Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/713 E. 2023/83 K. 19.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/713
KARAR NO : 2023/83

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17.12.2019
NUMARASI : 2018/1179 Esas 2019/1164 Karar
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Rücuen Tazminat)
KARAR TARİHİ : 19.01.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 19.01.2023

İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 17.12.2019 tarih 2018/1179 Esas 2019/1164 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı … Şti. vekili ve davalı … Şti. vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, müvekkili şirket tarafından, … Mh. …/… Sk. … Çarşısı No:… …/… adresinde kiracı olarak yer alan… Şti.isimli şirketin 23.01.2017/2018 dönemi için Kobi Paket Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, 11.01.2018 tarihinde sigortalı işyerine komşu işyeri olan davalı … Şti. firmasında diğer davalı … Şti. tarafından yapılan tadilat sırasında, yanlışlıkla genel su borusunun kesildiğini, bölgede genel su kesintisi olduğundan bu durumun fark edilmediğini, sular geldiğinde sigortalı şirketin su hasarına uğradığını, meydana gelen hasarın müvekkili şirkete ihbar edildiğini ve hasar dosyası açıldığını, alınan eksper raporunda, su basması nedeniyle sigortalı işyerinde oluşan zararın 84.192,94-TL olarak hesap edildiğini, belirlenen 1.200,00-TL sovtaj bedeli hasardan düşüldükten sonra kalan hasar bedeli olan 82.992,00-TL ile 14.938,00-TL KDV ödemesinin sigortalı şirkete 12.03.2018 tarihinde yapıldığını, davalı … şirketinin hasara neden olan taşınmazın maliki olarak su hasarı nedeniyle meydana gelen zarardan TBK 69 m. mucibince yapı maliki sıfatıyla sorumlu olduğunu, diğer davalı şirket …’in ise yaptığı tadilat sırasında çalışanlarının gerekli özen ve dikkati göstermeyerek müvekkilinin kullanımındaki iş yerine zarar vermiş olması nedeniyle oluşan haksız fiilden kaynaklı su basma hasarı nedeniyle sorumlu olduğunu, poliçe karşılığı hasarı ödeyen müvekkili şirketin TTK 1472md. göre sigortalısının hukukuna halef olduğunu ve yasal halefiyet ilkeleri çerçevesinde, sigortalısına ödediği sigorta tazminatını teminat kapsamındaki rizikonun meydana gelmesine haksız fiilleri ve sair nedenlerle sebep olan ve bu zararlardan sorumlu bulunanlardan ödediği tarihten itibaren faizi ile geri alma hakkına sahip olduğunu beyan ile davalı şirketlerin sorumlu olduğu 97.930,00-TL tutarında tazminatın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı şirketlerden müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı … Şti vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı müvekkili tarafından diğer davalı … Şti.’nin faaliyet gösterdiği işyerinde asansör yeri için betonerme döşemede kesim yapılması hususunda anlaşma yapıldığını bu kapsamda müvekkiline verilen alanda betonerme kesim işinin yapımına başlanıldığını, işin ifası aşamasında söz konusu çalışma sahası içerisinde olduğu taraflarına bildirilmeyen elektrik ve su borusunun, işlem uygulanan zeminde taşıyıcı betonun içerisinde olduğunu ve bu alanda elektrik ve su borusu olduğu yönünde davalı müvekkili firma yetkilisi ve/veya çalışanlarına bir bilgi de verilmemiş olması nedeni ile karot makinesi ile çalışma anında bu boruların kesildiğini ve derhal … Şti. yetkilisine bilgi verildiğini, şirket yetkilisinin çalışma alanına gelerek yaptığı inceleme üzerine tesisatın atıl kullanılmayan tesisat olduğunu ve aynı şekilde elektrik tesisatının da kullanılmayan eski bir hat olduğunu belirttiğini ve işlemlere devam edilmesini istemesi üzerine 2-3 saat kadar daha çalışmaya devam edildiğini ve işyerinden ayrıldıklarını, gerçekleşen hasar nedeniyle davalı müvekkili çalışanlarına bir kusur atfedilmesinin mümkün olmadığını, ekspertiz raporu içerisinde yapılan tespit kapsamında meydan geldiği iddia edilen zararı da kabul etmediklerini, su baskının ertesi gününde müvekkili çalışanlarının kalan imalat işlerini tamamlayarak kendilerine sunulan teknik proje kapsamında eksiksiz olarak dava dışı işverene teslim ettiklerini, bu kapsamda yapılan imalat bedeli olarak müvekkili tarafından düzenlenen