Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/287 E. 2023/60 K. 12.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/287
KARAR NO : 2023/60

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28.11.2019
NUMARASI : 2018/656 E. 2019/1211 K.

DAVANIN KONUSU : Genel Kurul Kararının İptali
KARAR TARİHİ : 12.01.2023
KARAR YAZIM TARİHİ: 12.01.2023

İzmir 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 28.11.2019 tarih 2018/656 E. 2019/1211 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, davalı kooperatifin 09.02.2018 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında müvekkilinin yapmış olduğu itiraza ve itirazının gündemin 8. maddesinde de yer almış olmasına rağmen, yönetim kurulunun teklifi ve genel kurul kararı ile haksız olarak müvekkilinin ortaklıktan çıkartıldığını, genel kurul kararının noter kanalıyla 05.03.2018 tarihli ihtarname ile müvekkiline 06.03.2018 tarihinde tebliğ edildiğini, 3 aylık yasal süre içerisinde davanın açıldığını, müvekkilinin kooperatif üyesi olarak bugüne kadar tüm yükümlülüklerini ve sorumluluklarını yerine getirdiğini, Kooperatifler Kanunu’nun 16/1. maddesi hükmüne göre kooperatif ortaklığından çıkarılmayı gerektiren sebeplerin ana sözleşmede açıkça gösterilmesi gerektiğini, ortakların ana sözleşmede açıkça gösterilmeyen sebeplerle ortaklıktan çıkartılamayacağını, kooperatife üye olurken müvekkilinin eşine ait olan bahçenin ürününün her yıl kooperatife verileceğine dair kooperatife verilmiş bir teminat olmadığı halde, yönetim tarafından tapuda müvekkiline ait olmayan, tasarruf yetkisi eşine ait olan bahçenin ürününün de teslim edilmesi gerektiği, eğer bu bahçenin ürünü teslim edilmez ise kendi sahibi olduğu bahçenin ürününün de alınmayacağı ve ortaklıktan çıkartılacağı, ayrıca kooperatifin maddi manevi tüm zararlarının tanzim edileceğinin müvekkiline 13.11.2017 tarihli ihtarname ile bildirildiğini, 2017 dönemi başından itibaren müvekkilinin kendisine ait bahçesinin ürününü bu yıl kooperatife teslim edeceğini ancak bunun yanında eşine ait olan bahçenin ürününü teslim edemeyeceğini, 10.11.2017 tarihli ihtarname ile bildirdiğini, Kooperatifler Kanununun 16/2. fıkrasına göre haklarında çıkarma kararı kesinleşmeyen ortakların yerine yeni ortak alınamayacağını, bu kişilerin ortaklık hak ve yükümlülüklerinin çıkarılma kararı ile kesinleşinceye kadar devam edeceğini, Kooperatif Genel Kurul Kararı ile ortaklıktan çıkartılma kararı olmaksızın halen üyesi olduğu dönemde kooperatifin müvekkiline ait bahçenin ürününü almayarak çıkartılma kararı kesinleşmeden müvekkiline karşı yükümlülüklerini yerine getirmediğini ve suç işlediğini belirterek, davalı kooperatif genel kurulunun 09.02.2018 tarihli davacının kooperatif üyeliğinden çıkarılmasına ilişkin kararının iptaline ve kooperatif üyeliğinin devam ettirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı kooperatif vekili, davacının kağıt üstünde eşinden kiraladığı aile bahçesinde ürettiği değeri yüksek olan mandalinayı, 2015-2016 ve 2016-2017 sezonlarında kooperatife vermekten imtina ettiğini, ürünü daha yüksek fiyatlardan kooperatif dışı tüccarlara sattığını, davacının kendisine ait olan mandalina bahçesinden elde edilen ürünün eşinin bahçesinden çıkan ürüne kıyasla daha düşük kalitede olup daha ucuza satıldığını, davacının uzun yıllar kooperatife eşinin adına kayıtlı bahçeden çıkan ürünü vermesine rağmen, son bir kaç sezonda kooperatife değeri daha düşük olan kendi bahçesinin ürününü teslim ettiğini, bu durumun kooperatif satışlarını