Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/927 E. 2023/179 K. 03.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/927
KARAR NO : 2023/179

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17.12.2019
NUMARASI : 2018/1150 E. 2019/1257 K.
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 05.10.2018
KARAR TARİHİ : 03.02.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 03.02.2023
İzmir 1.Asliye Ticaret Mahkemesi 17.12.2019 tarih 2018/1150 E. 2019/1257 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı zarar gören … Bankası A.Ş.’nin 12384501 poliçe nolu sigortacısı olduğunu, sigortalıya ait banka şubesinde 24.11.2015 tarihinde su baskını nedeniyle zarar oluştuğunu, eksper raporunda hasarın belirlendiğini, müvekkili şirketin 11.10.2016 tarihinde 8.106,60 TL ödeme yaptığını, meydana gelen hasarın davalı … kontrolünde bulunan temiz su şehir şebeke borusundaki kaçak patlak sonucu sızan/akan suların sirayeti ile oluştuğunu, rücu koşullarının oluştuğunu, dava dışı sigortalının …’ya 05.01.2016 tarihinde yazı ile başvuruda bulunduğunu, ancak ödeme yapılmadığını, İzmir 4. İcra Dairesi’nin 2017/5950 Esas sayılı takip dosyasında icra takibine girişildiğini, davalı tarafın itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptali, takibin devamı ile %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı … vekili, icra takibinin zamanaşımı içinde yapılmadığını, davanın zamanaşımından reddi gerektiğini, ekspertiz raporunu kabul etmediklerini, meydana gelen zarar ile müvekkili idare arasında illiyet bağı bulunmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydı ile icra takibine konu hasar bedelinin fahiş olduğunu, icra inkar tazminatının da reddi gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, alınan bilirkişi raporunda sigortalının adresinde meydana gelen hasarın … kontrolünde bulunan şehir şebeke su borusundaki patlaktan meydana geldiği, 15.06.2016 tarihinde yangın hasar ekspertiz raporu düzenlendiğini, onarım bedelinin 6.800,00 TL %10 indirim ile net onarım bedelinin 6.120,00 TL eşyaların taşınma ve montajının 750,00 TL olduğu, KDV ile birlikte toplam masrafın 8.106,60 TL olacağı, 11/10/2016 tarihinde sigorta şirketi tarafından sigortalıya ödemenin yapıldığı hususlarının tespit edildiği, raporun taraflara tebliğ edildiği ve davalı tarafından süresinde rapora itiraz edilerek Seferihisar teknik ekipler amirliğine gelen ihbar üzerine dinleme cihazları ile binaya uzak noktadan su kaçağının tespit edildiği, izolasyon yapılmaması nedeni ile sigortalı işyerinde hasar oluştuğu, illiyet bağının bulunmadığı, talep edilen miktarın fahiş olduğu hususlarının beyan edildiği, davalının itirazı üzerine yeniden alınan bilirkişi ek raporunda … görevlileri tarafından mahalinde incelemeler yapıldığı, sigortalı iş yerine sızan suyun şebeke suyu olduğunun tespit edildiğini, davalı idare tarafından aksi yönde bir delil sunulmadığı, davalı idarenin bakım ve sorumluluğunda olan su giriş sayacında önceki tesisatında meydana gelen kaçaktan hasar oluştuğu belirtilmiş ve kaçak suyun hasarı oluşturduğu, kök raporda değişiklik gerekmeyeceği, ayrıca zarar miktarının belirlenmesinde hesaplanan onarım bedelinden %10 indirim yapılması hususunun değerlendirildiği, takip tarihi itibari ile faiz işleyebileceğinin bildirildiği gerekçesiyle, davanın kabulüne, İzmir 4. İcra Dairesinin 2017/5950 esas sayılı dosyasına vaki iptali ile takibin devamına, asıl alacak (8.654,30 TL) üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ :Davalı vekili, müvekkili idarenin meydana gelen zararda herhangi bir kusurunun bulunmadığını, davacı tarafından zararın müvekkili idarenin kusurundan kaynaklandığı, zarar ile kusur arasında illiyet bağının bulunduğu geçerli ispat araçları ile ispat edilemediğini, ekspertiz raporunun resmi bir niteliği olmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla tek yanlı eksik incelemeye dayanılarak oluşturulan ekspertiz raporundaki hasar miktarını ve tespitleri kabul etmediklerini, ekspertiz raporunda tespiti yapılan hasar kalemlerine ilişkin faturaların da tamamının dosyaya sunulamadığını, resmi olmayan, özel, tek yanlı ve nesnellikten uzak bir tespite dayanılarak tazminat talep edilemeyeceğini, kabul anlamına gelmemek üzere tazminat miktarının fahiş olduğunu, icra inkar tazminatına hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava, işyeri sigortasından kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davacı sigorta şirketi tarafından dava dışı … Bankası A.Ş. Seferihisar Şube Müdürlüğü’ne ait işyerinin 01.01.2015 – 01.01.2016 tarihleri arasında sigortalandığı, 24.11.2015 tarihinde işyerinde … kontrolünde bulunan temiz su şehir şebeke borusundaki kaçak/patlak sonucu sızan/akan suların sirayeti/dolması ile işyerinde hasar oluştuğu, davacı şirket tarafından yapılan ekspertiz çalışması sonucu belirlenen 8.106,60 TL zarar tutarının sigortalıya ödendiği taraflar arasında çekişme konusu değildir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, su baskınının meydana gelmesinde davalı idarenin kusurlu olup olmadığı, davacı şirketin sigortalıya ödediği bedeli davalıya rücu etme hakkının bulunup bulunmadığı hususlarında toplanmaktadır.
