Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/770 E. 2023/27 K. 11.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/770
KARAR NO : 2023/27

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/11/2019
NUMARASI : 2018/266 Esas 2019/1084 Karar
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 11.01.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 11.01.2023
İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 14.11.2019 tarih 2018/266 Esas 2019/1084 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, 04.06.2011 tarihinde, İzmir-Konak-Eşrefpaşa caddesi üzerinde yolun karşısına geçmek isteyen yaya müvekkiline plakası belirlenemeyen bir aracın çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında müvekkilinin ağır yaralandığını ve beden gücü kaybına uğradığını, kazadan sonra müvekkilinin tedavisinin Bozyaka Eğitim Araştırma Hastanesinde yapıldığını, , kaza raporu olmadığını, kazanın oluşunda plakası belirlenemeyen araç sürücüsünün kusurlu olduğunu beyanla fazlaya ilişkin hak ve alacakları saklı kalarak şimdilik 100,00.-TL geçici iş göremezlik tazminatı ile 100,00.-TL kalıcı iş göremezlik tazminatının olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekilince 19/06/2019 tarihli bedel arttırım dilekçesi sunularak, davanın geçici iş göremezlik tazminatı yönünden miktarı 529,93- TL olarak arttırıldığı anlaşılmıştır.
CEVAP : Davalı vekili, zamanaşımı yönünden davanın reddi gerektiğini, kazanın meydana geldiğinin somut delillerle ispat edilmediğini, geçici iş göremezlik zararının teminat dışında olduğunu, sorumluluklarının kaza tarihindeki ZMSS teminat limiti ile plakası belirlenemeyen araca atfedilen kusur derecesinde sorumluklarının bulunduğunu, adli tıp kurumunda sürekli sakatlık raporu alınmasını, kusur raporunun ATK Trafik İhtisas Dairesinden alınmasını, davayı kabul anlamına gelmemek üzere dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceğini beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, 04/06/2011 günü İzmir ili Konak ilçesi Tınaztepe Mahallesi Eşrefpaşa Caddesi üzerinde yaya olarak bulunan davacının yolun karşısına geçmek istediği sırada plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen bir aracın çarpması nedeniyle işbu kazanın oluşumunda plakası belirlenemeyen araç sürücüsünün %100 oranında tam ve asli kusurlu olduğu, davacının kusursuz olduğu, davacının yaralanması nedeniyle Ege Üniversitesi ATK ‘nca aldırılan 21/09/2018 tarihli ve İstanbul ATK 2.İhtisas Kurulundan aldırılan 22/02/2019 tarihli raporlarda; davacının meydana gelen kaza nedeniyle “Maluliyet Tespiti İşlmeleri Yönetmeliği” ne göre Meslekte Kazanma Gücü Azalma Oranı oluşturacak herhangi bir arıza oluşmadığı, tıbbi iyileşme süresinin 3(üç) hafta olarak belirtildiği, bu rapora itibar edilerek davacının geçici maluliyetten kaynaklı maddi tazminat alacağının 529,93-TL olduğu, meydana gelen kaza nedeniyle davacıda kalıcı maluliyet oluşmadığı anlaşıldığından kalıcı maluliyet tazminatı talebin reddine, davalı …nın Sigortacılık Kanununun 14. Maddesi gereğince tazminata ilişkin sorumluluğu bulunduğundan geçici maluliyet tazminatı yönünden davanın ıslah edilen miktar üzerinden kabulüne karar verilerek, davanın kısmen kabulü ile; 529,93 TL geçici iş göremezlik tazminatının 12/10/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalıcı iş göremezlik tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, İstanbul Adli Tıp Kurumu’ndan verilen maluliyet raporuna itiraz ettiklerini, yeniden rapor aldırılması için dosyanın ATK Genel Kurulu’na gönderilmesi taleplerinin reddedilerek gerekli ve yeterli inceleme yapılmadığını istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Dava, trafik kazasından kaynaklı geçici ve kalıcı maluliyet nedeniyle tazminat davası istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Olay günü olan 14.06.2011 tarihinde plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün park halinde bulunan aracını hareket ettirdiği esnada geri manevra sırasında gerekli dikkat ve özeni göstermeyerek davacı yayaya çarparak davacıyı park halinde bulunan dava dışı başka bir araç ile arasında sıkıştırmak suretiyle kazanın meydana geldiği, Yerel mahkemece Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden alınan 21/09/2018 tarihli Adli Sağlık Kurulu raporunda ; Olay tarihinde ayakkabıcı olduğunu beyan eden (11.01.1970 doğumlu …’ ıın 06.06.2011 tarihli trafik kazasına bağlı yaralanmasının mevcut evraka göre yumuşak doku travmasının olduğunun kabulü ile Meslekte Kazanma Gücünde Meydana Gelen Azalma Oranı, olay tarihinde yürürlükte olan “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği” ne göre değerlendirildiğinde; …’un olaya bağlı kalıcı fonksiyon kaybının bulunmadrğı, dolayısıyla ilgili yönetmelikte Meslekte Kazanma Gücümle Azalma Oranına neden atabilecek bir arızasının bulunmadıgı, Yumuşak doku travması nedeniyle tıbbi iyileşme süresinin (geçici iş göremezlik süresinin) olay tarihinden itibaren 3 (üç) hafta olarak kabulünün uygun olacağı belirtildiği, davacı vekilinin bu rapora itirazda bulunması üzerine dosyanın İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderildiği, İstanbul ATK 2.İhtisas Kurulunca yapılan inceleme sonucunda düzenlenen 22/02/2019 tarihli raporda ; Davacı …’un 06/06/2011 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yumuşak doku yaralanmasının 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 3 (üç) haftaya kadar uzayabileceğinin rapor edildiği, alınan her iki raporun birbiriyle uyumlu bulunduğu, kaza nedeniyle İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 2011/55095 Sayılı soruşturma dosyasında davacının şikayetinin bulunmaması sebebiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, İDM’ce dosyanın trafik ve aktüerya bilirkişisine tevdi edilerek rapor alındığı, alınan raporda belirtilen davacıya çarpan plakası belirlenemeyen araç sürücüsünün %100 asli tam kusurlu, davacı yayanın kusursuz olduğu, davacının geçici maluliyet tazminatının 529,93-TL olarak hesaplandığı, Adli Tıp 2.İhtisas Kurulu raporuna göre davacının kalıcı maluliyetinin bulunmadığının rapor edildiği, alınan ATK ve bilirkişi raporlarının olayın oluş şekline uygun, hükme esas almaya elverişli ve yeterli mahiyette bulunduğu değerlendirilmekle davacı vekilinin aksi yöndeki istinaf nedenleri yerinde değildir.
Öte yandan 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren ZMSS Genel Şartları’nın A.5-b maddesi gereği, zarar görenin tedavisinin devam ettiği döneme ilişkin geçici bakıcı gideri zararının, geçici işgöremezlik zararının ve tedavi giderlerinin sağlık giderleri içinde yer aldığı ve ZMSS teminatı kapsamında olmadığı kabul edilmişse de, 6111 sayılı Kanun’un 59. maddesi ile değişik Karayolları Trafik Kanunu’nun 98. maddesinde Sosyal Güvenlik Kurumu’nca karşılanacak sağlık hizmeti bedellerinin neler olduğu açıklanıp sınırlandırılmıştır. KTK’nın 98. maddesi gereği SGK Başkanlığı’nın sorumlu olduğu sağlık giderleri, trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarında yapılan tıbbi tedaviye ilişkin sağlık hizmet bedellerinden ibarettir. SGK’nın hangi sağlık giderlerinden sorumlu olduğu kanunla belirlenmiş olup, normlar hiyerarşisinde daha altta olan genel şartlar ile kanun kapsamının değiştirilip genişletilemeyeceği aşikardır.
Açıklanan maddi ve hukuki vakıalar karşısında; Anayasa Mahkemesi’nin KTK 90/İ maddesinin iptali de göz önüne alınıp TBK’nın 54. maddesi ile KTK’nın 98. maddesi hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, kazadaki yaralanmadan kaynaklanan geçici iş göremezlik zararından sorumluluk, zarara neden olanlar ile bu kişilerin sorumluluğunu poliçe ile üstlenen sigorta şirketine aittir. (Yargıtay 4. H.D 10.03.2022 tarih 2021/12001 E, 2022/4532 K ve 24.03.2022 tarih 2021/22793 E, 2022/5790 K sayılı kararları) Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarında belirtildiği üzere geçici iş göremezlik zararı KTK’nın 98. maddesi kapsamında SGK’nın sorumlu olduğu tedavi giderleri arasında sayılamayacağından davalı …’nın geçici iş göremezlik tazminatından sorumlu olduğu değerlendirilmiştir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı yönünden istinaf karar harcı olan 179,90 TL maktu harçtan, peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 125,50 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davacının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay ilgili Hukuk Dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 11.01.2023