etkilediğini ve kooperatifi zarara uğrattığını, davacının kötü niyetle Çiftçi Kayıt Sisteminden eşine ait olan bahçenin kaydını kendi üzerinden sildirdiğini, müvekkili kooperatif yönetiminin ortaklarının üretim kalitesini artırmak için ve onları desteklemek için çeşitli bankalardan kredi aldığını, davacının kooperatifin kendisine yaptığı ihtarlara rağmen genel gider ve borçlara katılma yükümlülüklerinden kaçındığını, Ana Sözleşmenin 14. maddesinde ortakların hak ve görevlerinin açıkça belirlendiğini, bunların ”kooperatifin çıkarlarına ve alınan kararlara aykırı davranışlarda bulunmamak, yüklendiği ortaklık paylarını varsa ek ödemelerini kredi ve avanslardan doğan ve vadesi gelen borcunu zamanında ödemek, kooperatife olan her türlü vecibelerini yerine getirmek, finansman müesseselerinden kooperatif adına ortakların müteselsil kefaletiyle kredi alınması sonucunda bu teşekküllere karşı doğan borçların yerine getirilmesinde payına düşeni zamanında yerine getirmek” olarak düzenlendiğini ve yine Ana Sözleşmenin 21. maddesinde ise ortaklıktan çıkarılma şartlarının düzenlendiğini, buna göre ortağın kooperatifin ürününü yapılan ihtara rağmen başkasına satması veya 14. maddedeki görevlerini yerine getirmemesi durumunda ortaklıktan çıkartılması için haklı sebep bulunacağını, davacının Ana Sözleşmede belirlenen ödev ve borçlarını yerine getirmediğini tüm bu sebeplerle 09.02.2018 tarihli Genel Kurul Kararı ve 23.02.2018 tarihli 2018/3 sayılı Yönetim Kurulu kararı doğrultusunda alınan ortaklıktan çıkarma kararının yerinde ve haklı sebeplere dayandığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının davalı kooperatif üyesiyken 09.02.2018 tarihinde yapılan kooperatif olağan genel kurul toplantısında ortaklık yükümlülüklerini yerine getirmediği gerekçesiyle ortaklıktan çıkarıldığı, davanın 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 16/3 ve Kooperatif Ana Sözleşmesinin 22. Maddesinde belirtilen 3 aylık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 16. maddesi gereğince ortaklıktan çıkarmayı gerektiren nedenlerin ana sözleşme ile belirlenmesi gerektiği, davalı kooperatif Ana Sözleşmesinin 21. maddesinde ortaklıktan çıkarılma kararının verilmesi ve itirazın düzenlendiği maddede kooperatifçe kendisine verilen her çeşit üretim ve tüketim maddelerini yapılan ihtara rağmen veriliş amacı dışında kullananlar başkasına devredenler veya satanlar, 14. maddede yer alan maddede görevi yerine getirmeyenler, ana sözleşmenin 9. maddesinde kayıtlı şartları yitirenler, 3 defa arka arkaya genel kurul toplantılarına katılmayanların ortaklıktan çıkarılabileceğinin belirtildiği, Ana Sözleşmenin 14. maddesinde ortakların görevlerinin ilgili kanunlar ana sözleşme ve yönetmelik hükümlerine uymak, kooperatifin çıkarlarına ve alınan kararlara aykırı davranışlarda bulunmamak, kooperatifin bütün hizmetlerine yardımcı olmak, yüklendiği ortaklık paylarını varsa ek ödemelerini kredi ve avanslardan doğan ve vadesi gelen borcunu zamanında ödemek, kooperatife olan her türlü vecibelerini yerine getirmek, finansman müesseselerinden kooperatif adına ortakların müteselsil kefaleti ile kredi alınması sonucunda bu teşekküllere karşı doğan borçların yerine getirilmesinde payına düşeni zamanında yerine getirmek” olarak düzenlendiği, davalı kooperatif tarafından davacının eşi adına kayıtlı … ada … parsel sayılı taşınmazdaki ürünü kooperatife teslim etmeyerek ana sözleşmeye aykırı davrandığı iddiasıyla davacının kooperatif üyeliğinden çıkarıldığı, ancak İzmir İl Tarım Orman