Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/1051 E. 2021/1104 K. 04.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1051
KARAR NO : 2021/1104
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16.04.2021
NUMARASI : 2021/69 E. 2021/388 K.
DAVANIN KONUSU : İhalenin İptali
KARAR TARİHİ : 04.10.2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 04.10.2021

Taraflar arasındaki davadan dolayı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 16.04.2021 gün ve 2021/69 E. 2021/388 K. sayılı hükmün istinaf yoluyla Dairemizce incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacılar vekili, müvekkillerinin davalı şirketin ortakları olduğunu, davalı şirketin eski yöneticisi olan davacı … İzmir C.Başsavcılığı’nın 2016/29862 Sor. numaralı dosyasında soruşturma başlatıldığını, İzmir 4. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 29/09/2016 tarihli 2016/3664 D.İş sayılı kararı ile davalı şirkete kayyım atanmasına karar verildiğini, bu tarihten itibaren şirket yönetiminin müvekkilleri namına …. tarafından görevlendirilen heyet tarafından gerçekleştirildiğini, müvekkilleri hakkında İzmir 15 Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2020/277 E. sayılı dosyasında yargılamanın devam ettiğini, iddianame içeriğinde şirketin müsaderesi talebinin bulunmadığını, şirketin kötü yönetilmesi nedeniyle kayyımlar hakkında Torbalı C.Başsavcılığına görevi kötüye kullanma ve zimmet suçlarından suç duyurusunda bulunduklarını, soruşturmanın devam ettiğini, …. tarafından 03.12.2020 tarihli Resmi Gazetede şirketin ihaleyle satışa çıkarıldığının duyurulduğunu, satışın ancak genel kurul kararı ile yapılabileceğini, ihalenin 26.01.2021 tarihinde usulsüz ve hukuka aykırı olarak yapıldığını, şirketin gerçek değerinin altında satılmasına karar verildiğini iddia ederek, davalı şirketin 26/01/2021 tarihinde satışı için yapılan ihalenin usul ve kanuna aykırılığı nedeniyle iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili, davalı şirketin eski yöneticisi ve ortaklarının FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile irtibatlı/irtisaklı olmaları gerekçesiyle başlatılan soruşturma kapsamında CMK’nın 133. maddesi gereğince ve 674 sayılı KHK’nın 19. maddesi hükümleri doğrultusunda ….’nin kayyım olarak atanmasına karar verildiğini, bu nedenle davacı ve diğer tüm yönetim kurulu üyelerinin yetkilerinin sona erdiğini, şirket ortaklarının ortaklıktan kaynaklanan haklarının da tümüyle askıya alındığını, 674 sayılı KHK ve 694 sayılı KHK gereğince yönetimine ….’nin kayyım olarak atandığı şirketlerin genel kurul yetkilerinin …. na verildiğini, satış işlemlerinin yasal düzenlemelere uygun olarak yapıldığını, davanın konusunu oluşturan satış işleminin …. tarafından alınan idari kararlar ile yürütüldüğünü, davanın idare mahkemesinde görülmesi gerektiğini, savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince, davalı şirketin dava konusu edilen ticari ve iktisadi bütünlük satışının …. tarafından alınan kararla gerçekleştirildiği, …. kararlarının idari nitelikte kararlar olduğu, bu kararlara karşı idari yargı yerinde hukuki başvuruda bulunulabileceği gerekçesiyle davanın yargı yolu bakımından HMK 114/1-b ve 115/2 maddeleri uyarınca usulden reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacılar vekillerince istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacılar vekili, dava konusu işlemin, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 133. maddesi ve 674 sayılı KHK’nın 19. maddesi kapsamında, kayyım atanmasına karar verilen anılan şirketlere kayyım olarak atanan …. tarafından alınan satış kararı olduğunu, 5271 sayılı CMK’nın 133/3. maddesi uyarınca kayyımın işlemlerine karşı görevli mahkemeye 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu ve 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre başvurulması gerektiğinden, bu maddeler uyarınca davanın adli yargının görev alanında olduğunu iddia ederek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava, CMK’nın 133. ve 674 sayılı KHK’nın 19. maddeleri uyarınca ….’na devredilen davacılara ait şirket hakkında yapılan satış işleminin iptali istemine ilişkindir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle ve kamu düzenine ilişkin nedenlerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
….’ye yasa ile kayyımlık yetkilerinin devredilmesi sonrasında, yasal düzenlemelere ve Ticari ve İktisadi Bütünlük Satış Yönetmeliğine göre talebe konu şirketin satış kararı alınması üzerine, Satış Komisyon Başkanlığı tarafından, taşınmazların ihale şartnamesinde belirtilen kayıt ve şartlarla satışının yapılacağı ilanı ve yasal porosedör tamamlandıktan sonra yapılan satış işlemi, davacılar vekilinin iddia ettiği gibi TTK’da düzenlenen kayyımlık görevinden kaynaklanmamakta olup, idari bir işlem niteliğindedir. ….’ye karşı idari işlemlerinden dolayı açılacak davalarda, idari yargı yeri görevli olduğundan, 2577 Sayılı İYUK’ nin 2. maddesi uyarınca talep ile ilgili karar verme görevinin idari yargı yerine aittir. İlk derece mahkemesince adli yargı yerinin görevli olmadığı gerekçesiyle yargı yolu bakımından davanın usulden red kararı verilmesi doğru olmakla, davacılar vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davacılar yönünden istinaf karar harcı peşin alındığından, yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile davacıların yaptığı giderlerin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay ilgili Hukuk Dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.04.10.2021