Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/898 E. 2023/220 K. 10.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/898
KARAR NO : 2023/220

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30.01.2020
NUMARASI : 2019/347 E. 2020/20 K.
BİRLEŞTİRİLEN KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2019/383 E. –
2019/510 K. SAYILI DOSYASINDA
ASIL VE BİRLEŞTİRİLEN
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 10.02.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 10.02.2023
Taraflar arasındaki davadan dolayı Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 30.01.2020 gün ve 2019/347 E. 2020/20 K. sayılı hükmün istinaf yoluyla Dairemizce incelenmesi asıl davada davacı birleşen davada davalı vekili ve birleşen davada davacı asıl davada davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı-birleştirilen dosyada davalı … vekili dava dilekçesi ile; taraflar arasında “…” isimli işletmeye ilişkin 25.05.2017 tarihli işyeri devir vaadi sözleşmesi akdedildiğini, sözleşmenin akdedildiği tarih itibari ile 157.000,00 TL bedelin karşı tarafa ödendiğini, kalan bedel olarak ise 22.12.2017 tarihinde … Bankası Yeni Şakran Şubesi aracılığıyla 25.000,00 TL daha ödendiğini, ayrıca 31.08.2017 tarihli senede ilişkin olarak da 33.000,00 TL bedelin karşı tarafa ödendiğini, böylece karşı tarafa ödenmesi gereken bakiye 225.000,00 TL kaldığını, bu çerçevede müvekkiline ait taşınmazın ülkenin ekonomik sorunları nedeni ile satılamaması üzerine karşı tarafın kendi şahsı üzerine kredi kullandırımı yapmak suretiyle ve krediye ilişkin taksitlerin de müvekkili tarafından karşılanması yönünde harici bir anlaşma yapılması gerektiğini, bu çerçevede davalının 250.000,00 TL bedelli 22.03.2018 tarihli kredi kullanımına ilişkin bedelin davalı tarafından …. Bankası Yeni Şakran Şubesinden alındığını, böylece işyeri devir sözleşmesinden kaynaklanan tüm ödemeleri müvekkilinin yerine getirdiğini, genel kredi sözleşmesinden sonra davalı tarafa … Bankası Yeni Şakran Şubesinden yapılan 28.05.2018 tarihli 18.815,25 TL ödeme sonrasında 08.06.2018 tarihli … Bankası Yeni Şakran Şubesinin “kredi kapama hk” konulu üst yazısında ve görüleceği üzere müvekkilinin kefili olan kişi tarafından kapama bakiyesi 246.903,72 TL’nin ödendiğini, böylelikle davalı tarafa yapılan toplam ödemenin 265.718,97 TL olduğunu, böylece esas borç olan 225.000,00 TL çıkartıldığında fazladan 40.718,97 TL fazla ödeme yapılmış olduğunu, bu fazla ödemenin istirdatı için Aliağa İcra Müdürlüğünün 2018/2713 E.sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının haksız ve yersiz itirazı üzerine takibin durdurulduğunu bildirerek, sözü edilen icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamına, %20 icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı-birleştirilen dosyada davacı … vekili dava dilekçesi ile; tarafların, davalı …’ın ….Cad. No:… adresindeki “…” adlı işletmesinin 25.05.2017 tarihinde 440.000,00-TL bedel karşılığında devri konusunda adi sözleşme ile anlaşıltığını, sözleşmenin yapıldığı tarihte 40.000,00-TL’nin nakit olarak müvekkiline verildiğini, 117.000,00-TL’nin de banka aracılığıyla müvekkilinin hesabına havale edildiğini geri kalan 283.000,00-TL için sözleşmede yazılı tutar ve vadelerde 5 adet senet keşide edildiğini ancak davalı tarafından ödemelerinin geciktirildiğini, taraflar arasında imzalanan devir sözleşmesinde de borcun tamamının ödenmesi ile işyerinin tamamen davalıya