Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/688 E. 2023/11 K. 05.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/688
KARAR NO : 2023/11

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24.12.2019
NUMARASI : 2018/1157 E. 2019/1179 K.
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 05.01.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 05.01.2023

İzmir 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 24.12.2019 tarih 2018/1157 E. 2019/1179 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı … tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, müvekkilinin 25.12.2017 tarihinde kendi adına kayıtlı bulunan … plakalı aracı ile davalı … Şti. adına kayıtlı bulunan ve sürücü …’nın sevk ve idaresindeki … plakalı araca çarpması neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazada … plakalı aracın sürücüsünün asli kusurlu olduğunu, müvekkilinin Almanya’da ikamet ettiğini ve ekspertiz ücreti olarak 83,30-Euro, kaza nedeniyle meydana gelen hasarı gidermek ve aracı eski haline getirmek için 2.076,63-Euro masraf ödediğini, … plakalı aracın davalı sigorta şirketi nezdinde ZMMS poliçesi kapsamında sigortalı olduğunu, oluşturulan hasar dosyası kapsamında müvekkiline 01.02.2018 tarihinde 193,79-Euro ödeme yapıldığını,ancak bu miktarın gerçek zararı karşılamadığını beyan ile müvekkilinin aracında meydana gelen toplam 1.882,84-Euro hasarın ödeme günündeki TL karşılığının fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; davalı sigorta şirketi bakımından hasar başvurusunun kendisine ulaştığı tarihe 8 işgünü ilave edilmesiyle ulaşılacak 18.08.2018 tarihinden itibaren, davalı sürücü ve araç işleteni bakımından ise kaza tarihi olan 25.12.2017 tarihinden itibaren 3095 S.K. m.4/a uyarınca işletilecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, hasar tespiti için ödenen 83,30-Euro ile tercüme işlemleri için belirlenecek makul bir ücretin eklenmesi yoluyla hesaplanacak yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı … Sigorta Şirketi vekili ; … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde ZMMS Poliçesi ile sigortalandığını,davacı tarafından yapılan başvuru üzerine müvekkili şirket tarafından 01.02.2018 tarihinde davacı yana 193,79 Euro ödeme yapılarak sorumluluklarının yerine getirildiğini, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigorta poliçesindeki limitler ve sigortalının kusuru ile sınırlı olduğunu beyan ile haksız ve mesnetsiz davanın reddine, mahkeme masraflarının ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Şti. Vekili; … plaka sayılı aracın müvekkil şirket tarafından … Bankası A.Ş.’ye uzun dönem araç kiralama sözleşmesi ile kiralanarak 25.05.2017 tarihinde ilgili şirkete teslim edildiğini ve kaza tarihinde de müvekkilinin sorumlu “işleten” sıfatı bulunmadığından, davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, emsal Yargıtay kararları doğrultusunda, uzun dönem araç kiralama sözleşmesiyle, işleten sıfatının gerektirdiği hukuki sorumlulukların malikten kiracıya geçtiği hususunun sabit olduğunu, müvekkili şirketin somut olayda aracın işletilmesi ile hiçbir ilgisi olmadığını, kiracının aracın zilyedi olduğunu ve aracı kendi adına işlettiğini beyan ile davanın reddi ile yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davacı yan üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İhbar olunan … Bankası A.