Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/652 E. 2022/1923 K. 29.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/652
KARAR NO : 2022/1923

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28.11.2019
NUMARASI : 2018/463 E. – 2019/1212 K.
DAVANIN KONUSU : Genel Kurul Kararının İptali
KARAR TARİHİ : 29.12.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 29.12.2022
İzmir 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 28.11.2019 tarih 2018/463 E. – 2019/1212 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye hakim … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, davalı kooperatif genel kurulunun gündem değişikliği ile eklenen kararların kanuna, ana sözleşmeye ve iyiniyet kurallarına aykırı olduğunu, önergenin teklif toplantı ve karar nisabının bulunmadığını, hesap tetkik komisyonu raporundan sonra ne yapılacağına karar verilmemesinin belirsizliğe neden olduğunu, komisyonda kooperatif üyelerine yer verilmediğini, ücretlerin belirlenmediğini, ibranın ne zaman yapılacağının kararlaştırılmadığını, genel kurulun ibradan kaçınamayacağını, gündeme eklenen konular için ayrı oylama yapılması gerektiğini, bilanço incelemesinin ve ibranın geriye bırakılması nedeniyle genel kurul toplantısının hesap tetkik komisyonu raporunun görüşülmesinden bir ay sonraya bırakılması gerektiğini, azil için haklı neden gösterilmediğini, belirterek; genel kurul kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili, davacıların genel kurul kararlarının yasaya uygun şekilde teklif edildiğini, oylandığını ve gündeme alındığını, genel kurul toplantısının ertelenmesinin görüşmeye açılmamış olmasının iptali gerektirmediğini, genel kurul kararının geçerli ve bağlayıcı olduğunu, toplantı ve karar nisabının bulunduğunu, hesap tetkik komisyonunun seçilmesi, bilanço incelemesinin ve ibranın geriye bırakılmasının gündeme alınabilleceğini, subjektif gerekçelerle genel kurul kararlarının iptali talep edilemeyeceğini, genel kurulun yöneticiyi azil yetkisinin mutlak olduğunu, belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davanın 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 53 ve Ana Sözleşmenin 38. maddeleri gereğince 1 aylık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı, davacıların kooperatif ortağı olup tümünün genel kurula katıldıkları, davacı …’un katılımının vekaleten olduğu diğer tüm davacıların toplantıya asaleten katıldıkları, davacılardan …, …, … ve … ‘un genel kurul toplantı tutanağında herhangi bir muhalefet şerhlerinin bulunmadığı diğer davacının da gündemin 2,5,6 ve 7. maddeleri ile muhalefet şerhlerinin mevcut olduğu, genel kurul toplantısına çağrı ile ilgili hususlarda herhangi bir usulsüzlük olmadığı, davalı kooperatifin 476 ortağının bulunduğu, bu ortaklardan 158’ nin asaleten 144’nün de vekaleten toplantıya katıldığı, genel kurula toplam 302 kooperatif ortağının katıldığı ve toplantı yeter sayısının mevcut olduğu, toplantı esnasında gündem maddeleri görüşülmeden önce genel kurulun 2. maddesi ile gündeme madde ilave edilmesi ve gündemin 4. maddesinden sonra gelmek üzere ” 5- Bilanço incelemesinin ve ibranın geriye bırakılması, 6- Hesap tetkik komisyonu seçimi, 7- Yönetim kurulu üyeleri ile denetçilerin azli ve yerlerine yenilerinin seçilmesine ” maddelerinin gündeme eklenmesine dair önerge verildiği, önergede 78 kooperatif üyesinin imzasının bulunduğu, önergenin 111 ret oyuna karşılık 187 kabul oyu ile kabul edilerek önergede belirtilen maddelerin gündeme ilave edildiği, yapılan ilave işleminin 1163 sayılı yasanın 46/3 ve ana sözleşmenin 31/son maddesine uygun olduğu, genel kurul toplanmasında ve gündem maddelerinin görüşülmesinde toplantı nisabının sağlandığı, toplantı sonuna kadar nisabın korunduğu, kararların hazirunda imzası bulunanların yarısından fazlasının oyu ile ana sözleşmenin 33. maddesine uygun olarak alındığı, gündem maddeleri arasında ağırlaştırılmış nisap gerektiren bir maddenin bulunmadığı, alınan kararların iptaline yönelik yasal koşulların oluşmadığı, belirtilerek; davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacılar tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacılar vekili, raporların hüküm kurmaya elverişli olmadığını, kanunda belirlenen şekle ve usule dair kurallara (toplantıya davet, toplantı ve karar nisabı, oylama usulü ve sair) aykırılıktan ziyade alınan kararlarda yetki gasbı yapıldığını, kararın iyinet esaslarına aykırı olduğunu, gündeme eklenmek istenen maddelerin ayrı ayrı oylanması gerektiğini, bu maddeler çerçevesinde genel kurulun esasen ertelenmesini, organların azli ve hesap tetkik komisyonu kurulması durumunda genel kurul toplantısının ertelenmesinin görüşmeye açılması gerektiğini, hesap tetkik komisyonu görevden azledilen yönetim ve denetim kurulunun dönem içerisindeki faaliyetlerini hesaplarını ve yaptıkları iş ve işlemleri inceleyerek rapor sunacağını, raporun tanziminden sonra ne yapılacağı hususu ile ilgili olarak genel