geçeceği konusunda anlaşmanın sağlandığını ve davalının ödemelerini bitirmeden işyeri devrine ilişkin olarak “01.06.2018 tarih ve 01114 no’lu İşyeri Devir Faturası”nın müvekkili tarafından düzenlenerek davalıya tesliminin yapıldığını, 03.09.2018 keşide tarihli 08708 yevmiye numaralı ihtarname ile devir bedelinden bakiye 12.281,03-TL ile devir sözleşmesinde bahsedilen senetlerin geç ödenmesi ve eksik ödenmesi sebebiyle 15.000,00-TL geç ödeme zammı ve 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunundan kaynaklanan 79.200.-TL KDV’nin ihtarnameye rağmen müvekkiline ödenmemesi üzerine, alacağını tahsili amacıyla girişilen Aliağa İcra Müdürlüğü 2018/4136 sayılı icra takibinin davalının haksız ve kötü niyetli itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına, % 20 oranından aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
CEVAP : Davalı-birleştirilen dosyada davacı … vekili cevap dilekçesi ile; birleştirilen dosyadaki iddialarını tekrarlamak suretiyle davanın haksız olduğunu bildirerek reddini savunmuştur.
Davacı-birleştirilen dosyada davalı … vekili cevap dilekçesi ile; asıl dosyada verdiği dava dilekçesi içeriğini tekrarlamak suretiyle birleştirilen davanın haksız olduğunu bildirerek reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davanın TBK 202.maddesine dayalı olarak açıldığı, davacı-birleştirilen dosyada davalı …’nın 2017 ve 2018 yıllarında işletme defteri tuttuğu ve yapılan ödemelerin kayıtlarında bulunmadığı, dava konusu 440.000,00 TL + 79.200,00 TL (KDV) = 519.200,00 TL tutarlı faturanın defter kayıtlarında bulunduğu, 79.200,00 TL tutarlı KDV’nin indirim yapılarak kullanıldığı, bu nedenle 79.200,00 TL’lik KDV’nin adı geçen davacı-davalı … tarafından sözleşmenin karşı tarafı davalı-davacı …’e borçlandığı ve ödemekle yükümlü bulunduğu, asıl dosyada davacı … tarafından 22.12.2017 tarihinde banka kanalıyla karşı taraf …’e 25.000,00 TL gönderildiği; 22.03.2018 tarihinde davalı ile davacının taşınmazının satılması ile işyeri devir sözleşmesinden kalan borcun kapatılması hususunda haricen anlaşılmasına karşın taşınmazın satılamaması nedeni ile T.C. … Bankası A.Ş. Yeni Şakran Şubesinden … nam ve hesabına 250.000,00 TL girişimciye değer kredisi tahsis edildiği, aynı gün … ile 250.000,00 TL tutarlı genel kredi sözleşmesi düzenlenerek sözleşmeye davacı … ile dava dışı …’ın müteselsil kefil olarak imzalarının alındığı ve kredi ödemesi yapıldığı, kredi ödemesini takiben 28.05.2018 tarihli kurumsal krediler tahsilat işlemleri dekontunda yer aldığı üzere davalı …-… hesabından 18.815,25 TL tutarlı kredi borcu için ödeme yapıldığı, adı geçen bankanın 08.06.2018 tarihli yazısında belirtildiği üzere “…-…” adına 28.03.2018 tarihinde kullandırılan 250.000,00 TL tutarlı girişimciye değer kredisi, 08.06.2018 tarihinde ilgili kredinin kefili olan … hesabından aktarılan 246.903,72 TL tahsil edilerek, kredi borcunun kapatıldığı, işyeri devir sözleşmesi kapsamında düzenlenen 5 adet ve toplam 283.000,00 TL miktarındaki senetlerin ortalama vadesinin 18.02.2018 tarihi ve kredinin kullanıldığı tarihin 28.03.2018 olduğu, buna göre 38 gün geç ödeme söz konusu ise de tarafların ortak mutabakatı ve kabulü ile kredi kullanıldığından, olayın özellikleri ve şartları dikkate alınarak davalı-birleşen dosyada davacı …’in 38 günlük gecikme için hesaplanacak faiz talep hakkının bulunmadığı, davalı-birleşen dosyada davacı …’in defter kayıtlarına göre icra takip tarihi