Müdürlüğünün 20.09.2019 tarihli yazı cevabı ekinde sunulan geçerli ÇKS belgesinde davacı adına kayıtlı arazi bilgilerinde … ada … ve … ada … parsel sayılı taşınmazların bilgisinin bulunduğu, kooperatif iddiasında bahsi geçen … ada … parsel sayılı taşınmazın geçerli ÇKS belgesinde kaydının bulunmadığı, davacının kendi adına kayıtlı ve ÇKS belgesinde adı geçen taşınmazlardan elde ettiği ürünü davalı kooperatife teslim ettiği, eşi adına kayıtlı taşınmazdaki ürünün teslim edilmeyeceğinin ise davacı tarafça noter ihtarnamesi ile davalı kooperatife bildirildiği, davacının ortaklıktan çıkartılmasına sebebiyet verecek nitelikte ortaklık yükümlülüklerine aykırı herhangi bir davranışının bulunmadığı, davacının ortaklıktan çıkartılmasına ilişkin genel kurul kararının usul ve yasaya uygun olmadığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile davalı kooperatifin 09.02.2018 tarihli genel kurulunun 8. maddesi ile alınan davacının kooperatif ortaklığından çıkarılmasına ilişkin kararın iptaline karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ :Davalı vekili, davacının ortaklık yükümlülüklerine aykırı bir davranışta bulunmadığı ifadesinin doğru olmadığını, davacının … ili … İlçesi … Mah. … Mevkii … Ada … Parsel sayılı taşınmazı aile bahçesi olarak işletmesine rağmen kağıt üzerinde eşinden kiralamış gibi gösterdiğini, davacının uzun yıllar müvekkili kooperatife eşi adına kayıtlı bahçeden çıkan ürünleri de verdiğini, ancak 2015-2016 ve 2016-2017 sezonlarında bu bahçede üretilen değeri yüksek mandalinayı vermekten imtina ederek taahhüt ettiğinin aksine kendi bahçesindeki değeri düşük mandalinaları verdiğini, değeri yüksek olan mandalinaları ise haricen daha yüksek fiyatlara sattığını, kooperatifin satışını engellemek, ürününü daha yüksek bedelle başka bir tacire satmak amacıyla kötüniyetli olarak ÇKS belgesi ve kira sözleşmesinin feshi iddiasında bulunduğunu, 2017 üretim sezonuna ait ÇKS belgesinde … Ada … Parsel sayılı taşınmazın kaydının bulunduğunu, bu ÇKS belgesini dosyaya sunduklarını, mahkemece İzmir İl Tarım Müdürlüğü’nden doğruluğunun kontrol ettirilmediğini, davacının 2017 yılı için … ada … parsel sayılı taşınmaza ilişkin sorumluluğunun devam edip etmediği yönünde de net bir tespit yapılmadığını, İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nden gelen cevabi yazı ekinde 2017 Yılı ÇKS dosyasının gönderildiğini, bu dosya içeriğinde bulunan 13.06.2017 tanzim tarihli … Ziraat Odası Çiftçilik Belgesinde “Arazi Varlığı” balıklı bölümünde … Ada … Parsel sayılı taşınmazın davacı tarafından işletildiğine ilişkin kaydın bulunduğunu, dosya içeriğinde … Ada … Parsel sayılı taşınmaza ait arazi miktarı, vasfı ve kullanım şeklini içeren bir belge bulunduğunu, bu belgede bulunan “Çiftçi Kayıt formunda bulunan bilgilerimin doğruluğunu, yukarıda yazılı arazileri işlediğimi veya üretim yaptığımı beyan ederim.” ibaresinin altının 13.06.2017 tarihinde davacı tarafça imzalandığını, yine bu belgede çiftçinin köy sınırları içerisinde bulunan … Ada … Parsel sayılı araziyi işlediğine dair beyanının ve bilgilerinin doğruluğunun … Köyü Mahalle Muhtarı ve iki aza tarafından onaylandığını, bilirkişi raporunun hükme esas alınmaya elverişli olmadığını, raporda davacının ortaklıktan çıkarılmasına yönelik kararın Ortalık Sözleşmesi’nin 14, 21 ve 22. Maddelerine uygun olmadığının belirtildiğini, kooperatifin tüm bakım ve giderleri yapacağı bunun karşılığında ise ürün teslim alamayacağı yönündeki tespitin hukuka ve dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, bilirkişi