, sonrasında kooperatife üye olarak kaydedildiğini öğrendiğini ve hemen istifa ettiğini ve davalının kooperatif üyeliğine ilişkin bir talebi veya bu yönde yazılı bir belgenin de mevcut olmadığını, istifa dilekçesinin yöretim kurulunun 10.07.2015 tarihli ve 256 karar numaralı kararı ile davalının kooperatife herhangi bir borcu olmadığından istifasının kabul edildiğini, her ne kadar davalının adı hazirun cetvelinde yer alsa da toplantılardan haberdar olmadığını, kendisine buna ilişkin usulüne uygun bir bildirimin de yapılmadığını, Anasözleşmernin 28.maddesi uyarınca çağrının toplantı gününden en az 30 gün önce ve en çok iki ay içinde yapılması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı ortağın kooperatif yönetim kurulunun 16/05/2011 tarih ve 27 sayılı kararı ile 4 adet daire için ortaklığa kabul edildiği, yine kooperatif yönetim kurulunun 10/07/2015 tarih ve 02 sayılı kararı ile ortaklıktan istifasına karar verildiği, davalının kooperatif ortaklığından istifa ettiğine dair savunmasına, davacı kooperatifin yönetim kurulu kararı ile istifayı kabul etmesine ve 2015 yılında gerçekleştirilen 22/11/2015 tarihli genel kurul hazirun cetvelinde davalı ortağın isminin yer almamasına, sonraki yıllarla ilgili genel kurul hazirun cetvelinde davalının ismi mevcut ise de kendisine çağrı evrakı gönderildiğine dair bir delil ve belge sunulamamasına göre davacı kooperatifin davalı ortağın ortaklıktan istifasını benimsediği, tarafların ortak iradesinin bu yönde uyuştuğu, böylece istifa ile davalının kooperatif üyeliğinin sona erdiği, kooperatif üyeliği sona eren davalıdan kooperatif üyelik ilişkisinden kaynaklanan herhangi bir hak ve alacağın istenmesinin mümkün olmadığı, istifa işleminden sonra davalı ortağın 2016 ve 2017 yıllarında gerçekleştirilen genel kurul hazirun cetvelinde isminin yer almasının sonuca etkisinin olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ :Davacı vekili, davalının kooperatif üyelerine yüklenecek ek ödemeleri ödememek için birçok üye gibi böyle istifa yoluna başvurduğunu, bunun eşitlik ilkesine ters düştüğünü, davalının istifa iradesini koyduğunu iddia ettiği tarihte Kooperatifte henüz inşaat ve imalatlar tamamlanmadığını, söz konusu iş ve imalatların tamamlanması için üyelere ek ödemeler yüklendiğini, davalının da diğer üyeler gibi söz konusu ödemelerden sorumluluğu davalı tarafın 06/07/2015 tarihli istifası kabul edilse dahi geçerli ve usulüne uygun bir istifa süreci de söz konusu olmadığını 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu gereği çıkan ortağın kooperatifle mahsuplaşması gerektiğini, kooperatif kayıtlarında yapılan incelemede davalının usulüne uygun istifa dilekçesine ulaşılamadığı gibi kazanılan edimlerin karşılıklık iadesi hususunda da yapılan bir işlem söz konusu olmadığını, alınan bilirkişi raporunda da, üyenin istifa etmesi halinde, kooperatiften tapusunu edindiği konutu kooperatife iade etmedikçe, genel kurulda kararlaştırılan aidatları ödeme yükümlülüğünün ortadan kalkmadığının kabul edildiğinin ifade edildiğini, davalı istifa ettiğini iddia ettiği tarihten sonra da Kooperatife ödeme yapmaya da devam ettiğini,bunun banka ve kooperatif kayıtları ile de sabit olduğunu, bir an için 06/07/2015 tarihli istifa ettiği kabul edilse dahi sonraki tarihlerde hazirun cetvellerinde adının yer alması, kendisine yapılan bilgilendirme, davet tebligatlarını tebliğ alması ve istifa tarihinden sonra defalarca Kooperatife ödemelerde bulunması davalının da Kooperatif ile üyelik ilişkisinin devam ettiğinin göstergesi olduğunu
istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Dava, aidat borcunu ödemediği ileri sürülen kooperatif ortağına karşı girişilen takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Tüm dosya kapsamı karşısında; davalı ortağın kooperatif yönetim kurulunun 16/05/2011 tarih ve 27 sayılı kararı ile 4 adet daire için ortaklığa kabul edildiği, davalının kooperatif ortaklığından istifa ettiğine dair savunması ve yine kooperatif yönetim kurulunun 10/07/2015 tarih ve 02 sayılı kararı ile davacının ortaklıktan istifasına karar verildiği dikkate alındığında, davalının kooperatif ortaklığından istifasının davalı kooperatif tarafından benimsenip kabul edildiği, daha sonra gerçekleştirilen 22/11/2015 tarihli genel kurul hazirun cetvelinde davalı ortağın isminin yer almadığı, bu itibarla tarafların iddia ve savunmaları ile dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin doğru nitelendirilmesine, hükmün dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, ilk derece mahkemesince verilen kararda bir hukuka aykırılık bulunmamakla, davacının istinaf itirazları yerinde değildir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı yönünden istinaf karar harcı olan 269,85 TL’nin peşin alınan 546,48 TL’den mahsubu ile fazla yatan 276,63 TL’nin talep halinde yatırana iadesine,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davacının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 22.09.2023