Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/697 E. 2022/1943 K. 29.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/697
KARAR NO : 2022/1943

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09.10.2019
NUMARASI : 2017/650 E. 2019/947 K.
DAVANIN KONUSU : Maddi Tazminat
KARAR TARİHİ : 29.12.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 29.12.2022
İzmir 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 09.10.2019 tarih 2017/650 E. 2019/947 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı …A.Ş. vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, 17.10.2016 tarihinde davalı …A.Ş. nezdinde zorunlu mali sorumluluk poliçesiyle sigortalı araç ile zorunlu mali sorumluluk sigortası bulunmayan araçla gerçekleşen kazada davalı …A.Ş’nin sigortacısı olduğu araçta yolcu olarak bulunan müvekkilinin yaralandığını, müvekkilinin her iki davalıya yaptığı başvurunun sonuçsuz kaldığını ileri sürerek, belirsiz alacakların tespiti ile 100,00 TL geçici, 100,00TL sürekli iş göremezlik tazminatının davalılara başvuru tarihinden itibaren yasal faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, talep artırım dilekçesiyle geçici iş göremezlik tazminatı talebini toplam 4.849,69 TL’ye, sürekli iş göremezlik tazminatı talebini toplam 13.673,20 TL’ye yükseltmiştir.
CEVAP : Davalı … vekili, davanın reddini istemiştir.
Davalı …A.Ş. vekili, KTK 97. maddesinde belirtilen şekilde usulünce başvuru yapılmadığı için dava şartı yokluğundan davanın reddi gerektiğini, kusur, maluliyet ve aktüerya raporu alınması icap ettiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı …A.Ş. nezdinde sigortalı araç sürücüsünün % 100 oranında kusuruyla kazanın gerçekleştiği, davacının sürekli sakatlık oranın % 5, geçici iş göremezlik süresinin 4 ay olarak belirlendiği, davacının uğradığı geçici ve kalıcı iş göremezlik zararından davalı sigortanın sorumlu olduğu gerekçesiyle, davalı …A.Ş’ye karşı açılan davanın kabulü ile 4.849,69 TL geçici iş göremezlik, 13.673,20 TL kalıcı iş göremezlik tazminatı olan toplam 18.522,89 TL maddi tazminatın davalının temerrüde düştüğü 06.05.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, davalı … aleyhine açılan davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davalı …A.Ş. vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı …A.Ş. vekili, davadan önce davacının müvekkiline yaptığı başvuruyla ilgili olarak Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik çerçevesinde düzenlenmiş sağlık kurulu raporunun eksik olduğunun bildirilmesine rağmen davacının eksikliği tamamlamadan dava açma yoluna gittiğini, davacının dava açmadan önce KTK’nın 97. maddesi uyarınca usulünce başvurmadığı için dava şartının bulunmadığını, geçici iş göremezlik tazminatının teminat dışı olduğunu, kusur oranları arasındaki çelişki giderilmediğini, kaza tespit tutanağında sigortalı araç sürücüsüne asli, karşı araç sürücüsüne tali kusur verildiğini, davacının emniyet kemeri takmaması nedeniyle müterafik kusuru bulunduğunu, ıslahtan önceki talepler için dava tarihinden ıslahtan sonraki tazminat talepleri için ıslah tarihinden faize hükmedilmesi gerektiğini istinaf nedin olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Dava, gecici ve kalıcı iş göremezlik tazminatının yolcu olarak bulunulan aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısından ve karşı aracın sigortası bulunmaması nedeniyle …ndan tahsili istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın davacının yolcu olarak buluduğu aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı yönünden kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Davacı vekili, müvekkilinin davalı sigorta nezdinde zorunlu mali sorumluluk poyiçesiyle sigortalı araçta yolcu olarak bulunduğu sırada gerçekleşen kazada yaralandığını ileri sürerek, müvekkilinin yolcu olarak bulunduğu aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısından ve zorunlu mali sorumluluk sigortası bulunmayan karşı araç yönünden ise …ndan geçici ve kalıcı iş göremezlik tazminatı isteminde bulunmuştur.