Davacı sigorta şirketi tarafından davalı idare aleyhine İzmir 4. İcra Müdürlüğü’nün 2017/5950 Esas sayılı dosyasında 8.106,60 TL asıl alacak ve 547,70 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 8.654,30 TL’nin tahsili istemiyle takip başlatıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu ve davacı tarafça eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
İlk derece mahkemesince alınan bilirkişi raporunda, davacı sigorta şirketine sigortalı dava dışı … Bankası Seferihisar Şubesi’nde, davalı …’nun kontrolünde bulunan şehir şebeke su borusunda kaçak yaparak sızması sonucu hasar oluştuğu, mahallinde inceleme yapan sigorta eksperi tarafından düzenlenen raporda meydana gelen hasarın davalı … mülkiyetinde, kontrolünde ve denetiminde bulunan şehir temiz su şebekesinden kaçak sonucu sızan suların sigortalı işyeri zemininde birikerek hasar oluşmasına neden olduğunun tespit edildiği, dava dışı sigortalı … Bank şubesi yetkilileri tarafından davalı idareye yazılan 05.01.2016 tarihli yazıda, su baskınının meydana geldiği gün akşam saatlerinde davalı … arıza ekibinin şubeye geldiği, bodrum katında bulunan suyun analizinin yapıldığı, şebeke suyu olduğunun tespit edildiği, … arıza ekibi tarafından birkaç kez dinleme yapıldığı, kaçak olduğu düşünülen yerlerin kazıldığı, ancak netice alınamadığı, dosyanın tetkikinden davalı … görevlileri tarafından mahallinde tekrar tekrar incelemeler yapıldığı, numune alınarak tahlil edildiği, sigortalı işyerinin zeminine sızan suyun şebeke suyu olduğunun tespit edildiği, davalı idare tarafından aksi yönde herhangi bir delil sunulmadığı, sigortalı işyerine sızan suyun davalı idarenin bakım ve sorumluluğunda olan binanın su giriş sayacından önceki tesisatında meydana gelen kaçaktan kaynaklandığı, meydana gelen zararın davalı idarenin sorumluluğunda olduğu, ekspertiz raporunda oluşan hasarın giderilmesi için 6.800 TL teklif verildiği, bu tekliften %10 oranında indirim yapılarak hasar bedelinin 6.120,00 TL olarak tespit edildiği, tespit edilen hasarların olayla uyumlu olduğu, işyerinde bulunan muhtelif eşyaların çıkarılması, onarımdan sonra tekrar yerine yerleştirilmesi için 750,00 TL civarında ilave bir masraf yapılması gerektiği, böylece KDV dahil 8.106,60 TL tutarında yapılan hasar ödemesinin yerinde olduğu görüşü bildirilmiştir. Dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler, ekspertiz raporu ve denetime elverişli bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde, dava dışı sigortalıya ödenen bedel yönünden davacı şirketin davalıya rücu hakkının bulunduğu anlaşılmakla, mahkemece davanın kabulüne dair kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanaatine varılmıştır.
Ne var ki, ilk derece mahkemesince verilen kararın gerekçe kısmında her ne kadar alacağın ödeme belgesine dayalı olduğundan likit olduğu belirtilmiş ise de, alacağın varlığı ve miktarının tespiti için bilirkişi incelemesi yapılması gerekmiş olup, söz konusu rücuen tazminat talebinin likit nitelikte bir alacak olduğundan söz edilemeyeceğinden davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesi isabetli değildir. Davalı vekilinin bu yöndeki istinaf sebebi yerinde değildir.
Bu durumda, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/1150 E. 2019/1257 K. Sayılı kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Davanın KABULÜNE; İzmir 4. İcra Müdürlüğü’nün 2017/5950 E. sayılı dosyasına vaki itirazın iptali ile takibin devamına,
Alacak likit nitelikte bulunmadığından icra inkar tazminatı talebinin İİK 67/2 maddesi gereğince REDDİNE,
Alınması gerekli 591,17 TL harçtan peşin alınan 104,53 TL harcın mahsubu ile bakiye 486,64 TL’nin davalı taraftan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafça peşin olarak yatırılan 104,53 TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
Davacı davayı vekil ile takip ettiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
Davacı tarafça yapılan ilk masraf 41,10 TL, posta giderleri 100,20 TL, bilirkişi ücreti 800,00 TL olmak üzere toplam 941,30 TL yargılama giderinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
Taraflarca yatırılan gider avansının artan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
3-İstinaf yoluna başvuran davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
4-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yapılan 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 30,00 TL posta masrafı olmak üzere toplam 178,60 yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.