Ş. Vekili; davanın muhatabının davalı … Şirketi ve … firması olup, davanın müvekkili bankaya ihbarının hatalı olduğunu, bankanın araç kiralayan taraf olduğunu ve maddi hasarlı trafik kazasından kaynaklı kazanın öncelikle muhatabının araç ruhsat sahibi olan… firması ile aracın trafik sigortasının yapıldığı … Sigorta şirketi olduğunu, ayrıca aracın kasko sigortasının da bulunduğunu, trafik sigorta limitini aşan bir durum olsa dahi bu ihtimalde de … Sigorta’dan talepte bulunulacağını, davacıya … Sigorta tarafından gerekli tazminat ödemesinin yapıldığını, davacının da ibraname verdiğini, açılan davanın haksız olduğunu, ayrıca davacının aracıyla İzmir’de kaza yaptıktan sonra aracını Türkiye’de tamir ettirmek yerine, kazalı araçla Almanya’ya giderek orada tamir ettirdiğini ve fahiş tutarda eksper raporu ücreti ve tamirat bedeli ödediğini, bu anlamda EURO bedeli üzerinden tazminat talep edilmesinin hukukla bağdaşmadığını beyan ile müvekkili banka davada taraf olmadığından, yargılamada müvekkili yönünden hüküm kurulmamasına, haksız davanın husumet ve esastan reddine, yargılama masrafları ve ücreti vekâletin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İhbar Olunan … Sigorta A.Ş. vekili; kabul anlamına gelmemekle birlikte davalı tarafın müvekkili şirket nezdinde kasko sigorta poliçesi bulunduğunu, teminatlarının poliçede yazılı limit ile sınırlı olduğunu, davanın tarafı ve davalısı olmadıkları için ihbar olunan müvekkili şirket aleyhine hüküm kurulamayacağını beyan ile tarafı ve davalısı olmadıklarını, yalnızca ihbar edilen olmaları nedeniyle aleyhlerine bir işlem yapılmamasını savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, olay tarihi olan 25.12.2017 tarihinde, davalı … Sigorta AŞ tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalanan ve davalı sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile seyir halinde iken ismi belirtilmeyen sokak kavşağına geldiğinde aracının sağ yan kısmı ile önünde seyir halinde iken ismi belirtilmeyen sokağa dönüş yapan davacı sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … Almanya plakalı araca çarpması neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, mahkememizce trafik uzmanı, otomotiv uzmanı ve sigorta hesap uzmanı bilirkişilerinden alınan heyet raporuna göre meydana gelen olayda davalı tarafa ait … plaka sayılı araç sürücüsünün %100 oranında asli kusurlu olduğunun, davacı sürücünün kusursuz olduğunun anlaşıldığı, yine aynı rapora göre davaya konu kaza nedeniyle dava konusu … plaka sayılı araçta yedek parça işçilik olmak üzere toplam 2.076,63.-€ (KDV dahil) hasar meydana geldiği, davacı tarafa 01.02.2018 tarihinde 193,79.- € ödeme yaptığı, bu halde davacının bakiye giderilmemiş zararının 2.076,63 € – 193,79 € = 1.882,84 € olduğu, davalı sigorta şirketinin ve araç sürücüsünün bu bedelden sorumlu olduğu, bu bedele davacının sigorta şirketine yazılı olarak başvurduğu 10.08.2018 tarihine 8 iş günü eklenmekle bulunan 18.08.2018 davalı sigorta şirketinden, diğer davalı …’dan ise kaza tarihi olan 25/12/2017 tarihi itibariyle istenebileceği kanaatine varılmıştır. Her ne kadar davalı … Şti’ne yönelik olarak dava açılmış ise de; 2918 sayılı Yasa’nın 3. maddesinde işletenin; “Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satısta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kisidir. Ancak ilgili tarafından baska bir kisinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere islettigi ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulundugu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.” şeklinde düzenlendiği, adı geçen davalının kaza yapan … plaka sayılı aracın maliki olduğu ancak 06/03/2017 tarihli Araç Kiralama Sözleşmesi ile … Bankası A.Ş’ ye süresi 36 ay olmak üzere kiralandığı, kira sözleşmesinin taraflarca imza altına alındığı, ihbar olunan … Bankası A.Ş’nin sözleşmeye herhangi bir itirazı olmadığı, kiralanan malın kullanımını kiracıda olduğu, aracın işleteninin bu nedenle … Bankası A.