Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/92 E. 2022/1791 K. 01.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/92
KARAR NO : 2022/1791

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18.09.2019
NUMARASI : 2017/1378 E. – 2019/962 K.
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 01.12.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 01.12.2022
İzmir 4.Asliye Ticaret Mahkemesinin 18.09.2019 tarih 2017/1378 E. – 2019/962 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye… tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, 01.10.2016 tarihinde, davalı şirket tarafından zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalanan, dava dışı …’in sevk ve idaresindeki … plakalı aracın müvekkilinin sevk ve idaresindeki ve yeşil ışıkta geçmekte olan … plakalı motosikletle kavşak içinde çarpışması sonucu motosikletin sürüklenerek, kaza yerini terkettiği için sürücüsü tespit edilemeyen … plakalı araca çarpması neticesinde müvekkilinin yaralandığını, kazanın meydana gelmesinde kırmızı ışık ihlali yapan karşı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğunu, müvekkilinin ve kaza yerini eden … plakalı araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığını, müvekkilinin şikayeti üzerine Manisa Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2016/17728 sayılı dosyasında soruşturma başlatıldığını, Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim Ve Araştırma HAstanesi Adli Bilirkişilik Kurulunca düzenlenen raporda müvekkilinin %19 oranında malul kaldığının tespit edildiğini, bu raporun 05.10.2017 tarihinde davalı şirkete mail yoluyla gönderildiğini, ancak davalı şirketin ödeme yapmadığını iddia ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere temerrüt tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte şimdilik 500,00 TL sürekli iş göremezlik, 500,00 TL geçici iş göremezlik tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 28.06.2019 tarihli ıslah dilekçesi ile sürekli iş göremezlik tazminatı istemini 43.477,28 TL’ye, geçici iş göremezlik tazminatı talebini ise 12.327,33 TL’ye yükseltmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, davacının başvurusu üzerine, davadan önce davacıya ibraname karşılığında toplam 21.732,26 TL ödendiğini, müvekkilinin sorumluluğunu yerine getirdiğini, davacının geçici iş göremezlik tazminatı isteminin poliçe teminatı kapsamında olmadığını, davacının kaza nedeniyle SGK’dan herhangi bir ödeme alıp almadığının tespit edilmesi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek şartıyla zarar hesabının aktüerya bilim dalı ile uğraşan aktüerler tarafından hesap edilmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı şirket tarafından 20.12.2017 tarihinde 21.732,26 TL ödeme yapılmış olduğu, Ankara Trafik İhtisas Dairesi’nden alınan raporda, 1. ihtimale göre sürücü …’nin %100 kusurlu olduğu, davacının kusurunun bulunmadığı, 2. İhtimale göre ise sürücü …’nin kusurunun bulunmadığı, davacının %100 kusurlu olduğunun belirtildiği, 11.06.2018 tarihinde davacının ceza dosyasındaki şikayetinden vazgeçtiği için ceza davasının açılmadığı, dosya içindeki maluliyet raporu ve sigorta şirketi tarafından davacıya yapılan ödeme, hasar dosyası ve tüm belgeler dikkate alınarak, sürücünün %100 kusurlu olduğu kabul edilerek aktüerya hesabı yaptırıldığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile 43.477,28 TL sürekli işgöremezlik tazminatı ve 12.327,33 TL geçici işgöremezlik tazminatı olmak üzere toplam 55.804,61-TL tazminatın 20.12.2017 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, şartları oluşmadığından temerrüt faizi yönündeki talebin reddine, faizin türüne yönelik red sebebi fer’i nitelikte olduğundan, davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı vekili, teminat kapsamında olmayan geçici iş göremezlik tazminatının reddine karar verilmesi gerektiğini, poliçe tanzim tarihi 01.06.2015 sonrası olan poliçelere ilişkin geçici iş göremezlik taleplerinin teminat dışında tutulduğunu, davacı tarafın 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında geçici iş göremezlik tazminatının sağlık giderleri kapsamında kabul edilerek teminat kapsamı dışında bıraktığını, tüm sorumluluğun SGK’da olduğunu, eksik ve hatalı incelemeye dayalı olarak karar oluşturulmasının hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava, karşı aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısından sürekli ve geçici iş göremezlik zararının tahsili istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kabulü ile 43.477,28 TL sürekli iş göremezlik tazminatı ve 12.327,33 TL geçici işgöremezlik tazminatı davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Adli Tıp Kurumu Ankara Trafik İhtisas Dairesi’nce düzenlenen 19.12.2018 tarihli raporda, dava konusu olayla ilgili iki ihtimalin bulunduğu; ilk ihtimalde davacı sürücünün yeşil ışıkta kavşağa girdiğinin kabulü halinde, davalı tarafından sigortalanan araç sürücüsü …’in sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile olay mahalli kavşağa geldiği esnada seyir yönüne yanan sarı ışık akabindeki kırmızı ışığı dikkate alarak durması, seyir istikametine göre yolun sağından kavşağa yeşil ışıkta giren motosiklet sürücüsüne ilk geçiş hakkını vermesi hususuna riayet etmediği, kazanın meydana gelmesinde %100 kusurlu olduğu, davacı sürücünün kusurunun bulunmadığı; İkinci ihtimalde sigortalı araç sürücüsünün kendisine yeşil yandığı sırada kazanın meydana geldiğinin kabulü halinde ise, davacı sürücünün sevk ve idaresindeki … plakalı motosikleti ile kendisine yeşil ışığın yanmasını beklemeden kavşağa kırmızı ışıkta girdiği, seyir istikametine göre yolun solundan kavşağa yeşil ışıkta giren otomobilin seyir şeridini kapattığı kazada %100 oranında kusurlu olduğu, karşı araç sürücüsünün ise kusurunun bulunmadığı yönünde görüş bildirilmiştir.
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi tarafından düzenlenen 20.05.2019 tarihli Adli Sağlık Kurulu raporunda davacının kaza tarihinde yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik uyarınca %8 oranında maluliyetinin meydana geldiği, iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 9 ay olduğu tespit edilmiştir.
İlk derece mahkemesince alınan aktüerya bilirkişi raporunda, kazanın oluşumunda davacının kusursuz, sigortalı araç sürücüsünün ise %100 kusurlu olduğunun kabulü halinde geçici tam iş göremezlik tazminatının 12.327,33 TL, sürekli iş göremezlik tazminatının 65.209,54 TL olmak üzere toplam iş göremezlik tazminatının 77.536,87 TL olduğu, davalı sigorta şirketinin ödediği 21.732,26 TL maluliyet tazminatı tutarı düşüldükten sonra bakiye tazminat alacağının 55.804,61 TL olduğu tespit edilmiştir. Mahkemece alınan kusur tespit raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davalı vekilinin istinaf sebepleri de gözetilerek, kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğunun kabulü ile aktüerya bilirkişi raporunda tespit edilen tazminat tutarları üzerinden davanın kabulüne karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir.
Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarında belirtildiği üzere geçici iş göremezlik zararı KTK’nın 98. maddesi kapsamında SGK’nın sorumlu olduğu tedavi giderleri arasında sayılamayacağından davalı sigorta şirketinin geçici iş göremezlik tazminatından zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi teminatı kapsamında sorumlu olması nedeniyle davalı sigorta şirketi vekilinin bu yöndeki istinaf itirazının da reddi gerekmiştir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı yönünden istinaf karar harcı olan 3.812,01 TL’den peşin alınan 1.950,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.861,61 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere 01.12.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.