faturanın dava dışı işverene tebliğ edildiğini ve hiçbir ihtirazi kayıt ve çekince ileri sürülmeksizin iş bedelinin müvekkilinin hesabına ödendiğini beyan ile dava konusu rücuen tazminata konu edilen zararın oluşmasında davalı müvekkiline bir kusur atfedilmesi mümkün olmadığından haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak açılan davanın davalı müvekkili şirket yönünden reddine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Şti vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından, gerçek dışı iddialarla açılan işbu haksız davanın reddi gerektiğini, tadilat sırasında arıza olduğunu gösteren herhangi bir olay yaşanmadığını, tadilat yapan firma tarafından müvekkiline konuyla ilgili herhangi bir bildirim de yapılmadığını, bölgede genel su kesintisinin bulunması sebebiyle arızanın neden, ne zaman ve nereden kaynaklı olduğunun tespit edilmesinin mümkün olmadığını, davacı yanın, su kesintisi sonrası kendi ihmalinden kaynaklanabilecek olan su basması sonucu uğramış olduğu hasarı, müvekkilininn tadilat yaptırmasından faydalanarak kendi lehine çevirme çabasında olduğunu beyan ile kötüniyetli ve haksız davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Şti’nin davanın ihbar edilmesi talebi üzerine dava ihbar olunan … Sigorta AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin davalı … Şti’ne ait işyerine Kobi Paket Sigorta Poliçesini tanzim ettiğini, 11.01.2018 tarihinde meydana gelen rizikoda müvekkili şirketin sorumluluğu bulunmadığını, bu hasarın riziko mahallinde tadilat yapan … Şti. çalışanlarının genel su borusunu kesmesi sebebi ile oluştuğunu, İzmir 5.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/796 Esas sayılı dosyası ile müvekkili şirket tarafından açılan rücu davasında bu hususun açıklığa kavuştuğunu bu nedenle bu davada aleyhlerine hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında davalı … Şti.’nin faaliyet gösterdiği işyerinde asansör yeri için betornarme döşemede kesim yapılmaması hususunda anlaşma yapıldığı, işin görülmesi sırasında su ve elektrik borusunun karot makinesi çalışması esnasında kesildiği, suların kesik olması sebebi ile su borusunun aktif bir boru olup olmadığının işin yapımı sırasında farkedilmediği, suların gelmesi üzerine dava dışı sigortalı işyerine ait malların zarar gördüğünü, davalılar arasında betorname döşemede kesim yapılması yönünde eser sözleşmesi olduğunu, alınan bilirkişi raporunda davalı iş sahibi … Şti.nin verdiği talimat doğrultusunda işin görülmeye devam edildiğini, yüklenicinin sadakat borcundan kaynaklanan ihbar yükümlülüğünün yerine getirildiğini bu nedenle kusur izafe edilemeyeceğini bildirmiş ise de, davalıların birbirlerine karşı üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirip getirmediği hususunun davalıların iç ilişkilerinde ileri sürülebilecek iddialar olduğu, esasen davalı … Şti.ne ait işin görülmesi sırasında zararın oluştuğu, davalı … Şti. Nin adam çalıştıran olarak meydana gelen zarardan sorumlu sorumlu olduğu, davalı … Şti.’nin ise bina maliki olması sebebi ile sorumlu olduğu, bilirkişi raporuna göre ekspertiz raporunda tespit edilen zarar miktarının piyasa rayiçlerine uygun olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, 97.930,00 TL tazminatın 22.03.2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Karara karşı davalı …. Şti. vekili ve davalı … Şti. vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı … Şti. vekili, davaya konu olayda TBK 69.maddesinin uygulanmasının mümkün olmadığını, kabul anlamına gelmemek üzere hukuki sebep olarak koşulları var ise TBK’daki diğer sorumluluk hallerine dayanılabileceğini, şayet TBK 69 uygulanabilecek olsa dahi müvekkili yönünden illiyet bağının kesildiğini, sorumluluğun işi yapan diğer davalı şirkette olduğunu, diğer yandan tadilat sırasında genel su kesintisinin olmasının da illiyet bağını kesen sebep durumunda olduğunu istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
