Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/950 E. 2023/123 K. 24.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/950
KARAR NO : 2023/123

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06.02.2020
NUMARASI : 2018/1256 Esas 2020/89 Karar
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
KARAR TARİHİ : 24.01.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 24.01.2023
İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 06.02.2020 tarih 2018/1256 Esas 2020/89 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, davalı şirket tarafından zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalanan … plakalı aracın, müvekkiline ait ve yine müvekkilinin sevk ve idaresindeki … plakalı araca arkadan çarptığını ve hasarlanmasına sebep olduğunu, karşı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu olduğunu, müvekkiline ait araçtaki hasarın tespiti için İzmir 8. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2018/142 D.İş sayılı dosyasında tespit yaptırdıklarını, hasar bedelinin ödenmesi için davalıya müracaat edildiğini, ancak bir cevap verilmediğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 10.000,00 TL hasar bedeli maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili, davacı tarafça genel şartlardaki ihbar mükellefiyetinin süresi içinde yerine getirilmediğini, aracın onarılmasından sonra hasar ile ilgili başvuru yapıldığını, müvekkili şirket tarafından araç üzerinde gerekli değerlendirme ve ekspertiz çalışmalarının yapılmasının engellendiğini, talep edilen tazminatın fahiş olduğunu, kaza ile hasar arasındaki illiyet bağının tespit edilmesi gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, mevcut hasarların nitelik ve boyut anlamında kaza tespit tutanağını doğrular şekilde uyumlu olduğu, kazanın oluşumunda davalı tarafa ait … plaka sayılı araç sürücüsünün %100 oranında tam ve asli kusurlu olduğu, davacı tarafa ait … plaka sayılı araç sürücüsünün ise kusursuz olduğu, tramer kayıtları ile birlikte değerlendirildiğinde dava konusu … plaka sayılı araçta yedek parça ve işçilik olmak üzere toplam KDV dahil 56.250,60 TL hasar meydana geldiği, … plakalı aracın kazadan önceki ikinci el piyasa rayiç değerinin 33.000,00 TL ve sovtaj değerinin 13.000,00 TL olduğu, kaza sonrası oluşan hasar miktarının, araç rayicinin %50’sini aşması nedeniyle aracın ağır hasarlı olduğu ve pert – total olarak değerlendirilmesinin uygun olduğu, toplam gerçek hasar miktarının 20.000,00 TL olduğunun tespit edildiği gerekçesiyle, davanın kabulü ile 20.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, tespit giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan yargılama gideri olarak tahsiline karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı vekili, kazanın şüpheli olduğunu, davacı tarafından kaza ile iddia edilen hasar arasındaki illiyet bağının kanıtlanması gerektiğini, davacıya ait aracın daha önce karıştığı iki kazanın bulunduğunu, olayın ne şekilde meydana geldiğine dair resmi bir evrak ya da kayıt bulunmadığını, hasar ihbar süresinde müvekkili şirkete herhangi bir başvuru yapılmadığını, aracın anlaşmalı servise götürülmeyerek, ekspertiz incelemesine imkan verilmediğini, hasarın hangi kazada meydana geldiğinin ispat edilmesi gerektiğini, davacıya ait aracın daha önce karıştığı her iki kaza olayı ile ilgili fotoğrafların dosyaya celp edilerek, araç üzerindeki hasarlarla uyum sağlayıp sağlamadığının tespiti gerektiğini, bilirkişi raporunda itirazlarının karşılanmadığını, alınan bilirkişi raporunun hükme esas alınmasının mümkün olmadığını belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava, trafik kazası nedeniyle davacının aracında oluşan zararın karşı aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısından tahsili istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Davacı vekili, davalı nezdinde sigortalı aracın müvekkiline ait araca çarptığını ileri sürerek araç hasar ve değer kaybı tazminatı isteminde bulunmuştur.
Davacı tarafça İzmir 8. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2018/142 D.İş sayılı dosyasında yaptırılan delil tespiti sonucun düzenlenen raporda, davacıya ait araçta 43.750,00 TL yedek parça ve 3.920,00 TL işçilik olmak üzere toplam KDV dahil 56.250,60 TL hasar meydana geldiğinin tespit edildiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece otomotiv-trafik uzmanı bilirkişiden alınan raporda, dava konusu aracın tamiri ile ilgili yedek parça faturası, işçilik faturası veya tamir aşamasında çekilmiş fotoğraf, servis kaydı veya sigorta eksper raporunun bulunmadığı, kaza tespit tutanağı, dosya kapsamındaki bilgi, belge, beyan ve fotoğraflara göre davaya konu … plakalı aracın meydana gelen kaza nedeniyle arka kısımlarından araç gövdesinde ve sökülebilir/takılabilir parçalarda ve büyük şiddette hasar olacak şekilde darbe alarak hasarlandığı, dava konusu araçta tespit edilen hasarların araçla karşılaştırılması sonucunda mevcut hasarların nitelik ve boyut anlamında kaza tespit tutanağını doğrular şekilde uyumlu olabileceği, tespit dosyasında düzenlenen raporda değişmesi gerekli yedek parçaların, bahse konu araca ait yedek parçalar olduğu ve değişmesinin gerektiği, yedek parça ve işçilik fiyatlarının piyasa rayiç değerlerine uygun olduğu, sonuç olarak araçta KDV dahil 56.250,60 TL hasar meydana geldiği, kazanın oluşumunda davalı tarafa ait … plakalı araç sürücüsünün %100 oranında tam ve asli kusurlu olduğu, davacı tarafa ait … plakalı araç sürücüsünün ise kusursuz olduğu, davacıya ait araçta yedek parça ve işçilik olmak üzere toplam KDv dahil 56.250,60 TL hasar meydana geldiği, aracın kazadan önceki ikinci el piyasa rayiç değerinin 33.000,00 TL ve sovtaj değerinin 13.000,00 TL olduğu, hasar bedeli araç rayicinin %50’sini aştığından aracın tamirinin ekonomik olmadığı, aracın ağır hasarlı olduğu ve pert – total olarak değerlendirilmesinin teknik ve ekonomik açıdan uygun olduğu buna göre gerçek hasar miktarının (33.000,00 – 13.000,00 =) 20.000,00 TL olduğu rapor edilmiştir. Mahkemece bilirkişi raporu benimsenerek hüküm kurulmuştur. Hükme esas alınan bilirkişi raporu sigortalı araç sürücüsü tarafından imzalanan ve sahteliği ileri sürülmeyen kaza tespit tutanağına uygun ve denetime elverişli olmakla dosya kapsamıyla örtüşen ve Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarında belirtiği üzere gerçek zarar kriterine uygun bilirkişi raporuna itibar edilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Davalı … vekili hasar ile kazanın uyumlu olmadığını savunmuş ise de, dosyada bu yönde bir delile rastlanmamış olmakla mahkemece davanın kabulüne dair verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı yönünden istinaf karar harcı olan 1.366,20 TL’den peşin alınan 341,55 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.024,65 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davalının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 24.01.2023