Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/953 E. 2023/131 K. 26.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/953
KARAR NO : 2023/131

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20.02.2020
NUMARASI : 2018/1093 E. – 2020/142 K.
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 20.09.2018
KARAR TARİHİ : 26.01.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 26.01.2023
İzmir 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 20.02.2020 tarih 2018/1093 E. – 2020/142 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, müvekkili şirkete ait … plakalı aracın 29.12.2017 tarihinde … plakalı araç ile çarpıştığını, kaza tespit tutanakları ve ekspertiz raporlarına göre … plakalı aracın sürücüsünün %100 kusurlu olduğunu, kazaya sebep olan sürücünün kullandığı aracın davalı … tarafından 502153 acente/29428457 poliçe numarası ile 13/11/2017-13/11/2018 tarihleri arasında sigortalandığını, müvekkili şirketin bağımsız sigorta eksperine başvurarak 11.06.2018 tarihli değer kaybı ekspertiz raporu alındığını ve 30.000,00 TL ödeme yapılması için davalıya müracaat edildiğini, ancak ödeme yapılmadığını, bu nedenlerle değer kaybının bilirkişi marifeti ile belirlendikten sonra artırım yapılcağından fazlaya ilişkin hakları saklı tutulmak sureti ile başlangıç olarak 1000,00 TL nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini talep dava etmiştir.
Davacı vekili 02.10.2019 tarihli sunmuş olduğu ıslah dilekçesi ile talebini 15.862,00 TL’ye arttırmıştır.
CEVAP : Davalı … vekili, davanın yetkili mahkemede açılmadığından mahkemenin yetkisine itiraz ettiklerini, müvekkil şirketin genel müdürlük adresinin …. İstanbul olduğunu, bu hususun dikkate alınarak dosyada öncelikle yetkisizlik kararı verilerek dosyanın yetkili İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesini, davacı taraf delillerinin HMK’nun 121. madde hükmüne aykırı olarak kendilerine tebliğ edilmediğini, davacı tarafın dava dilekçesi ile birlikte delil ve belgelerini göndermemiş olması nedeniyle davaya ilişkin delil ve belgelerin tarafımıza gönderilmesine kadar davaya karşı cevap ve delil sunma hakkımızın saklı tutulmasını, meydana gelen trafik kazasında müvekkil şirketin kusur oranı tespit edildikten sonra ancak bu oranda olmak kaydı ile sorumlu olduğunu, davacı yan davasını 1.000,00 TL değer kaybı için belirsiz alacak davası olarak açtığını ancak her eda davasının belirsiz alacak davası şeklinde açılmasının mümkün olmadığını, aksi takdirde eda davalarının işlevini yitireceğini ve belirsiz alacak davasının kanunda düzenlenme amacına aykırı sonuçlar ortaya çıkaracağını, alacaklı olan başvuru sahibinin gereken dikkat ve özen çerçevesinde alacağını bilemeyeceğinden bahsedilemeyeceğini, başvuru sahibince, teknik bilgiye sahip eksperden tazminat alacağını öğrenme imkânının uygulamada ve mevzuatta kendisine tanındığını ve başvuru aşamasında tutar bakımından maddi zararı ve değer kaybı miktarını bilebilecek durumda kabul edilmesi gerektiğini, Yargıtay kararında da açıkça ifade edildiği şekliyle davanın hukuksal yarar yokluğu sebebiyle reddine karar verilmesini talep ettiklerini, (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi E.2012/19128 K. 2013/20655 T.15.11.2013 ) Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları A.6. Teminat Dışında Kalan Haller maddesinin “o” bendi yollamasıyla EK 1. Değer Kaybı Hesaplaması 2.(Teminat Dışı Kalan Haller) maddesine göre davacı yanın talebinin iş bu yasal düzenleme kapsamında olması durumunda da reddine karar verilmesi gerektiğini, dosyanın bağımsız ve tarafsız bir bilirkişiye gönderilip nesnel ve bilimsel veriler çerçevesinde bir değer kaybı raporu alınmasını, davacı yan lehine hükmolunacak tazminat bedeline kaza tarihinden itibaren faiz işletilmesini talebinin de mesnetsiz olduğunu, zira faiz talebinin ön koşulunun, başvuranın muaccel hale gelen bir alacağa sahip olması ve bu alacak nedeniyle müvekkili şirketi BK. Md. 101 ve devamı uyarınca temerrüde düşürmesi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek üzere , müvekkil şirket aleyhine bir tazminata hükmedilecekse dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmelisi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı vekili 25.06.2019 havale tarihli beyan dilekçesi adı altındaki dilekçesinde Genişletilmiş Kasko Poliçesi ile sigortalı olan araç için 21.05.2019 tarihinde 32.999,00 TL ödendiği, poliçe limitinin tükendiğinden bahisle davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davada ZMM sigortacısı poliçe limiti ile sorumlu olup, davaya konu … plakalı aracın davalı nezdinde kaza tarihinde Genişletilmiş Kasko Poliçesi ile kaskolu olduğu ve aracın tamirine yönelik olarak davacıya 49.000,00 TL ödendiğinin anlaşıldığı, … sigortası bu kez davacının halefi olarak kusurlu sürücünün ZMM poliçesinden poliçe teminat limiti miktarınca kendisinden kendisine aktarım yaparak, kalanı da kusurlu sürücünün İMM sigortasından karşılandığından bahisle ZMM sigortacısı olarak teminat limiti dolduğundan ZMM sigortacısından