Davalı … Şti. vekili, dava konusu yerde davalı … Şirketi tarafından belirlenen ve ilgili çizim projesi çizilerek davalı müvekkile verilen alanda betonarme kesim işi yapıldığını, kendilerine atfedilecek kusur bulunmadığını, davalı müvekkilin ihbar yükümlülüğünü yerine getirdiğini, bu hususun bilirkişi raporunda da belirtildiğini, bu nedenle mahkemenin müşterek ve müteselsil sorumluluğu bulunduklarına dair kararın yerinde olmadığını istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Dava, davacı sigorta şirketi tarafından “Kobi Paket Poliçesi” ile 23/01/2017-23/01/2018 tarihleri arasında sigortalanan dava dışı …Şti’nde 11/01/2018 tarihinde, sigortalı iş yerine komşu iş yeri konumunda bulunan davalılardan … Şti de diğer davalı tarafından yapılan tadilat sırasında, su ve elektrik tesisatına zarar verildiği iddiası ile meydana gelen su hasarı nedeniyle davacı sigorta şirketince dava dışı sigortalısına ödenen bedelin, rücuen tazmini istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Somut olayda yüklenici … Şti ile işveren … Şti arasında davalı şirketin faaliyet gösterdiği iş yerinde asansör montajı yapmak amacıyla betonarme döşemede kesim yapılması konusunda yazılı olmayıp sözlü olarak kararlaştırılan eser sözleşmesi yapıldığı, davalı … Şti tarafından yüklenilen işin yapıldığı esnada kesim yapılan yerin altındaki su borusunun ve elektrik kablosunun kesildiği, durumun yüklenici … şirketi tarafından diğer davalı ve taşınmaz maliki …. Şti’nin durumdan haberdar edildiğinin dinlenen tanık anlatımlarından anlaşıldığı, bu esnada bölgedeki genel su kesintisi bulunması nedeniyle zararın kesim yapılan saatte değil bilahare şebeke suyunun gelmesinden sonra meydana geldiği, Mahkemece yapılan keşif ve alınan bilirkişi heyeti raporuna göre su basması sebebiyle davacı sigorta şirketinin sigortalısı olan dava dışı … Şti’nin bulunduğu yerde toplam 97.930,00 TL’lik zarar meydana geldiği, işbu zararın davacı sigorta şirketi tarafından … Şti ile arasında imzalamış bulunduğu “Kobi Paket Poliçesi” kapsamında 12.03.2018 tarihinde ödendiği, TTK’nın 1472.maddesi gereğince sigorta şirketinin ödemiş olduğu tutar yönünden halefiyet kuralı gereğince sigortalısına yaptığı ödeme tutarını davalı şirketlerden talep ettiği anlaşılmıştır.
İDM’ce dava konusu yere ilişkin “Kobi Paket Sigorta Poliçesi”nin bir örneğinin dosyaya getirtildiği, dava konusu taşınmazın tapu kaydının celbedildiği, olay mahallinde bilirkişiler refakatinde keşif yapılarak taraf tanıklarının beyanlarını alındığı görülmüştür. Davacı sigorta şirketinin, bu davayı sigortalısının halefi olarak açtığı dikkate alınarak uyuşmazlığın çözümünde sigortalı ile davalılar arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti değerlendirildiğinde taraflar arasındaki sözleşmenin eser sözleşmesi olmadığı, dava konusu olayda davalı … Şti yapı maliki, adam çalıştıranın sorumluluğu ilkeleri gereğince TBK (66,69 m.) hükümlerine göre meydana gelen zarardan kusursuz sorumluluğunun bulunduğu, öte yandan davalı … Şti’nin ise TBK 49.maddesi kapsamında haksız fiil sorumluluğunun söz konusu olduğu, davalı şirketin dava konusu yere ilişkin projeyi temin edip dikkate almaksızın basiretli tacir olarak kesilen su borusunu kör tapa ile kapatarak, olası su baskınını önlemesi gerekirken, kesilen boruyu olduğu gibi bıraktığının anlaşıldığı, bu bağlamda yerel mahkemece davanın kabulü ile, davacı sigorta şirketi tarafından kendi sigortalısına ödenen tutarın davalı şirketlerden müştereken ve müteselsilen tahsili yönündeki kararda herhangi bir usul ve yasaya aykırı durum görülmemiş, davalı vekillerinin aksi yöndeki istinaf istemleri yerinde görülmemiştir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı … Şti. vekili ve davalı …. Şti. vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı … Şti. yönünden istinaf karar harcı olan 6.689,59 TL’den peşin alınan 1.762,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 4.927,19 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davalı … Şti. yönünden istinaf karar harcı olan 6.689,59 TL’den peşin alınan 1.672,50 TL’nin mahsubu ile bakiye 5.017,09 TL’nin davalı … Şti’den alınarak hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf başvurusu nedeni ile davalılar …. Şti. vekili ve davalı … Şti’nin yaptığı giderlerin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 19.01.2023