Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/808 E. 2023/36 K. 11.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/808
KARAR NO : 2023/36

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
127224

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08.10.2019
NUMARASI : 2018/211 E. 2019/1007 K.

DAVANIN KONUSU : Tazminat(Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 16.02.2018
KARAR TARİHİ : 11.01.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 11.01.2023
İzmir 5.Asliye Ticaret Mahkemesinin 08.10.2019 tarih 2018/211 E. 2019/1007 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, 07/06/2016 tarihinde davalı … A.Ş’ne ait sürücü … ‘ın sevk ve idaresindeki davalı sigorta şirketine ZMMS ile sigortalı olan … plakalı aracın yaya … ‘a çarptığını ve ölümüne sebebiyet verdiğini, davacıların müteveffanın annesi ve babası olduğu, … ‘ın vefatı sebebiyle fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak, trafik kazası sonucu ölüm neticesinde destekten yoksun kalma tazminatı, baba … için 1.000 TL, anne … için 1.000 TL olmak üzere toplam 2.000 TL maddi tazminat tutarının belirlenerek kaza tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsiline, baba … için 20.000,00 TL ve anne … için 20.000,00 TL olmak üzere toplam 40.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve … A.Ş’den müştereken ve müteselsilen kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte tahsilini talep ve etmiştir.
Davacı vekili 10/05/2019 tarihli dilekçesi ile rapor doğrultusunda destekten yoksunluk tazminat taleplerine ilişkin dava değerini … için talep ettikleri 1000,00-TL destekten yoksun kalma tazminat miktarını 12.294,86 arttırarak 13.294,86 TL’na, … için talep ettikleri 1000,00-TL destekten yoksun kalma tazminat miktarını 8.075,65-TL arttırarak 9.075,65-TL’ye yükseltmiştir.
CEVAP : Davalı … vekili cevap dilekçesinde, dava dilekçesi eklerinin HMK hükümlerine göre müvekkiline tebliğ edilmediğini, … plakalı aracın müvekkili sigorta şirketine ZMMS ile sigortalı olduğunu, sorumluluğun sigortalının kusurlu olması halinde söz konusu olduğunu, müvekkili sigorta şirketinin ödeme yaptığını, bu sebeple davanın reddinin gerektiğini, destekten yoksunluğun ispatının gerektiğini, destek hesabında TRH 2010 tablosunun uygulanması gerektiğini, olay tarihinden itibaren faiz isteminin yerinde olmadığını, kusur tespiti için adli tıp kurumu trafik ihtisas dairesinden rapor alınması gerektiğini, tazminat hesabı için aktüer bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini belirterek dava dilekçesinde açıkladığı şekilde yargılamanın yapılmasını talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde; kazanın meydana gelmesinde kendisinin kusurunun bulunmadığını, … ‘ın otoyola çıkması ile kazanın meydana geldiğini, manevi tazminatın fahiş olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş vekili cevap dilekçesinde; … ‘ın yayaların girmesi yasaklanmış otoyola girmesi ile kazanın meydana geldiğini, kusurun yayada olduğunu, davalı şirketin kusurunun bulunmadığını, destekten yoksun kalma tazminat isteminin haksız kazanç elde etmeye yönelik olduğunu, manevi tazminat talebinin fahiş olduğunu, davanın … A.Ş ne ihbarını talep ederek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, 07/06/2016 tarihinde davalı … A.Ş’ne ait sürücü … ‘ın sevk ve idaresindeki davalı sigorta şirketine ZMMS ile sigortalı olan … plakalı aracın yaya … ‘a çarptığını ve ölümüne sebebiyet verdiğini, davacıların, müteveffanın annesi ve babası olduğu, … ‘ın vefatı sebebiyle destekten yoksunluk tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, manevi tazminatın davalılar … A.