itibari ile karşı taraf …’tan alacaklı olduğu, ancak kendi beyanı ve sözleşme içeriğinde bulunan sözleşmenin imzalandığı tarih itibari ile …’tan tahsil edilen 40.000,00 TL’nin ticari defterinde kayıtlı olmadığı, keza karşı tarafa gönderdiği İzmir 21. Noterliğinin 18.05.2018 tarih 18353 yevmiye nolu ihtarnamede 31.08.2017 tarihli (ve 33.000,00 TL bedelli) senedin ödendiğini ikrar ettiği, ne var ki, 33.000,00 TL bu ödemenin de ticari defterinde kayıtlı olmadığı, hal böyle olunca, icra takip tarihi itibari ile birleşen dosyada davacı …’in karşı taraf …’tan 18.481,03 TL (=91.481,03 TL – 40.000,00 TL – 33.000,00 TL) alacağının bulunduğu, ödemeler bu şekilde dikkate alındığında davalı-davacı …’ın ticari defter kayıtlarının sözleşme kapsamına uygun olduğu, davalı-davacı …’ın 18.481,03 TL’sından fazlaya ilişkin alacak talebinin yersiz olduğu, asıl dosyada davacı …’ın davalı …’e fazla bir ödemesinin bulunmadığı ve işyeri devir sözleşmesi nedeni ile icra takip tarihi itibari ile bir alacağının bulunmadığı, tanıklarca anlatılması istenilen vakaların hukuki işlem niteliğinde olmasına ve dosya kapsamına göre, asıl dosyada davacı-birleşen dosyada davalı … tanıkları … ve …’ın beyanlarının alınması hukuka uygun bulunmadığı anlaşılmakla, birleştirilen dava yönünden alacağın likit oluşu da dikkate alınarak davacı … tarafından davalı … aleyhine mahkemenin 2019/347 E.sayılı asıl dosyası ile açılan itirazın iptali davasının reddine karar verilmiştir.
Karara karşı asıl davada davacı birleşen davada davalı vekili ve birleşen davada davacı asıl davada davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Asıl davada davacı birleşen davada davalı vekili, yerel Mahkemece her ne kadar müvekkilinin KDV’den sorumlu olduğu belirtilmiş ise de, 25.05.2017 tarihli İşyeri Devir Vaadi Sözleşmesi ile taraflar arasında 440.000,00 TL bedelin belirlendiği, “KDV hariç” ibaresinin yer almadığından bedele dahil kabul edilmesi gerektiğini, KDV ile yükümlü olanın satıcı olduğunu, kural olarak KDV’nin tahsilini alıcı ve satıcı arasındaki iç ilişki olarak onların tasarrufuna bırakıldığını, satıştan dolayı KDV’yi davalının alıcı adına değil kendisi adına ödediğini, bu hususun sözleşmede hükme bağlanmadığını, ancak müvekkilinin 79.200,00 TL’lik KDV’yi indirim yaparak kullanmakla birlikte 01.06.2018 tarihli işyeri devir faturasının usule aykırı olarak düzenlendiğini, sözleşmeye dahil edilen 5 adet senetten 31.08.2017 tarihli 33.000,00 TL bedelli senedin ödendiğini, gönderilen ihtarnamede ödendiğinin kabul edildiği, 22.12.2017 tarihinde ödenen 25.000,00 TL’lik dekontun da dosyaya sunulup ve karşı yan defterlerinde kayıtlı olduğu, bu nedenle eksik inceleme ile bilirkişi raporunun tanzim edildiğini, müvekkilinin ödediği toplam miktardan ödemesi gereken bakiye çıkarıldığında 40.718,97 TL kaldığını, bu nedenle Aliağa İcra Müdürlüğü’nün 2018/2713 esas sayılı takipte haklı olduklarını istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
