Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/38 E. 2022/1647 K. 09.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/38
KARAR NO : 2022/1647

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07.12.2017
NUMARASI : 2016/1020 E. 2019/984 K.
BİRLEŞEN DAVA (İzmir 2.Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1310 e. 2017/1309 k. Sayılı dosyasında )
ASIL VE BİRLEŞEN
DAVANIN KONUSU : Tazminat
ASIL DAVA TARİHİ : 16.08.2016
BİRLEŞEN DAVA TARİHİ: 22.11.2017
KARAR TARİHİ : 09.11.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 09.11.2022
İzmir 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 07.12.2017 tarih 2016/1020 E. 2019/984 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, 10/07/2016 tarihinde … ve …’nun içinde yolcu olarak bulundukları … plakalı araç ile meydana gelen trafik kazasında hayatlarını kaybettiklerini, müvekkillerinden …’nun müteveffa …’nun eşi, …’nun babası olduğunu, müvekkillerinden … ve … ise müteveffa …’nun çocukları ve …’nun kardeşleri olduğunu, kaza ile ilgili Sivrihisar C.Başsavcılığının 2016/556 soruşturma dosyası bulunduğunu, müvekkillerinin destekten yoksun kalması nedeni ile davayı açmak zorunluluğu hasıl olduğunu, … plaka sayılı araç kaza tarihinde davalı tarafından sigortalı olduğunu ileri sürerek, poliçede belirtilen meblağ üzerinden fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla herbir müvekkil için ayrı ayrı 1.000’er TL olmak üzere toplam 3.000,00 TL destekten yoksun kalma (ölüm tazminatı) tazminatın dava tarihinden itibaren hesaplanacak olan yasal faizi ile davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA : Davacı vekili, 10/07/2016 tarihinde sürücü … yönetimindeki … plakalı araç ile Eskişehir ili, Sivrihisar ilçesi sınırları içerisinde Sivrihisar yönünden Eskişehir yönünde seyrederken 18+200 metrede araç kontrolünü yitirerek bariyerlere çarptığını ve takla aldığını, olayda müvekkillerin desteği …’nun hayatını kaybettiğini, olayda araçta yolcu olarak bulunan …’nun hayatını kaybettiğini, ayrıca …, … ve …’nın yaralanıp sakatlandıklarını, fazlaya ilişkin tüm haklarının saklı kalmak üzere şimdilik hesaplanacak her bir müvekkilinin ayrı ayrı geçici ve kalıcı sakatlık zararı konulu maddi tazminatın davalıdan poliçe limiti içerisinde resen belirlenecek temerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsiline, bu kapsamda (HMK kapsamında harca esas değer olarak şimdilik her bir müvekkil için 2.000TL’ den 6.000 TL’nin belirlenmesine) dosyanın destekten yoksun kalma talepli olarak aynı olaya bağlı olarak aynı davalıya karşı açılan İzmir 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/1020 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahviline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 22.05.2019 tarihli ıslah dilekçesinde asıl dava yönünden davacı … lehine (…’dan mütevellit) 127.026,80 TL destekten yoksun kalma tazminatı, birleşen dava yönünden … için 5.549,80 TL geçici işgöremezlik tazminatı, … lehine 55.959,64 TL geçici işgöremezlik tazminatı olmak üzere toplam talebini 188.536,24 TL’ye çıkarmıştır.
CEVAP : Asıl dava dosyası yönünden davalı vekili,
müvekkil sigorta kooperatifi, … plakalı aracı, 04/12/2015 – 04/12/2016 tarihleri arasında 963538 numaralı Zorunlu Sigorta Poliçesi ile sigortalamış olduğunu, bu poliçeden dolayı sorumluluğunun, sigortalısının kusuru oranında olmak üzere, bedeni zararda azami 290.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, teminat limitinin bildirmelerinin davayı kabul anlamında olmadığını, …’nun desteğinden yoksun kalmış olması nedeni ile davacı …’ ya 21/09/2019 tarihinde destekten yoksun kalma ödemesi yapıldığını, …’nun araç maliki/işleteni olması nedeniyle onun desteğinden yoksun kalan davacılarının taleplerinin kaza tarihinde geçerli olan KTK ve Poliçe Genel Şartları hükümlerine göre tazminat kapsamı dışında bulunduğunu, davacılar vekilinin müvekkil kooperatife başvurmaksızın huzurdaki davanın açılması nedeniyle müvekkil kooperatifin yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumluluğu bulunmadığını ve bu nedenle yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahvilini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiş, birleşen dosya yönünden ayrıca cevap sunmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, asıl dosya yönünden davacının davasının kısmen kabul kısmen reddi ile, davacı …’nun oğlu …’nun ölümü nedeniyle 127.026,80 TL destekten yoksun kalma tazminatının 21/09/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte(poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davacılar …, … ve …’nun eş ve anneleri …’nun ölümünden dolayı destekten yoksun kalma taleplerinin reddine; birleşen dosya yönünden(İzmir 2 ATM 2017/1310 esas, 2017/1309 karar) davacının davasının kısmen kabul kısmen reddi ile, davacı …’nun geçici iş göremezlik tazminatın talebinin ve kalıcı iş göremezlik talebinin reddine, davacı …’nun geçici iş göremezlik ve kalıcı iş göremezlik tazminat talebinin reddine, davacı …’nun 53.292,43 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 21/09/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte (poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, geçici iş göremezlik talebinin reddine karar verilmiştir.
