Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/683 E. 2022/1957 K. 29.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/683
KARAR NO : 2022/1957

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18.06.2019
NUMARASI : 2017/372 E. – 2019/715 K.
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 29.12.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 29.12.2022
İzmir 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 18.06.2019 tarih 2017/372 E. – 2019/715 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye hakim … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, davalı sigorta şirketi tarafından sigortalı araç ile davacının sevk ve idaresindeki motosiklettin çarpışması neticesinde davacının yaralanarak iş gücü kaybına uğradığını, davalının oluşan zarardan sorumlu olduğunu, zararın giderilmesi için yapılan başvurunun sonuçsuz kaldığını, belirterek; 50,00-TL geçici, 50,00-TL kalıcı maluliyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 06.05.2019 tarihli değer artırım dilekçesi ile geçici iş görmezlik tazminatı talebini 7.118,22-TL olarak artırmıştır.
CEVAP : Davalı vekili, sigorta şirketinin sorumluluğunun trafik poliçesindeki limitler ve sigortalı araca atfedilebilecek kusur ile sınırlı olduğunu, kusur ve maluliyetin ATK tarafından tespit edilmesi gerektiğini, geçici iş göremezlik tazminatının poliçe kapsamı ve şartları dışında kaldığını, davacının müterafik kusurunun bulunduğunu, dava tarihinden faiz yürütülmesi gerektiğini, sigorta şirketine usulüne uygun başvuru yapılmadığını belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının kalıcı maluliyetinin bulunmadığı, 6 ay geçici maluliyetinin bulunduğu, 7.118,22-TL geçici iş göremezlik tazminatı hesaplanmış ise de kaza ve poliçenin düzenlenme tarihinin 01.06.2015 tarihinden sonra olması nedeniyle yeni genel şartlara göre geçici iş göremezlik tazminatının sigorta teminatı içinde bulunmadığı, belirtilerek; davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, davacının davalı tarafından sigortalı aracın karıştığı kazada yaralandığını, geçici iş görmezlik zararının poliçe kapsamında kaldığını, davalının bu zarardan sorumlu olduğunu, belirterek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı sigorta vekili istinafa cevap dilekçesi ile davacının istinaf başvurusunun reddini talep etmiştir.
GEREKÇE :Dava, ZMMS poliçesi kapsamında trafik kazası sonucu oluşan iş gücü kaybı nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. 85/1. ve 85/son maddeleri ile Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarına göre Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasının motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan üçüncü kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.(Yargıtay HGK’nun 22.2.2012 tarih ve 2011/17-787 E. – 2012/92 K. 16/1.2013 tarih, Yargıtay 17. HD’nın 20/05/2013 tairh ve 2012/8984 E. – 2013/7276 K. sayılı ilamları) Dolayısıyla, davacının zararından davalı sigorta şirketinin sigortalı araç sürücücüsünün kusuru oranında sorumlu olduğu amirdir.
Anayasa Mahkemesinin 17.7.2020 tarihinde 2019/40 E-2020/40 K. sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiş olması nedeniyle davacının zararının ve zararın kapsamının 2918 sayılı KTK.nın ve 6098 sayılı TBK.nın haksız fiile ilişkin hükümlerine ve Yargıtay uygulamalarına göre belirlenmesi gerekir. 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren ZMSS Genel Şartları’nın A.5-b maddesi gereği, zarar görenin tedavisinin devam ettiği döneme ilişkin geçici bakıcı gideri zararının, geçici işgöremezlik zararının ve tedavi giderlerinin sağlık giderleri içinde yer aldığı ve ZMSS teminatı kapsamında olmadığı kabul edilmişse de, 6111 sayılı Kanun’un 59.maddesi ile değişik Karayolları Trafik Kanunu’nun 98. maddesinde Sosyal Güvenlik Kurumu’nca karşılanacak sağlık hizmeti bedellerinin neler olduğu açıklanıp sınırlandırılmıştır. KTK’nın 98.maddesi gereği SGK Başkanlığı’nın sorumlu olduğu sağlık giderleri, trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarında yapılan tıbbi tedaviye ilişkin sağlık hizmet bedellerinden ibarettir. SGK’nın hangi sağlık giderlerinden sorumlu olduğu kanunla belirlenmiş olup, normlar hiyerarşisinde daha altta olan genel şartlar ile kanun kapsamının değiştirilip genişletilemeyeceği aşikardır. Dolayısıyla, rafik kazasından kaynaklı geçici işgöremezlik tazminatı bakımından da ZMMS poliçesi kapsamında sigorta şirketlerinin sorumluluğu devam etmektedir. (Yargıtay 4. HD’nin 10.03.2022 tarih ve 2021/12001 E. – 2022/4532 K. ve 24.03.2022 tarih ve 2021/22793 E. – 2022/5790 K. sayılı kararları).
Trafik kazaları esas itibariyle haksız eylem sayılan hallerden olmakla birlikte ZMM sigortacısı bakımından temerrüdün bu tarihte oluştuğunun kabulü mümkün değildir. Sigortacının tazminat giderim yükümlülüğünü düzenleyen KTK.nun 99/I. maddesi hükmü uyarınca, sigortacı maddede belirtilen belgelerin iletildiği tarihten itibaren 8 iş günü sonrasında temerrüde düşer. Davadan önce böyle bir başvurunun bulunmaması halinde ise dava tarihinde temerrüde düşmüş sayılır. (Yargıtay 17. HD’nin 05.08.2018 tarih 2015/6613 E-2018/556K, sayılı ilamı ).Hasar dosyası içeriğinden davacının başvurusunun 01.03.2017 tarihinde davalı sigorta şirketine ulaştığı anlaşılmaktadır.
Açıklanan tüm bu hukuki ve maddi vakıalar karşısında; geçici iş görmezlik zararının poliçe kapsamında kalması nedeniyle İDM tarafından değer artırım dilekçesi doğrultusunda davalı sigorta şirketinin, temerrüt tarihinden ( talep ile bağlı olmak üzere) yasal faiz yürütülmek suretiyle 7.118,22-TL geçici iş görmezlik zararından sorumluluğu cihetine gidilmesi gerekirken, aksi yönde varılan hukuki kabulde isabet bulunmamaktadır. Bu itibarla, davacının istinaf talebi yerindedir.
Bu durumda, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca tarafların istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının istinaf başvurusunun KABULÜ ile İzmir 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 18.06.2019 tarih 2017/372 Esas – 2019/715 Karar sayılı kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Davacının davasının kısmen kabulü ile 7.118,22-TL geçici iş görmezlik tazminatının (poliçe limiti olan 290.000-TL ile sınırlı olmak kaydıyla) temerrüt tarihi olan 13.03.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 486,24 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL ve ıslah ile alınan 24,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 430,84 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 31,40-TL peşin harç ve 24,00-TL ıslah harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca hesaplanan 7.118,22-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca hesaplanan 50,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 1.404,68-TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre hesap edilen 1.394,84 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye masrafın davacı üzerinde bırakılmasına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana iadesine,
3-İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
4-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan 148,60 TL başvurma harcı, 35,50-TL posta masrafı olmak üzere toplam 184,10-TL istinaf yargılama giderinin istinaf başvurusundaki haklılık durumuna göre 182,81-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye masrafın davacı üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay ilgili Hukuk Dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere 29.12.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.