Asıl davada davalı birleşen davada davacı vekili, taraflar arasında “…” adlı işletmenin 440.000,00 TL bedeli karşılığında devri konusunda adi sözleşme imzalandığını, davacının sözleşme gereğince kararlaştırılan senetleri geç ödemesi ve eksik ödemesi sebebiyle 15.000,00 TL geç ödeme zammı ile 79.200,00 TL KDV yönünden karşı tarafı ihtar etmesine rağmen ödenmediğinden toplam 106.481,03 TL alacak için Aliağa İcra Müdürlüğü’nün 2018/4136 esas sayılı takibe giriştiklerini, taraflar arasındaki devir vaadi sözleşmesi nedeniyle işyerinin karşı tarafa eksiksiz olarak devredilerek 11.06.2018 tarihinden itibaren davacı yanca ilgili vergi dairesine bildirilerek işletilmeye başlandığı, KDV tutarı olan 79.200,00 TL tutarındaki faturayı davacının yasal defterlerine kaydederek indirilecek KDV olarak KDV beyannamesinde beyan ettiğini, yasa koyucunun verginin satıcı veya hizmet sunan tarafından karşı tarafa yansıtılmasını öngördüğünü istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın 2 nolu hükmünün kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Dava-birleştirilen dava, TBK.’nun 202.madde hükmüne göre açılmış işletmenin devri sözleşmesinden kaynaklanan alacağın, sözleşme tutarının KDV’sinin ve fazla ödemenin tahsili konusundaki icra takiplerine vaki itirazların iptali istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle asıl davanın reddine, birleştirilen davanın kısmen kabulü ile, Aliağa İcra Müdürlüğü’nün 2018/4136 esas sayılı dosyası ile yapılan takibin dava konusu edilen 79.200,00 TL’lik bölümün 18.841,03 TL’lik kısmına yönelik haksız itirazın iptaline, takibin bu miktar üzerinden ve takip tarihinden itibaren artan ve eksilen oranlarda yasal faizi yürütülerek devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, İİK 67/2.maddesi gereğince %20 icra inkar tazminatı 3.696,20 TL’nin davalı …’tan alınarak davacı …’e verilmesine karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
İDM’ce davaya dayanak teşkil eden “İşyeri Devir Vaadi Sözleşmesi”, 01.06.2018 tarihli fatura sureti, Aliağa Vergi Dairesi ve Aliağa Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtları celbedilmek ve taraflara dair ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yaptırılmak suretiyle bilirkişi heyetinden rapor alınmak suretiyle bilirkişi raporu doğrultusunda dosyanın karara bağlandığı, dosyaya getirtilen Aliağa İcra Müdürlüğü’nün 2018/2713 E.sayılı dosyası ile asıl dosyada davacı-alacaklı … vekili tarafından asıl dosyada davalı-borçlu … aleyhine, 40.718,97 TL asıl alacak, 140,56 TL diğer faiz olmak üzere toplam 40.859,53 TL alacağın yıllık %9.00 yasal faiz oranından az olmamak üzere artan oranlarda faizi ile birlikte tahsili yönünde takip açıldığı, ödeme emrinin davalı borçlu …’e 28.06.2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı-borçlunun … vekili aracılığıyla verdiği 02.07.2018 havale tarihli borca itiraz dilekçesi üzerine takibin durduğu, Aliağa İcra Müdürlüğü’nün 2018/4136 E.sayılı dosyası ile birleştirilen dosyada davacı-alacaklı … vekili tarafından davalı-borçlu … aleyhine 24.09.2018 tarihinde, 91.481,03 TL alacağın yıllık %9.00 oranında ve değişen oranlarda işleyecek adi kanuni faizi ile birlikte tahsili yönünde takip açıldığı, ödeme emrinin davalı borçlu …’a 27.09.2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı-borçlu … tarafından verilen 28.09.2018 havale tarihli borca itiraz dilekçesi üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Yanlar arasındaki İşyeri Devir Vaadi Sözleşmesi’nde belirlenen 440.000,00 TL tutarındaki devir bedeline ilişkin KDV’si yönünden sözleşmenin hüküm içermediği, ancak davalı karşı davacı tarafından faturalandırılan 79.200,00 TL tutarındaki KDV’nin davacı karşı davalıya tebliği ile ticari defterlerine işlendiği ve bu faturaya yönelik davacı karşı davalı tarafça herhangi bir itirazda bulunulmadığı anlaşılmakla davacı karşı davalı vekilinin istinaf nedenleri yerinde değildir.
