Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/349 E. 2022/1822 K. 07.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/349
KARAR NO : 2022/1822

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19.11.2019
NUMARASI : 2018/341 E. 2019/1181 K.
DAVANIN KONUSU : Tazminat(Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 07.12.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 07.12.2022

İzmir 5.Asliye Ticaret Mahkemesinin 19.11.2019 tarih 2018/341 E. 2019/1181 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, 18/11/2012 tarihinde davacının yaya olarak bulunduğu sırada dava dışı …’ın sevk ve idaresindeki davalı sigorta şirketine ZMMS ile sigortalı olan … plakalı aracın çarptığını, kaza sebebiyle davacının yaralandığı, yaralanmaya bağlı olarak 50,00 TL kalıcı iş gücü kaybı ve 50,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 100,00 TL’nin başvuru tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 02.09.2019 tarihli bedel arttırım dilekçesi ile talep edilen geçici iş göremezlik tazminatını 252,48 TL’ye ve sürekli iş göremezlik tazminatını 22.411,79 TL’ye olmak üzere toplam 22.664,27 TL’ye arttırdığını bildirerek işbu dilekçesini harçlandırdığı anlaşılmıştır.
CEVAP : Davalı vekili, yetki itirazında bulunarak yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Mahkemeleri olduğu, delillerin tebliğ edilmesi gerektiğini ve genel anlamda husumet ve zamanaşımı derdestlik itirazında bulunduğu, 2918 sayılı yasanın 97. maddesine göre usulüne uygun başvurunun yapılmadığını bu sebeple dava şartı yokluğundan davanın usulden reddinin gerektiğini, kusur durumunun yetkili kurumlarca tespitinin gerektiğini, davacının müterafik kusurunun dikkate alınması gerektiğini, kalıcı iş gücü kaybı için heyet bilirkişisinden rapor alınması gerektiğini asgari ücret üzerinnden hesap yapılması gerektiğini, davacının sosyal güvenlik kurumundan rücua esas gelir alıp almadığının sorulması gerektiğini, dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, 18/11/2012 tarihinde davacının yaya olarak bulunduğu sırada dava dışı …’ın sevk ve idaresindeki davalı sigorta şirketine ZMMS ile sigortalı olan … plakalı aracın çarptığını, kaza sebebiyle davacının yaralandığı, yaralanmaya bağlı olarak kalıcı iş gücü kaybı ve geçici iş göremezlik tazminatının tahsilinin talep edildiği, alınan bilirkişi raporuna göre meydana gelen kazada sigortalı araç sürücüsünün % 25, davacı yayanın % 75 oranında kusurlu olduğu, davacının yaralanması sebebiyle kusur indirimi, iyileşme süresi ve malüliyet oranı da gözetilerek davacının 252,48-TL geçici iş göremezlik zararı, 22..411,79-TL kalıcı iş gücü kaybı zararının olduğu, zararın tazmininden 2918 sayılı yasanın 97 maddesine göre davalı sigorta şirketi faiziyle birlikte sorumlu olduğu, davalı vekili savunmasında husumet itirazında bulunmuş ise de celp edilen hasar dosyası kayıtlarına göre kaza tarihi itibariyle kaza yapan aracın davalı sigorta şirketi tarafından yapılmış geçerli ZMMS poliçesi olduğu, bu sebeple husumet itirazının yerinde olmadığı anlaşıldığından, davanın kabulü ile, 252,48 TL geçici iş göremezlik zararı, 22.411,79-TL kalıcı iş gücü kaybı olmak üzere toplam 22.664,27 TL’nin 26.02.2018 temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı …’den alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı vekili, davacının geçici iş göremezlik tazminatı talebinin poliçe kapsamında olmadığından sorumlu bulunmadıklarını, mahkemece kabul edilen %25 kusurun olayın oluşuna ve hukuka aykırı olduğunu, dosyada Karayolları Fen Heyeti’nden rapor aldırılmasını taleple davadan evvel kendilerine usulüne uygun başvuruda bulunulmadığından dava şartı yokluğundan davanın reddi gerektiğini, müvekkil şirketin temerrüdünün bulunmadığını, kendilerine usulüne uygun başvuruda bulunulmadığından ancak dava tarihinden yasal faize hükmedilebileceğini istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Dava, 18.11.2012 tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle davacı yayaya çarpan aracın ZMMS sigortacısından geçici ve kalıcı iş göremezlik tazminatı istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
İDM’ce davacıya ilişkin hastane kayıt ve belgelerinin, SGK belgelerinin getirtildiği, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nden Adli Sağlık Kurulu raporunun alındığı, 09.08.2018 tarihli bu raporda kaza tarihi itibariyle geçerli olan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri uyarınca davacının yaralanması nedeniyle meslekte kazanma gücündeki azalma oranının olay tarihindeki yaşına göre %14, bugünkü yaşına göre %15 olduğu, tıbbi iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 45 gün olarak mütalaa olunduğu rapor yerindedir.
