Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/796 E. 2022/1994 K. 30.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/796
KARAR NO : 2022/1994

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/12/2019
NUMARASI : 2018/511 Esas 2019/1292 Karar
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 30.12.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 19.01.2023
İzmir 5.Asliye Ticaret Mahkemesinin 17.12.2019 tarih 2018/511 Esas 2019/1292 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, 10.08.2016 tarihinde davalı … Sigorta A.Ş’nin zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın sağa manevra yaptığı sırada aracın uzunluğunu hesaba katmadan müvekkilinin alacağı temlik aldığı araca sol yan ve ön bölgesinden çarptığı, müvekkilinin alacağı temlik aldığı Almanya plakalı araç güvenlik şeridine kaçmak istediğini, bu sırada diğer davalı nezdinde zorunlu mali sorumluluk poliçesiyle sigortalı olup park edilmesi yasak olan emniyet şeridinde park halinde bulunan traktöre çarptığını, müvekkilinin alacağı temlik aldığı aracın hasarlandığını ileri sürerek, belirsiz alacak davasına esas olmak üzere 5.968,59 TL’nin temerrüd tarihi olan 15.08.2017 tarihinden itibaren avans faiziyle müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, değer artırım dilekçesiyle toplam talebini 23.874,01 TL’ye yükseltmiştir.
CEVAP : Davalı … Sigorta A.Ş. vekili, sigortalı araç sürücüsünün kusuru bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili, davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, ATK Trafik İhtisas Dairesinin raporundaki 1. hal dikkate alınarak, tır sürücüsünün % 20 oranında tali kusurlu olduğu kanaatine varıldığı gerekçesiyle, davalı … Sigorta A.Ş aleyhine açılan davanın reddine, davalı … Sigorta A.Ş aleyhine açılan davanın kısmen kabulü ile 4.774,80 TL’nin 15.08.2017 temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı … Sigorta A.Ş den alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, ATK raporunda kazanın oluş şekli net bir şekilde ortaya konulmadığından iki farklı alternatife göre kusur oranları belirlendiğini, müvekkili sürücünün % 80 oranında kusurlu olduğuna dair varsayımın doğru olmadığını, kabul anlamına gelmemek şartıyla araç sürücülerinin kusur oranları belirlenemiyorsa mahkemece % 50 kusur kabul edilmesi gerektiğini, müvekkilinin alacağı temlik aldığı aracın arkasından gelerek sağa dönüşünü beklemeden ve sağa dönüş kurallarına riayet etmeden dönüşe geçen çekici sürücüsünün kazada asli kusurlu olduğunu, ATK’nın ikinci ihtimalinin gerçeğe daha uygun hazırlandığını, traktöre kusur izafe edilmemesi gerektiğini, müvekkilinin alacağı temlik aldığı araç sürücüsün kazanın oluşumunda gerekli tüm tedirleri aldığını, red sebebi ortak olan davalılar lehine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığını, böylelikle toplam red vekalet ücretlerinin müvekkiline takdir edilen vekalet ücretini aştığını istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaydırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Dava, araç hasar tazminatının kazaya sebebiyet veren araçların zorunlu mali sorumluluk sigortacısından tahsili istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Davacı vekili, müvekkilinin alacağı temlik aldığı yabancı plakalı aracın, davalıların zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu araç sürücülerinin kusurları nedeniyle hasarlandığını ileri sürerek araç hasar tazminatı isteminde bulunmuştur. Somut olayda kazaya davalı … Sigorta A.Ş nezdinde sigortalı çekici, … Sigorta A.Ş. nezdinde sigortalı traktör ve davacının alacağı temlik aldığı yabancı plakalı araç karışmıştır.
Kaza tespit tutanağında davacının alacağı temlik aldığı yabancı plakalı araç sürücüsünün asli kusurlu, emniyet şeridi üzerinde park halinde bulunan traktör sürücüsünün yabancı plakalı araç sürücüsünün görüşünü kapattığından tali kusurlu, çekici sürücüsünün kusursuz olduğu belirtilmiştir.
Mahkemece bilirkişi heyetinden alınan raporda zarar gören aracın kavşağa geldiğinde kendinden önce kavşağa girip ana yola çıkıp dönüşe geçen çekiciyi gördüğünde bu çekicinin yanına yaklaşmadan kavşaktaki geçiş önceliğine uyarak önündeki çekicinin dönüşünü tamamlamasını beklemesi ve ana caddeye çıkıp sağa döneceği güvenli ortam oluşturduktan sonra hareketle ana caddeye çıkıp sağa seyir şeridine geçerken trafik kuralları ve nizamlar içerisinde güvenli seyrini sürdürmesi gerekirken bu hususlara riayet etmeyerek dikkatsizce kavşağa giriş yaparak çekiciye çarpmakla % 100 oranında kusurlu, çekici ve traktör sürücüsünün kusursuz olduğu rapor edilmiştir.
ATK Trafik İhtisas Dairesinden alınan raporda 1.durum; kazanın çekici ve bu çekiciye bağlı yarı römork ile dönüş yaparken yabancı plakalı otomobilin kavşağa giriş yaptığı esnada meydana geldiğinin kabulü halinde, çekici sürücüsünün % 20, yabancı plakalı araç sürücüsünün % 80 oranında kusurlu, 2. durum; olayın, yabancı plakalı aracın kaza mahalli kavşak noktasına giriş yapması ardından sol gerisinden gelen sürücü idaresindeki çekici ve çekiciye bağlı yarı römork ile kavşak noktasında dönüş manevrasına başlaması sonucu meydana gelmesinin kabulü halinde, çekici sürücüsünün % 80, yabancı plakalı araç sürücüsünün % 20 (yüzde yirmi) oranında kusurlu olduğu bildirilmiştir.
Görüldüğü üzere kaza tespit tutanağı ve bilirkişi heyetinden alınan raporda davalı … Sigorta A.Ş. nezdinde sigortalı çekici dönüş yaparken zarara uğrayan yabancı plakalı aracın kavşağa giriş yaptığı kabul edilerek yabancı plakalı araç sürücüsü tam kusurlu veya asli kusurlu olduğu belirtilmiştir. Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesince önce çekicinin dönüş yaptığı veya önce zarar gören yabancı plakalı otomobilin kavşağa girdiği durumlara göre alternatifli olarak kusur belirlenmiş olup sigortalı çekicinin ilk kavşağa girdiğine dair alternatifli görüş kaza tespit tutanağı ve bilirkişi heyet raporu ve dosyadaki diğer dellilerle uyumlu olmakla mahkemece ATK Trafik İhtisas Dairesinin 1. Duruma(ilk önce sigortalı çekicinin dönüş yaptığına ilişkin) göre zarar gören yabancı plakalı aracın % 80, davalı … Sigorta A.Ş nezdinde sigortalı çekicinin % 20 oranında kusurlu olduğu kabul edilerek hüküm kurulması doğru bulunmuştur. Gerek ATK Trafik İhtisas Dairesi raporunda gerekse bilirkişi heyet raporunda kaza sırasında park halinde bulunan traktör sürücüsüne kusur izafe edilmediğinden sürücüsünün hiç kusuru bulunmadığı için sigortacısı olan davalı … Sigorta A.Ş. hakkındaki davanın reddi yerinde olup davalılar hakkındaki red sebebi bire bir aynı olmadığı için ayrı ayrı red vekalet ücretine hükmedilmesi isabetlidir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı yönünden istinaf karar harcı olan 80,70 TL’den peşin alınan 54,40 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 26,30 TL’nin davacıdan tahsiline,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile davacının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 30.12.2022