Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/10 E. 2023/1334 K. 29.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/10
KARAR NO : 2023/1334

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 07.10.2020
NUMARASI : 2018/280 Esas 2020/27 Karar

DAVANIN KONUSU : Tasarıma Tecavüz Tespiti, Maddi Tazminat
DAVA TARİHİ : 27.12.2018
KARAR TARİHİ : 29.09.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 29.09.2023

İzmir Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 07.10.2020 tarih 2018/280 Esas 2020/27 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, müvekkilinin “Oyun grubu ve kent ekipmanlarında kullanılmak üzere unsur/eleman bağlantısına olanak sağlayan bağlantı adaptörü” başlıklı, 2013/13388 nolu faydalı modelini 18.11.2013 tarihinde, “Ağ ve ip tırmanmalı oyun grubu gerdirme tertibatında yenilik” başlıklı 2015/14705 nolu faydalı modelini 20.11.2015 tarihinde, “Çocuk Oyun Parkı Ekipmanı” ürün adı ile 34 adet oyun ekipmanı tasarımını 2015/01663 nolu olarak tescil ettirdiğini, bu ekipmanların davalı tarafından birebir üretilerek … Belediyesi’ne satıldığını, … mah. …/İzmir adresindeki … nda kurulu olduğunu iddia ederek, müvekkilinin fikri ve sınai haklarına vaki tecavüz fiilinin men ve önlenmesine, taklit ürünlerin toplatılmasına, üretimde kullanılan araç, gereç ve ekipmanların muhafaza altına alınmasına, şekillerinin değiştirilmesine, bu mümkün olmaz ise imhasına, ayrıca 5.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili, davacının faydalı modellerinde yenilik olmadığını, yabancı firma ürünlerinin taklitleri olduğunu, müvekkilinin ürünlerinin davacıya ait faydalı modellerin koruma kapsamına girmediğini, ihlal bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı ürünlerinin davacı adına kayıtlı 2013/13388 ve 2015/14705 nolu faydalı modellerin koruma kapsamında kalmadığı, davalı ürünlerinin SMK’nın 141/1 . maddesi uyarınca davacı faydalı modellerine tecavüz oluşturmadığı, davalı tasarım ihlali olan ürününün kendilerine ait ürün olmadığı veya dava dilekçesinde ekli fotoğrafı kabul etmediği ileri sürmediğinden bilirkişinin dava dilekçesindeki fotoğrafla değerlendirme yapmasının uygun bulunduğu, 04.07.2019 tarihli bilirkişi raporu dikkate alındığında davalı ürününün davacıya ait 2015/01663 nolu tasarımla ayırt edilmeyecek düzeyde benzer olduğu davalının eyleminin SMK’nın 81/1-a maddesi uyarınca davacının tasarımına tecavüz oluşturduğu sonucuna varılarak, davanın kısmen kabulüne, davalı şirketin davacıya ait 2015/01663-21 nolu tasarımını ihlal ettiğinin, tasarıma tecavüz ve haksız rekabette bulunduğunun tespitine, tecavüzün giderilmesine, tasarıma ihlal ürünün toplatılmasına, şeklinin değiştirilmesi mümkün değilse imhasına, 1.000,00 TL manevi tazminatın, 1.017,60 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı taraf vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, mahkemece detaylı ve usulüne uygun bir bilirkişi incelemesi yapılamadığını, bilirkişiler tarafından … nda yer alan ürünler yerine davalının gönderdiği daha önce kullanılıp kullanılmadığı bilinmeyen materyaller üzerinden inceleme yapıldığını, daha önce alınan bilirkişi raporlarında da bu ürün parçalarının sökülmesi gerektiği ve dışarıdan görülemeyecek nitelikte olduğunun belirtildiğini, 2013/13388 no.lu faydalı modeldeki ana istemlerin tamamının davalının ürününde yer almadığı yönündeki gerekçenin hatalı olduğunu, bu üründe müvekkiline ait ürünle aynı işlevi yerine getirmek üzere kullanılan ana istem unsurlarını taşıdığının kabul edilmesi gerektiğini, ödenmesi gereken tazminat miktarlarının hatalı ve eksik olarak belirlendiğini, davalının müvekkilinin 2015/01663 nolu tasarımına ayırt edilemeyecek düzeyde benzer ürünler ürettiğini ve kazanç elde ettiğini, bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, incelemenin yalnızca dava konusu iş için kesilmiş faturaya bağlı kalınarak dosya üzerinden yapıldığını, davalı firmanın hangi tarihten itibaren müvekkiline ait