Ş ve … ‘dan müştereken ve müteselsilen tahsilinin talep edildiği, alınan bilirkişi raporuna göre meydana gelen kazada destek … ‘ın % 75 oranında kusurlu olduğu, sigortalı araç sürücüsü … ‘ın % 25 oranında kusurlu olduğu, bu kusur durumunun dosyamızda dava konusu olan trafik kazası ile ilgili İzmir 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/558 E-2017/1068 K sayılı dosyanın yargılamasında alınan (İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesinden alınan 27/09/2017 tarihli raporda da gösterilmiş olduğu, ceza mahkemesince bu rapor esas alınarak yargılamanın sonuçlandırıldığı ve kararın istinaf incelemesinden geçerek 08/04/2019 tarihinde kesinleşmiş olduğu, desteğin vefatı sebebiyle kusur indirimi de yapılarak davacı anne … ‘ın destek zararının 13.294,86-TL, davacı baba … ‘ın destek zararının 9.075,65-TL olduğu, zararın tazmininden sigorta şirketi 2918 sayılı yasanın 91 maddesine göre, davalı … A.Ş 2918 sayılı yasanın 85 maddesine göre işleten sıfatıyla, davalı sürücü … 6098 sayılı yasanın 49 maddesi haksız fiil hükümlerine göre faiziyle birlikte sorumlu olduğu, meydana gelen kazada davacılar anne ve babanın, destek olan çocuklarının vefatı sebebiyle elem, üzüntü ve acı duymalarının muhakkak olduğu, meydana gelen kazada tarafların kusur durumları, sosyal ve ekonomik durumları dikkate alınarak manevi zarar taktir edilmesi gerektiğinin anlaşıldığını, maddi tazminat yönünden davanın kabulü ile davacı anne … için 13.294,86-TL, baba … için 9.075,65-TL olmak üzere toplam 22.370,51-TL’nin davalılar … A.Ş ve … 07/06/2016 kaza tarihinden itibaren … A.Ş 20/07/2016 temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte sorumlu olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, Manevi tazminat yönünden; davanın kısmen kabulü ile davacı anne … için 10.000-TL, baba … için 10.000-TL olmak üzere toplam 20.000-TL manevi tazminatın 07/06/2016 kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılar … Şti ve … ‘dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, Fazlaya ait istemin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacılar vekili, mahkemece verilen manevi tazminatın yetersiz olduğunu, hakimin takdir hakkını kullanırken ülkenin, tarafların, ekonomik sosyal durumların, paranın satın alma gücünü, tarafların kusur durumunu, olayın ağırlığını, tarihini göz önünde tutması yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminatın takdir edilmesi gerektiğini, mahkemece davacılar lehine hükmedilen manevi tazminatın yetersiz olduğunu istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın manevi tazminat bedeli yönünden kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Dava, 07.06.2016 tarihinde meydana gelen ölümlü ve maddi hasarlı trafik kazası sebebiyle vefat eden … ‘ın ölümü sebebiyle ölenin anne ve babası olan davacıların destekten yoksun kalmaya ilişkin maddi tazminat ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın maddi tazminat yönünden kabulüne, manevi tazminat yönünden kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
İlk derece mahkemesince davaya dayanak teşkil eden trafik kazasında taraflara atfı kabil kusur oranlarının tespiti amacıyla yaptırılan bilirkişi incelemesinde sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile otoyol istikametinden gelerek Doğanlar Pınarbaşı istikametine gitmeyi sağlayan bağlantı yolu üzerinde, azami hız sınırının 55 km/s olması gereken yerden, takriben 110-115 km/s hızla seyir halinde iken, fiziki engeller ile yaya girişinin yasak olduğu bu yol üzerinde, aracın istikametine göre sol taraftan bariyerleri aşarak karşıdan karşıya geçmek isteyen maktul yaya … ‘a çarpması sonucu ölümlü ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, yaya … ‘ın kendi can güvenliğini tehlikeye atıp karşıdan karşıya geçmeye çalıştığı, bu geçişi sırasında güvenli geçiş kuralı olan önce sola sonra sağa bakılarak sakınca yoksa taşıt yoluna girmek, geçiş sırasında sola ve sağa bakılarak yürüyüşe devam etmek, taşıt yoluna girmeden güvenle duramayacak kadar yaklaşmış taşıtlar varsa ilk geçiş hakkını onlara verip geçişlerini beklemek suretiyle yapılır