Her ne kadar Mahkemece davalı …’nın 2017 ve 2018 yıllarında işletme defteri tuttuğu ve yapılan ödemelerin kayıtlarında bulunmadığı, dava konusu 440.000,00 TL + 79.200,00 TL (KDV) = 519.200,00 TL tutarlı faturanın defter kayıtlarında bulunduğu, 79.200,00 TL tutarlı KDV’nin indirim yapılarak kullanıldığı, bu nedenle 79.200,00 TL’lik KDV’nin adı geçen davacı-davalı … tarafından sözleşmenin karşı tarafı davalı-davacı …’e borçlandığı ve ödemekle yükümlü bulunduğu, asıl dosyada davacı … tarafından 22.12.2017 tarihinde banka kanalıyla karşı taraf …’e 25.000,00 TL gönderildiği; 22.03.2018 tarihinde davalı ile davacının taşınmazının satılması ile işyeri devir sözleşmesinden kalan borcun kapatılması hususunda haricen anlaşılmasına karşın taşınmazın satılamaması nedeni ile T.C. … Bankası A.Ş. Yeni Şakran Şubesinden … nam ve hesabına 250.000,00 TL girişimciye değer kredisi tahsis edildiği, aynı gün … ile 250.000,00 TL tutarlı genel kredi sözleşmesi düzenlenerek sözleşmeye davacı … ile dava dışı …’ın müteselsil kefil olarak imzalarının alındığı ve kredi ödemesi yapıldığı, kredi ödemesini takiben 28.05.2018 tarihli kurumsal krediler tahsilat işlemleri dekontunda yer aldığı üzere davalı ….-… hesabından 18.815,25 TL tutarlı kredi borcu için ödeme yapıldığı, adı geçen bankanın 08.06.2018 tarihli yazısında belirtildiği üzere “…-…” adına 28.03.2018 tarihinde kullandırılan 250.000,00 TL tutarlı girişimciye değer kredisi, 08.06.2018 tarihinde ilgili kredinin kefili olan … hesabından aktarılan 246.903,72 TL tahsil edilerek, kredi borcunun kapatıldığı, işyeri devir sözleşmesi kapsamında düzenlenen 5 adet ve toplam 283.000,00 TL miktarındaki senetlerin ortalama vadesinin 18.02.2018 tarihi ve kredinin kullanıldığı tarihin 28.03.2018 olduğu, buna göre 38 gün geç ödeme söz konusu ise de tarafların ortak mutabakatı ve kabulü ile kredi kullanıldığından, olayın özellikleri ve şartları dikkate alınarak davalı-birleşen dosyada davacı …’in 38 günlük gecikme için hesaplanacak faiz talep hakkının bulunmadığı, davalı-birleşen dosyada davacı …’in defter kayıtlarına göre icra takip tarihi itibari ile karşı taraf …’tan alacaklı olduğu, ancak kendi beyanı ve sözleşme içeriğinde bulunan sözleşmenin imzalandığı tarih itibari ile …’tan tahsil edilen 40.000,00 TL’nin ticari defterinde kayıtlı olmadığı, keza karşı tarafa gönderdiği İzmir 21. Noterliğinin 18.05.2018 tarih 18353 yevmiye nolu ihtarnamede 31.08.2017 tarihli (ve 33.000,00 TL bedelli) senedin ödendiğini ikrar ettiği, ne var ki, 33.000,00 TL bu ödemenin de ticari defterinde kayıtlı olmadığı, hal böyle olunca, icra takip tarihi itibari ile birleşen dosyada davacı …’in karşı taraf …’tan 18.481,03 TL (=91.481,03 TL – 40.000,00 TL – 33.000,00 TL) alacağının bulunduğu, ödemeler bu şekilde dikkate alındığında davalı-davacı …’ın ticari defter kayıtlarının sözleşme kapsamına uygun olduğu, davalı-davacı …’ın 18.481,03 TL’sından fazlaya