fikri mülkiyet hakkını kullanmaya başladığı ve kaç adet üretilip satıldığı değerlendirilmeden hesaplama yapıldığını, sadece oyun parkının bir parçası olan “Kompozit İpli Tırmanma” ekipmanı değeri üzerinden hesaplama yapılmasının hatalı olduğunu, müvekkilinin uluslararası standartlarda ortaya koyduğu tasarım ve modelleri kullanan davalının birçok ihaleye katıldığını ve kazandığını, davalının elde ettiği kazanç işin tamamı üzerinden değerlendirilmesi gerektiğini, davalının elde ettiği getirinin yalnızca … oyun parkı ile sınırlı kalmadığını, hükmedilen manevi tazminat miktarının düşük olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, mahkemece müvekkili firma ürünlerinin davacının faydalı modellerine tecavüz etmediğinin kabul edilmesine rağmen reddedilen tecavüz tespiti sebebiyle müvekkili yararına vekalet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu, her ne kadar gerekçeli kararda müvekkilinin davacının 2015/01663-21 sayılı tasarımına tecavüz ettiği belirtilmiş ise de, müvekkilinin ürününün davacının ürününden kolayca ayırt edilebilecek nitelikte olduğunu, mahkemece verilen kararın bu yönden hukuka aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava, davacıya ait faydalı model ve tasarım tesciline tecavüzün ve haksız rekabette bulunduğunun tespiti, önlenmesi, ayrıca maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Davada, davacı şirket adına tescilli 2013/13388 ve 2015/14705 nolu faydalı modeller ile 2015/01663 nolu tasarıma davalı şirket tarafından tecavüz edildiği iddia edilmiş olup, ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davalı ürünlerinin davcıya ait 2013/13388 ve 2015/14705 nolu faydalı modelleri ihlal etmediği, ancak 2015/01663 nolu tasarım tescil belgesinde yer alan 21 nolu “Çocuk oyun parkı ekipmanı” başlıklı ürünün ayırt edilemeyecek derecede benzerinin davalı tarafından üretildiği sonucuna varılarak, 2013/13388 ve 2015/14705 nolu faydalı modeller hakkındaki davanın reddine, 2015/01663 nolu tasarım hakkındaki davanın ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesince, bir makine mühendisi-hukukçu ve bir marka vekili bilirkişiden oluşan heyetten alınan 22.10.2019 tarihli ek raporda, davalı tarafça mahkemeye sunulan numuneler üzerinde yapılan inceleme sonucunda bu numunelerin davacıya ait 2015/14705 ve 2013/13388 nolu faydalı modellerin kapsamında kalmadığı görüşü bildirilmiştir. Bu ek raporun davacı vekiline tebliğ edildiği, davacı vekilinin bilirkişi ek raporuna itiraz etmediği, duruşmaya katılarak “Biz hem faydalı modeller hem de tasarıma dayandık, tasarım ihlali sabittir. Maddi tazminat bakımından yeniden inceleme talep ediyoruz.” şeklinde beyanda bulunduğu, davacı adına tescilli faydalı modellere tecavüz bulunduğuna dair açık bir itiraz ileri sürülmediği anlaşılmakla, davacı vekilinin faydalı modellere ilişkin istinaf sebeplerinin reddi gerekmiştir.
2015/01663/21 nolu tasarım yönünden yapılan incelemede, aynı bilirkişilerce düzenlenen 04.07.2019 tarihli raporda davacı tarafça sunulan davalı ürün fotoğrafı üzerinde yapılan inceleme neticesinde davalı ürününün genel izlenimi ile davacı adına tescilli 2015/01663/21 sayılı tasarımın genel izleniminin benzer olduğu, davalı tasarımının ayırt edici niteliğe sahip olmadığı belirlenmiş olup, davalı vekilinin müvekkilinin ürününün davacıya ait 2015/01663-21 sayılı tasarımdan kolayca ayırt edilebilecek nitelikte olduğu, tasarıma tecavüz bulunmadığı yönündeki istinaf sebebi de yerinde görülmemiştir.
Davacı vekili tazminat tutarının hatalı hesaplandığını istinaf sebebi olarak ileri sürmüş ise de, dava konusu 2015/01663/21 sayılı tasarımın İzmir İli … ilçesinde bulunan … Parkı dışında kullanıldığına dair bir kanıtın sunulamamış olması nedeniyle bu satışa ilişkin düzenlenen 02.07.2018 tarihli faturadaki tutarlar üzerinden yapılan tazminat hesabında usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir. Davacı vekilinin bu yöndeki istinaf sebebinin de reddi gerekmiştir.
