Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/570 E. 2022/1870 K. 14.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/570
KARAR NO : 2022/1870

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21.11.2019
NUMARASI : 2018/1423 Esas 2019/1205 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 06.08.2018
KARAR TARİHİ : 14.12.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 14.12.2022
İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 21.11.2019 tarih 2018/1423 Esas 2019/1205 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, müvekkili ile dava dışı … Şti. arasında GKS ve teminat sözleşmesi yapıldığını, davalı borçlunun bu sözleşmede kefil sıfatıyla imza attığını, davalı ve asıl borçlunun ödeme planına uymayıp borcu ödemeyince 12.05.2018 tarihli müşteri çekini ciro ederek müvekkiline verdiğini, bu çekin ibraz edilmesi üzerine düzeltme imzası tutmadığından ödeme yapılmadığını ve Kemalpaşa İcra Müdürlüğü’nün 2018/1295 Esas sayılı dosyasıyla ilamsız icra takibine geçildiğini, davalıların itirazı ile takibin durduğunu, davacı müvekkil ile dava dışı …. Şti. arasında mükerrer GKS ve teminat sözleşmesinin bulunduğunu belirterek itirazın iptalini, takibin devamını, % 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili, davacı bankanın dava dışı … Şti. İle 07.11.2012 tarihinde GKS yaptığını, müvekkilinin kefil olduğunu, davacı bankanın doğrudan müvekkiline başvurduğunu, her ne kadar müvekkilinin müteselsil kefil olduğu kredi sözleşmesiyle belirtilmiş ise de, alacaklının asıl borçluya başvurarak ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içerisinde olması halinde müvekkiline başvurabileceği, oysa bankanın bu yola başvurmadan direkt müvekkili hakkında takibe geçtiğini, ayrıca takibe konu yapılan çekin TTK. m. 780/1 maddesine göre unsurları taşıdığı halde m. 812/1 maddesine göre senette tahrifat olduğu iddiasının geçerli olmadığını, zira keşidecinin onayının alınması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, her ne kadar davacı taraf davalı ile aralarında kredi sözleşmesinden doğan alacağın bulunduğunu belirterek ilamsız icra takibine dayalı olarak dava konusu çekin adi/ilamsız takip konusu yapmış ise de, temel ilişkiye dayalı olarak alacak talebi bulunduğundan bu alacağın varlığı tespit edilmesi nedeniyle ilamsız takibe dayalı bu alacağın/takibin devamına karar verilmesi gerektiği, ancak 6102 Sayılı TTK m. 732 gereğince çeki elinde bulunduran hamilin sebepsiz zenginleşmemesi ve bu çeke dayalı olarak ayrı bir takip yapılmaması için çekin borçlusu görülen (lehtar olarak çekte yer alan) ve davalı olarak yer alan … AŞ’ye dava konusu çekin iadesi gerektiği, her ne kadar davacı taraf faiz talebinde bulunmuş ise de, takip konusu alacağın ilamsız olduğundan takip tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerektiğinden bahisle davacı bankanın davasını kısmen kabulü ile, davacı bankanın davalı …. A.Ş aleyhine yapmış olduğu Kemalpaşa İcra Müdürlüğü’nün 2018/1295 esas sayılı dosyasında yaptığı ilamsız takibe itirazının kısmen iptali ile, takibin 255.000,00 TL asıl alacak üzerinden takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile devamına, alacağın likit ve itirazın haksız olması nedeniyle asıl alacak tutarı olan 255.000,00 TL’ nin %20 si olan 51.000,00 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, işlemiş faiz talebinin reddine, ödemelerin icra giderlerine ve ihtar giderlerinin icra müdürlüğünce nazara alınmasına, dava konusu olan … Meydan Antalya Şubesine ait 12.05.2017/18 düzenleme tarihli 255.000,00 TL bedelli düzenleyeni … Şirketi olan çekin davalı … A.Ş’ye iadesine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, mahkemece asıl alacağa işlemiş faiz talebinin reddi yönünden verilen kararın yerinde olmadığını, İİK 58/3 maddesine göre işlemiş faiz yönünden de kabul kararı verilmesi gerektiği halde reddine karar verilmesinin yerinde olmadığını, mahkeme tarafından davaya konu çekin davalıya iadesine ilişkin verilen kararın da yerinde olmadığını, zira İİK 58/4 maddesi gereğince mahkeme kararı gereği çekin borçluya iadesi halinde takibin borç sebebinin dayandığı belgenin ve dolayısıyla takip talebinin dayanaksız kalacağından çekin davalı şirkete iadesinin yerinde olmadığını istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Dava, ilamsız icra takibine dayalı yapılan itirazın iptali davası istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Davanın önce Kemalpaşa 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne açılmasını müteakip Mahkemece verilen 2018/541 Esas – 2018/780 Karar sayılı 01.11.2018 tarihli görevsizlik kararı ile dosyanın İzmir Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilerek 2018/1423 Esas numarasını almak suretiyle yargılamaya devam olunarak karar verildiği görülmüştür.