Ş olduğu anlaşıldığından, davalı … Şti. yönünden davanın reddine karar verilmiş, ayrıca davacıların araç kaydına göre davalı … Şti’ne dava açtıkları, aracın kiralandığını bildiklerine dair de bir delil sunulmadığı, dolayısıyla her ne kadar bu davalı yönünden dava husumetten reddedilmiş ise de , bu davalıya karşı dava açan davacıların aracın kiralandığını bilebilecek durumda olmamaları nedeniyle davacılar aleyhine vekalet ücretine hükmedilemeyeceği, davanın … Sigorta AŞ ve … yönünden kabulü ile, 1.882,84 EURO nun davalı sigorta şirketi yönünden 18/08/2018 tarihinden itibaren, davalı … yönünden kaza tarihi olan 25/12/2017 tarihinden itibaren devlet bankalarının EURO üzerinden açılmış 1 yıl vadeli mevduat faizine ödediği en yüksek döviz ile birlikte fiili ödeme tarihinden T.C. Merkez Bankası efektif satış kuru TL karşılığının davalılar … Sigorta AŞ ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davalı … Şti’ne yönelik açılan davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davalı … tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı … vekili, davaya konu aracın kiralık araç olup ZMMS’nın bulunduğunu, bu nedenle davanı muhataplarının davalı sigorta ve araç maliki … firması olduğunu, şahsı aleyhine hüküm tesis edilmesinin haksız ve isabetsiz olduğunu, … Bankası A.Ş Işıkkent/Bornova şube müdürü olduğunu, olayda kusuru bulunmadığını, bilirkişilerce eksik inceleme yapıldığını, keşif yapılarak ATK’dan rapor alınması gerektiğini, olay günü önündeki aracın sinyal vermeden aniden fren yaparak ara sokağa sapmak için dönüş yapması sonucu kazanın meydana geldiğini, kaza yaşanmadan evvel seyir şeridinin boş olmadığını, davacının tamamen kusursuz olmasının olası bulunmadığını, kendisinin gerekli özen ve dikkati gösterdiğini, kazayı trafik polisine intikal ettirmedikleri için kusur durumunu belirtir bir tutanağında bulunmadığını, olay sırasındaki varsa mobese görüntülerinin celbedilerek keşif yapılmasından sonra ATK’dan rapor alınması gerektiğini, davacının İzmir’de kaza yaptıktan sonra aracını Türkiye’de tamir ettirmek yerine kazalı araçla Almanya’ya giderek orada tamir ettirdiğini, Almanya’daki tamirat tutarının ülkemizdekinden çok daha fahiş olduğunu, ekspertiz ücretine Euro cinsinden hükmedilmemesi gerektiğini, olayda yasal faizin uygulanması gerektiğini faizin başlangıç tarihinin ve türünün hatalı olduğunu istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Dava, 25/12/2017 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde davacıya ait … plakalı araçta oluşan hasar bedeline ilişkin maddi tazminatın kazaya karışan diğer araç olan … plakalı araç işleteni , sürücüsü ve sigortacısından (ZMMS) tahsili istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın … Sigorta A.Ş ve … yönünden kabulüne, davalı … Şirketi yönünden reddine karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Yerel mahkemece trafik kazası tespit tutanağı, araç ruhsat ve sürücü belgesi suretleri, hasarlı araca ilişkin fotoğraflar Almanya mercilerince düzenlenen hasar tespit raporu, sigorta poliçesi dosyaya kazandırılmak suretiyle dosya üzerinden trafik bilirkişisi otomotiv bilirkişi ve sigorta hesap uzmanı bilirkişiden oluşan üçlü bilirkişi heyetine tevdii ile rapor aldırıldığı, işbu rapor doğrultusunda davanın … Sigorta A.Ş ve … yönünden kabulüne, davalı … Şirketi yönünden reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