Davalı vekilinin, faydalı modellere tecavüzün tespiti isteminin reddi yönünden müvekkili yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği yönündeki istinaf sebebinin incelenmesinde, ilk derece mahkemesince tasarım hakkına tecavüz nedeniyle maddi ve manevi tazminat kalemleri için kabul ve red yönünden davacıya ve davalıya ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedildiği, ancak faydalı modellere tecavüzün tespiti istemi reddedilmesine rağmen bu talep bakımından davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmediği anlaşılmakla, kararın bu yönden kaldırılması gerektiği sonucuna varılmıştır. Davalı vekilinin vekalet ücretine yönelik istinaf sebebi yerindedir.
Yukarıda açıklanan gerekçelerle, talebin ve istinaf sebeplerinin niteliğine göre duruşma açılmasına gerek görülmeyerek, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda istinaf kanun yoluna başvuran davacı vekilinin dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına göre Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine; davalı vekilinin istinaf başvurusunun vekalet ücretine ilişkin istinaf başvurusunun kabulü ile Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b-2 maddesi uyarınca kaldırılmasına, bu kısım dışında yasa gereği hükmün diğer kısımları aynen tekrar edilerek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile İzmir Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 07.10.2020 tarih 2018/280 Esas 2020/27 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-Davanın KISMEN KABULÜNE,
Davalının davacıya ait 2015/01663-21 nolu tasarımını ihlal ettiğinin, tasarıma tecavüz ve haksız rekabette bulunduğunun tespitine, tecavüzün giderilmesine, tasarıma ihlal ürünün toplatılmasına, şeklinin değiştirilmesi mümkün değilse imhasına, 1.000,00 TL manevi tazminatın, 1.017,60 TL maddi tazminatın yasal faiziyle dava tarihinden itibaren davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin maddi-manevi tazminat taleplerinin reddine,
Davalının 2013/13388 ve 2015/14705 nolu faydalı modellere tecavüz ettiğinin tespitine ilişkin istemin REDDİNE,
Karar kesinleştiğinde hüküm özetinin ulusal çapta yayın yapan gazetede giderleri davalıya yüklenilerek, ilan edilmesine, ilan için karar kesinleşmesinden itibaren 3 ay içerisinde başvuru gerektiğine, 3 ay içerisinde başvurmadığı takdirde ilan hakkının düşeceğine,
Alınması gereken 137,781 TL karar harcının davacı tarafından peşin olarak yatırılan 35,90 TL harçtan mahsubu ile eksik 101,881 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 35,90 TL harcın da davalıdan alınarak, davacı tarafa ödenmesine,
Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden, maddi tazminat davası kabul edilmekle, AAÜT’ne göre belirlenen miktar, tasarıma tecavüz davası da dikkate alınarak arttırılmakla, 25.500,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak, davacı tarafa ödenmesine,
Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden, manevi tazminat davası kısmen kabul edilmekle AAÜT’ne göre belirlenen hüküm konusu miktarı geçemeyeceğinden, 1.000,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak, davacı tarafa ödenmesine,
Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden, manevi tazminat davası kısmen reddedilmekle, AAÜT’ne göre belirlenen miktar, davacı yana hükmedilen kısmı geçemeyeceğinden, 1.000,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya ödenmesine,
Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden, maddi tazminat davası kısmen reddedilmekle, AAÜT’nin 13/3 maddesine göre belirlenen 3.982,40 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya ödenmesine,
Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden, faydalı modellere tecavüz davası reddedilmekle, AAÜT’nin 13/3 maddesine göre belirlenen 25.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya ödenmesine,
Davada red/kabul oranının takdiren %75’e-%25 olduğuna, yargılama giderlerinin yanlar arasında bu orana göre pay edilmesine,
Davacı tarafından yapılan 35,90 TL başvurma harıcı, 13 TL vekalet harcı, 314,00 TL keşif harcı, 120 TL keşif aracı, 10 tebligat gideri 104,35 TL, 2 müzekkere gideri 21,50 TL, 2.042 TL talimat gideri, 1.300 TL bilirkişi ücreti olmak üzere, toplam 3.950,75 TL yargılama giderinin %25’i olan 987,50 TL’nin davalıdan alınarak, davacı tarafa ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan 6,40 TL vekalet harcının ve 4 tebligat gideri 33,50 TL olmak üzere, toplam 39,90 TL’nin % 75’i olan 29,92 TL’nin davacıdan alınarak davalı tarafa ödenmesine, kalan kısmın davalı taraf üzerinde bırakılmasına,
Kalan ve kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
4-Davacı yönünden istinaf karar harcı olan 269,85 TL’den peşin alınan 54,40 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 215,45 TL’nin davacıdan tahsiline,
5-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
6-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yapılan 148,60 TL istinaf yoluna başvuru harcı, 31,00 TL posta masrafı olmak üzere toplam 179,60 TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay ilgili Hukuk Dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 29.09.2023