Öte yandan Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı’nın meydana gelen kaza nedeniyle yürütmüş olduğu 2012/17704 soruşturma sayılı evrakında taksirle bir kişinin yaralanmasına sebebiyet verme suçundan şikayet yokluğu sebebiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş olduğu görülmüştür.
Davacı yanca dava açılmasından evvel davalı sigorta şirketine müracaatta bulunulduğu, sigorta şirketinin 26.02.2018 tarihli cevabı ile özürlü sağlık kurulu raporunun şirkete ulaştırılması halinde değerlendirilme yapılabileceğine dair cevabi yazısı dosyaya sunulmuş olup, 6704 Sayılı Kanunun 5. maddesiyle değişik 2918 sayılı Kanunun 97. maddesi ile zarar görenin, dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerektiği düzenlenmiş, aynı değişiklikle sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar görenin dava açabileceği belirtilmiştir. HMK’nın 114. maddesinde dava şartları gösterilmiş, 115/2. maddesindeki “Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.” şeklindeki düzenleme gereğince, eksik olan bir dava şartı, belirli bir süre verilerek giderilebilecek ise hakim tarafından eksikliğin giderilmesi için kesin süre verilmesi gerekir. Bu süre içinde dava şartı eksikliği tamamlanmaz ise dava, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddedilmelidir. HMK’nın 114. maddesinde gösterilen dava şartı olarak belirlenen bir çok hususun tarafça giderilebilecek bir noksanlık olarak görüldüğü madde gerekçesinden de anlaşılmaktadır. Aynı maddenin 2. fıkrası “Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümlerin saklı olduğu” belirtilmiştir. Yargıtay 4. ve 17.Hukuk dairelerinin yerleşik uygulamalarında KTK’nın 97. maddesinde düzenlenen , dava şartının tamamlanabilir dava şartı olduğu, kabul edilmektedir. Somut olayda, davacı tarafça, davadan önce, davalı sigorta şirketine başvurulması üzerine hasar dosyası açıldığı, mahkemeye tüm belgelerin sunulduğu ve rapor alınarak karar verildiği anlaşılmakla, dava şartı eksikliği bulunmadığından, davalının temerrüdünün 26.02.2018 tarihi itibariyle gerçekleştiğinin kabulünde isabetsizlik bulunmayıp, davalı vekilinin aksi yöndeki istinaf itirazları yerinde değildir.
Dosya üzerinden trafik ve aktüerya bilirkişilerinden oluşan üçlü bilirkişi heyetine dosyanın tevdi edildiği, bilirkişi heyeti tarafından verilen rapor ve ek raporda kazanın meydana gelmesinde, davalı …’de ZMSS poliçesi bulunan … plakalı münibüs sürücüsü dava dışı …’ın % 25 oranında tali kusurlu olduğu, davacı yaya …’ın % 75 oranında asli kusurlu olduğu, Ege Üni. Tıp Fak. Hastanesi Adli Sağlık Kurulunun 1860 sayılı 09.08.2018 tarihli rapoırunda davacı …’ın tıbbi iyileşme süresinin 45 gün, kalıcı maluliyetinin olay tarihindeki yaşa göre % 14, rapor tarihindeki yaşına göre % 15 olduğu, davacının özür derecesi ve sigortalı araç sürücüsünün % 25 kusur oranına göre, geçici iş göremezlik tazminatının 252,48-TL, kalıcı iş göremezlik tazminatının 22.411,79-TL olarak hesaplandığı, geçici iş göremezlik tazminatı ile kalıcı iş göremezlik tazminatının ZMSS teminatı kapsamında bulunduğu yönündeki bilirkişi heyet raporu olayın oluş şekline uygun yeterli ve hükme esas almaya elverişli mahiyette değerlendirilmiş, her ne kadar yapılan aktüerya hesabının PMF 1931 Yaşam Tablosu esas alınarak hesaplama yapılmış ise de , istinafa gelenin sıfatına nazaran bu husus kaldırma nedeni yapılmamıştır.
Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarında belirtildiği üzere geçici iş göremezlik zararı KTK’nın 98. maddesi kapsamında SGK’nın sorumlu olduğu tedavi giderleri arasında sayılamayacağından davalı sigorta şirketinin geçici iş göremezlik tazminatından zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi teminatı kapsamında sorumlu olması nedeniyle davalı sigorta şirketi vekilinin bu yöndeki istinaf itirazı yerinde değildir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı yönünden istinaf karar harcı olan 1.548,19 TL’den peşin alınan 342,65 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.205,54 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile davalının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 07.12.2022