Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/995 E. 2023/217 K. 09.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/995
KARAR NO : 2023/217

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/12/2019
NUMARASI : 2018/1311 Esas 2019/1308 Karar
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 09.02.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 09.02.2023
İzmir 5.Asliye Ticaret Mahkemesinin 19.12.2019 tarih 2018/1311 Esas 2019/1308 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili, davalı sigorta şirketine ZMMS ile sigortalı bulunan araç ile davacının maliki olduğu aracın karıştığı kazada davacının aracının zarar görerek hasar ve değer kaybına uğradığını, sigortalı aracın kusurlu olduğunu, davalıya yapılan başvuru üzerine ödeme yapıldığını, davalının kalan zararı gidermesi gerektiğini, belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 10,00-TL hasar, 100,00-TL değer kaybının kaza tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesi dava ve talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili, davalının sigortalı aracın kusuru oranında poliçe limiti ile sorumlu olduğunu, sigorta şirketine usulüne uyğun başvuru yapılmadığını, davacıya 8.247,59-TL ödeme yapıldığını, kusur raporu alınması ve genel şartlara göre değer kaybı hesaplanması gerektiğini, belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, meydana gelen kazada sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu, davacı araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığı, davacı aracının hasara uğraması sebebiyle toplam 11.567,94-TL hasar zararının oluştuğu, sigorta şirketinin yapmış olduğu 8.247,50-TL ödemenin mahsubu ile bakiye hasar bedelinin 3.320,35-TL olduğu, değer kaybı zararının 4.000,00-TL olduğu, oluşan zararın sigorta teminatı kapsamında bulunduğu, belirtilerek; davanın kabulü ile, 3.320,35-TL hasar bedeli, 3.957,83-TL değer kaybı olmak üzere toplam 7.278,18-TL’nin 10.09.2018 temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir
Karara karşı davalı tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı vekili, değer kaybı talebi için dava yahut kanun yoluna başvurmadan önce sigorta şirketine başuvurmanın dava şartı olduğunu, davacı tarafından başvuru yapılmadan dava açıldığını, davalının maddi hasar ilişkin olarak KDV’den sorumlu olmadığını, tazminat hesabında tedarik ve servis iskontosu uygulanması gerektiğini, belirterek; kararın kaldırılamsını talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava, trafik kazası nedeni ile davacının aracında oluşan değer kaybının ZMMS kapsamında tahsili istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kabulüne, karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 97. maddesi ile, zorunlu mali sorumluk sigortasından faydalanmak isteyen hak sahiplerinin dava yoluna gitmeden önce sigortacıya yazılı başvuru yapması gerektiği düzenlenmiş olmakla birlikte, davacı tarafından davalıya 17.07.2018. tarihinde başvurunun yapılmış olmasına göre eksik ya da usule uygun olmayan belge ile başvurulduğu savunmasının usule uygun olmadığı savunulan belgedeki eksikliğin tamamlanabileceği, açıktır. ( Yargıtay 4. HD’nın 08/03/2022 tarih ve 2021/11206 E. – 2022/4208 K. Sayılı ilamı )
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. 85/1. ve 85/son maddeleri ile Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarına göre trafik kazası nedeni ile davacının aracında oluşan zarardan davalı sigorta şirketinin, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sorumlu olduğu amirdir. (Yargıtay HGK’nun 15.6.2011 tarih ve 2011/17-142 E. – 2011/411 K., 22.2.2012 tarih ve 2011/17-787 E. – 2012/92 K., Yargıtay 17. HD’ nın 20/05/2013 tairh ve 2012/8984 E. – 2013/7276 K. sayılı ilamları) Zararın poliçe kapsamı dışında kaldığı hususunda ispat külfeti davalı sigorta şirketi üzerinde olup, sigorta şirketinin zararın poliçe kapsamı dışında kaldığını somut deliller ile ispat etmesi gerekir.
Trafik kazasında zarar gören aracın hasarı onarılsa dahi onarımdan sonra aracın piyasa rayiç satış fiyatında düşüklük oluşacağı gerçeği karşısında, kaza nedeniyle araçta meydana gelen değer kaybı, gerçek zarar içinde değerlendirilir ve bu zarardan hem zarar veren işletenler hem de ZMSS şirketi sorumludur.
Sigorta şirketi poliçeden kaynaklanan tazmin borcunu yerine getirirken gerçek zararı ödemekle yükümlü olduğundan, aracın onarımı yapılsın yada yapılmasın onarıma ilişkin fatura olsun yada olmasın hasar bedeli üzerinden hesaplanan KDV’yide zarar görene ödemek zorundadır. (Yargıtay 17 HD’nın 05.06.2014 tarih ve 2014/9038 E. – 2014/9078 K. sayılı ilamı ) Motorlu aracın işletilmesi sırasında meydana gelen zararlardan dolayı sorumluluk zarar görenin uğradığı gerçek zarar ile sınırlıdır. BK’nun 42. (6102 sayılı Kanun 50. Md.) 6762 sayılı TTK’nın 1283. ( 6102 sayılı TTK’nın 1427 vd ) maddeleri gereğince sigortacı, sigorta ettiren veya sigortadan yararlananın uğradığı gerçek zararı tazminle yükümlü olup motorlu aracın neden olduğu zarar nedeniyle meydana gelen gerçek zarar giderilmelidir. Gerçek zarar, zarar gören şeyin eski hale getirilebilmesi için gereken onarım ve işçilik giderlerini kapsar. Davalı sigorta şirketi gerçek zarardan sorumlu olup araç hiç tamir edilmemiş olsaydı dahi zarar gören kişinin gerçek zararına göre tazminat miktarı hesaplanması gerekmektedir. Zira, zarar görenin çıkma ve eşdeğer parçalarla aracı tamir etmesi beklenemeyeceği gibi gerçek zarar ancak aracın onarımında tamamen orijinal parçalar kullanılmak suretiyle karşılanır. Hasar bedeli tespit edilirken davalı sigorta şirketiyle servis arasında yapılan anlaşma vb nedenlerle yedek parça ve işçilik bedellerinin değerinde indirim yapılmaksızın meydana gelen gerçek zarar giderilmelidir. ( Yargıtay 17 HD’nın 15.12.2011 tarih ve 2011/4075 E. – 2011/12321 K., 28.03.2016 tarih ve 2015/17481 E. – 2016/3833 K., 04.04.2016 tarih ve 2015/14700 E. 2016/4229 K., 17.03.2014 tarih ve 2014/4531 E. 2014/3704 K. sayılı ilamları )
Açıklanan tüm bu hukuki ve maddi vakıalar karşısında; ilk derece mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya ve denetime elverişli olmasına, kusur hasar ve değer kaybının anılan ilke ve esaslar ile örtüşecek şekilde olayın oluş şekli ve dosya kapsamına uygun olarak belirlenmesine, sigortacının davadan önce ödediği miktar ile ödemesi gereken miktar arasında açık yetersizlik bulunmasına, ödenen miktarın hesaplanan tazminatan indirilmesine, bakiye miktarın poliçe limiti dahilinde hüküm altına alınmış olmasına, zararın poliçe kapsamı dışında kaldığının davalı sigorta şirketi tarafından ispat edilememiş olmasına, hükmün dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, ilk derece mahkemesince verilen kararda bir hukuka aykırılık bulunmamakla, davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde değildir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalının istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı yönünden istinaf karar harcı olan 497,17 TL’den peşin alınan 124,29 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 372,88 TL’nin davalıdan tahsiline,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile davalının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere 09.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.