talep edilemeyeceği kanaatine varılarak davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, meydana gelen kazada … plaka sayılı araç sürücüsü …’ın %100 oranında kusurlu olduğu ve ZMMS poliçesi ile birlikte kasko poliçesinin davalı şirket nezdinde olup davacıya ait … plakalı taşıtın primleri kendisinin ödeyerek kendi kasko poliçesi kapsamında aracı tamir ettirdiğini, tamirat bedelinin 49.000,00 TL olduğunu, davacının karşı araç ZMMS’ye 12.07.2018 tarihinde başvurarak değer kaybı bedelini talep etmesine rağmen ödeme yapılmadığını, davalı … tarafından başvuruya cevap verilmediğini, davalının cevap dilekçesinde dahi poliçe teminat limitlerinin dolduğu yönünde bir savunmasının olmayıp, bu hususun savunmanın genişletilmesi kapsamında olup kabul etmediklerini, KTK 95/1 maddesinde “sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran hallerin zarar görene karşı ileri sürülemeyeceği” hususunda yasal düzenlemeye aykırı şekilde karar verildiğini, sigorta sözleşmelerine ilişkin TTK 1472’nin KTK kapsamındaki ZMMS’na ilişkin uyuşmazlıklarda zarar gören üçüncü kişi konumundaki davacıya karşı ileri sürülemeyeceğini istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Dava, trafik kazası nedeniyle karşı yan araç ZMMS poliçesine tanzim eden davalı … şirketinden değer kaybına yönelik maddi tazminat istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Yerel Mahkeme tarafından dava konusu araca ilişkin poliçe suretlerinin ve hasar dosyasının getirtildiği, dosya üzerinde uzman bilirkişiye inceleme yaptırıldığı, davalı yanca dosyaya sunulan 03.04.2018 tarihli ekspertiz raporunda araçta meydana gelen hasar miktarının 48.999,99 TL. olarak belirlendiği, bilirkişi tarafından dosyaya ibraz edilen 07.06.2019 tarihli raporunda, sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile şerit izleme sırasında aracın cinsine ve hızına uygun olmayan şeritten gitmesi, dikkatsiz ve tedbirsiz davranması neticesinde direksiyon hakimiyetini kaybederek, yine aynı yöne orta şeritte seyir eden… idaresindeki … plakalı aracın sol yan kısmına çarpması neticesinde 2198 S. KTK’nın 46/A, 52/B,56/A-1 maddesi ile asli kusurlardan “şeride tecavüz etme” 84/G maddelerini ihlali neticesinde kazanın oluşumunda %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu, davacı araç sürücüsü…’in ise, kazayı önlemek adına alabileceği herhangi bir önlem bulunmayıp kurallara aykırı olumsuz davranış faktörü de görülmediğinden kazanın oluşumunda kusursuz olduğu, davacıya ait araçta onarım ve hasar nedeniyle değer kaybı oluştuğu, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar ZMMS Genel Şartları ekinde yayınlanan ek-1 değer kaybı hesaplaması formülasyon ve kriterine göre değer kaybı bedelinin 15.862,00 TL olduğu, aracın piyasa koşullarında gerçek değer kaybı bedelinin 22.500,00 TL olduğu, davacı yanın bedel arttırım dilekçesinde dava değerini 15.862,00 TL’ye arttırdığı anlaşılmış, alınan bilirkişi raporunun olayın oluşuna uygun, yeterli ve hükme esas almaya elverişli mahiyette tanzim edildiği görülmüştür.
Davacının dava konusu kaza nedeniyle aracında hasar ve değer kaybına yönelik zararının oluştuğu, iş bu zararlardan hasara yönelik davalı yanca 32.999,00 TL ödemede bulunulduğu, davalının değer kaybına yönelik ödemede bulunduğuna ilişkin delil sunulmadığı gibi davalının davaya cevaplarında dahi bu hususu dile getirmediği, sonrasında buna ilişkin beyanlarına davacı yanca muvafakat edilmediği, öte yandan her ne kadar İDM’ce ZMMS sigorta teminat limiti dolduğundan bahisle davanın reddine dair karar verilmiş ise de, 2918 Sayılı KTK’nın 95.maddesinde “Sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez.” şeklindeki yasal düzenleme dikkate alındığında davalı vekilinin davaya cevaplarında dahi ileri sürmediği teminat limitinin dolduğuna ilişkin savının işbu davada dinlenemeyeceği, limit dolumunun davacıya karşı ileri sürülemeyeceği değerlendirilmekle davacı vekilinin istinaf istemi yerindedir.
Bu durumda, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 20.02.2020 tarih 2018/1093 Esas 2020/142 sayılı kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Davanın KABULÜ ile, dava konusu değer kaybı bedeli nedeniyle 15.862,00 TL maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 30.07.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.083,53 TL harçtan peşin alınan 35,90 TL ve ıslah ile alınan 253,81 TL harcın mahsubu ile bakiye 793,82 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 35,90 TL peşin harç, 253,81 TL ıslah harcı, 78,80 TL posta masrafı, 450,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 818,51 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve istek halinde yatıran tarafa iadesine,
3-İstinaf yoluna başvuranın ödediği istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
4-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan 148,60 TL başvurma harcı, 22,00 TL posta masrafı olmak üzere toplam 170,60 TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere 26.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.