raporunda herhangi somut bir veriye dayanmaksızın tahminlere dayalı olarak ÇKS belgesi için davacının daha sonra 2017 üretim sezonu ile ilgili düzeltme yaptığı ve eşi adına kayıtlı olan … ada … Parseli 14.06.2017 tarihinden sonra ancak 2017 yılı içerisinde sistemden çıkarttığı kanaatinde olduğunun ifade edildiğini, … ada .. Parsel sayılı taşımazın 14.06.2017 tarihinden sonra ancak 2017 yılı içerisinde ÇKS kayıtlarından çıkartılmış olması durumunda bile davacının 2017 senesinde kooperatife karşı yükümlülüklerinden biri olan mahsulleri teslim etme yükümlülüğünün ifa etmesi gereken tarihte ÇKS kayıt belgesinde … parsel sayılı taşınmazın kaydının bulunduğu gerçeğini ortadan kalkmayacağını istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Dava, kooperatif üyeliğinden ihraca ilişkin genel kurul kararının iptali istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Davalı kooperatifin 09.02.2017 tarihinde yapılan 2017 yılı olağan genel kurul toplantısında gündemin 8. Maddesinde, “2017 yılı ürününü kooperatife vermeyerek ortaklık yükümlülüğünü yerine getirmeyen; … , … , … , … ve … adlı ortakların ortaklıktan çıkarılmaları için genel kuruldan yetki istendi. Teklif müzakereye açıldı. … Ortaklardan … , divana sunduğu dilekçede; ben kendi bahçemin ürününü kooperatife verdim. Eşimin bahçesindeki ürünü vermedim. Bu husus tüzüğe uygun, kooperatiften çıkmak istemiyorum dedi. … Gündemin 9. maddesine geçildi. Ortaklıktan çıkarılmak istenilenlerin isimleri tek tek oylandı. … … oylamaya sunuldu. 25 ortak çıkarılması, 10 ortak çıkarılmaması yönünde oy kullanarak oy çokluğu ile ortaklıktan çıkarıldı.” şeklinde karar alınmış olup, davacı tarafça bu kararın kanuna ve ana sözleşmeye aykırı olduğundan bahisle iptali için eldeki dava açılmıştır. Davalı kooperatif ana sözleşmesinin 6. maddesinde kooperatifin amacı “a) Ortakların her türlü bitkisel, hayvancılık, ormancılık konularındaki istihsalini geliştirmek ve ihtiyaçları ile ilgili temin, tedarik, işletme, pazarlama, değerlendirme faaliyetlerinde bulunmak, b)Ortakların ekonomik ve sosyal yönden gelişmelerine yardımcı olmak, iş sahası temin etmek, c) Ortakların ekonomik gücünü arttırmak için tabii kaynaklardan faydalanmak, el ve ev sanatları ile tarımsal sanayiinin gelişmesini sağlayıcı tedbirler almak” şeklinde açıklanmış olup; 14. maddesinde ortakların görevleri “a)İlgili kanunlar, ana sözleşme ve yönetmelik hükümlerine uymak, b)Kooperatifin çıkarlarına ve alınan kararlara aykırı davranışlarda bulunmamak, kooperatifin bütün hizmetlerine yardımcı olmak, c)Yüklendiği ortaklık paylarını, varsa ek ödemelerini, kredi ve avanslardan doğan ve vadesi gelen borcunu zamanında ödemek. d)Kooperatife olan her türlü vecibelerini yerine getirmek, e)Finansman müesseselerinden kooperatif adına ortakların müteselsil kefaletiyle kredi alınması sonucunda bu teşekküllere karşı doğan borçların yerine getirilmesinde payına düşeni zamanında yerine getirmek” şeklinde açıklanmıştır. 21. maddesinde ortaklıktan çıkarılma şartları “a)Kooperatifçe kendisine verilen her çeşit üretim ve tüketim maddelerini yapılan ihtara rağmen veriliş amacı dışında kullananlar, başkasına devredenler veya satanlar, b)14’üncü maddede belirtilen görevleri yerine getirmeyenler, c)Ana sözleşmenin 9. maddesinde kayıtlı şartların yitirilmesi, d)Üç defa arka arkaya genel kurul toplantısına katılmayanlar, e)Ortak alınmış kimsenin ortaklık şartlarına sahip olmadığı kooperatife girdikten sonra meydana çıkmış bulunanlar” şeklinde sayılmıştır.