Davaya dayanak teşkil eden Kemalpaşa İcra Müdürlüğü’nün 2018/1295 esas sayılı takip dosyasında alacaklı … A.Ş. vekilinin takip borçlusu … A.Ş. aleyhine 23.05.2018 tarihinde 255.000-TL çek bedeli ve işlemiş faizle birlikte 255.691,64-TL üzerinden ilamsız icra takip yolu ile takibe geçtiği, ödeme emrinin borçluya 04.06.2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 07.06.2018 tarihinde borcun tamamına ve ferilerine itiraz ederek takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Yine takibe dayanak teşkil eden … Meydan Antalya Şubesine ait 12.05.2017/18 düzenleme tarihli 255.000,00 TL bedelli çekin keşidecisinin … Şirketi, keşide yerinin Antalya, muhatap bankanın … Antalya Meydan Şubesi, lehtarının …. A.Ş. ve bu lehtarın cirosuyla ciranta … Şti., keşide tarihinin 12.05.2017 tarihi iken bu tarihin 12.05.2018 tarihi olarak değiştirildiği ve keşide tarihinin yanına paraf atıldığı, bankaya çekin ibraz edilmesiyle … Antalya Merkez Şubesinin çekteki düzeltme imzasının çekteki imzayı tutmadığından muhatap banka adına … A.Ş.’nin 14.05.2018 tarihinde karşılıksız kaşesinin vurulduğu, işbu çek nedeniyle vaki şikayet nedeniyle Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2018/39506 soruşturma sayılı soruşturmanın başlatıldığı görülmüştür.
İDM’ce davacı banka tarafından dosyaya sunulan kayıt ve belgeler üzerinde bankacı bilirkişi vasıtasıyla inceleme yaptırılmak suretiyle rapor alındığı, Bilirkişi … tarafından tanzim edilen 19.08.2019 havale tarihli rapor esas alınmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
Somut olayda davacı banka ile dava dışı … Şti. arasında 07.11.2012 tarihli 5.000.000-TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, sözleşmede davalı şirket yetkilisinin 6098 Sayılı BK.’nu Kefalet hükümleri doğrultusunda kendi el yazısı ile kefalet türü, kefalet limiti ve kefalet tarihini yazmak suretiyle müteselsil kefil sıfatıyla imzasının bulunduğu, sözleşmeye istinaden dava dışı asıl borçlu şirketc Ticari Krediler ve KMH kredisi kullandırılmasını müteakip krediler ödenmediğinden kredi hesapları kat edilerek davalı ve dava dışı borçlulara ihtarname keşide edildiği, davalı ve dava dışı borçlulara keşide edilen ihtar sonrası davalı şirketin hamil sıfatıyla bulunduğu dava dışı … Şti.nin …. Bankası T.A.O.Meydan Antalya Şubesi nezdindeki … no’lu hesabı üzerine keşideli 12.05.2017 tarih 0082872 no’lu 255.000,00 TL bedelli çeki dava dışı asıl borçlu şirkete ve asıl borçlu şirket tarafından da davacı bankaya ciro yoluyla devrolunduğu, tahsili ile kredilere mahsubu için davacı banka tarafından 14.05.2018 tarihinde takasa verilen çekin arkasında “ İş bu çek üzerindeki düzeltme imzası gutmadığından herhangi bir İşlem yapılamamıştır.” ibaresi ile çek iade edildiği, dava konusu çekin 12.05.2017 keşide tarihi 12.05.2018 olarak düzeltilmiş olması ve düzeltme kısmındaki imza ile keşide imzası ile tutmadığından ödenmediği, davacı banka tarafından çekten doğan alacağın tahsili amacıyla davalı şirket aleyhine Kemalpaşa/İzmir İcra Dairesinin 2018/71295 E. sayılı dosyasından ilamsız yolla takibe girişildiği, borçlunun asıl alacak faiz ve ferilerine itirazı üzerine takibinin durduğu, çek keşidecisi dava dışı … Şti tarafından çekteki düzeltme imzasının sahte olduğu yönünde Antalya C. Başsavcılığının 2018/39506 soruşturma numaralı dosyada soruşturma başlatıldığı, 23.05.2018 takip tarihi itibariyle 5.000.000.00-TL asıl alacak 661.288.88-TL işlemiş faiz, 33.064.44-TL faizin %5 gider vergisi toplam 5.694.353.32-TL banka alacağından davalı …. A.Ş’nin kredilerin dayanağı Genel Kredi Sözleşmesindeki kefaletinden dolayı tahsilinde tekerrür olmamak kaydı ile müteselsil kefil sıfatıyla sorumluluğunun bulunduğu anlaşılmıştır.
