Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/936 E. 2023/178 K. 03.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/936
KARAR NO : 2023/178

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
279004
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21.01.2020
NUMARASI : 2018/82 Esas 2020/53 Karar
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 03.02.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 03.02.2023

İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 21.01.2020 tarih 2018/82 Esas 2020/53 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye…. tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili, davacıların oğlunun ölümü üzerine fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak maddi manevi tazminat davası açıldığını, davacıların destekden yoksun kalma tazminatının hesaplanarak karar verildiğini, kararın kesinleştiği, kalan miktar yönünden takip yapıldığını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini; belirterek, itirazın iptali ile takibinin devamına ve %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, İstanbul Anadolu Mahkemeleri’nin yetkili olduğunu, sigorta şirketine başvuru yapılmadığını, husumet, zamanaşımı ve derdestlik itirazlarının bulunduğunu, raporun hükme esas alınamayacağını, pay dağılımının hatalı olduğunu, belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacıların ikameti ve kaza yeri İzmir olduğundan davalının yetki itirazı yerinde olmadığı, İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/762 Esas 2017/829 Karar sayılı kararının da talep edilen miktar yönünden derdestlik oluşturmayacağı, kaza tarihi ve icra takip tarihi dikkate alındığında zamanaşımının dolmadığı, kesinleşen dosya kapsamına göre davalı sigorta şirketinin poliçe ve dayanak belgeleri de dikkate alınarak davanın haklı ve yerinde olduğu, belirtilerek; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karara karşı davalı tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı vekili, davadan önceki yapılan ödemelerin dikkate alınmadığını, davalının sorumluluğunun poliçe limitiyle sınırlı olduğunu, alacağın likit olmadığını, icra inkar tazminatına hükmedilmeyeceğini, raporun hükme esas alınamayacağını, belirterek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir
GEREKÇE : :Dava, ZMMS poliçesi kapsamında ölümlü trafik kazası nedeni ile davacıların maddi tazminat istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. 85/1. ve 85/son maddeleri ile Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarına göre trafik kazası nedeni ile davacıların oluşan zararından davalı sigorta şirketinin ZMMS poliçesi kapsamında sigortalı araç sürücünün kusuru oranında sorumlu olduğu amirdir. (Yargıtay HGK’nun 15.6.2011 tarih ve2011/17-142 Esas – 2011/411 Karar, 17. HD’ nın 20/05/2013 tairh ve 2012/8984 Esas – 2013/7276 Karar sayılı ilamları)
Davacı tarafından davalı sigorta şirketi ile işleten aleyhine açılan ve kesinleşen davada İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 04.07.2017 tarih ve 2014/762 E – 2017/829 K sayılı ilamı ile davacıların talep edebileceği tazminat hesabı yaptırılarak talep ile bağlı olmak üzere davanın kabulüne karar verilmiş olması nedeniyle eldeki davanın ek dava niteliğinde olduğu anlaşılmıştır.
Bilindiği gibi kısmi davanın tamamen kabulüne karar veren mahkeme, bununla aynı zamanda davacı ile davalı arasında bir borç ilişkisinin varlığını da tespit etmiştir. Bu nedenle, mahkeme kararının tespite ilişkin bu bölümü sonradan açılan ek davada kesin delil teşkil eder. (HMK.’nın 204/1) yani, ikinci (ek) davaya bakan mahkeme, kısmi davada verilen kararın tespite ilişkin bu bölümü ile bağlıdır. Davalının borçlu olup olmadığını tartışamaz. Sadece davalının davacıya kısmi davada hükmedilenden daha fazla borcunun mevcut olup olmadığını inceleme konusu yapabilir.
Açıklanan tüm bu hukuki ve maddi vakıalar karşısında; bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya ve denetime elverişli olmasına, pay dağıtımının yerleşik ilke ve esaslara uygun olarak yapılmasına, davanın ek dava niteliğinde olmasına, davalı sigorta şirketi tarafından dava tarihinden önce yapılan ödemelerin zarar ve yararın denkleştirilmesi kuralı gereğince hesap tarihine göre güncellenerek hesaplanan tazminattan indirilmesine, bakiye tazminat alacağına ilişkin başkaca ödeme yapıldığının ispat olunmamasına, tazminatın poliçe limitini aşmayacak şekilde hüküm altına alınmasına, davalı borçlunun takibe itirazında haksız olup davanın ek dava niteliğinde olması nedeniyle takibe konu alacağın takip tarihi itibariyle hesaplanabilir ( likit ) olmasına, hükmün dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, ilk derece mahkemesince verilen kararda bir hukuka aykırılık bulunmamakla, davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde değildir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı yönünden istinaf karar harcı olan 8.484,41-TL’den peşin alınan 2.176,4‬0-TL’nin mahsubu ile bakiye 6.308,01-TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile davalının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere 03.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.