Bilahare davacılar vekilinin vermiş olduğu dilekçesi üzerine Mahkemece 01.11.2019 tarihli yargılama giderleri yönünden verilen tashih kararı ile “Davacı vekilinin talebinin kabulüne, Mahkememizin 27/09/2019 tarih, 2016/1020 esas, 2019/984 sayılı gerekçeli kararının hüküm kısmının;
Asıl dosya yönünden hüküm kısmına; “Davacı tarafından yapılan bilirkişi ücreti ve posta gideri olmak üzere toplam 1.059,13-TL, davacı tarafça yatırılan 2.198,50-TL harç gideri olmak üzere toplam 3.267,53-TL nin davanın kısmen kabul kısmen reddi dikkate alınarak 3.207,13-TL’ sinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,” şeklinde eklenmek suretiyle düzeltilmesine,
Birleşen dosya yönünden hüküm kısmına; “Davacı tarafından yatırılan 996,40-TL harç giderinin davanın kısmen kabul kısmen reddi dikkate alınarak 836,11-TL’sinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,” şeklinde eklenmek suretiyle düzeltilmesine,
Yine birleşen dosya yönünden hüküm kısmının 7. satırdaki bendinin “Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T gereğince hesap ve takdir edilen 2.275,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine” şeklinde düzeltilmesine,
Tashih kararın gerekçeli karar ile birlikte taraflara talep halinde tebliğine” dair karar verilmiş olduğu görülmüştür.
Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı vekili, müvekkili şirketin adresinin İstanbul olması sebebiyle yetkili ve görevli mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, başvuru şartının yerine getirilmediğinden dava şartı yokluğu nedeniyle usulden red kararı verilmesi gerektiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunun taraflarına tebliğ edilmeyerek savunma hakkının ihlal edildiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunun hatalı olup denetime elverişli olmadığını, bu nedenle itirazlarını kapsar ek rapor alınması gerektiğini, davalı şirkete başvuru yapılmaksızın dava açılması sebebiyle şirket aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilemeyeceğini, her halükarda asıl dava yönünden reddedilen kısım bakımından davalı şirket lehine hükmedilen vekalet ücretinin hatalı takdir edildiğini istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ile geçici ve sürekli işgöremezlik nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle asıl ve birleşen davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
İstinaf aşamasında davacılar vekili 26.09.2022 tarihinde vermiş olduğu dilekçesinde ekteki protokol çerçevesinde tarafların haricen sulh olduklarını, sulh protokolü kapsamında alacakların taraflarınca tahsil edildiğini, tarafların birbirinden yargılama gideri, vekalet ücreti vs. hiçbir alacağının kalmadığı yönünde dilekçe ve ekinde “Sulh Protokolü , İbraname, Feragatname” başlıklı belgeyi sunmuş olduğu görülmüştür.
TBK’nun 166. maddesinde “Borçlulardan biri, ifa veya takasla borcun tamamını veya bir kısmını sona erdirmişse, bu oranda diğer borçluları da borçtan kurtarmış olur. Borçlulardan biri, alacaklıya ifada bulunmaksızın borçtan kurtulmuşsa, diğer borçlular bundan, ancak durumun veya borcun niteliğinin elverdiği ölçüde yararlanabilirler. Alacaklının borçlulardan biriyle yaptığı ibra sözleşmesi, diğer borçluları da ibra edilen borçlunun iç ilişkideki borca katılma payı oranında borçtan kurtarır” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.
HMK’nın 314. maddesi uyarınca hüküm kesinleşinceye kadar sulh yapılması mümkün olduğundan kararın sulh protokolü dikkate alınarak resen kaldırılması gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
Bu durumda, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararı resen kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmesine, kaldırma kararın sebep ve şekline göre davalı … A.Ş. vekilinin istinaf itirazlarının incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07.12.2017 tarih 2016/1020 E. – 2019/984 K. sayılı kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca resen KALDIRILMASINA,
2-Davacı tarafından sunulan dilekçe ve eki protokol uyarınca dava konusuz kaldığından, esas hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
Asıl dosya yönünden 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL karar harcının peşin alınan 29,20 TL harç ile 2.169,30 TL ıslah harcı toplamı 2.198,50 TL’den mahsubu ile bakiye fazla 2.117,80 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
Birleşen dosya yönünden 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL karar harcının peşin alınan 31,40 TL harç ile 965,00 TL ıslah harcı toplamı 996,40 TL’den mahsubu ile bakiye fazla 915,70 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Taraflarca vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığı bildirilmiş olmakla, taraflar yararına vekalet ücreti takdirine hükmedilmesine yer olmadığına,
Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
3-Verilen kararın sebep ve şekline göre davalı … Şirketi vekilinin istinaf itirazlarının incelenmesine yer olmadığına,
4-İstinaf yoluna başvuranın ödediği istinaf harcının istek halinde istinaf yoluna başvurana iadesine, yapılan masrafın takdiren üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay ilgili Hukuk Dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere 09.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.