Her ne kadar istinaf eden tarafça Mahkemece işlemiş faize de hükmedilmesi gerektiği istinaf nedeni olarak ileri sürülmüş ise de, 6100 Sayılı Hukuk Muhakameleri Kanunu’nun 341. maddesi uyarınca ilk derece mahkemeleri tarafından verilen miktar veya değeri 1.500,00 TL’yi geçmeyen malvarlığına ilişkin kararlar kesin olup, anılan miktar aynı yasanın Ek. 1. maddesi uyarınca 01.01.2019 tarihi itibariyle 4.400,00 TL’dir. Alacağın bir kısmının dava edilmiş olması durumunda kesinlik sınırı alacağın tamamına göre belirlenir. Alacağın tamamının dava edilmiş olması durumunda, kararda asıl talebin kabul edilmeyen bölümünü geçmeyen taraf, istinaf yoluna başvuramaz. Bu nedenle davacı vekilinin işlemiş faize yönelik istinaf istemi yerinde görülmemiştir.
Ancak Mahkemece davaya konu takibe dayanak teşkil eden çekin TTK 732.maddesi gereğince çeki elinde bulunduran hamilin sebepsiz zenginleşmemesi ve bu çeke dayalı olarak ayrı bir takip yapılmaması için çekin borçlusu görünen davalıya iadesine yönelik herhangi bir talep olmamasına ve talepten fazlaya hükmolunamayacağına nazaran çekin davalıya iadesi yönündeki ilk derece mahkemesince verilen karar yerinde görülmemiş, davacı vekilinin istinafının bu yönden kabulü gerekmiştir.
Bu durumda, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 21.11.2019 tarih 2018/1423 Esas 2019/1205 sayılı kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Davanın KISMEN KABULÜ ile, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davacı tarafından davalı aleyhine Kemalpaşa İcra Müdürlüğünün 2018/1295 esas sayılı dosyası ile yapılan takibe davalının vaki itirazının 255.000,00 TL yönünden iptali ile takibin devamına,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
Davaya konu 255.000,00 TL üzerinden alacağın %20’si oranında hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 17.419,05 TL karar harcından başlangıçta peşin olarak alınan 4.366,58 TL harçtan mahsubu ile bakiye 13.052,47 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yargılama gideri olarak yapılan başvuru harcı 35,90 TL ve peşin harç 4.366,58 TL ile yazışma ve tebligat gideri 65,50 TL ve bilirkişi ücreti 500,00 TL olmak üzere toplam 4.967,98 TL’nin davanın kabul-red oranına göre 4.966,48 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT’nin 13/1. maddesine göre belirlenen 21.250,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile vekili yararına davacıya verilmesine,
Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden red edilen miktar üzerinden AAÜT’nin 13/2. maddesine göre belirlenen 691,64 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile vekili yararına davalıya verilmesine,
3-İstinaf yoluna başvuranın ödediği istinaf karar harcının istek halinde istinaf yoluna başvuran iadesine,
4-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan 121,30 TL istinaf yoluna başvuru harcı ve 38,00 TL tebligat masrafı olmak üzere toplam 159,30 TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay ilgili Hukuk Dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 14.12.2022