Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/768 E. 2023/44 K. 12.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/768
KARAR NO : 2023/44

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10.12.2019
NUMARASI : 2019/133 E. 2019/779 K.
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 12.01.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 12.01.2023
Taraflar arasındaki davadan dolayı Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 10.12.2019 gün ve 2019/133 E. 2019/779 K. sayılı hükmün istinaf yoluyla Dairemizce incelenmesi davacılar vekili ve davalılar tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildii anlaşılmış olmakla, dava dosyası için üye hakim … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, davalıların işleteni ve sürücüsü olduğu ZMMS poliçsi bulunmayan araç ile davacıların müşterek çocukları müteveffa …’un kullandığı, davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalı motosikletin karıştığı trafik kazası neticesinde …’un hayatını kaybettiğini, davcıların maddi manevi zarara uğradıklarını, davalıların oluşan zararı karşılması gerektiğini belirterek; belirsiz alacak davası olarak şimdilik fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; … için 1.000,00-TL, … için 1.000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının ve 500,00-TL cenaze ve defin giderlerinin işletenler yönünden kaza, … Sigorta A.Ş. ve… yönünden ise dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacı anne … için 40.000,00-TL, baba … için 40.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı… vekili, yetkili mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, davalı aracın … Sigorta A.Ş. tarafından zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalandığını, davalının sorumluluğunun bulunmadığını, davacılar tarafından başvuru yapılmadığını, sosyal güvenlik kurumları tarafından yapılmış ödemelerin mahsup edilmesi gerektiğini, kusur tespiti yapılarak müteveffanın kask takmadan ehliyetsiz olarak motosiklet kullandığından ayrıca müterafik kusur nedeniyle tazminattan indirimi yapılması gerektiğini, belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, davalı şirketinin sorumluluğunun, sigortalının kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, kusur konusunda rapor alınması gerektiğini, mütevafanın kusurlu olduğunu, kusur durumu dikkate alınarak davanın reddi gerektiğini, ispat külfetinin davacılarda bulunduğunu, aktüer hesaplaması yapılması gerektiğini, davalı şirketin yasal faiz ile sorumlu olduğunu, belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … ve … vekili, görevli ve yetkili mahkemenin Foça Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, davacıların destekten yoksun kalmadıklarını, mütevefanın maddi destekte bulunabilecek durumda olmadığını, kusurun ceza yargılaması sonucunda açıklığa kavuşacağını, kaza sırasında sürücü müteveffa …’un alkollü olduğunu, ehliyetinin olmadığını, kask takmadığını, tazminat taleplerinin fahiş olduğunu, belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacıların oğulları …’un, davalı … Sigorta A.Ş. Tarafından sigortalı motorsiklet ile % 25 oranında tali kusuruyla meydana gelen trafik kazasında vefat ettiği, kazada davalı sürücüsü …’in % 75 oranında kusurlu bulanan, davalı …’e ait aracın ZMMS poliçesinin bulunmadığı, kazanın 26.04.2016 tarihinde yapılan değişikliğinden önce meydana gelmesi nedeniyle, davacıların sigorta şirketine başvuru şartı bulunmadığı, ölen …’un alkolsüz olması, ehliyetsiz oluşunun ise kazanın oluşuna tali derecedeki kusur dışında herhangi bir etkisinin bulunmaması, ölüm nedeni başından aldığı darbeden kaynaklı bulunmadığından, kask takmamış olması müterafık kusur oluşturmadığı, 05.09.2019 tarihli ek rapor uyarıca davacı anne … için ev kadını olduğunun kabulü ile kendisi için yetiştirme gideri indirimi yapılmadan hesaplanan 117.598,34-TL, davacı baba … için, 48.956,73-TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 1.672,50-TL cenaze gideri toplamı 50.629,23-TL maddi tazminat ile davacı anne … için takdiren 