yönündeki tedbirlerini yerine getirmemesi neticesi meydana gelen olayda dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı davranışı ile %75 oranında asli kusurlu olduğu, kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsü … ‘ın ise, olay yerine 106 metre mesafede bulunan uyarı levhalarının bulunduğu noktadan saatte 110-115 KM/S hızla geçtiğinin tespit edildiği, sürücü … otoyoldan çıktıktan sonra bağlantı yol üzerinde bulunan azami hız sınırı levhalarını dikkate almadan seyir hızı ile yoluna devam ettiği, bu durum karşısında, karşıdan karşıya geçilmemesi gereken yerden bariyerleri aşıp kaplamaya girerek, kendi can güvenliğini tehlikeye atan ve karşıdan karşıya geçmeye çalışan maktül yayayı gördüğü anda etkin fren sonucu aracını güvenli bir mesatede durduramaması sonucu oluşan kazada %25 oranında tali kusurlu olduğu yönünde alınan raporun olayın oluş şekli ve dosya kapsamı ile uyumlu bulunduğu, öte yandan meydana gelen kaza sebebiyle İzmir 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/558 Esas 2017/1068 Karar sayılı ilamındaki sürücü … ‘ın tali, maktül … ‘ın ise asli kusurlu kabul edilerek verilen hükmün 08.04.2019 tarihinde kesinleşmiş olduğu, her iki dosyadaki kusur oranlarının birbiriyle uyumlu olduğu görülmüştür.
Davanın maddi tazminat istemi yönünden verilen kabul kararı hakkında istinaf edilmeyip, yerel mahkemece takdir edilen manevi tazminat bedelinin azlığından bahisle davacılar vekili tarafından istinaf olunduğu, bu kapsamda Dairemizce yapılan değerlendirmede ; 6098 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 49. maddesi gereğince haksız bir eylem sonucunda zarara uğrayan kimse, uğradığı maddi ve manevi zararın ödetilmesini isteyebilir. Manevi tazminat, zarar görenin kişilik değerlerinde meydana gelen eksilmenin ( manevi zararın )giderilmesi, tazmin ve telafi edilmesidir. Anayasamız 5, 12, 17, 20 ve 26. maddelerinde kişilik değerlerinin önemini esas alarak bunları ihlal edenlere karşı kişinin korunmasını garanti altına almıştır. Kanun koyucu, manevi tazminat davası açılacak halleri ayrı ayrı düzenlemiştir. BK.56. maddesi ise özel nitelikte bir hüküm olup, fizik ( maddi ) kişilik değerlerinin, yani yaşama hakkı ile vücut bütünlüğünün ihlalinden doğan hallerde manevi zararların tazminini düzenlemiştir. Zarar görene tanınmış olan manevi tazminat hakkı kişinin sosyal, fiziksel ve duygusal kişilik değerlerinin saldırıya uğraması durumunda öngörülen bir tazminat türüdür. Amacı ise kişinin, hukuka aykırı olan eylemden dolayı bozulan manevi dengesinin eski haline dönüşmesi, kişinin duygusal olarak tatmin edilmesi, zarar vereni bir daha böyle bir eylemde bulunmaktan alıkoyması gibi olguları karşıladığı bir gerçektir. Manevi tazminat, kişinin çekmiş olduğu fiziksel ve manevi acıları dindirmeyi, hafifletmeyi amaçlar. Bu tazminat bizzat yaşanan acı ve elemin karşılığıdır. Bu tazminat türü, kişinin haksız eylem sonucu duyduğu acı ve elemin giderilmesini amaçladığı için, zarar gören kişi, öngördüğu miktarı belirleyerek istemde bulunabilir. Esasen manevi tazminat, ne bir ceza, ne de gerçek manasında bir tazminattır. Ceza değildir; çünkü, davacının menfaati düşünülmeksizim, sorumlu olana hukukun ihlalinden dolayı yapılan bir kötülük değildir. Mamelek hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını amaç edinmediği için de, gerçek manasında bir tazminat, mağdurda veya zarara uğrayanda bir huzur hissi, bir tatmin duygusu tevlit etmelidir. Maddi zararda olduğu gibi manevi tazminatta kesin bir hesabın yapılması olanaksızdır. Bunun icin miktarı, somut olayın ozelligi, tarafların sosyal ve ekonomik durumları dikkate alınarak M.K.nun 4. maddesı uyarınca hakim tarafından takdir ve tayin edilir. Miktarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel hal ve şartların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde objektif olarak gösterilmektedir. Çünkü Kanunun takdir hakkı verdiği hususlarda hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hüküm vereceği Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesinde belirtilmiştir. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. ( Yargıtay İBK 22/06/1966 tarih ve 1966/7 Esas – 1966/7 Karar sayılı ilamı, Yargıtay HGK’nın 01/03/2006 tarih ve 2006/2-14 Esas – 2006/26 Karar sayılı ilamı, Yargıtay HGK’nın 06/02/2013 tarih ve 2012/4-722 Esas -2013/201 Karar sayılı ilamı, Yargıtay HGK’nın 09/04/2014 tairh ve 2013/21-2036 Esas – 2014/491 Karar sayılı ilamları ) tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde davacılar yönünden İDM tarafından takdir edilen manevi tazminat miktarı az olup daha fazla miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekir.
Bu durumda, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 08.10.2019 tarih 2018/211 Esas 2019/1007 sayılı kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Davanın maddi tazminat istemi yönünden KABULÜ ile, davacı anne … için 13.294,86-TL, baba … için 9.075,65-TL olmak üzere toplam 22.370,51-TL’nin davalılar … A.Ş ve … 07/06/2016 kaza tarihinden itibaren … A.Ş 20/07/2016 temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte sorumlu olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
Davanın manevi tazminat istemi yönünden KISMEN KABULÜ ile davacı anne … için 15.000-TL, baba … için 15.000-TL olmak üzere toplam 30.000-TL manevi tazminatın 07/06/2016 kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılar … Şti ve … ‘dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
Fazlaya ait istemin REDDİNE,
492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince maddi tazminat yönünden alınması gereken 1.528,12 TL harçtan peşin alınan 6,84 TL ile ıslah harcı olan 348,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.173,28 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince manevi tazminat yönünden alınması gereken 2.049,30 TL harçtan peşin alınan 136,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.913,30 TL harcın davalılar … Şti ve … ‘dan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
Davacılar tarafından yatırılan 143,46 TL peşin harç ve 348,00 TL ıslah harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
Maddi tazminat yönünden davacılar kendilerini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen kısım üzerinden hesaplanan 2.725-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
Manevi tazminat yönünden davacılar kendilerini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 10/2. maddesine göre kabul edilen kısım üzerinden hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalılar … Şti ve … ‘dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
Manevi tazminat yönünden davalı … Şti kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 10/2. maddesine göre red edilen kısım üzerinden hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
Davacılar tarafından yapılan ilk masraf 184,56-TL, miktar artırım harcı 348-TL, 31 davetiye gideri 349,20-TL, 4 müzekkere gideri 32,50-TL, bilirkişi ücreti 1050-TL toplamı 1.964,26 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre hesap edilen 1.649,32 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, kalanın davacılar üzerinde bırakılmasına,
HMK 333 maddesi gereğine davacılar tarafından peşin yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-İstinaf yoluna başvuranın ödediği istinaf harcının istek halinde istinaf yoluna başvurana iadesine,
4-İstinaf yoluna başvuran davacılar tarafından istinaf yargılaması nedeniyle yapılan 121,30 TL başvurma harcı, 52,00 TL posta masrafı olmak üzere toplam 173,30 TL istinaf yargılama giderinin istinaftaki haklılık durumuna göre 145,51 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, bakiye masrafın davacılar üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 11.01.2023