ilişkin alacak talebinin yersiz olduğu, asıl dosyada davacı …’ın davalı …’e fazla bir ödemesinin bulunmadığı ve işyeri devir sözleşmesi nedeni ile icra takip tarihi itibari ile bir alacağının bulunmadığı şeklinde kabulde bulunulmuş ise de; dosyada alınan bilirkişi heyeti raporunda dava konusu edilen bedele yönelik olarak taraflar arasında akdedilen sözleşme gereğince tanzim edilen 31.08.2017 vade tarihli 33.000,00 TL bedelli, 31.12.2017 vade tarihli 100.000,00 TL bedelli, 28.02.2018 vade tarihli 50.000,00 TL bedelli, 30.04.2018 vade tarihli 50.000,00 TL bedelli ve 30.06.2018 vade tarihli 50.000,00 TL bedelli senetlerin ödenmeyen- geç ödenen bedellerinin hesaplanmasında ortalama vade tarihlerinin 18.02.2018 tarihi olduğundan bahisle 2.417,42 TL faiz hesaplamasının yapıldığı, oysa ki taraflar arasındaki sözleşmede her bir senedin tarih ve bedeli belirtilmek suretiyle bakiye 283.000,00 TL yönünden ödeme planı yapıldığı görülmekle, bilirkişi heyet raporunun bu hesaplamayı içermediği anlaşılmıştır.
Dosyaya ibraz edilen 09.12.2019 tarihli bilirkişi raporunun taraflara tebliğinden sonra taraf vekillerince işbu rapora karşı itirazlarını içerir dilekçeler sunulduğu, ancak bu itirazların değerlendirilmediği görülmekle, Mahkemece yapılacak iş taraf itirazları irdelenmek suretiyle, davacı karşı davalının kalan kısım ödemelerinin taraflar arasında düzenlenen senetlere istinaden, ödemelerin gecikmesinden mütevellit de alacak talebinde bulunulduğundan “ortalama vade” olarak geciken dönem hesaplaması yapılamayacağından sözleşme konusu her bir senet ve ödeme zamanları da dikkate alınarak Aliağa İcra Müdürlüğü’nün 2018/4136 esas sayılı takip dosyasında talep edilen bedel de karşılaştırılmak suretiyle bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasından sonra karar verilmesi gerekmektedir. Davalı karşı davacı vekilinin istinaf istemi yerindedir.
Bu durumda, ilk derece mahkemesince uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle istinaf istemine konu karara yönelik denetim yapılması mümkün değildir. O halde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 maddesi uyarınca istinaf başvurularının esasa ilişkin hususlar incelenmeksizin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenenlerle;
1- Asıl davada davacı birleşen davada davalı vekili ve birleşen davada davacı asıl davada davalı vekilinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca ESASA İLİŞKİN SEBEPLER İNCELENMEKSİZİN KABULÜNE,
2-.Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 30.01.2020 gün ve 2019/347 E. 2020/20 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dairemizin kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın mahal mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf yoluna başvuran tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde istinaf yoluna başvurana iadesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 10.02.2023