40.000,00-TL, baba … için 30.000,00-TL manevi manevi tazminatın davalılardan tahsiline fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacılar ve davalılar tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacılar vekili, kararın anayasa olmak üzere tüm kanun ve hiyerarşilere aykırı olduğunu, 2918 sayılı KTK’nun değiştirilen 90.maddesinde “Tazminatlar, genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir” hükmünün Anayasaya aykırılığı konusunda karar verilmek üzere dosyanın Anayasa Mahkemesine gönderilmesini, alkolün veya ehliyetsizliğin kazada bir etkisi bulunmadığını, zamanaşımının dolmadığını, kişinin kendi kusurundan yararlanamayacağına dair kanun değişikliği 26/04/2016 tarihinde yapıldığını, belirterek; davalıların istinaf taleplerinin reddi ile dosyanın Anayasa Mahkemesi’ne gönderilmesine; karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili, raporlara itirazın dikkate alınmadığını, davalının araç maliki olduğunu, aracı 07.03.2016 tarihinde satın aldığını, önceki malikin ZMMS poliçesi bulunduğunu, bu poliçenin sigortalının değiştiği tarihten itibaren onbeş gün süresince herhangi bir işleme gerek kalmaksızın ve prim ödenmeksizin yeni işleten için sözleşme yapılana kadar geçerli olduğunu, aracın sigortasız olmadığını, davanın eski malikin sigorta cısı olan … Sigorta’ya davanın ihbar edilmesi gerektiğini, mütevefanın kanında bulunan alkol miktarı, sürücü belgesiz motosiklet kullanılmasının ve kaskının bulunup bulunmaması ile ilgili yeterli kusur incelemesi yapılmadığını, belirtilerek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı … vekili, kararın oluş şeklinin değerlendirilmediğini, davacıların ihmali bulunduğunu, tazminatın fazla olduğunu, müteveffanın alkollü olduğunu, sürücü belgesiz motosiklet kullanılmasının ve kaskının bulunmaması nedeniyle müteveffanın müterafik kusurunun bulunduğunu, davalının tazminatı ödeme imkanı bulunmadığını, belirtilerek; kararaın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı… vekili, Müteveffanın ehliyetsiz ve alkollü araç kullanması nedeniyle müterafik kusurlu olduğunu, tazminatta müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, davalının cenaze ve defin giderlerinden sorumlu olmadığını, belirterek; kararın kaldırılmasını talep tmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. Vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, genel şartlar kapsamında davalının zaraddan sorumlu olmadığını, davacılar murisinin kendi kusuru ile sebep olduğu kaza sonucu meydana gelen zararları davacıların talep edemeyeceğini, manevi tazminat talepleri trafik kanunu zorunlu mali sorumluluk poliçesi teminatı dışında olduğunu, 26.04.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6704 sayılı Kanun ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinde yapılan değişiklikle, Trafik Sigortası kapsamındaki tazminatların, 2198 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan Genel Şartlar’da öngörülen usul ve esaslara tabi kılındığını, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren ZMMS genel şartlarının a.6 teminat dışında kalan haller” başlığı altında; hak sahibinin kendi kusuruna denk gelen tazminat talepleri, destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan destek tazminatı talepleri ile destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı talepleri, teminat dışında bırakıldığını, hiç kimsenin kendi kusurundan yararlanamayacağını, aksi düşünülse dahi davalının ancak sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sorumlu olacağı, tarafların kusur durumunun belirlenmesi için uzman bir bilirkişiden rapor alınmadan karar verildiğini, motosiklet sürücüsü olan müteveffa kaza sırasında kask ve koruyucu kıyafet giymediği için kusurlu olduğunu, müteveffanın davacılara desteği olduğu ispatlanmadığını, hesap raporunun hükme esas alınamayacağını, davalının dava tarihinden itibaren ve ancak yasal faizle sınırlı olarak sorumlu tutulabileceğini belirterek ;kararın kaldırlmasını talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava, işletenin hukuki sorumluluğu ve ZMMS poliçesi kapsamında ölümlü trafik kazası nedeni ile davacıların maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