İlk derece mahkemesince kooperatif bilirkişisinden alınan raporda, davalı kooperatif ortaklığından çıkarılma şartları ve uygulanacak prosedürün ana sözleşmenin 21 ve
22. maddelerinde açıkça yazılı olduğu, davacının ortak sıfatıyla kooperatif yönetimine gönderdiği 10.11.2017 tarihli ihtarnamede durumunu açıkça anlattığı ve eşinin mülkiyetinde bulunan … ada … parselde bulunan mandalina bahçesini 2017 ve sonraki dönemlerde elde edilecek ürünü kooperatife teslim etmeyeceğini bildirdiği, ortağın kendi mülkiyetinde olan yere ait ürünleri teslim etmeyeceğini bildirmediği, aksine kendi mülkiyetinde olmayan ve tasarruf yetkisi bulunmayan bir yere ait bildirimde bulunduğu, başkasına ait bir taşınmazdaki ürünlerin, kooperatife teslim edilmesinin davacı ortaktan istenemeyeceği, ana sözleşme maddeleri arasında bu konuda bir hüküm bulunmadığı, ana sözleşmenin 14. maddesinde kooperatife üye olan ortağın sorumluluklarının açıklandığı, ortağın aldığı sorumluluğın bireysel olduğu, başkaları adına tasarrufta bulunamayacağı, davacı ortağın kooperatife karşı yükümlülüklerini yerine getirdiği, kooperatif tarafından verilen 13.11.2017 tarihli cevapta da, ortağın yükümlülüklerini yerine getirmediğine dair somut bir örneğin bulunmadığı, kooperatif genel kurulları ve yönetim kurullarının, kooperatif ana sözleşmesi hükümleri doğrultusunda kararlar almak zorunda oldukları, ana sözleşme hükümlerine aykırı kararların geçersiz olduğu, davacı hakkında alınan ortaklıktan çıkarma kararının kooperatif ana sözleşmesinin ortaklıktan çıkarma şartlarına uymadığı, genel kurul tutanağında neden ortaklıktan çıkarıldığına dair kapsamlı bir bilgilendirmenin de bulunmadığı, gündemin 8. ve 9. maddelerinde yapılan görüşmelerde neler tartışıldığına dair bir bilginin bulunmadığı, sadece oya sunulduğu ve kabul edildiğinin yazılı olduğu, oysa ortağın çıkarılma gerekçesinin, iddiaların ve belgelerinin genel kurula açıklanması, ayrıntılı şekilde tartışılması gerektiği, ortağın, kendi mülkiyetindeki yerlere ait ürünleri teslim etmemesinin, kooperatif aleyhine oluşacak bir durum olduğundan sorumluluğunun bulunduğu, ancak eşine veya başka yakınına ait yerlerin ürününü kooperatife teslim ettirilmesini istemenin yönetim kurulu üyelerinin görevleri arasında olmadığı, bu konuda örf ve adet bulunabileceği, ancak bunun gönüllü yapılacak bir iş olduğu, bu konuda zorlama yapılamayacağı, sonuç olarak davalı kooperatifin 09.02.2018 tarihinde yapılan 2017 yılı olağan Genel Kurulunda alınan ve davacı ortağın ortaklıktan çıkarılmasına yönelik kararın kooperatif ana sözleşmesinin 14., 21. ve 22. maddelerine uygun olmadığı yönünde görüş bildirilmiştir.
Dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler, kooperatif ana sözleşmesi ve denetime elverişli bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde, davacı ortağın eşine ait taşınmazdaki ürünü kooperatife teslim etmesi gerektiğine dair bir koşul bulunmadığı, davacının yükümlülüklerini yerine getirmediğinin davalı tarafça usulüne uygun şekilde kanıtlanamadığı, bu nedenlerle davacının kooperatif üyeliğinden çıkarılmasına ilişkin alınan genel kurul kararının 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunununa ve ana sözleşmeye aykırılık oluşturduğu kanaatine ulaşılmakla; mahkemece davanın kabulü ile davacı hakkında alınan ihraç kararının iptaline karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamış, davalı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı yönünden istinaf karar harcı olan 179,90 TL’den peşin alınan 44,40 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 135,50 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davalının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,

Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay ilgili Hukuk Dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 12.01.2023