Davacı tarafça, davadan önce davalı sigorta şirketine başvurulmuş olup davalı sigorta tarafından davacının Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik çerçevesinde hazırlanan raporla başvurmadığı için başvuru cevapsız bırakılmış olup davacı mağduriyetini bildiri yeterli adli raporlar ile başvuru yapmış olup bu yöndeki rapor ancak yargılama sırasında tamamlanabilmiş olmakla davacının dava tarihinden önce KTK’nın 97. maddesi uyarınca davalı sigortaya usulünce başvurduğu, bu şekilde dava şartının bulunduğu davalı sigortanın da temerrüde düştüğü anlaşılmaktadır.
Davacı, sigortalı araçta yolcu konumunda olup zarar gören davacıya karşı her iki araç sürücüsü, işleteni ve sigortacıları(veya …) müteselsilen sorumludur. Yolcu olan davacının kazaya etken kusurunun olması mümkün olmayıp müteselsil sorumluluk ilkesi gereği kazaya karışan araç sürücülerinin az ya da çok kusurlu olmaları yeterlidir. Sürücülerin kusur oranları ancak bu yönde rücuen açılacak davada irdelenmesi mümkün olmakla davalı sigortanın sigortalı araç sürücüsünün daha az kusurlu olduğu yönündeki istinaf itirazı yerinde görülmemiştir.
Dosyada davacının emniyet kemeri takmadığına dair bir delil bulunmadığı için müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğine dair istinaf itirazı haklı bulunmamıştır.
Davalı sigorta vekili hüküm altına alınan geçici iş göremezlik tazminatının teminat kapsamında olmadığını istinaf nedeni olarak ileri sürmüştür. 25.02.2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 13.02.2011 tarihli 6111 Sayılı Yasa’nın 59.maddesi ile 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 98. maddesi değiştirilmiş, buna göre “trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı”, Yasanın geçici 1. maddesi ile de “Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı, sözkonusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanun’un 59. maddesine göre belirlenen tutarın %20’sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve …nın yükümlülüklerinin sona ereceği,” öngörülmüştür. Sigorta şirketi, motorlu aracın işletilmesinden kaynaklanan kaza nedeniyle zarar görenlerin tedavisi için ödenen giderleri zorunlu olarak teminat altına alır. Sigorta şirketinin, işleten ve sürücünün yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı Yasa ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır. 2918 sayılı Yasa’nın 98. maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluğun dava dışı … ‘na geçmiştir.
Yukarıda açıklandığı üzere geçici işgöremezlik talebi yönünden sigorta şirketlerinin sorumluluğu devam ettiğinden mahkemece gecici iş göremezlik tazminatına hükmedilmesinde bir isabetsizlik yoktur.(Yargıtay 4. H.D’nin 13.09.2021 tarih 2021/3454E, 2021/4465K sayılı kararı).
Uyuşmazlık, haksız eylemden kaynaklanmaktadır. Haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Dolayısıyla, zarar gören, gerek kısmi davaya, gerekse sonradan açtığı ek davaya veya ıslaha konu ettiği kısma ilişkin olarak haksız eylem tarihinden itibaren temerrüt faizi isteme hakkına sahiptir.
Ancak, trafik kazaları esas itibariyle haksız eylem sayılan hallerden olmakla birlikte ZMSS’nı yapan sigortacı bakımından temerrüdün bu tarihte oluştuğunun kabulü mümkün değildir. Sigortacının tazminat giderim yükümlülüğünü düzenleyen KTK.nun 99/I. maddesi hükmü uyarınca, sigortacı maddede belirtilen belgelerin iletildiği tarihten itibaren 8 iş günü sonrasında temerrüde düşer. Davadan önce böyle bir başvurunun bulunmaması halinde ise dava tarihinde temerrüde düşmüş sayılır. Islah ile artırılan tazminat tutarı yönünden ıslah tarihinden itibaren faiz uygulanmasına karar verilmesi doğru değildir.(Yargıtay 17. H.D’nin 05.08.2018 tarih 2015/6613 E-2018/556K, 24.01.2013 tarih 2012/362E, 2013/578K, 05.05.2015 2013/18198E -2015/6500K ve 30.10.2012 tarih 2012/3918E- 2012/11488K).Eldeki davada davacının davadan önce davalı sigorta şirketine başvurusu gözetilerek temerrüt tarihi belirlenip bu tarihten itibaren faize hükmedilmesi doğrudur.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı …A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı …A.Ş yönünden istinaf karar harcı olan 1.265,30TL’den peşin alınan 63,50 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.201,80 TL’nin davalı … A.Ş’den alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile davalı …A.Ş’nin yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.29.12.2022