2918 Sayılı KTK’nun 94. Maddesine göre sigortalı aracı işletenlerin değişmesi halinde, devreden kişi 15 gün içinde sigortacıya durumu bildirmek zorundadır. Sigortacı, sigorta sözleşmesini durumun kendisine tebliği tarihinden itibaren 15 gün içinde feshedebilir. Sigorta fesih tarihinden 15 gün sonrasına kadar geçerlidir. Karayolları Motorlu Araçlar Aynı şekilde Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın C.4. Maddesininde “Sigorta sözleşmesi, sözleşmeye taraf olan sigortalıyı takip eder. Sigortalının değiştiği her durumda mevcut sözleşme değişim tarihi itibarıyla kendiliğinden sona erer ve ilgiliye gün esasına göre prim iadesi yapılır. Ancak, mevcut sözleşme sigortalının değiştiği tarihten itibaren onbeş gün süresince herhangi bir işleme gerek kalmaksızın ve prim ödenmeksizin yeni işleten için sözleşme yapılana kadar geçerlidir.” , düzenlemesi yer almaktadır. Eldeki dava dosyasına konu somut olayda kazaya karışan … plaka sayılı araç davalı … tarafından 07.03.2016 tarihinde Foça Noterliği’nin 971 yevmiye nolu satışı ile satın alınmıştır. Araç satın alınma tarihinden önce … Şirketi tarafından 24.08.2015 – 24.08.2016 tarihleri arasında 375410715 numaralı ZMMS poliçesi ile sigortalı olup söz konusu poliçe satış nedeni ile 10.03.2016 tarihinde iptal edilmiştir. Ancak, anılan düzenlenme gereğince iptal edilmiş olsa dahi aracın fesih/ iptal tarihinden (10.03.2016) itibaren on beş gün süre ile ( 10.03.2016 – 25.03.2016) poliçe geçerli olduğundan kaza tarihi olan 16.03.2016 tarihi itibariyle aracın geçerli bir ZMMS poliçesi bulunduğu anlaşılmaktadır. Her ne kadar davalı… tarafından bu husus yargılama sırasında ileri sürülmemiş ve istinafa konu edilmemiş ise de bir davada davalı yana husumet düşüp düşmeyeceğinin mahkemece re’sen dikkate alınması gerektiği gibi rücu koşulları yönünden davalının bu konuda istinaf yolununa başvurmasında hukuki yararı da bulunmaktadır. ( Yargıtay 4. HD’nın 10.03.2022 tarih ve 2021/11069 E. – 2022/4562 K. Sayılı ilamı )
Açıklanan tüm bu hukuki ve maddi vakıalar karşısında; istinaf edenin sıfatına göre İDM tarafından davalı aracın satış ve önceki malik lehine düzenlenen ZMMS poliçesine ilişkin belgeleri getirtilip davalı…’nın ( husumet) pasif dava ehliyeti bulunup bulunmadığı değerlendirilip, gerekiyorsa HMK 124/3-4. maddesi kapsamında taraf değişikliği yapılıp oluşacak sonuca göre usuli kazanılmış haklar da gözetilerek dosya kapsamına uyğun düşecek şekilde davacının maddi ve manevi tazminat talepleri hakkında bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve incelemeyle yazılı biçimde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu durumda, ilk derece mahkemesince uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle istinaf istemine konu karara yönelik denetim yapılması mümkün değildir. O halde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 maddesi uyarınca davacının istinaf başvurusunun esasa ilişkin hususlar incelenmeksizin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve kaldırma kararının sebep ve şekline göre sair istinaf itirazlarının incelenmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenenlerle;
1-Davacılar ve davalıların istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca ESASA İLİŞKİN SEBEPLER İNCELENMEKSİZİN KABULÜNE,
2-Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 10.12.2019 gün ve 2019/133 E. 2019/779 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dairemizin kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın mahal mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Kaldırma kararının sebep ve şekline göre sair istinaf itirazlarının incelenmesine yer olmadığına,
5-İstinaf yoluna başvuran tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde istinaf yoluna başvurana iadesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 maddesi gereğince kesin olmak üzere 12.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.