kurulda karar alınmadığını, ek gündem ile genel kurulun belirsizliğe de mahkum edildğini, hesap tetkik komisyonunda üyeye yer verilmediği, komisyonu oluşturacak mali müşavirlerin isimlerinin, görev süresinin inceleme konularının, inceleme faaliyetleri karşılığında hak edecekleri ücretlerinin belirlenmediğini, geri bırakılan ibranın ne zaman yapılacağının kararlaştırılmadığını, genel kurulun ibradan kaçınamayacağını, ibra hususunun görüşmeye açılmaması genel kurulun ibradan kaçınması anlamında olduğunu, bilanço tasdiki, ibra ve bunlarla doğrudan ilgili olan hususların görüşülmesinin bir ay sonraya bırakılması gerektiğini, genel kurulun bir aydan az olmayacak şekilde bir tarihe ertelenmesi ve bu sürenin de hesap tetkik komisyonunun rapor hazırlayarak ibraz etmesi için makul bir süre olması yönünde genel kurulda görüşülüp karara bağlanması gerektiğini, azil için haklı bir sebep olması gerektiğini, bu şekilde iyiniyetli davranılmadığını, hesap tetkik komisyonu raporunun iki yıl geçmesine rağmen sunulmadığını, belirterek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı vekili istinafa cevap dilekçesi ile davacıların istinaf itirazlarının reddini talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava, kooperatif genel kurul kararının iptali istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 53. maddesi gereğince, genel kurulda alınan kararların, oyunu kullanmasına haksız yere izin verilmemesi, çağrılmama, çağrının usulsüzlüğü, gündemin gereği gibi ilan veya tebliğ edilmemesi veya toplantıya ve karara yetkili olmayan kimselerin iştirak etmesi iddiaları dışında yasa, anasözleşme ve afaki iyiniyet kurallarına aykırılık halleri ileri sürülerek iptalleri isteminde bulunabilmek için, toplantıya katılan üyenin ret oyu vermesi ve karara muhalif kalarak keyfiyeti zapta geçirmesi ve davanın bu iddiaların tümü bakımından toplantıyı izleyen bir ayın içinde açılması gerekmektedir. Aynı kanunun 42. maddesine göre ise genel kurul bütün üyeleri temsil eden en yetkili organ olup, kanun veya anasözleşme ile genel kurula tanınmış olan konular hakkında karar verme yetkisini haizdir. Kanunu’nun 46/son maddesi ve anasözleşmenin 41. Maddesine göre gündemde olmayan hususlar görüşülemez. Ancak, kooperatife kayıtlı ortakların en az 1/10’unun gündem maddelerinin görüşülmesine geçilmeden önce yazılı teklifte bulunmaları halinde, hesap tetkik komisyonunun seçilmesi, bilanço incelemesinin ve ibranın geriye bırakılması, çıkan veya çıkarılan ortaklar hakkında karar alınması, genel kurulun yeni bir toplantıya çağrılması ve kanun, anasözleşme ve iyiniyet esasları ile genel kurul kararlarına aykırı olduğu ileri sürülen yönetim kurulu kararlarının iptali, yönetim kurulu üyeleri ile denetçilerin azli ve yerlerine yenilerinin seçilmesi ile ilgili hususlar, genel kurula katılanların yarıdan bir fazlasının kabulü ile gündeme alınır.
Davacılar tarafından davalı kooperatifin 2007 yılı olağan genel kurulunun gündemine alınan, hesap tetkik komisyonunun seçilmesi, bilanço incelemesinin ve ibranın geriye bırakılması ve yönetim kurulu üyeleri ile denetçilerin azli ve yerlerine yenilerinin seçilmesine ilişkin kararların iptali talep edilmiş ise de; davacılardan …, …, … ve …’un karara karşı muhalefet şerhleri bulunmadığı gibi anılan kararların gündeme alınması ve görüşülmesinde toplantı ve karar nisabı, oylama yöntemi ile hesap tetkik komisyonu belirlenmesi, genel kurulun ertelenmesine karar verilmemesi, ibra hususun görüşülmemesi, denetim ve yönetim kurullarının azli yönünden alınan kararlarda kanuna, ana sözleşmeye ve iyiniyet kurallarına bir aykırılık da bulunmaktadır. Esasen, haklarında sorumluluk davası açılması hususunda alınmış bir genel kurul kararı bulunmadan, bir kısmı yönetici ve denetici olan davacıların, bilanço incelemesinin ve ibranın geriye bırakılması kararlarının iptalini dava edebilmeleri de mümkün değildir. Zira, yönetim ve denetim kurulu üyeleri sorumlukluları genel kurul kararlarının iptali davasında değil, kooperatifin açacağı sorumluluk davası veya bu yola uzun bir zaman zarfında gidilmediği takdirde daha sonra ibra edilmeyenlerin açacağı hükmen ibra davasında karara bağlanmalıdır.
Açıklanan tüm bu hukuki ve maddi vakıalar karşısında; bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya ve denetime elverişli olmasına, hükmün dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, ilk derece mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik bulunmamakla, davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde değildir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davacılar yönünden istinaf karar harcı olan 80,70-TL’den peşin alınan 54,40-TL’nin mahsubu ile bakiye 26,30-TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davacılar tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay ilgili Hukuk Dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere 29.12.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.