İstinaf yoluna başvuran davalı …’nın 25.12.2017 tarihinde meydana gelen trafik kazasında karşı araç (… plakalı) araç sürücüsü olup, dosyada alınan trafik bilirkişisi raporu ile belirlendiği üzere davaya konu kazanın davalı sürücü … yönetimindeki araç ile Ali Alp Böke Caddesi üzerinde seyir halinde bulunduğu güzergahta yola gereken dikkat ve özeni göstermeyerek, aracının seyrini yol, görüş ve trafik akışının durumunu dikkate alarak, müteyakkız şekil ve tedbir alabilecek düzeyde tutmayarak , görüş mesafesini kontrol altında bulundurmayarak, önündeki aracın tamamen dönüşünü beklemeden dönüş yapan araca tehlikeli şekilde yaklaşıp ve arkadan çarpması ile karıştığı maddi hasarlı trafik kazasında, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışlarından dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’ nun 56/1-c (önlerinde giden araçları yönetmelikte belirtilen güvenli ve yeterli bir mesafeden izlememek zorundadırlar) maddesini ihlal ettiğinden kazanın oluşumunda tamamen asli kusurlu olduğu, her ne kadar istinaf eden tarafından önündeki aracın dönüş sinyalini vermeden dönüşünü yaptığı ileri sürülmüş ise de, davalı …’nın bu iddialarını davaya cevaplarında ileri sürmediği gibi, dosyada alınan bilirkişi raporunun davalıya usulüne uygun tebliğine rağmen bilirkişi raporuna karşı herhangi bir itirazda bulunmadığı, işbu nedenleri istinaf aşamasında ileri sürdüğü ve buna ilişkin somut delil de sunulmadığı anlaşılmakla olayın oluş şekline uygun ve hükme esas almaya elverişli bilirkişi raporuna nazaran davacı sürücüye kusur verilmemesi yerinde olup, davalının istinaf istemleri bu nedenlerle isabetli değildir.
Davacının Almanya’da ikamet edip, geçici olarak getirdiği aracı Türkiye’ye getirdiği dönemde trafik kazası sonucunda hasara uğradığı, davacının aracının onarımını Türkiye’de yapması konusunda zorlanamayacağı, aracını Türkiye’de veya ikamet ettiği ülkede tamir ettirmek konusunda seçimlik hakka sahip olduğu, araç sahibinin bu seçimlik hakkını ikamet ettiği ülkede tamir ettirme yönünde kullanması durumunda, yurt dışı tamirine dair gerçek hasar bedelinin tespit edilerek bu bedelin Türk Lirası karşılığının tazminine karar verilmesi gerektiği (YHGK 24.06.2015 gün ve 2014/17-28 E., 2015/1745 K.), öte yandan hasar bedelinin araç rayicini % 50’si aştığı durumlarda aracın tamirinin ekonomik olmayacağı, şayet araç pert total kabul edilerek aracın sovtaj bedeli de belirlenmek sureti ile hasarsız piyasa rayici ile sovtaj bedeli arasındaki farkın hasar miktarı olarak belirlenmesinin gerektiği ( Yargıtay 17. HDB’nın 18.05.2016 tarih ve 2016/3196 Esas – 2016/6047 Karar Sayılı ilamı), somut olay bu kapsamda bulunmadığından yabancı ülke piyasa değeri karşılaştırılmasının yapılamayacağı, bu bağlamda seçimlik hakkının Almanya ülkesinde yaptırmak yönünde kullanan davacı yönünden hasar bedeli olarak hesaplanan 2.076,63 Euro zarardan davalı sigorta şirketi tarafından dava açılmadan önce 01.02.2018 tarihinde ödenen 193,79 Euro’nun düşümü ile 1.882,84 Euro tazminata hükmedilmesi yerinde olup, davalı …’nın istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
Öte yandan davanın haksız fiile dayalı tazminat istemi ile açıldığı, bu itibarla istinaf eden davalı yönünden haksız fiil tarihinden itibaren Devlet bankalarının Euro üzerinden açılmış 1 yıl vadeli mevduat faizine ödediği en yüksek döviz ile birlikte fiili ödeme tarihinden T.C Merkez Bankası efektif satış kuru TL karşılığının tahsili yönünden verilen kararda isabetsizlik görülmemiştir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı …’nın istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı … yönünden istinaf karar harcı olan 904,17 TL’den peşin alınan 226,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 678,17 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı … tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere 05.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.